Ekonomi

“Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesabı bakiyesi 1 Nisan itibarıyla 695 milyar TL’ye ulaşmıştır”

Bursa Ticaret Sanayi Odasında düzenlenen ‘İş Dünyası Buluşması’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Rusya-Ukrayna savaşından sonra Türkiye, salgın döneminde olduğu gibi pozitif olarak ayrışan ender ülkelerden birisi olacaktır” dedi.

Abdullah Çibir – Ali Kamur
BURSA-
Bursa’da bir dizi ziyaretler bulunmak için gelen Bakan Nebati, ilk olarak Bursalı iş adamlarıyla bir araya geldi. Bursa’nın, otomotiv, tekstil, makine-metal imalatı, tarıma dayalı sanayi, gıda ve mobilya gibi sektörlerdeki güçlü üretim kapasitesi ile Türkiye’nin kalkınmasına ve ekonomik büyümesine katkılar sunduğunu ifade eden Bakan Nebati, “Nitekim, ülkemizin yerli ve milli otomobili TOGG’un, otomotiv sanayinin kalbi Bursa-Gemlik’ten yola çıkması hiç şüphesiz ki bunun en büyük göstergesidir. Güçlü sanayisi ve tarımının yanı sıra turizm çeşitliliği açısından yüksek potansiyele sahip olan Bursa, kültür turizmi, termal turizm, kış turizmi, doğa turizmi, gastronomi turizmi ve macera turizmi alanında ziyaretçiler ağırlanmaktadır” dedi.

Son iki yıldır salgın sebebiyle olağandışı bir dönem yaşayan dünya ekonomisi Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle bir kez daha sarsıldığının herkes tarafından bilindiğini belirten Bakan Nebati, salondakilere şu şekilde seslendi;

“Savaşın trajik bireysel ve toplumsal etkilerinin yanı sıra ekonomik etkileri de tüm dünyayı etkisi altına aldı. Özellikle tarım ve enerji ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntıları ülkeler üzerindeki enflasyonist baskıyı daha da artırdı. İnşallah Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ev sahipliğini yaptığımız müzakere görüşmeleri olumlu sonuçlanacak, iki ülke arasında barış en kısa sürede sağlanacaktır. Bizler küresel düzeyde yaşanan emtia fiyat artışları ve arz sıkıntılarının etkisini en aza indirebilmek için adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede, bu yıl tarım desteklerini 29 milyar liraya çıkardık. Atıl tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması için yatırımların yüzde 75’ine kadar destek verilmesine yönelik düzenlemeler yaptık. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin güneş enerjisi ile sağlanması için GES projelerine Ziraat Bankası vasıtasıyla 1 yıl ödemesiz 8 yıl vadeli kredi desteği ya da kredi kullanmayı kabul etmeyen çiftçimize yüzde 50’ye kadar hibe desteği sağlayacağız. Ülkemizin jeopolitik konumu ve ihracatçılarımızın ürün, pazar çeşitliliği, pazar ve ürün değiştirme kabiliyetleri sayesinde savaşın ihracatımıza etkisinin sınırlı olacağını beklesek de ihracatçılarımıza yönelik tedbirler almayı ihmal etmedik. Diğer yandan enerji arz güvenliğimize katkı sağlayacak yatırımlara da devam ediyoruz. Özellikle YEKDEM desteklerinin katkısı ile toplam enerji üretimi içerisinde yenilenebilir enerji payımızı yüzde 53,9’a çıkardık. Bu alandaki potansiyelimizi giderek artıracak düzenlemeleri hayata geçirdik.”
Karadeniz’de bulunan, mesken ve konutlarımızın 30 yıllık ihtiyacını karşılayacak doğalgazın bir an evvel çıkarılıp vatandaşlarımızın kullanımına sunulması için çalışmalara devam ettiklerini belirten Bakan Nebati, “Son dönemde dünya ekonomilerinin en büyük sorunu artan enflasyon meselesidir. Dünya karşı karşıya kaldığı en büyük enflasyon sorunuyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Türkiye’de de özellikle ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artış ile tedarik sürecindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri enflasyonun yükselmesinde etkili olmaktadır. Bizler Mart Ayı itibarıyla yüzde 61,1 seviyesine yükselen enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlamak noktasında kararlı adımlar atmaktayız. Bu amaçla öncelikle Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesabı (KKM) ve sunulan çeşitli finansal enstrümanlar ile döviz kurlarındaki oynaklığı kısa zamanda giderdik. Enflasyon faiz ve kur. Bu önemli bir kıskaçtı. Kur Korumalı TL Mevduat ve Katılma Hesaplar ile döviz kurunda stabilizasyonu sağladık. İş ve yatırım ortamında öngörülebilirliği artırdık. Enflasyon üzerindeki kur baskısını azalttık. TL mevduatların vadesini 24 günden 49 güne uzattık. Kur Korumalı Mevduat hesaplarının en net ve güçlü etkisini ve ne kadar doğru bir karar almış olduğumuzu Rusya-Ukrayna Krizi, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve FED faiz artırımı kararına rağmen kurun stabil durumunu koruması ile görmüş olduk. Kur Korumalı Mevduata ilk girenlerde vadelerin 23 Mart itibarıyla dolması ile birlikte hesap sahipleri getirileri almaya başlamışlardır. Bu tarihte 596 milyar TL olan KKM bakiyesi 1 Nisan itibarıyla 695 milyar TL’ye ulaşmıştır” dedi.

Bakan Nebati, “Kur Korumalı Mevduatla birlikte kur-faiz sarmalından çıktık. Böylece, enflasyonun en önemli belirleyicilerinden biri olan döviz kurunda serbest piyasa koşulları içerisinde istikrar sağlandı. Enflasyonun diğer önemli belirleyicisi olan beklentilerdeki düzelmeye yönelik atacağımız adımlar ile birlikte yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz. Ekonomik kararların belli süreye ihtiyacı var. Türk ekonomi modeli devreye girdiğinde kur riskini aldık. Şimdi bunun sürecini yaşıyoruz. Ticaret canlı, havalar güzel tarım patlaması olacak. En büyük probelemimiz enflasyon da bireylerin davranışlar tutumlarını değiştirmek olacaktır. Yıl sonunda beklentilerimize uygun şekilde bir düşüş yaşayacağız. Zor bir süreç. Bizi kastığını gerdiğini biiyoruz. Bunun üstesinden nasıl geleceğimizi de biliyoruz. 20 Aralık’ta döviz şuralara giecek diye karalar bağlayanlar vardı. Faişz arttırılmadan olmaz diyenler vardı. Piyasa artık faiz oranlarının nerede olmasını gerektiğini çok iyi takip ediyor. Enflasyonla ilgili yapılması gerekenleri herp beraber yapacağız. Milletimizi korumaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Trendler