ATO Başkanı Baran: Mamur ve refah içerisinde bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arzuluyoruz

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Ambargo, izolasyon ve engellemelerle zulme maruz bırakılan Kıbrıs Türk halkına yapılan adaletsizliğin bir an önce sonlandırılmasını bekliyoruz. Ekonomisi gelişip büyüyen, halkı zenginleşen, uluslararası sisteme entegre olmuş mamur ve refah içerisinde bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arzuluyoruz” dedi.Mustafa Cenik – Berkay Hasan KarayakasANKARA-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) […]

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Ambargo, izolasyon ve engellemelerle zulme maruz bırakılan Kıbrıs Türk halkına yapılan adaletsizliğin bir an önce sonlandırılmasını bekliyoruz. Ekonomisi gelişip büyüyen, halkı zenginleşen, uluslararası sisteme entegre olmuş mamur ve refah içerisinde bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arzuluyoruz” dedi.

Mustafa Cenik – Berkay Hasan Karayakas
ANKARA-
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ziyareti kapsamında Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) 29. Dönem II. Olağan Meclis Toplantısı’na katılarak, Ankara iş dünyası temsilcilerine hitap etti. Toplantıya Tatar ve ATO Başkanı Baran’ın yanı sıra KKTC Cumhurbaşkanlığı Heyeti, KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz ve KTTO Heyeti de katıldı.
Baran burada yaptığı konuşmada, geçtiğimiz yıl KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın Cenevre Müzakereleri’nde Kıbrıs’ta kalıcı çözüm için dile getirdikleri öneriler arasında yer alan “iki devlet” modelinin Kıbrıs için tek çözüm olduğuna dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısında uluslararası camiaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması çağrısı çok önemlidir. Ada’da iki devletin varlığının resmen kabul edilmesinin Kıbrıs sorununun tek çözüm şekli olduğunun dünyaya ilanıdır” değerlendirmesini yaptı.

“Mamur ve refah içerisinde bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arzuluyoruz”

Uluslararası toplumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tatar’ın önerilerine kulak vermeye ve uymaya davet eden Baran, “Ambargo, izolasyon ve engellemelerle zulme maruz bırakılan Kıbrıs Türk halkına yapılan adaletsizliğin bir an önce sonlandırılmasını bekliyoruz. Ekonomisi gelişip büyüyen, halkı zenginleşen, uluslararası sisteme entegre olmuş mamur ve refah içerisinde bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arzuluyoruz” dedi.

“Türkiye her türlü dış etkiye gereken cevabı veriyor”

Türkiye’nin ATO dahil tüm kurum ve kuruluşlarıyla KKTC’nin yanında olduğu vurgusu yapan Baran, “Kıbrıs konusu bizim için bir kıyı siyaseti değil bir milli dava, beka meselesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte dimdik ayakta durarak, her türlü dış etkiye gereken cevabı veriyor. Vermeye de devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi sıkıntılarını karşıdaki muhalefete rağmen gözlerinin içine baka baka ‘KKTC’yi tanıma zamanı geldi’ demiştir”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile mücadele içinde olduklarını hatırlatan Tatar, “Bizim en büyük gücümüz sizlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gittiği her toprakta her yerde her platformda KKTC’den bahsetmektedir. Türkiye’nin kendi sıkıntılarını karşıdaki muhalefete rağmen gözlerinin içine baka baka ‘KKTC’yi tanıma zamanı geldi’ demiştir” diye konuştu.

“Türk devletlerinin milyarlarca dolarlık ticaret potansiyeli Türk dünyası içine çekilmeli”

KKTC’nin tanınmasında geri dönüşün olmadığını belirten Tatar, “Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa mutlaka Kuzey’deki Türk devletini tanımaları gerekmektedir. Bu yıllardan beri verdiğimiz aziz mücadelenin sonucunda ortaya çıkmıştır. Çok önemli bir kazanımdır. Onun için biz kendimizi en güneydeki Türk devleti olarak görüyoruz. Haritaya baktığımızda Orta Asya’da Kazakistan’dan Anadolu’ya kadar en güneydeki Türk devleti. O devletin adı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Tüm bu gelişmeler esas itibarıyla Türk dünyasının gücüdür. Türk dünyası arasındaki ticaret potansiyelinin artırılması için iş birlikleri ve netice itibarıyla Türk dünyası dışında yapılan ticaretin ne kadarının Türk dünyası içine alınabildiği tartışılmaktadır. Çünkü Türk devletlerinin milyarlarca dolarlık ticaret hacmi var. Bu eğer bir gelişmeyle Türk dünyası içine çekilebilirse elbette tüm Türk devletlerinin güçlenmesine vesile olacaktır” dedi.

Exit mobile version