CHP zihniyeti Türkiye’nin hayrına herşeye karşı

Türkiye’nin en prestijli projelerinden olan GAP için Bülent Ecevit, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi seyahatlerinde “Sizin hakkınızı buralara harcıyorlar. Hakkınızı yiyorlar” diye karşı çıkmıştır. Keban Barajı’na da karşı çıkan CHP lideri Bülent Ecevit, Ankara mitinginde baraj için “kurbağalara göl yapıyorsunuz” demiş. Bu yetmezmiş gibi barajın devreye girmesinden sonra geniş ufuklarıyla “Bu kadar enerjiyi toprağa […]

Türkiye’nin en prestijli projelerinden olan GAP için Bülent Ecevit, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi seyahatlerinde “Sizin hakkınızı buralara harcıyorlar. Hakkınızı yiyorlar” diye karşı çıkmıştır.


Keban Barajı’na da karşı çıkan CHP lideri Bülent Ecevit, Ankara mitinginde baraj için “kurbağalara göl yapıyorsunuz” demiş. Bu yetmezmiş gibi barajın devreye girmesinden sonra geniş ufuklarıyla “Bu kadar enerjiyi toprağa mı vereceksiniz?” diyerek duruşunu bozmamış!!! Halbuki 1980 ve 1990’lı yıllarda Bulgaristan ve Ermenistan’dan (Yanlış okumadınız Ermenistan’dan) elektrik satın alıyorduk. Tasarruf adı altında hergün 2 saat elektrik kesintisi yapılıyordu.


Taaa Abdülhamit Han zamanında planlanan ancak 1973 yılında hizmete açılan 1. İstanbul Boğaz köprüsüne CHP lideri İsmet İnönü “yıkılır” diye karşı çıkmış, CHP liderliğini devralan Bülent Ecevit ise “Hiç gereği yokken İstanbul’a asma köprü yapıyorlar. Bu köprüden mutlu azınlık, zenginler geçecektir” gibi dahice gerekçe ile karşı çıkmaya devam etmiştir. Kader bu ki köprüden ilk geçen Ecevit olmuş ve bu sefer köprü için “Büyük eser” diyerek hakkını teslim etmiş. Mimarlar Odası o zaman da aynı bugünkü gibi imiş ve “Boğaziçi köprüsü, Türkiye ve İstanbul’un başına gelen en büyük felakettir” demiş. Nereden bilsinler 2. ve 3. yapılacağını!!!
Aynı zihniyet İstanbul’daki Vatan Caddesi’ne “uçak mı indireceksiniz?” diye muhalefet etmiş. Türkiye’nin 1936 yılında kurduğu ilk uçak fabrikası Cumhurbaşkanı İnönü tarafından kapatılmış, demir yolu yapımı ise 1940’dan sonra durdurulmuştur. Toprağa gömülen yerli üretim uçaklardan hiç bahsetmeyeceğim.
Özal zamanında yapımı üç yıl süren ve 29 Mayıs 1988 tarihinde hizmete giren Fatih Mehmet Köprüsüne de karşı çıkıldı.


Otobanlara, otoyollara “üzerinde gezecek araba mı var?”, “zenginlere yapılıyor” ve “parası olan seyahat edebilecek!!!” gibi derin sosyolojik tespitlerle de karşı çıkıldı.


İstanbul insanı susuzluktan kırılırken Istranca dağlarından su getirme ve Melen Çayı projesine de karşı çıkıldı. Termik santrallere, HES’lere, nükleer santrallere, rüzgar enerjisine de karşılar çok şükür!!!
Yıl 2013 faiz oranları %4, enflasyon %7 ve dolar rezervimiz 150 milyar doları aşmış. IMF kovulmuş. 3. köprü, 3. havalimanı, Osmangazi köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi devasa projeler birbiri ardına açıklanıyor. O da ne Batının yanında bizimkiler de çok rahatsız bu gelişmelerden. Toplamda 5-6 ağaç bahane edilerek gezi kalkışması gerçekleştirildi ve ülkemiz tökezletilmek istendi. Mali boyutunu hesaplamak mümkün değil. Ancak aynı tarihlerde Yalova Belediyesi yüzlerce asırlık çınarı kesti. Ancak kimsenin sesi çıkmadı. Yetmedi arkasından 15 Temmuz hain darbe girişimi!!!
Bu memlekette S400’e, İHA, SİHA, atak, Milgem, TCG Anadolu’ya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da kim ve neden karşı çıkar? Aklım ermez.


Günümüzde faizler ve enflasyon gerilemeye başlamış, yerli otomobilde aşama kaydedilmiş, Doğu Akdeniz’de haklarımızı söke söke alıyorken, Kuzey Suriye’de mehmetciğimiz destanlar yazarken, Kanal İstanbul gibi dev bir proje ihale aşamasına gelmişken istemezukçular yine sahnede!!! Hem de nasıl? Akıl sır alır gibi değil!! Projeyi engellemek için ihaleye girecek müteahhitler bile tehdit ediliyor.


Aman Allah’ım bu nasıl bir kin? Bu nasıl bir inat? Muhalefet demek her şeye karşı olmak mı demek? İktidara gelmek için her yol mübah mı demek?
İktidara IMF ile görüşüyor diye iftira atıp, sonra muhalefetin gizlice görüştüğünün ortaya çıkmasından sonra bile yüzler kızarmadı. Bu konuda dosyaları oldukça kabarık.


Ama haklarını da yemeyelim. Bunların yalan ve iftiranın dışında başarılı oldukları alanlar da var!!!! Mesela Nuri Demirağ öncülüğünde tamamen Türk mühendisleri tarafından yapılan “D 38″ tipi yolcu uçaklarının üretildiği fabrikayı “düdüklü tencere fabrikasına” dönüştürmek gibi!!!! Ne diyelim Allah akıl fikir versin. Versin de iktidar olma fırsatı vermesin!
(PROF. DR. İBRAHİM AYDIN)

Exit mobile version