Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

Başkan Yıldızkaya pandemi sürecinde büyük bir özveriyle gece gündüz çalışan hemşireleri unutmadı

Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, Hemşireler Günü dolayısıyla sağlık kuruluşlarına gerçekleştirdiği ziyaretlerle; korona virüs ile mücadele sürecinde büyük bir özveriyle gece gündüz çalışan hemşireleri unutmadı.


Polatlı Devlet Hastanesi, Can Hastanesi, Şifa Hastanesi, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve tüm sağlık ocaklarına gerçekleştirdiği ziyaretlerde sağlık çalışanlarına pandemi sürecinde yaptıkları başarılı çalışmalar dolayısıyla teşekkür eden Başkan Yıldızkaya; hemşirelere hediyeler vererek Hemşireler Günü’nü kutladı. Ziyaretlerden duydukları memnuniyeti dile getiren hemşireler de, “Bizleri bir yıl bile unutmayan, hatırlayan, yanımızda olan sizlere teşekkür ediyoruz” dediler. Gün boyunca süren ziyaretlerde sağlık kuruluşlarında tedavi olan vatandaşlarla sohbet eden Başkan Yıldızkaya; sıkıntılarını dinleyerek geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Başkan Yıldızkaya: “Her zaman yanınızdayım
Anlamlı ziyaretlerde Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya’ya Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Meclis Üyeleri Serpil Öztürk, Ferruh Şimşek, Metin Baysar ve İsmail Bozdağ eşlik etti. Başkan Yıldızkaya konuya ilişkin gerçekleştirdiği açıklamada; “Hemşireler Günü dolayısıyla sağlık ordumuzun kanatsız melekleri hemşirelerimizi ziyaret ettik. Bu zor süreçte; gece gündüz özveriyle çalışan tüm hemşirelerimizin nezdinde bütün sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Her zaman yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sağlık

“Dünyada 2.3 milyon kadın meme kanseri”

50 Soruda Meme Kanseri” kitabı ile meme kanserine yönelik çarpıcı bilgiler paylaşan Dr. Hüseyin Akyol, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılına dair paylaştığı en son verilere göre dünya çapında 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konulduğunu belirtti.

İSTANBUL-
Dünya çapında kadınları etkileyen en yaygın kanser türü ve kansere bağlı en fazla ölümün ise meme kanserinden olduğu biliniyor. Bu nedenle dünyada her sene Ekim ayı boyunca, meme kanserine yönelik farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme etkinlerine yer veriliyor. Altınbaş Üniversitesi de Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına çıkardığı 100 kitap serisinden Dr. Hüseyin Akyol’un hazırladığı “50 Soruda Meme Kanseri” kitabı ile bilinmesi gereken en önemli konulara değindi. Kitap içeriği ile ilgili bilgi veren Dr. Hüseyin Akyol, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılına dair paylaştığı en son verilere göre dünya çapında 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konulduğunu belirtti. Meme kanserine bağlı 685 bin ölüm kaydedildiğini söyleyen Dr. Hüseyin Akyol, Türkiye’de ise kanser olan her dört kadından birinin meme kanseri olduğunu açıkladı.

Küresel meme kanseri kontrolünü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bir insan hakları sorunu olarak değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Dr. Akyol, “Kadınlar toplumda merkezi roller oynarlar. Kadınları meme kanserinden korumak aynı zamanda ailelerini, toplulukları ve bir bütün olarak ekonomiyi de korur.” dedi. Meme kanseri ölümlerinin yüzde 70’den fazlasının 70 yaşın altındaki bireylerde meydana geldiğini ayrıca düşük ve orta gelirli ülkeleri de daha fazla etkilediğini dile getirdi.

“Hayat boyu her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor”

Dr. Hüseyin Akyol, meme kanseri gelişme riskinin, ilerleyen yaş, obezite, alkol tüketimi, ailede meme kanseri küsü, radyasyona maruz kalma, üreme öyküsü ve hormonal geçmiş ve tütün kullanımı gibi faktörlere bağlı olduğuna kaydetti. Dr. Akyol’a göre, meme kanserin yükü, herhangi bir belirti vermeden erken teşhisle tedavi ederek azaltılabilir.

“Meme kanseri, ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir”

Erken dönemde tanı konması tedavinin başarıya ulaşması ve kişinin hayatta kalma şansını artırıyor. En önemli faktör ise kişinin bu konuda bilinçli olması. Dr. Akyol, erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavilerinin daha başarılı olduğunu hem de hastanın yaşam kalitesinin önemli ölçüde artığına dikkat çekti. Türkiye’de, Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için her 2 yılda bir mamografi kontrolü yapıldığını hatırlattı.

“Tarama ve tedavi nasıl yapılmalı”

Dr. Akyol, bu taramalar sırasında her iki meme için mamografi çekilmesini gerektiğinde meme ultrasonu ve MR’ı ile kontrollerin yapılmasını önerdi. Tedavinin ise genellikle radyasyon, kemoterapi ve ameliyat gerektirdiğine işaret etti.

“Kötü beslenme ve hareketsizlik riski artırıyor”

Meme kanserine yakalanma riskini artıran faktörlere de değinen Akyol, fiziksel olarak aktif olmayan kadıların daha yüksek risk taşıdıklarını anlattı. Kötü beslenmenin önemli bir etkisi olduğu belirterek, “Doymuş yağ oranı yüksek ve meyve ve sebzelerden yoksun bir diyet meme kanseri riskini artırabilir. Fazla kilo veya obezite sorunları olan kadınların da normal kilodakilere göre daha yüksek risk altında. Menopoz döneminde alınan bazı hormon replasman tedavisi türlerinin (hem östrojen hem de progesteron içerenler), beş yıldan uzun süre alındığında meme kanseri riskini artırır. Bazı oral kontraseptiflerin yani doğum kontrol haplarının da meme kanseri riskini artırdığı bilinen bir durumdur” uyarısında bulundu.


Okumaya devam et

Sağlık

Polikistik over sendromu üreme çağında olan her 10 kadından birinde görülüyor

Uzmanlar, üreme çağında olan her 10 kadından birinde görülen polikistik over sendromu (PKOS) hastalığının en önemli belirtilerinin adet düzensizliği, tüylenmede artış, akne, ve erkek tipi saç dökülmesi olduğunu vurguluyor. Polikistik over sendromunda ayrıca uyku bozuklukları, anksiyete ve depresyon da görülebiliyor.

İSTANBUL-
Polikistik over sendromu (PKOS), hastalığı üreme çağındaki her 10 kadından birinde görülüyor. Uzmanlar, kadınlarda görülmeye başlanan adet düzensizliği, tüylenmede artış, akne, erkek tipi saç dökülmesinin hastalığın en önemli belirtilerinden olduğunu vurguluyor. Ergenlik döneminde ciddi kilo artışıyla birlikte yakınmalar daha da arttığı belirtilirken, PKOS’da ayrıca uyku bozuklukları, anksiyete ve depresyon da görülebiliyor. Metabolik sendroma neden olan hastalık, insülin direncine, kalp hastalıklarına ve rahim içi kanserine yol açabiliyor. Konuya ilişkin Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru değerlendirmede bulundu. Detaylı bilgiler veren Prof. Dr. Buyru, polikistik over sendromu olan kadınların çocuk sahibi olabileceğini de ifade etti.

PKOS’un uzun yıllardır bilinmesine rağmen kesin bir tedavisinin olmadığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, “Teşhisinde birtakım soru işaretleri, doktordan doktora değişen birtakım değerlendirme ya da tanı farklılıkları olabiliyor. Örneğin ergenlik döneminde çok sayıda genç kıza gereksiz yere polikistik over sendromu tanısı konabiliyor. Çünkü bu dönemde normal olarak karşımıza çıkan tüylenmede artış, adet düzensizliği ya da ultrasonografide yumurtalıklarda çok fazla sayıda yumurta bulunması gibi normal olabilecek belirtiler PKOS diye nitelendirilebiliyor. Buna yönelik tedaviler verilebiliyor. Ergenlik dönemindeki en büyük problem adet düzensizliğinden ziyade bu genç kızlarda ortaya çıkabilecek obezite ve metabolik sendrom dediğimiz bütün yaşamı boyunca problem olabilecek birtakım sorunların bu dönemden itibaren başlaması” dedi.

“Hayat boyu sürecek hastalıkla karşı karşıya olunduğunun bilinmesi gerekiyor”

Prof. Dr. Buyru, “Çocuk istediğinde gebe kalamayabiliyor, yumurtlama problemi ile karşı karşıya olduğu için yumurtalıkları uyarıcı ilaç kullanılması gerekiyor. İleriki dönemde adetleri düzenli hale gelse bile kilosuna, yaşam biçimine dikkat etmezse rahim içi kanser riski, gebe kaldıklarında gebeliğe bağlı şeker hastalığı çıkma olasılığı çok fazla. İleriki yaşamında menopozda ya da sonrasında şeker hastalığına, kalp hastalığına ve rahim içi kanserine yakalanma riski daha fazla PKOS’lu kadınlarda. Bu nedenle bu risklerden kaçınmak için ilaçla bir takım destekler alınmalı ve yaşam biçimine, kilosuna, artı şekerine dikkat etmeli. Hayat boyu sürecek hastalıkla karşı karşıya olunduğunun bilinmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Polikistik over sendromu olanlar çocuk sahibi olabilir”

Prof. Dr. Faruk Buyru, çocuk sahibi olamayan çiftler arasında en şanslı olanların polikistik over sendromu olan kişiler olduğunu belirterek “Polikistik over sendromunda ağızdan alınacak bazı tedavilerle veya iğne şeklinde uygulanacak birtakım yumurtalıkları uyarıcı tedavilerle gebe kalınması mümkün olabilir. Sorunun kaynağına inip yumurtlama problemini çözünce tüp bebek gibi bir tedaviye kesinlikle gerek olmuyor. Öncelikle uygulanması gereken kadının tüplerinde problem yoksa, eşinde problem yoksa, yumurtalıkları uyarıcı tedavi; ki bu uzun yıllardır son derece ucuz ve basit bir tedavi olarak uygulanıyor” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Sağlık

Hamile olduğunu sanıyordu, karnından 15 kilo kist çıktı

Kocaeli’de hamile olduğunu düşünen ve yaşadığı ağrılar sebebiyle hastaneye başvuran kadın gerçeği öğrenince şoke oldu. 37 yaşındaki kadının karnından 15 kilo kist çıkartıldı.

Ardacan Uzun
KOCAELİ-
Gebze’de yaşan 37 yaşındaki Mona Dahhan, 3 ay önce mide bulantı ve ağrısı yaşamaya başladı. Karnı şişmeye başlayan kadın hamile olduğunu düşünerek, Gebze Fatih Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan kontrollerde hamile olmadığı anlaşılan kadın, Kocaeli Şehir Hastanesine yönlendirildi. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Karanfil tarafından yapılan kontrollerde kadının karnında kist olduğunu belirlendi. Karanfil, meslektaşı Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Çiftçi’ye durumu anlattı. İkilinin istişaresi neticesinde ameliyat kararı aldı. Patlama riski olan kütle, 1 buçuk saat süren zorlu operasyonla çıkarıldı. Başarılı ameliyatla kadın sağlığına kavuşurken, 15 kilo kisti görenler gözlerine inanamadı. Patoloji sonucunun ardından kistin ne olduğu tespit edilecek.

“Hamile olduğumu düşündüm”

Karnındaki şişlik dolayısıyla hamile olduğunu düşünen Mona Dahhan, “Karnımda ağrı oldu ve dinmedi. Adetim gecikti bunun üzerine hamile olduğumu düşündüm. Ayak ve kollarımda ağrıyınca doktora başvurdum. Gebze Fatih Devlet Hastanesi’ndeki kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurdum, doktor karnımda kist olduğunu söyledi ve Kocaeli Şehir Hastanesine yönlendirdi. Ameliyatım iyi geçti doktorum Mehmet Karanfil, Ali Çiftçi ve tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Ameliyat sonrası karnımdan çıkan kisti görünce çok şaşırdım, başarılı ameliyat geçirdim şu anda kendimi iyi hissediyorum” dedi.

“32 yıldır cerrahi mesleğinin içerisineydim, bu büyüklükteki bir kitle görmedim”

Başarılı bir ameliyat gerçekleştirdiklerini ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Karanfil, “Hastayı muayene ettim, karnında 4 kadranı da dolduran, elle dokununca sınırları belirlenen kitle tespit ettim. Bunun üzerine ileri tetkiklerimizi yaptık, kitlesel olduğunu tespit ettik ve hastayı operasyona hazırladım. Doktor Ali Çiftçi ile ameliyatta başarılı operasyon gerçekleştirdik. Hastanın karın kısmını açtığımızda çok heyecanlandık. ‘Kitleyi çıkarabilecek miyiz?’ diye düşündük çünkü kitlenin yanında hayati organlar ve damarlar vardı. Kısa sürede olaya hakim olduk ve başarılı şekilde kitleyi çıkardık. Yaklaşık 32 yıldır cerrahi mesleğinin içerisineydim, bu büyüklükteki bir kitle görmedim, bu yüzden çıkartırken çok heyecanlandım. Sonuç başarılı oldu ve hastam sağlığına kavuştu. Bize bu imkanları sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya teşekkür ediyorum. Kocaeli Şehir Hastanesi’ne bu hizmeti vermek beni çok gururlandırdı” diye konuştu.

“15 kilogram ağırlığında olduğunu gördük”

Kitleyi gördüğünde şaşırdığını söyleyen Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Çiftçi, “Yaklaşık 1 buçuk saat süren ameliyatla kitleye ulaştık, kitlenin karnın tüm katmanlarını doldurduğunu gördük. Kitleyi çıkardıktan sonra kitlenin yaklaşık, 40×35 santimetre boyutunda ve 15 kilogram ağırlığında olduğunu tespit ettik. Hastamız büyük bir cerrahi operasyon geçirdiği için yoğun bakım ünitesine alındı. 2 gün sonra herhangi bir olumsuzluk yaşamayan hasta servise alındı. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeyken meslektaşlarım 10 kilogram ağırlığında kitle çıkarmışlardı. O kitleyi görünce baya şaşırmıştım ama bu hastamızı görünce daha çok şaşırdım. Çıkardığımız bütün materyalleri patolojiye gönderiyoruz. Patoloji materyalleri gelmeden bu konu hakkında konuşmak yanlış. Ameliyat öncesinde patlama ihtimalinden dolayı biyopsi yapma yoluna gitmedik. Kistin ne olduğunu öğrenmek için patoloji sonucunu bekliyoruz” ifadelerini konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.