Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Kültür Sanat

Türk savunma sanayinin yıldızı parlıyor, daha da parlayacak

Türkiye’nin savunma sanayinde yıldızı, pandemiden sonra daha da parlayacak.

TİM verilerine göre, Türk savunma ve havacılık sanayinin ihracatı geçen yıl yüzde 16,8 azalırken, 2021 yılının Ocak-Nisan döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 47,7 artarak 949 milyon 744 bin dolar oldu. Türkiye’nin hafif silah devi Samsun Yurt Savunma’nın Genel Müdürü C. Utku Aral, “Geçen yıl devlet kontratlarında yaşanan gecikmeler, 2021 yılında çözülmeye başladı, teslimatlar hızlandı. Dünyada pandemide yaşanan sosyal ve ekonomik değişimler sivil satışlardaki artışı da tetikledi. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin savunma ihracatının daha da artmasını bekliyoruz” dedi.
Pandemi, dünyada savunma sanayindeki denge ve dinamikleri değiştirdi. Stratejik projelerle yoluna devam eden savunma sanayi, pandemide diğer sektörlere göre daha az etkilendi. Buna karşın, alınmış birçok devlet kontratlarının teslimatları yapılamadı. Diğer bir deyişle üreticiler projeleri tamamlasa bile son kullanıcı; testlere gelemedi, kaynağında kabulleri yapamadı. Eski teslimatlar yapılamadığı için yeni büyük ihaleler açılamadı. Devlet kontratlarındaki gecikmelere karşın, pandemide yaşanan ekonomik ve sosyal değişimler sivil satışları beklenmeyen oranda artırdı. Özellikle tabanca, yarı otomatik tüfek, yarı otomatik tabanca ve av tüfeklerine talep arttı.

“2021’de ihracatımız artıyor”
2021 yılının ilk aylarından itibaren ise hem devlet hem sivil satışların artması, Türkiye’nin ihracat rakamlarına olumlu yansıdı. Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) verilerine göre Türk savunma ve havacılık sanayinin ihracatı 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,8 azalarak 2 milyar 279 milyon dolar olmuştu. 2021 yılında ise savunma sanayi ihracatı artmaya başladı. 2021 yılı Ocak-Nisan döneminde Türk savunma ve havacılık sanayinin ihracatı, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 47,7 artarak 949 milyon 744 bin dolar olarak gerçekleşti.

“Kontrat kabulleri başladı”
Canik markasıyla dünyanın 7’nci büyük hafif silah üreticisi olan Samsun Yurt Savunma’nın Genel Müdürü C. Utku Aral, pandemide değişen dengelerin 2021 yılından itibaren Türk savunma sanayinin lehine döndüğünü belirtti. Hem devlet hem de sivil kanatta satışların arttığını söyleyen Aral, “Ülkelerin yetkili makamları, 2021 yılı itibariyle kontratlardaki gecikmelerin sürdürülebilir olmadığını kabul edip teslimatlarını almaya başladılar. İnanıyorum ki, önümüzdeki süreçte savunma sanayi alımlarını artıracak. Sivil talepteki artış da sürüyor” diye konuştu.

Türk savunma sanayinin yıldızı daha da parlayacak
Önümüzdeki süreçte Türk savunma sanayinin yıldızının daha da parlayacağını düşünen Aral, “Türkiye, çok önemli süreçlerden geçti. Azerbaycan’daki savaş, Doğu Akdeniz’deki mücadele, Libya’daki savaş, Türkiye’nin ne kadar etkin bir savunma sanayi üreticisi olduğunu dünyaya gösterdi. Bu, önümüzdeki süreçte Türkiye’nin savunma sanayi ürünlerine talebi artıracaktır. Elbette bu zaman alacaktır ama vitrine çıkmış olduk. Hava, kara, deniz savunma sistemlerimiz, insansız araçlarımız, mühimmat ve roket-füze sistemlerimiz başarısını en iyi şekilde kanıtladı. Önümüzdeki dönemde Türkiye’den savunma sanayi ürün talepleri artacaktır. Burada önemli olan kalifiye ürünleri, yurt dışına göndermek. Karşı tarafta yaşanacak en ufak bir memnuniyetsizlik, Türkiye’nin tüm savunma sanayine olan ilgiyi sekteye uğratacaktır” diye konuştu.

“Üniversite-sanayi işbirliği şart!”
Türkiye’nin savunma sanayinde başarısını artırmak için neler yapılması gerektiği konusundaki önerilerini Aral, şöyle açıkladı:
“Türkiye’nin savunma sanayinde daha fazla ileriye gidebilmesi için artık çok fazla disiplinli projeleri hayata geçirmesi gerekiyor. Bunlara da firmaların kendi AR-GE’lerinin yetmesi mümkün değil. Konuyu şu örnekle anlatayım. Biliyorsunuz; Türkiye, Uzay Programı’nı açıkladı. Bu program sadece roketi ve kapsülü yapmaktan ibaret değil. Biyolojiden gıda sanayine bütün sektörlerde başarılı çalışmaların yapılmasını gerektiriyor. Bunu yapabilmek için de üniversite-sanayi işbirliği şart. Üniversitelerin AR-GE altyapısı tüm branşları kapsadığı gibi insan kaynağı, firmalara nazaran daha üst seviyede. Türkiye, Uzay Programı yapmak hatta savunma sanayinde daha ileri adımlar atmak istiyorsa üniversite-sanayi işbirliğini artırması gerekiyor. Üniversitelerin bu alana yöneltilmesi ve projelere dahil edilmesi çok faydalı olur. Onlara buralardan kaynak yaratılması ve kaynakların sürekli kılınması gerekiyor ki; üniversiteler odaklarını kaybetmesinler, savunma sanayi alanında çalışmalarına devam etsinler.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Kültür Sanat

DHA’ya Yılın Haber Ajansı ödülü

İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği 8’inci Türkiye Marka Zirvesi’nde Demirören Haber Ajansı (DHA) ‘Yılın Haber Ajansı’ olurken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.

Murat DELİKLİTAŞ-Mustafa Mert KARACA
İSTANBUL-İstanbul İş İnsanları Derneği tarafından düzenlenen 8’inci Türkiye Marka Zirvesi ödül töreni, dün akşam İstanbul’da gerçekleşti. Tören öncesi, ‘İhracatın Yol Haritası’ ve ‘Markalar Konuşuyor’ başlıklı iki panelin yapıldığı zirveye iş, sanat, basın ve cemiyet dünyasından yaklaşık 400 kişi katıldı.

ÖDÜLÜ DHA ÇALIŞANLARI ADINA ALIYORUM 

Türkiye Marka Zirvesi ile ilgili tanıtım ve konuşmaların yapılmasının ardından gerçekleşen törende, Demirören Haber Ajansı’na ‘Yılın Haber Ajansı’ ödülü verilirken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.DHA ve CNN Türk adına ödülleri alan DHA Genel Müdürü Celal Korkut, “Biz Demirören Haber Ajansı olarak, Türkiye’nin en ücra köşesine yayılan haber ağımızda, en nitelikli, en doğru haberi, en hızlı şekilde yayıncı kuruluşlara yetiştirmeye çalışıyoruz.

İşimizi de en iyi şekilde yaptığımıza inanıyoruz. Bizi ödüle layık gören Türkiye Marka Zirvesi’ne çok teşekkür ederiz. Ödülü, büyük bir özveriyle çalışan DHA çalışanları adına alıyorum” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in ‘Kültür Sanat Özel Ödülü’, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün ‘Türkiye’de Yılın Mutlu Şehri’ ödülünü aldığı törende, toplamda 52 kurum ve kişiye ödül dağıtıldı. ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almak için sahneye çıkan şarkıcı Demet Sağıroğlu, mini bir konser vererek sevilen şarkılarını seslendirdi.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Osmanlı’da bir devre adını veren ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

Osmanlı’da ‘Köprülüler Devri’ olarak bir döneme adını veren Vezirköprülü sadrazamlar, Samsun Müzesi’nde yaşatılıyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı.

17’nci yüzyılda Osmanlı’da Kösem Sultan’ın etkin olduğu ve 4. Mehmet’in 6 yaşında tahta çıktığı dönemde devletin başına getirilen Köprülüler, Osmanlı’yı içinde bulunduğu kaotik ortamdan çıkartıp, tekrar şaşalı günlerine geri döndürmüştü. Osmanlı’da bir döneme adını verecek kadar hizmetlerde bulunan Vezirköprülü sadrazamlar Köprülü Mehmed Paşa, Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ve damadı Kara Mustafa Paşa’nın 27 yıl boyunca devlet yönetiminin elinde bulundurması Samsun Müzesi’nde ziyaretçilere aktarılıyor. Müzede, 3 sadrazamın balmumu heykellerinin yanı sıra bilgilendirme yazıları, Osmanlı dönemine ait savaş malzemeleri ve araç gereçleri de sergileniyor.

Samsun Müzesi’nde kendilerine ayrılan köşede Köprülü ailesi hakkında, “17. yüzyıl ortalarından itibaren saltanata önemli vezir ve sadrazamlar yetiştirmişti. Köprülü ailesinin kurucusu olan Köprülü Mehmed Paşa’nın 1656 tarihinden itibaren kesintisiz olarak oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Kara Mustafa Paşa ile birlikte 27 yıl boyunca devlet yönetimini elinde bulundurmuştu. Kara Mustafa Paşa’nın Viyana yenilgisi adeta Köprülü ailesi için de bir dönüm noktası olmuştur. Aile bu tarihten itibaren hiçbir zaman eski gücünü elde edememiş olsa da Abaza Siyavuş Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Köprülüzade Numan Paşa ve Abdullah Paşa da sadrazamlık makamına yükselen aile üyeleridir. Kars ve İstanbul milletvekillikleri, dışişleri, devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı da yapan edebiyatçı, edebiyat tarihçisi ve Türkolog olan Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) de bu aileden gelmektedir” ifadeleri yer alıyor.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzede ayrıca Köprülü ailesi ile ilgili olarak, “17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’da değişim ve dönüşüm faaliyetleri kısa süreli çalkantılar yaşanmasına yol açmıştır. 17. yüzyıl ortalarından itibaren mutlak otoriteyi ele geçiren Köprülü Mehmed Paşa saray içerisindeki konumunu güçlendirirken Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’da büyük imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu şekilde hem kendinden sonraki aile fertlerine zengin vakıflar bırakmış, hem de halk nazarında devlet otoritesinin gücünü yansıtmayı amaçlamış olmalıdır. Köprülü Mehmed Paşa’nın ilk olarak imar faaliyetinde bulunduğu yer Vezirköprü’dür. Burada önce bir konak, han, arasta, namazgah ile Kedeğre/ Köpri kasabasının su yollarının tamiri, çeşmeler yaptırmıştı. Gümüşhacıköy, Turhal, Hekimhan, Safranbolu, Bilecik, Bozcaada, İstanbul ve Balkanlarda cami, mescit, namazgah, medrese, han, hamam, mektep, sebil ve çeşmeler yaptırdığı kitabe, vakfiye ve arşiv belgelerinden öğrenilmektedir” bilgileri yer alıyor.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.