Saadet Partisi (SP) Samsun İl Başkanı Temel Armutçu, “Devletimizin devamını ve geleceğini emanet edeceğimiz nesillerin tarihi bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisan gibi bayramlar önemli bir vesiledir.” dedi.

II.Abdülhamit Han’ın tahta çıkmasıyla ilan edilen I.Meşrutiyet sonrasında 23 Aralık 1876 tarihinde kurulan Meclis-i Mebûsan’ın, ilk toplantısını 20 Mart 1877’de yaptığını hatırlatan SP Samsun İl Başkanı Temel Armutçu, “Açılma ve kapamalar sonrasında da 16 Mart 1920’de İstanbul’un İşgali üzerine, İngiliz işgal kuvvetleri Meclis-i Mebûsan’daki Heyeti Temsiliye milletvekillerini 18 Mart 1920’de tutuklar ve sürgüne gönderir. İşgal güçlerinin baskısıyla da 11 Nisan 1920’de resmen kapatılır.” dedi.

23 Nisan’a tarihi perspektiften bakan Armutçu, meclisin kapatılmasıyla Mustafa Kemal Paşa’nın, Heyet-i Temsiliye’yi temsilen meclisi Ankara’da toplanmaya çağırdığını hatırlattı ve, “21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığı bir bildiri ile meclisin 23 Nisan 1920 tarihinde toplanacağını duyurdu. 23 Nisan Cuma günü Hacı Bayram Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından dualar ile meclis açıldı. Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti ve Meclis-i Mebûsan üyelerinden oluşan 327 milletvekili ile kurulan meclis, zorluklar nedeniyle ancak 115 milletvekili ile açılabildi.

BAĞIMSIZLIK ALIN YAZISI

23 Nisan 1920 tarihinde, parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (d. 1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve
“Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah’ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi’ni açıyorum.” diye konuşma yaparak Meclis’in ilk toplantısını açtı.

Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da “Büyük Millet Meclisi” olarak konulmuştu. 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile de “Türkiye Büyük Millet Meclisi” (TBMM) adı kalıcılık kazandı.

ÇOCUKLARA ARMAĞAN

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ATATÜRK, 23 Nisan 1924’te “23 Nisan” gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da da bu bayramı, savaş sırasında yetim ve öksüz kalan çocukları bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacıyla çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. 1979’da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir.” diye konuştu.

YENİ NESİLE VESİLE

Türk Milleti’nin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yere sahip olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın, millî birlik, millî egemenlik ve milletin bağımsızlığını temsil ettiğini vurgulayan Armutçu, şöyle devam etti:

“Çocuklar, milletlerin geleceğidir. Onlara duyulan sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisan’ı Mustafa Kemal ATATÜRK, çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi, Devletimizin devamını ve geleceğini emanet edeceğimiz nesillerin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisan gibi bayramlar önemli birer vesiledir. Milletimize, çocuklarımıza ve tüm çocuklara kutlu olsun.”