ABDULLAH GONCA HABER MERKEZİ– Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) tarafından esnaf ve sanatkârların sorunlarını yerinde tespit etmek ve çözüm önerilerini birlikte istişare etmek amacıyla düzenlenen Bölge Toplantılarının üçüncüsü, Adana’da gerçekleştirildi. Toplantıya Antalya, Hatay, Kahramanmaraş, Mersin, Osmaniye, Konya, Karaman, Gaziantep ve Kilis illerinden gelen Birlik ve Federasyonların Yönetim Kurulu Üyeleri ile Birlik Genel Sekreterleri katılım sağladı. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Taha Enes Şener, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram ve Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ile Ticaret İl Müdürü Hüseyin Gödelek de toplantıda hazır bulundu.
-“ESNAF VE SANATKARLAR ŞURASI DÜZENLENECEK”
Toplantıda konuşan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken şu ifadelere yer verdi: “5262 sayılı yasa deyince akla ne gelir? Esnaf ve sanatkârın yasası. Bu yasanın belirttiği gibi, NACE kodlarının etkin şekilde uygulanması ve bu kodlara göre düzenlemelerin yapılması şart. Esnaf ve sanatkâr odalarının tabanındaki sıkıntılarla ilgili olarak Bakanlık bazı çalışmalar yürütüyor. Bu toplantılar da bu çalışmaların bir parçası. Bu çalışmalar sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile de bu yıl bir esnaf şurası düzenlenecek” dedi.
Esnaf ve sanatkarlar için düzenlenecek esnaf şurasının yanı sıra sahada yaşanan birçok sorunun da zaman kaybedilmeden giderilmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Sadece iş yeri kiralarındaki artış bile ciddi bir sorun. Bugün 10 bin TL’ye tuttuğunuz bir dükkân, önümüzdeki yıl 16 bin TL’ye çıkacak. Üstelik bu 16 bin TL’nin yüzde 20’si kira stopajı olarak Maliye’ye yatırılacak. Bu kirayı alan mülk sahibi de ayrıca kendi vergisini verecek. Bu durumda çifte vergilendirme söz konusu oluyor. Oysa bunun çözümü son derece basit. Maliye Bakanı diyecek ki: ‘Kardeşim, bu yüzde 20’lik tutarı zaten biz tahsil ediyoruz. Esnaf bu dükkânın kirasını niye artırıyor?’ ve bu uygulamayı kaldıracak. Bu kaldırıldığında kira fiyatlarında doğrudan yüzde 20 oranında bir düşüş sağlanacak. Yine aynı şekilde ulaştırma ve nakliye sektöründe çalışan esnafımıza ticari akaryakıt verilmesi halinde fiyatlar aşağı gelecektir. Bugün köylü tarlasında işçi, esnaf ise zincir markette ya da AVM’de tezgahtar oldu. Kendi iş yerlerine sahip olamıyorlar, ayakta duramıyorlar. Çünkü karşılarında bankası, sanayisi, fabrikası olan devlerle rekabet etmek zorundalar. Sonra da küçük esnaf denilerek, yüreği büyük ama ismi küçük bu insanlar yalnız bırakılıyor. Oysa esnafın olmadığı bir toplumda düzen olmaz. Komşuluk ilişkisi kalmaz, rol model insanlar yetişmez. Dara düşenin başını okşayacak kimse bulunmaz. Milli Eğitim’de yaşanan sıkıntıları da hepimiz biliyoruz. Çocukların sanayiye yönelmesi için mesleki eğitimde ciddi bir düzenleme gerekiyor. Çıraklık okullarında staj dönemlerinde sağlık sigortası nasıl yapılıyorsa, aynı şekilde emeklilik hakkı da tanınmalı ki aileler çocuklarını bu okullara gönül rahatlığıyla gönderebilsin” diye konuştu.
-“ FATURALARI DÜŞÜRÜN ÖTV VE KDV MUAFİYETİ GETİRİN”
Küçük sanayiye sahip çıkılmanın esnaf ve sanatkâr geleneğini yaşatacağına değinen Palandöken, “Elektrik ve su faturalarını düşürün. Çiftçiye verdiğiniz desteği bireysel çiftçiye doğrudan verin. Piyasayı canlandırın, araçları yenileyin. Beş yıl önce ticari araç alanlara sağlanan ÖTV ve KDV muafiyetini yeniden devreye sokun. O dönemde devlet zarar etmedi, aksine bugün altı firma Türkiye’de fabrika kuruyor veya kurma aşamasında. Ayrıca, esnafın yanında çalışan kişi 7 bin 200 günde emekli olurken, dükkan sahibi neden 9 bin günde emekli oluyor? Bu çözülemeyecek bir sorun değil. Biz maaş da istemiyoruz. 7 bin 200 günde emekli statüsüne alının, sağlık hizmetimiz devam etsin, ödediğimiz 8 bin lira primi de bari ödemeyelim. Pazarlarda tezgâh açan esnaf sayısı 200’den 100’e düştü. Yük artıyor ama iş yerinde süreklilik sağlanamıyor. Çoğu esnaf iki-üç yılda faaliyetini sonlandırıyor. Bu durumun düzelmesi için yapılacak işler belli. Enflasyonun neden yükseldiği ortada: Dolmuş, taksi ve otobüs fiyatları. Bu taşıma araçlarının kullandığı mazottaki ÖTV ve KDV’yi kaldırın ki vatandaş uygun fiyata binebilsin” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakan Yardımcısı Sayın Mahmut Gürcan ise yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi, “ Bilindiği üzere devletimizce ve sayın Cumhurbaşkanımızca esnaf ve sanatkarımızın korunması ve güçlendirilmesi hususuna her zaman ayrı bir ehemmiyet göstermiş olup bu doğrultuda pek çok tedbir ve destekler hayata geçirilmiştir.”
Adana Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Niyazi Göger ise toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi, “Adana, tarımın, sanayinin ve ticaretin kalbinde yer alır; tarihi boyunca emeğiyle büyümüş bir şehirdir. Bu topraklarda sadece üretim yapılmaz; dayanışma, komşuluk ve birlikte ayakta durma kültürü de yaşatılır.”
AYHAN GONCA ANKARA- Sigara satışında esnaf ile vatandaşın karşı karşıya kaldığı bildirildi.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye genelinde bakkal, büfe ve tekel bayilerinin sigara firmalarının haksız uygulamaları nedeniyle büyük bir çıkmazla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Sigara fiyatlarına yapılacak zamların önceden belli olmasına rağmen üretici firmaların yeterli ürün tedarik etmemesi ve kredi kartı ile satışlara getirdikleri kısıtlamaların, hem esnafı hem de vatandaşı mağdur ettiğini dile getiren Palandöken, ” Esnafımız komisyonsuz sigara satarken firmaların esnaftan komisyon alması çifte standarttır. Eğer firmalara kredi kartı komisyonlarını üstlenmezse esnafımız sigara satmaktan tamamen vazgeçme noktasına gelebilir. Sorunun çözümü için ürün tedariki konusunda ayrım yapılmamalı, kredi kartı komisyon yükü firmalarca üstlenilmeli” dedi.
Sigara firmalarının uyguladığı satış politikalarının artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamlı fiyat önceden belli olmasına rağmen firmalar, esnafa yeterli miktarda ürün vermiyor. Ürün alabilenler de ya nakit ödeme yapmak zorunda kalıyor ya da kredi kartıyla alışverişte zam farkı ödemeye mecbur bırakılıyor. Kaldı ki esnafın sigaradan kâr marjı zaten yüzde 4.5 ile sınırlıyken kredi kartı komisyon oranının da yüzde 4.5 olması kazançla komisyonun aynı olduğu anlamına geliyor. Sigara satan esnafın cirosu yükseliyor ve defter tutma haddi değişiyor. Öte yandan esnafımız sigara satışından komisyon alırsa cezaya tabi tutuluyor ancak firmalar için böyle bir uygulama yok. Bu yük esnafın sırtında kaldıkça sigara satışı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Yaşanan bu mağduriyetlerin ardından Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu olarak, önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Toplantının gündeminde, sigara üretici firmaların esnafa yönelik kısıtlayıcı uygulamalarına karşı ortak bir tavır sergilenmesi yer alıyor. Esnafımız firmaların kredi kartı komisyonlarını üstlenmemesi ve adil ürün tedarikine yanaşmaması halinde, sigara satışına devam etmenin mümkün olmayacağı görüşündedir” diye konuştu.
FİRDES BOZKURT GONCA SAMSUN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi’nin bina tahsisi yapılarak eğitime hazır hâle getirildi.
Yükseköğretim Yürütme Kurulu Toplantısında, “Eğitim Bafra İlçesinde yürütülecektir.” yönündeki teklif kabul edilerek “2025 YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda” yer alması kesinleşti.
BİLAL BEKTAŞ YAZDI Devlet; Mal alımlari için yıllarca yetiştirdiği, çeşitli kurumlarında tecrube sahibi yaptıgı; satınalma memuruna, Satınalma şube müdürüne ve satınalma daire başkanına, GÜVENMİYOR MU !!! Bence hepsine güveniyor ama isin içinde siyasi erkler olması dolayısıyla, adına KOMİSYON dedikleri sözde bir heyete SATINALMA gorevi havale ediliyor. İlgili komisyon üyeleri de ilgili kurumun en üst mülki amirin emir kulu olduğu için insiyatif den yoksun Özgürce piyasa analizi bile yapamiyorlar.
Neye göre, kime göre, neden pahalı, neden ucuz, yerel mi ulusal mı, profesyonel mi, merdiven altı mi… Adına Satınalma Komisyonu dedikleri, Komisyonun umrunda bile değil. Komisyon mülki amirin karar verdiği markaya yakacağı yeşil ışığa odaklanmış, işi bitirmek üzere işaret bekliyorlar.
Görevi icabı işi bilen memur mahçup. Şube Müdürü mahzun Daire Başkanı sessiz, Firmalar mağdur.
Siyasi dayısı kilolu yani Nüfuzlu olanlar mideyi dolduruyor. Gerisi teferruat. Hani nerde o iş için emek veren insanın hakkı. İşini layıkıyla yapanların kamu yararı açısından gayretli çalışmaları. Hepsi boş bir macera…
Unuttukları bir şey var. Bir damla gözyaşı, Bir Yetimin Ah-ı Mat eder Şah-ı…