Genel

Bakan Akar: Ermeni meselesi taraflı bir yaklaşımla çözümsüzlüğe itilmektedir

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Ermeni meselesi, tarihi gerçeklerinden koparılarak yüz yılı aşkın süredir siyasi bir araç olarak kullanılmakta, mesele taraflı bir yaklaşımla çözümsüzlüğe itilmektedir” dedi.

Huzeyfe Tarık Yaman – Hakan Karaduman
ANKARA-
Milli Savunma Bakanı Akar, Ankara Bilim Üniversitesi tarafından düzenlenen “1915 Ermeni Olayları Konusunda Politika Metni Üretme Çalıştayı”ndaki konuşmasına 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dilekleri ile başladı. Devlet ve millet olarak tarih boyunca birçok zorluğun üstesinden gelindiğini belirten Akar, “Bu felaketi de birlik ve beraberlik içerisinde aşıp ‘Türkiye Yüzyılı’na umutla ve güvenle yürüyeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

1915 Ermeni olaylarının aydınlatılması için konuya çeşitli perspektiflerden yaklaşılmasının önemini vurgulayan Akar, “Meselenin önyargılardan uzak bir şekilde aydınlatılması için üçüncü taraf ülkelerin arşivleri ve döneme ilişkin gözlemleri de önemli bir yer tutmaktadır” ifadelerini kullandı.

Osmanlı idaresinde “Millet-i Sadıka” olarak yaşayan Ermenilerin başlangıçta bu girişimleri desteklemediklerine dikkati çeken Akar, “Özellikle ABD, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi büyük güçlerin Ermenileri kendi menfaatleri doğrultusunda kışkırtmaları ‘Ermeni sorunu’nu ortaya çıkarmıştır” dedi.

Ermeni çetelerinin gerçekleştirdikleri terör faaliyetlerine rağmen bu eylemlerin masum ve mazlum olarak gösterildiğini ifade eden Akar, “Yaşanan olaylar Ermenilerin propagandaları sonucu Batı kamuoyunda sözde Ermeni katliamı olarak çarpıtılmıştır. Ermenilerin tek taraflı propagandalarının etkisiyle Osmanlı Devleti hakkında olumsuz portre çizilirken, Ermenilerin Türklere yönelik katliamları ise göz ardı edilmiştir” diye konuştu.

“Ermeniler, Osmanlı topraklarının bir bölümünü de içine alacak şekilde ‘Büyük Ermenistan’ kurmayı amaçlamıştır”

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin yenilmesiyle ortaya çıkan tabloda büyük güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda bölgede nüfuz ve hakimiyetlerini tesis etmeye çalıştığını hatırlatan Akar, şunları söyledi:

“Ermeniler ise Osmanlı topraklarının bir bölümünü de içine alacak şekilde ‘Büyük Ermenistan’ kurmayı amaçlamıştır. Ermeniler, büyük güçlerin desteğini alabilmek için her türlü manipülasyon ve propagandaya başvurarak yoğun lobi faaliyetleri yürütmüşlerdir. Birinci Dünya Savaşı sonrası ABD’deki lobi gruplarından destek alan Ermeniler, İngiltere’nin de teşvikiyle kurulması planlanan Büyük Ermenistan için ABD mandasını talep etmişlerdir. Ermeni lobisinin baskı ve girişimlerinin yanı sıra bölgedeki ABD çıkarlarını genişletmek isteyen Başkan Wilson, Ermeni iddialarını araştırmak için Türkiye’ye bir heyet göndermeye karar vermiştir.”

“Raporda, ‘soykırım’ kelimesi veya buna muadil bir kelime, kavram kullanılmamıştır”

40 kişilik Harbord Askeri Tahkik Heyeti’nin Anadolu ve Kafkaslardaki incelemeleri sonucunda Türk tezleri ve Ermeni iddialarına ilişkin detaylı bir rapor hazırladığını belirten Akar, şöyle konuştu:

“Gerek Harbord Raporu gerekse diğer heyetlerin raporlarına göre Ermenilerin suçladıkları gibi Türklerin değil asıl kendilerinin yani Ermenilerin katliam yaptıkları ortaya konulmuştur. Ayrıca bin 603 sayfalık raporda, ‘soykırım’ kelimesi veya buna muadil bir kelime, kavram kullanılmamıştır. Harbord Raporu, Türk tezlerinin doğruluğunu ve Ermeni iddialarının asılsız olduğunu tespit etmesine rağmen ABD’deki Ermeni lobisinin çabalarıyla kamuoyuna olduğu gibi açıklanmamıştır. O zamandan bu yana ABD’de asılsız Ermeni iddialarına siyasi olarak yaklaşılmakta ve Ermeni diasporasının propagandalarına itibar edilmektedir. Birtakım söylemlerle bu propaganda sürdürülmektedir.”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Trendler