Ekonomi

“Artan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların farkındayız, hiçbir sorumluluktan kaçmıyoruz”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, alım gücünü yükseltmek için çalıştıklarını belirterek, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların elbette farkındayız. Alım güçlerinde gerçekleşen kaybın önüne geçmek için hükümet olarak üzerimize düşen hiçbir sorumluluktan kaçmıyoruz” dedi.

Mustafa Cenik – Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bakanlığın, bağlı ve ilgili kuruluşların 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifi, 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ve Sayıştay raporlarının görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bir sunum yaptı. AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı komisyonda konuşan Bakan Nebati, finansal koşulların sıkılaştığı, üretici ve tüketici enflasyonunun tarihi rekor seviyelere geldiği söz konusu küresel ekonomik konjonktürde para ve maliye politikaları arasındaki uyum ve dengenin her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirtti.

“Hızla artan elektrik ve doğalgaz fiyatları enflasyonu daha da yükseltirken, hanehalkı satınalma gücünü de azaltıyor”

Bu yılın önemli jeopolitik gerginliklere de sahne olduğunu belirten Bakan Nebati, “Rusya-Ukrayna savaşı, gıdada ve enerjide kritik tedarik yollarının tıkanmasına ve dolayısıyla emtia fiyatlarında ilave artışlara yol açmıştır. Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar ve Rusya’nın karşı yanıtlarıyla bugün Avrupa ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıyadır. Hızla artan elektrik ve doğalgaz fiyatları enflasyonu daha da yükseltirken, hanehalkı satınalma gücünü de azaltıyor. Öyle ki Avrupa’da enerji destekleri 2021 yılı Eylül ayından bugüne kadar toplam 674 milyar avroya ulaşmıştır. Avrupa’da birçok şirket yüksek enerji maliyetleri nedeniyle üretimini azaltmakta ya da durdurmaktadır” diye konuştu.

“Petrol fiyatları Rusya-Ukrayna savaşıyla 130 dolar seviyelerine kadar yükselmiştir”

Petrol fiyatlarının artışından bahseden Bakan Nebati, “2021 yılına 50 dolar, 2022 yılına ise 80 dolardan başlayan petrol fiyatları Rusya-Ukrayna savaşıyla 130 dolar seviyelerine kadar yükselmiştir. Benzer şekilde 2021 yılı başında bin metreküpü 200 dolar olan Avrupa spot doğal gaz fiyatları neredeyse 18 kat artarak 26 Ağustos’ta 3 bin 500 doların üstüne çıkmış ve tarihi zirveleri görmüştür. Bugün enerji fiyatları bir miktar gerilemiş olsa da hala geçmiş yılların üzerinde seyretmektedir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, 2021 yılında yüzde 11,4 oranındaki GSYH büyümesi ile G20 içinde en hızlı büyüyen ülke olmuş ve son 50 yılın en yüksek büyüme oranını kaydetmiştir”

Türkiye’nin ekonomik büyümesini hızla devam ettirdiğini ifade eden Nebati, “Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke için resesyon riskinin arttığı dönemde, Türkiye Ekonomi Modelimiz sayesinde Türkiye ekonomisi güçlü biçimde büyümeye devam ederken, büyümenin kompozisyonu da dengeli bir görünüm sergilemektedir. Türkiye, 2021 yılında yüzde 11,4 oranındaki GSYH büyümesi ile G20 içinde en hızlı büyüyen ülke olmuş ve son 50 yılın en yüksek büyüme oranını kaydetmiştir. Bu büyümenin 6,6 puanı yurt içi talepten, 4,8 puanı ise net dış talepten gelmektedir. Belirtmek isterim ki, net dış talebin büyümeye olan bu katkısı, 2001’den sonra ulaşılan en yüksek rakam olmuştur” dedi.

“Yıl geneli için de 2023 yılında da dengeli görünümünü koruması beklenen ekonomik büyümenin yüzde 5 olması hedeflenmektedir”

Ekonomik olarak yılsonunda ortalama yüzde 5 büyüme beklentileri olduğunun altını çizen Bakan Nebati, “2022 yılının ikinci çeyreği itibarıyla kesintisiz ve güçlü büyüme sürecini on birinci çeyreğe taşıyan makine ve teçhizat yatırımları ekonomimizin sağlam bir temel üzerinde ilerlediğine işaret etmektedir. 2022 yılının ikinci yarısına ilişkin öncü göstergeler küresel yavaşlamanın da etkisiyle ılımlı büyümeye işaret etmekte olup, yıl geneli için yüzde 5 oranında bir büyümenin gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2023 yılında da dengeli görünümünü koruması beklenen ekonomik büyümenin yüzde 5 olması hedeflenmektedir” diye konuştu.

“Toplam istihdam seviyesi eylül itibarıyla 31,4 milyon kişiyle tüm zamanların zirvesine ulaşmıştır”

İşsizlik oranına dair bilgilendirmede bulunan Nebati, “Geride bıraktığımız son 20 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi bir yandan üretirken bunun karşılığında istihdam sağlayabilen bir yapıya bürünmüştür. Güçlü büyümenin bir yansıması olarak, salgın öncesi döneme kıyasla toplam istihdam yaklaşık 2,6 milyon kişi artmış ve böylece 2022 yılı ikinci çeyrek itibarıyla Türkiye, yeni iş imkânları oluşturmada OECD ülkeleri arasında açık ara ilk sırada yer almayı başarmıştır. Toplam istihdam seviyesi eylül itibarıyla 31,4 milyon kişiyle tüm zamanların zirvesine ulaşmıştır” ifadelerine yer verdi.

“İşsizlik oranı tek haneye düşmüştür”

İşsizlik oranında daha fazla düşüş beklediklerini belirten Bakan Nebati, “Güçlü istihdam büyümesinin işgücü artışının üzerinde seyretmesi sonucunda işsizlik oranı tek haneye düşmüştür. Ağustos ayı itibarıyla işsizlik oranı son 8 yılın en düşük seviyelerine gerileyerek yüzde 9,9 olmuştur. Orta Vadeli Program çerçevesinde güçlü istihdam artışının devamı ve işsizlik oranının düşüş eğilimini sürdürmesi öngörülmektedir” dedi.

“Enerji ve altın hariç değerlendirildiğinde cari işlemler dengesi, ağustos ayında yıllıklandırılmış olarak 41,2 milyar dolar fazla veriyor olacaktı”

“Cari işlemler dengesi enerji ithalatı kaynaklı açık verirken, enerji hariç cari denge fazla verme eğilimini sürdürmektedir. Ayrıca vurgulamak isterim ki, enerji faturası geçen yılın aynı seviyesinde kalsaydı şu an cari işlemler açığını konuşmuyor olacaktık” diyen Bakan Nebati şöyle devam etti:

“Şöyle ki ihracattaki güçlü görünüm ve turizm gelirlerindeki toparlanmaya rağmen, başta enerji olmak üzere yüksek emtia fiyatlarının etkisiyle cari işlemler açığı Ağustos itibarıyla yıllıklandırılmış olarak 40,9 milyar dolar olmuştur. Enerji ve altın hariç değerlendirildiğinde cari işlemler dengesi, ağustos ayında yıllıklandırılmış olarak 41,2 milyar dolar fazla veriyor olacaktı. Bu yılın ilk yarısındaki yüzde 7,5’lik güçlü büyümeye rağmen altın ve enerji hariç cari işlemler dengesinde 2019 yılından sonraki en iyi yıllık seviyeye ulaşılmıştır. Ekonomik büyümede güçlü performansın görüldüğü bir dönemde sağlanan bu iyileşme, Türkiye Ekonomi Modelinin önemli bir başarısıdır.”

“Yıllık tüketici enflasyonu ekim ayı itibarıyla yüzde 85,5’e yükselmiştir”

Enflasyonun tüm dünyada bir sorun haline geldiğini söyleyen Nebati, “Bu gelişmede birçok faktör belirleyici olurken, yakın coğrafyamızda yaşanan Rusya- Ukrayna savaşı da küresel koşulların daha da zorlayıcı hale gelmesine neden olmuştur. Kolay kolay tahayyül edilemeyecek birçok riskin aynı anda gerçekleşmesi, ülkemizde de enflasyon görünümünü bozmuştur. Uluslararası piyasa gelişmelerine duyarlılığı yüksek olan enerji, ulaştırma, gıda ve dayanıklı tüketim malları gibi kalemlerde yüksek fiyat artışları kaydedilmiştir. Buna bağlı olarak yıllık tüketici enflasyonu ekim ayı itibarıyla yüzde 85,5’e yükselmiştir” diye konuştu.

“Artan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların elbette farkındayız”

Alım gücünün yükseltmek için çalıştıklarını ifade eden Nebati, “Türkiye Ekonomi Modelimiz kapsamında enflasyonla mücadeleyi birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin yaptığı gibi tüketim, üretim ve yatırım daralmasına neden olacak faiz artışları yoluyla değil, ekonomimizin üretim kapasitesini artıracak arz yönlü politikaları geliştirerek sürdürüyoruz. Hedefimiz, ülkemizi güçlü bir üretim ekonomisi haline getirmektir. Böylece durgunluk, yüksek işsizlik ve istikrarsızlık sorunlarını yaşamak yerine insan odaklı bir yaklaşımla kalıcı fiyat istikrarını sağlamayı hedefliyoruz. Bununla birlikte tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların elbette farkındayız. Alım güçlerinde gerçekleşen kaybın önüne geçmek için hükümet olarak üzerimize düşen hiçbir sorumluluktan kaçmıyoruz” dedi.

“9 Kasım itibarıyla 2,3 milyon mudinin yaklaşık 1,5 trilyon lira tasarrufu bu hesaplarda değerlenmektedir”

KKM’de bulunan miktar hakkında bilgi veren Bakan Nebati, “2021 yılı aralık ayında döviz kuru oynaklıklarının önüne geçerek finansal istikrarımızı tahkim etmek amacıyla kur korumalı lira Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) uygulamasını devreye aldık. Vatandaşlarımızın KKM’ye destek ve teveccühleri sayesinde milli para birimimizde istikrar güçlendirilmiş ve liraya olan güven artmıştır. 9 Kasım itibarıyla 2,3 milyon mudinin yaklaşık 1,5 trilyon lira tasarrufu bu hesaplarda değerlenmektedir” ifadelerini kullandı.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Trendler