Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Bahçeli: “Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail’in Filistin saldırılarına değinen Bahçeli, “Şair ve düşünür Sayın Sezai Karakoç’un ifadesiyle söylersek, Kudüs ‘gökte yapılıp yere indirilen şehirdir.’ Kudüs mukaddesatımızın kemer taşı, inanç haklarımızın ebedi yadigarıdır. İsrail, Filistinli mazlumları on yıllardır her fırsatta katletmiştir. Müslümanların kutsal mekanlarını alçakça çiğnemiştir. Netenyahu, Lahey’de mahkeme önüne çıkarılması için yetecek insanlık suçlarını gözünü kırpmadan işlemiştir. Şu ibret verici hazin gerçeğe bakınız ki, parklarda bahçelerde oynaması gereken çocuklar kan revan içinde gömülmektedir. Ana kucağındaki bebeklerin vücuduna mermiler isabet etmektedir. Gazze’de facia, Batı Şeria’da yıkım vardır. Miracımızın aziz emaneti Kudüs terör devleti İsrail tarafından tutsak alınmıştır” ifadelerini kullandı.

“Kudüs yaşlı gözleriyle, yaslı gövdesiyle yardım beklemekte, barbarlığın son bulmasını dilemektedir”
Kudüs’ün dinlerin, kültürlerin, farklı inançların buluşma potası olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Hiçbir Müslüman vicdanın huzur duymadığı günlerden geçilmektedir. Yaklaşık 400 yıl hakimiyetimiz altında bulunan Kudüs yaşlı gözleriyle, yaslı gövdesiyle yardım beklemekte, barbarlığın son bulmasını dilemektedir. Birinci Dünya Savaşı’nda Suriye-Filistin cephesindeki yenilgimizden sonra milli ve manevi hatıralarımızı geride bırakarak Kudüs’ten çekilmiştik. O gün bugündür Kudüs’ün başı eğik, bakışları solgundur. Tam 104 yıldır Kudüs bize hasret, biz Kudüs’e hasretiz. Bu kutlu şehir barışın, saygının, inancın ve medeniyetlerin beşiğidir. Kudüs demek tarih demektir. Ve insanlığın gözü önünde bu tarih yargılanırken, diğer yanda şiddetle yağmalanmaktadır. Kudüs dinlerin, kültürlerin, farklı inançların buluşma potasıdır. Bu özelliğiyle Ortadoğu’nun, hatta dünyanın kalbidir. Kudüs’ün kaderi üç semavi dinin kaderiyle birdir, sembolik değeri paha biçilemez kırattadır. Üzülerek söylemeliyim ki, meleklerin şehrinde şeytanlar cirit atmaktadır” açıklamasında bulundu.

“Kudüs konusu, sadece Filistinlilerin sorunu olmayıp bütün Müslümanların, aynı şekilde adalet ve hakkaniyet kaygısı taşıyan herkesin sorunudur”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “İsrail’in zulmü hiçbir kitaba, hiçbir inanca, hiçbir insani mirasa sığmayacak boyutlardadır. Hz.Musa’nın Tur-u Sina’da aldığı On Emrin altıncısında ‘öldürmeyeceksin’ hükmü vardır. Ancak İsrail hükümeti öldürmekten, katletmekten, eziyet etmekten, yıkmaktan, yakmaktan başka bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır. Artık bir karar aşamasına, bir yol ayrımına gelinmiştir. İsrail terörü taşınması, kaldırılması, hazmedilmesi imkansız bir sınırdadır. Eğer böyle giderse, vahşet durmazsa, inanç ve insan haklarına kategorik saldırılar ısrarla devam ederse ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır. Kudüs konusu, sadece Filistinlilerin sorunu olmayıp bütün Müslümanların, aynı şekilde adalet ve hakkaniyet kaygısı taşıyan herkesin sorunudur” diye konuştu.

“Bugün Filistin’de dökülen her kanda Trump yönetiminin ve onun halefi olan ve İsrail’e silah satışına onay veren Biden’in ileri derecede payı olduğu kuşkusuzdur”
İsrail’in gayri meşru güç kullanımının insanlığı felakete sürüklediğini belirten Bahçeli, “İsrail yönetiminin yayılmacı politikaları, tek taraflı, keyfi, dayatmacı ve hukuka aykırı uygulamaları yalnızca bölgesel barış ve istikrarı değil, kural ve norm esaslı küresel sistemi de direkt tehdit etmektedir. Öngörülmesi çok zor olan vahim bir süreç önümüzdedir. İsrail’in gayri meşru güç kullanımı insanlığı felakete sürüklemektedir. İslam ülkelerindeki çarpıklıklar, kökleşen ihtilaflar, ortak bir irade göstermedeki kayıtsızlıklar İsrail’in eline koz vermektedir. ABD’nin bir önceki başkanı Trump’ın, 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı yıllardan beri süregelen kutuplaşmaları ve karşılıklı mücadeleleri içinden çıkılamayacak hale getirmiştir. Bugün Filistin’de dökülen her kanda Trump yönetiminin ve onun halefi olan ve İsrail’e silah satışına onay veren Biden’in ileri derecede payı olduğu kuşkusuzdur” şeklinde konuştu.

“ABD’nin sorumsuz ve soysuz politikası Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarıyla tezattır ve iki devletli çözüm ümitlerini baltalamaktır”
ABD’nin sorumsuz politikasının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarıyla tezat oduğunu dile getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilanı uluslararası hukukun temel ilkelerini yok saymakla birlikte Birleşmiş Milletler Kararlarının açık ihlalidir. ABD’nin sorumsuz ve soysuz politikası Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarıyla tezattır ve iki devletli çözüm ümitlerini baltalamaktır. Yüzyılın Anlaşması yutturmasıyla Siyonizmin hizmetkarı olduğunu ispatlayan Trump ve yönetimi Ortadoğu’nun hassasiyetlerine saatli bomba tuzaklamıştır. Kan döken, can alan, soykırım suçu işleyen İsrail’in haydutluğu ortadayken, Birlemiş Milletler’in aynı anda Filistin ve İsrail’e, ‘terör ve yıkıma son verme’ çağrısı ilkelliğin teyidi, izansızlığın taltifidir. Bugüne kadar Birleşmiş Milletler’in aldığı hangi karara İsrail riayet etmiştir? Kudüs’ün başkent olarak tanınmasını reddeden tasarının 21 Aralık 2017’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla kabul edilmesinin bir sonucu ve yaptırımı bugüne kadar görülmüş müdür? Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 25 Kasım 1947 tarih ve 181 sayılı kararıyla duyurduğu paylaşım planından tutun da bugüne kadar alınan kararlara ne olmuştur? BM Güvenlik Konseyi’nin, 20 Ağustos 1980’de 478 sayılı kararıyla Kudüs’ün statüsünü değiştiren bütün eylemlerin ‘geçersiz ve yasadışı’ olduğunu ilan etmesinin İsrail’e tesir ettiğini söylemek mümkün müdür?” açıklamasını kaydetti.

“Türkiye’den başka 1,5 milyarlık İslam aleminin umudu kaldı mı?”
Bahçeli, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Önümüzdeki Perşembe günü de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplanarak İsrail-Filistin meselesini görüşecektir. Arap Ligi toplanıyor, çocuklar ölmeye devam ediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı toplanıyor, hak ihlalleri devam ediyor. Birleşmiş Milletler toplanıyor, ihanet ve işgal süreci devam ediyor. Kınama mesajları yayımlanıyor, endişeyle izleyenler açıklama yapıyor, gelin görün ki İsrail’in ciddiye aldığı yoktur, umursadığı yoktur, yine cinayet, yine melanet aynısıyla sürmektedir. Sorarım sizlere, bu oylamaya nereye kadar tahammül edeceğiz? 14 Mayıs 2018’de ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’teki açılış programını protesto eden 55 Filistinli masumun İsrail askerlerinin kurşunları sonucu hayatını kaybetmesini kim hatırlıyor? Sahillerde misket bombalarıyla öldürülen çocukların acısını dürüstçe kim yüreğinde taşıyor? Türkiye’den başka 1,5 milyarlık İslam aleminin umudu kaldı mı? Varsa nerede, hangi petrol kuyusunun başında petro dolarlarını saymakla vakit geçiriyor? Askeri mağlubiyetlerle güvensizlik ve korku psikolojisine teslim olmuş İslam toplumları bugün ayağa kalkmayacaksa, bugün zalime meydan okumayacaksa bunları yapacak kudreti ne zaman kendinde bulacak? Kudüs, küresel barış ve huzurun anahtarıdır. Bu anahtar doğru kullanılmazsa tetiklenen kaos Ortadoğu’yu vurmakla kalmayacak, tüm dünyayı kasıp kavuracaktır.”

“Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti uluslararası camiada tanınmalıdır”
Kudüs’e özel statü verilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımız yoğun diplomatik temaslarıyla, dürüst ve gerçekçi tutumuyla ülkemizin her seçeneğe hazır olduğunu göstermektedir. Kudüs’ün geleceği herkesi ilgilendirmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu çerçevedeki düşünce ve önerileri ana hatlarıyla şunlardan ibarettir: İsrail hunhar saldırılarına derhal son vermeli, işgal ettiği yerlerden geri çekilerek ateşkes rejimi tesis edilmelidir. Kudüs’te her dinin, her kültürün, her etnik yapının ortak paylaşım ve yönetimini esas alacak bir idare yapısıyla kalıcı ve kapsayıcı yeni bir siyasi denkleme ihtiyaç ertelenemez düzeydedir. Kudüs’e özel statü verilmeli, oluşacak bu statünün siyasi muhtevasını 3 semavi dinin mensupları ve temsilcileri eşgüdüm halinde ve mutabakat içinde belirlemelidir. Bölgede eşit, adil ve iki devletli sistemin kurulması için Birleşmiş Milletler harekete geçmeli, inisiyatif üstlenmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır. 1967 öncesi sınırları dikkate alınarak başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti uluslararası camiada tanınmalıdır. Nihai amaç, huzur ve güvenlik içinde yaşayan, barış ve kardeşlikle perçinlenmiş Kudüs’ün tezahürüdür. Birleşmiş Milletler veya İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulacak bir koruyucu gücün çatışma ve gerginlik alanlarına konuşlandırılarak saldırıların engellenmesi acilen gündeme alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir”
Haremi Şerif’in statüsünü bozacak yeryüzünde bir güç olmadığını vurgulayan Bahçeli, “Kudüs’e Birleşmiş Milletler veya İslam ülkelerinin katılımıyla teşekkül edecek bir koruyucu güç planlanmıyorsa, o zaman tarihin sesine kulak verilmeli, medeniyetler şehri Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir. Çağrı olursa biz gidelim, biz koşalım, hızır gibi yetişelim, gücümüzün yettiği yere kadar girelim, nihai olarak akan kanı durduralım; huzur, istikrar ve güvenliği el birliğiyle, güç birliğiyle temin edelim. Kudüs’ün her karışında izimiz ve eserlerimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs’ü biliriz. Şayet ABD bunun önünde engelse NATO üyeliğini derhal tartışmaya açalım, Küreciği de, İncirliği de boşaltalım. Onlardan korkan en az onlar gibi olsun. Bizim ilhamımız Iğdırlı Hasan Onbaşıdır. Bizim irade kaynağımız Kudüs’e damga vurmuş, çehresini değiştirmiş 400 yıllık hükümran mazimizdir. Haremi Şerif’in statüsünü bozacak yeryüzünde bir güç yoktur. Hiç kimse olmasa bile Allah’ın görünmez orduları vardır. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizim hedefimiz hakka, hakikate ve hakkaniyete sahip çıkıp şeytanları taşa tutmaktır” açıklamasında bulundu.
(Yunus Emre Kartal/iha)

Genel

İmamoğlu hakkında hazırlanan MASAK raporunun detayları ortaya çıktı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘na yönelik terör ve yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunun detayları ortaya çıktı.

Ayşe GÜREL- Leyla YILDIZ
İSTANBUL-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında ‘suç örgütü yöneticisi olmak’, ‘suç örgütüne üye olmak’, ‘irtikap’, ‘rüşvet’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek’ ve ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor. Soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında İmamoğlu hakkında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu hazırlandı. Raporda Ekrem İmamoğlu’nun adına çok sayıda çeşitli yollarla edinilmiş taşınmaz kaydı ve Balıkesir, İstanbul ve Çanakkale illerinde bulunan 17 adet taşınmazı satış yoluyla elde ettiği yer aldı. Raporda ayrıca babası Hasan İmamoğlu’ndan Ekrem İmamoğlu’na Balıkesir-Erdemir’de konumlu 5 adet taşınmazın bağış yoluyla geçtiği yer aldı.

İNTERNET SİTESİNİN ALTINDA FARKLI İSİMLER ÇIKTI

Hazırlanan raporda, 2020-2025 yılları arasında Ekrem İmamoğlu hakkında ‘tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetlerinde kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık’, ‘suç işlemeye alenen tahrik etme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’, ‘basit tehdit’, ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’, ‘yargı görevini yapanı etkileme’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kamu faaliyetinin yürütülmesin engellemek’, ‘kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak’ gibi suçlardan soruşturma ve kovuşturma kayıtları bulundu. Raporda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın 03 Mart 2025 tarihli yazısı da yer aldı.

ERKAN KARAASLAN İLE 1 MİLYON 754 LİRA DANIŞMANLIK ANLAŞMASI

FETÖ üyeliği ve örgüte finans sağlamak gerekçeleriyle tutuklanan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun danışmanı olan Erkan Karaarslan’ın sahibi olduğu şirketlere İstanbul Avcılar, Beylikdüzü ve Sarıyer Belediyelerinden toplamda 10 milyon 329 liralık danışmanlık ücreti aktarıldığı raporda yer aldı. Ayrıca Ekrem İmamoğlu ile FETÖ üyeliği nedeniyle tutuklanan Erkan Karaarslan arasında 1 milyon 754 TL’lik danışmanlık anlaşmasının yapıldığı konusundaki istihbari nitelikte bilgide adının geçtiği de raporda belirtildi. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

Samsun Şehir Hastanesi için geri sayım süreci başladı

SAMSUN İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Mustafa Uras, Samsun Şehir Hastanesi’nin açılış süreci için geri sayımın başladığını ve mayıs ayında da hastaneye yerleşme çalışmalarına başlanmasının hedeflendiğini söyledi.

Gökçen ÖZEN
SAMSUN-Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Mustafa Uras, inşaat firması yetkilileri ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkileriyle birlikte Samsun’da yapımı devam eden Şehir Hastanesi inşaatında incelemelerde bulunarak durum değerlendirmesi toplantısı gerçekleştirdi. 28 Şubat’ta inşaat firmasının Sağlık Bakanlığı’na geçici kabul başvurusunu yaptığını belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Uras, “Hastanemiz binası fiziki olarak yüzde 100’e yakın bir oranda tamamlandı. Geçici kabul için yapılan başvuru sonrası, Sağlık Bakanlığı’ndan ön kabul heyeti gelecek ve ilk incelemelerini yapacak. Eksikliklerin giderilmesiyle geçici kabul süreci tamamlanacak ve hastane Sağlık Bakanlığı’na teslim edilecek” dedi.

MAYIS AYINDA HASTANEYE YERLEŞME ÇALIŞMALARINA BAŞLAMAYI HEDEFLİYORUZ

Hastanenin açılış sürecine ilişkin çalışmaların hızla devam ettiğini kaydeden Uras, “Tıbbi malzeme alımları tamamlandı, mefruşat malzeme alımları son safhada, tıbbi cihazların büyük kısmı alındı ve depolara yerleştirildi. Montaj ve taşınma işlemleri için her şey hazır. İnşaat sürecinde ise servisler, acil, yoğun bakım, laboratuvarlar ve ameliyathane gibi önemli tıbbi alanlarda imalatlar tamamlandı. Test ve kontrol işlemleri sürüyor. Trafo, jeneratör, çamaşırhane ve mutfak gibi bölümler ise hizmete hazır vaziyette bekliyor. Mayıs ayında hastaneye yerleşme çalışmalarına başlanması hedefleniyor. Samsun Şehir Hastanemizin şimdiden Samsunlulara ve bölge halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Çanakkale şehitleri, Samsun’da anıldı

SAMSUN’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi.

Gökhan İÇKİLLİ – Berkay YILDIZ
SAMSUN-Kentte 18 Mart Şehitleri Anma Günü ile Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü programı, Kıranköy Şehitliği’nde gerçekleştirildi. Törene Vali Orhan Tavlı, Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, şehit yakınları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Programda Samsun Valisi Orhan Tavlı, Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nihat Soğuk ve Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Samsun Şube Başkanı Necati Yılmaz, şehitlik anıtına çelenk bıraktı. Ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu ve saygı atışı yapıldı. Vali Tavlı, ‘Şehitlik Şeref Defteri’ni imzaladı.

‘ÇANAKKALE ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN’

Törende konuşan Vali Orhan Tavlı, “Çanakkale Zaferi’mizin 110’uncu yılını millet olarak büyük bir onur ve gururla kutluyor, tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destanı kanlarıyla yazan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Tüm zorluklara rağmen Aziz Türk Milleti’nin, iman, azim ve vatan sevgisiyle ‘Çanakkale Geçilmez’ diyerek kazandığı bu zafer, Kurtuluş Savaşı’mıza ve nihayetinde de Türkiye Cumhuriyeti’mizin kuruluşuna giden kadim tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisi olmuştur. Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun müdafaası, aziz milletimizin bekası için ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek gözlerini kırpmadan fedayı can eyleyen aziz şehitlerimizde vücut bulan Çanakkale ruhu da aziz milletimizin bağımsızlığı söz konusu olduğunda birlik ve beraberlik içinde her şartta zafere ulaşacağının müjdecisidir. Bugün bizler de sizlerden aldığımız ilhamla bir yandan Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyarak Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için mücadele verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya, yüceltmeye devam edeceğiz. Kahraman ecdadımızın yadigarı istiklalimizden asla taviz vermeyecek, bu bilinçle hep birlikte istikbale yürüyeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, bu toprakları bizlere vatan kılan aziz şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun. Çanakkale Zaferi’miz kutlu olsun” diye konuştu.

Açıklamanın ardından Kur’an-ı Kerim okunup dualar edildi. Kıranköy ve Asri Mezarlığı’nda şehit mezarlarına karanfil bırakan Vali Tavlı ve beraberindekiler, şehit yakınlarıyla bir araya geldi. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.