Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, 19 Mayıs’ın bir başlangıç olduğunu belirterek, “Onun açtığı bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Hiçbir güç bizi bu yoldan geri çeviremez. Bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü asla ama asla kaybetmeyeceğiz” dedi.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Atapark’ta düzenlenen törende Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Törende konuşan Taşdelen, “Çankaya Belediyesi olarak Atamızın izinde yürümeye, onun ‘tek bir şeye ihtiyacımız var; çalışkan olmak’ sözünden hareketle durmadan çalışmaya, hizmetlerimizle Atamıza, Çankaya’mıza layık olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
19 Mayıs’ın sadece bir başlangıç olduğunu belirten Taşdelen, şöyle devam etti: “Atamızın gözleri gibi masmavi bir gökyüzünün altında aydınlık bir günde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyoruz. Onun ülkemize kazandırdıklarını, ülkemizi bize kazandırdığı noktada bayramlarımızı her geçen gün daha büyük bir coşkuyla kutlamamız gerektiğini anlıyoruz. 19 Mayıs bir son değildir. 19 Mayıs başlangıçtır. İşgal altında olan bir ülkede emperyalizme teslim olmuş bir saltanata karşı silahlarını bırakmış, Mondros Mütarekesi’yle ordularını terhis etmesi gereken yıkılmış bir imparatorluğun üzerinde ve bir milletin, bir ulusun esareti üzerine kurulmuş karanlık günlerdi o günler. Ama Atatürk, Mondros Mütarekesi’nden sonra 3 Kasım’da İstanbul’a geldiğinde Haydarpaşa Garı’nda inip oradan küçük bir tekneyle karşıya geçtiğinde İngiliz gemilerinin işgal kuvvetlerinin arasından geçmişti. İşgal altındaki İstanbul’a ilk geldiği gün ‘geldikleri gibi giderler’ demişti. 19 Mayıs’ta 72 arkadaşıyla Bandırma Vapuru’yla Samsun’a gittiğinde de aynı inançla karaya ayak basmıştı. O gün emperyalist güçlerin yenileceğine ve Türk milletinin bağımsız ve özgür bir şekilde devletini kuracağına inanan insan Mustafa Kemal Atatürk’tü. Onun bu inancına karşılık veren de büyük Türk milletiydi. Biz böyle bir önderin, böyle bir liderin çocukları olarak dünyanın en şanslı milletiyiz. Onun açtığı bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü asla ama asla kaybetmeyeceğiz. Cumhuriyetimizi ve Atatürk devrimlerini asla kaybetmeyeceğiz.”
“Hiçbir güç bizi bu yoldan geri çeviremez” Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu günü gençliğe armağan ettiğini hatırlatan Taşdelen, “Gençliğe Hitabesi’nde de aslında nelerle karşı karşıya kalacağımızı yine kendisi bizlere söylemiş. 19 Mayıs’ın 102. yılında buradan Atamıza sesleniyoruz, ‘Büyük Atatürk, açtığın yolda gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize and içeriz’. Hiçbir güç bizi bu yoldan geri çeviremez. Hiçbir güç içimizdeki Atatürk sevgisini, beynimizdeki Atatürk bilincini hiçbir zaman silemez. Liderler görevleri bitince unutulurlar, dünyada örnekleri çok. Ama Mustafa Kemal Atatürk her geçen gün daha büyük bir özlemle, bilinçle sahip çıkılan bir lider” dedi.
Azamet Akademi Derneği muhteşem bir organizasyona imza attı
MURADİYE ERGİN SAMSUN – Geleneksel hale gelen Kafkas Festivali’nin 7.si Terme’nin Ortasöğüt Mahallesi’nde gerçekleştirildi.
Çok yönlü ve çok büyük emekle hazırlanan festivale çevre illerden de büyük ilgi gösterildi.
Geleneksel Kafkas Festivali’nde, Büyükşehir Belediye bünyesindeki Azamat Dans Grubu muhteşem gösterileriyle izleyicileri mest etti.
Maykop’tan gelen sanatçı Halko Resida, Çerkesce şarkılarıyla konser verdi.
Çerkes kültürünü yansıtan materyallerin sergilendiği, Çerkes halujunun yapılıp ikram edildiği festivalde her detay düşünüldü.
Azamat Dans Akademi Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yurdakul, Çerkes kültürünün yaşatılmasını, Çerkes gekebek ve göreneklerini yeni nesillere aktarmayı hedeflediklerini söyledi.
Sunuculuğunu Mehmet Çömez ve Mayhop’tan gelen Suzanna’nın yaptığı festival 6.5 saat sürdü.
Festivale; Samsun Kafkas Çerkes Vakfı Başkanı Nurettin Güner, Uluslararası Çerkes Kültür Derneği Başkanı Oğuz Berk , İlkadım Belediye Başkan İhsan Kurnaz, Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Alpay Türkoğlu Savcı Aydın Tekin Hakim Ferruh Hasdemir Hakim Sacit Akdağ Galatasaray Basķan Danışmanı Çetin Öztürk Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Cihan Güller Anakent A.Ş. Genel Müdürü Musa Güler, Tokat Kafkas Derneği, Amasya Kafkas Derneği, Turhal Kafkas Derneği, Adige Kültür Derneği Başkanlık düzeyinde katılım sağladı.
“186’ncı Yılında Jandarma”yı resmeden liseli Beyza birinci oldu
Gençlerin gözünden jandarmanın kahramanlık ve fedakârlık dolu hikâyesini yansıtan, “186’ncı Yılında Jandarma” temalı liselerarası resim yarışmasında Erzincan Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi Beyza Nur Albayrak birinci oldu.
Yarışmanın sonucu Jandarma Genel Komutanlığı tarafından duyuruldu. Duyuruda şu ifadelere yer verildi;
“Gençlerimizin gözünden Jandarmamızın kahramanlık ve fedakârlık dolu hikâyesini yansıtan, ‘186’ncı Yılında Jandarma’ temalı liseler arası resim yarışmamız sona erdi. Birbirinden anlamlı ve etkileyici eserlerle yarışmamıza katılan tüm öğrencilerimize yürekten teşekkür ediyoruz. Genç yeteneklerimizin ortaya çıkmasında emeği geçen değerli öğretmenlerimize ve onları her zaman destekleyen kıymetli ailelerine de ayrıca teşekkür ederiz.”
Yarışmada dereceye girenlerin isimleri ise şöyle:
Beyza Nur Albayrak – Erzincan Güzel Sanatlar Lisesi Kutay Esmer – Konya Çimento Güzel Sanatlar Lisesi Hatice Kübra Talaz – Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi
Muhabirimiz Kerim Koç, “Gazze’de Anne Olmak” şiiriyle ödül kazandı
SAMSUN – Samsun’da, Birlik Vakfı ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Samsun Şubesi iş birliğiyle anlamlı bir kültür-sanat etkinliğine imza atıldı. Türk edebiyatının büyük ustası Necip Fazıl Kısakürek’in hatırasını yaşatmak amacıyla düzenlenen “Üstadım Necip Fazıl Kısakürek’in İzinde” temalı şiir yarışması, genç kalemleri bir araya getirdi.
Yarışmada, www.ohaberneydi.com internet gazetesi muhabiri Kerim Koç, “Gazze’de Anne Olmak” başlıklı şiiriyle jüri tarafından ödüle layık görüldü. Anlam derinliği ve güçlü anlatımıyla öne çıkan eser, Filistin’de yaşanan trajediyi bir annenin gözünden yansıtarak dikkat çekti.
Törende konuşan Kerim Koç, duygu dolu ifadeleriyle şu açıklamalarda bulundu:
“Burada ele alınan her konu kıymetlidir. Ancak Gazze, artık sadece Müslümanların değil; tüm insanlığın vicdanını ilgilendiren bir yaradır. Bu bir sorun değil. Bir insanlık sınavıdır. Ben de yazdığım şiirle bu yaraya ses olmaya çalıştım. Çünkü inanıyorum ki bir gün Gazze yeniden fethedilecektir. Ve bu fethi, Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in Gençliğe Hitabe’sinde belirttiği gibi, ‘Kim var?’ denildiğinde ‘Ben varım!’ diyebilen, davasına sadık, inançlı gençler gerçekleştirecektir.
Biz buna inanıyoruz. Ve bu inancı taşımaya, yaşamaya ve savunmaya devam ediyoruz.”
Şiirin dizeleri şöyle;
GAZZE’DE ANNE OLMAK
Kucağında kefenlenmiş bir çığlık, Ama ses yok; Çünkü burada ne çığlıklar kaldı, Ne de sessizlik özgür… Yavaş yavaş, ağır ağır yürür anne, Adımlarıyla kırıyor zamanı, Her bir adımda bir umut eriyor, Gözlerinde binlerce fırtına, Ama o, ağlayamaz; Çünkü sesini susturdular, Sesini değil, sessizliğini bile…
Bir bebek uyuyor soğuk toprağın altında, Masumiyetiyle sarsıyor karanlığı, O minicik beden, Bombaların, acıların gölgesinde sönmüş bir mum, Ve anne taşıyor onu, Taşıyor sessizliğin yüküyle, Bir yanar yüreğiyle, Ama bir damla bile dökemez gözyaşını, Çünkü burada ağlamak bile yasak.
Dünyanın unuttuğu, Zamanın durduğu, Acının ezildiği yerde, Bir anne doğuruyor her gün yeniden kayıplarını, Sessiz, derin, tarifsiz bir çöküşle…
O bebeğin kokusu hâlâ saçlarında, Ve o sessiz feryadıyla yankılanıyor, Kalbinin en karanlık köşesinde, “Koruyamadım seni,” diye fısıldar, Ama kimse duymuyor, Çünkü burada duyulan tek şey, Susturulmuş bir sessizlik…
Gazze’de anne olmak, Bir yürek yangınına sarılmak demek, Bir vatanın umudunu taşırken, Kendi çocuklarını toprağa vermek demek, Ve yine de yürümek, Dimdik, sessiz, kırılmadan, Korkmadan…
Bir gün, o sessizlik kırılacak, Ve o fırtına içinde kaybolan sesler, Yeniden yükselecek gökyüzüne, O zaman belki, Annenin ağlayamadığı o gün, Bir umut olarak doğacak.