AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, “Birileri gençler apolitik diyebilir, gençler aman canım Türkiye meselelerinden uzak sadece kendi dünyalarında diye düşünüyorsa eğer onlara 15 Temmuz’u hatırlatmak isterim” dedi.
Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Kütüphane Konuşmaları’ programı sonuncusu ‘Kütüphaneler ve Şehirler’ konu başlığı adı altında Gazi İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleşti. Programın bu haftaki konuğu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan oldu.
Çevre şehir ve kültür hayatın bütünün kapladığını, konuşurken, tartışırken, siyaset ilişkisine bakarken çok fark edilmediği bir alan olduğuna ve yoğun olarak Türkiye’nin şehirlerine dair, şehirlerin kimliğini değiştirmeye dair, şehir siyaset ilişkisi olarak çalışmalar ürettiklerine değinen Karaaslan, “Kongrenin ardından çevre konusunu çok önem verdik. Ve bakıldığında Sanayi Devrimi ile değişen bir dünya var Türkiye onun gerisinde kalmış, yakalamak için çok çaba sarf edilse de aradaki fark arttığı için çok zorlandık. Devamında ise bilişim devrimi olarak adlandırdığımız gelişmeler var. Ve iklim değişikliği ile birlikte hızla gelen iklim krizi, beraberinde ise ülkelerin onu ön alma çabası içerisinde bir yarışı var. İnanıyoruz ki Türkiye bu yarışta diğerlerinde olduğu gibi geri kalmayacak. Bu hususta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı ile çok yakın çalışıyoruz. Dolayısıyla çevreyi sevmek, doğayı sevmek, Rabb’imin yarattığı her canlıyı sevmek felsefesini ele alırken bir taraftan da ekonomik, ticari ve küresel ölçekte önemli teknolojik gelişmeler perspektifinden bakıyoruz” dedi.
“Uzak vizyonları belirlerken ki en çok feyz aldığımız gençlerdir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çevre konusunu, özellikle de gençlerin çevre ile ilgili düşüncelerini çok önemsediğini belirten Milletvekili Karaaslan, “Sizler de spesifik alanda uzmanlaşmanızı öneririm. Çevre hakları, yeşil istihdam, bunlar önümüzdeki 20 yılın belirleyici konuları olacak. Bu hızlı değişimi yavaşlatacak son nesiliz. Müthiş şekilde tüketen ve üretimi de doğayı katlederek bir insanlık var. Çevre konusunda bunları yapıyoruz. Kültür de ise kültür merkezli işler yapacağız. Uzak vizyonları belirlerken ki en çok feyz aldığımız gençler. Sayın Cumhurbaşkanı’nın gençlere verdiği değerin birebir şahitlerindenim” diye konuştu.
“Genç yüreklerin bu ülkeye katacağı çok şey olduğuna inananlardanım”
Geçen yıllarda gençlerin, aile kurmalarının, iş kurmalarının yeterliği olduğu ancak gelinen noktada bunun yeterli olmadığına vurgu yapan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, “Genç fikirlerin, genç yüreklerin bu ülkeye katacağı çok şey olduğuna inananlardanım. Geçen yıllarda sizin hayatınızı kurmanız, aile kurmanız, iş kurmanız sizin için yeterli olabilirdi. Ancak bugünün Türkiye’sinde sadece kendimiz için kurduğunuz hayaller yeterli değil. Daha büyük hayaller kurmak ve bu hayalleri gerçekleştirebilme iddiasına sahip olmak zorundasınız. Türkiye bugün kendi yağıyla kavrulmaktan çıkıp, dünyanın önemli meselelerindeki önemli aktörlerden biri oldu. Bunun ötesinde de bölgesel güçten, küresel güç olma iddiasında. Kovidin de hızlandırdığı, bilim adamlarının da söylediği gibi olacak olanın daha hızlı, daha yakınlaştıran, hayatımıza geçiren değişim ve dönüşüm süreci yaşıyoruz. Bu dönemde ne kadar uzak kalmış olsak da teknoloji ile paylaşılacaklar hızla paylaşıldı. Ancak gözle kurulan kontağın hissettirmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı. “Dünyanın iki yüzlülüğüne bakılarak yaşanan olaylar var”
Güncel konular hakkında da gençlere tavsiyelerde bulunan Karaaslan, “Bir şeyleri değiştirme arzunuzu biliyorum. Bugün dünyanın dört bir yanında yaşanan büyük haksızlıklar var. Bu bağlamda kadın hakları, insan hakları, çevre hakları, çocuk hakları ve hayvan hakları konusunda hep çok üst düzey bir noktada durdukları bugüne kadar öğretilen batı dünyası dünyada yaşanan acıların sessizliği daha da dramatik bir durum. Dünyanın iki yüzlülüğüne bakılarak yaşanan olaylar var. En son ve hâlâ yaşamakta olduğumuz Filistin meselesinde ve hatta 1946’dan beri yaşamakta olunan, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da BM kürsüsünden dünya liderlerinin gözünün içine bakarak, İsrail’in haritasını göstererek, ‘biri bana söylesin İsrail’in sınırları nerede başlar, nerede biter’ diye sorduğu ve tıpkı ‘dünya beşten büyüktür’ dediğinde olduğu gibi ve hakikaten onun liderliğinin umuda dönüştüğü, mazlum coğrafyasının ‘evet Recep Tayyip Erdoğan’ bize elini uzatır dediği bir noktaya kavuşuldu. Onun için söylüyorum ki sorumluluğunuz sadece kendinize ve ailenize karşı olamaz. Bu tip sorumluluklar süreklilik arz etmektedir. Cumhuriyetin kurtuluşunun adımının atıldığı şehrin evlatları olarak 19 Mayıs 1919’da olduğu gibi o şuuru hâlâ taşıyor olmasaydık birçok mücadeleyi kaybetmiştik. İmkansızlıklara rağmen, imanı yerine koyarak elde ettiği ruh haline sahibiz. Birileri gençler apolitik diyebilir, gençler aman canım Türkiye meselelerinden uzak sadece kendi dünyalarında diye düşünüyorsa eğer onlara 15 Temmuz’u hatırlatmak isterim. 15 Temmuz’da kendini sokaklara atanlar ilk gençlerdi. Dolayısıyla o asil ruh hâlâ bizim yüreğimizde. Sizler o ruhun taşıyıcılarısınız. Müthiş bir kalkınma ve gelişme hamlesi içerisindeyiz. Eğer öyle olmasaydı bugün Türkiye’de her köşe başında bu kadar yeni yatırımı görebilir miyiz? Eğer öyle olmasaydı bir kütüphane yeter bize der Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden birini Samsun’a kazandırma iddiasında olmazdık. Eğer öyle olmasaydı olan üniversiteler neyimize yetmiyor niye biz bunu 81 ilde 81 üniversite yapalım ki, Hakkâri’de de üniversite olmayıversin, çocuklar kalkıp en yakın şehre gitsinler derdik. Bugün 207 üniversiteyle Türkiye’nin 4 bir yanını her alanda gelişmesini ilerlemesini isteriz. Türkiye’de ki yerli ve milli sanayinin geldiği noktada hiçbiri boş hiçbiri tesadüf değil. Sizin fikirlerinizi, yol göstericiliğinize ihtiyacımız var” şeklinde kullandı.
Programa, Samsun AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu, Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal da katıldı.(Kerim Koç/iha)
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, oyun platformu Roblox‘un yeniden erişime açılması taleplerine ilişkin, “Hem Discord, hem de Roblox’la görüşmeler devam ediyor. Belli içeriklerin çıkarılıp da düzenlenmesi noktasında bir adım atıldı ama nihayete varmadı. Nihayete erdiğinde inşallah tekrar aynı hukuki süreçle onların açılması söz konusu olacak” dedi.
GİZEM CENGİL ANKARA-Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği ‘Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması’nın ödül törenine katıldı. Bakan Uraloğlu, konuşmasında, yarışmaya 62 farklı üniversiteden geliştirdikleri 115 projeyle katılan 205 kişiyi tebrik ederek, “Ödül alsın almasın emek veren her bir öğrencimizi canıgönülden tebrik ediyorum. Hiç şüphesiz her bir öğrencimizin emeği, geleceğe atılmış bir tohumdur. Sizler, yalnızca bir yarışmanın değil, Türkiye’nin geleceğine ışık tutan fikirlerin, Türkiye Yüzyılı’nın mimarlarısınız. Son 23 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; kendi otomobilimizi, haberleşme ve gözlem uydularımızı, savaş uçaklarımızı, helikopterlerimizi, gemilerimizi ve milli elektrikli trenlerimizi üreterek küresel bir ihracat ülkesi olduk. Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla ürettiğimiz ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı da, ‘Yapamazsınız’ diyenlere inat, sarsılmaz azmimiz ve öz güvenimizle kalıcı yörüngesine ulaştırıp, test yayınlarına başlayarak bir tarih yazdık. Çok yakında Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle hizmete alacağımız TÜRKSAT 6A ile uydularımızın ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Bu projeler, ‘Yapamazsınız’ diyenlere inat, ölümsüz miraslardır” dedi.
Bakan Uraloğlu, yarışmanın ilk dönemini, 19 üniversiteden öğrencilerin katılımıyla başlatıp; kara yolları, denizcilik, hava yolları, demir yolları olmak üzere 4 kategoride, 12 farklı mansiyon alanında toplam 1 milyon 800 bin 300 liralık ödülle taçlandırdıkları belirterek, “Bugün ise 2’nci dönemde, 62 üniversiteden 205 gencimizin 115 projesiyle çok daha büyük bir coşkuyu yaşıyoruz. Kara yolu, denizcilik, demir yolu, havacılık-uzay ve haberleşme sektörlerinde yarışan projeler, bakanlığımızın uzman ekipleri tarafından titizlikle değerlendirildi ve 42 proje ile 84 öğrencimiz ödüle layık görüldü. Bu yıl mansiyon ödülleri ve proje teşvik ödülleriyle toplamda 3 milyon 565 bin lira ödül veriyoruz. Ödül kazanan her bir öğrencimizi yürekten tebrik ediyorum. Bu yarışma, yalnızca bir ödül için rekabet edilen bir platform değil; Türkiye’nin geleceğine dair bir vizyonun, genç beyinlerle buluştuğu bir hareketin adıdır” ifadelerini kullandı.
‘GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR’
Bakan Uraloğlu, erişimi engellenen oyun platformu Roblox‘un yeniden açılması yönündeki taleplere ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Uraloğlu, “Son zamanlarda bizim de gençlerle temasımızda bu konu gündeme geliyor. Bayramda da gündeme geldi. Şimdi de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin bir vekilimizin çocuğuyla ziyaretinde gündeme geldi. Durum şu; doğrudan bakanlık olarak, DTK olarak kendi yetkimizde olan bir konu değildi. Hukuki bir süreç sonucunda böyle bir erişime engel getirmiştik. Şimdi artık onunla ilgili o platformlar hem Discord, hem de Roblox’la görüşmeler devam ediyor. Belli içeriklerin çıkarılıp da düzenlenmesi noktasında bir adım atıldı ama nihayete varmadı. Nihayete erdiğinde inşallah tekrar aynı hukuki süreçle onların açılması söz konusu olacak. Biz de süreci takip ediyoruz. Kamuoyundan bu anlamda gelen talepleri biz de takip ediyoruz. Umuyorum kısa zamanda o içerikleri çıkarırlar. Biz de gereken işlerini yaparız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. (DHA)
Fındıkta çifte tehdit; 200 bin ton kayıp beklentisi
Karadeniz’de fındık bahçelerinde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan ‘kahverengi kokarca’ adlı böcek türüyle mücadele sürerken, üreticiler kokarcanın yanı sıra hava sıcaklığının düşmesine bağlı oluşan zirai don nedeniyle tedirgin. Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu üyesi Sebahattin Arslantürk, “Yaklaşık yüzde 10 don hasarı, yüzde 20 civarında da kokarca hasarını öngörüyoruz. 200 bin ton civarında bir hasar söz konusu” dedi.
Selçuk BAŞAR-Efnan DEMİREREN TRABZON-Türkiye’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta verim ve kalite kaybına yol açan, fındık başta olmak üzere bahçelerde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan ‘kahverengi kokarca’ adlı böceğe karşı başlatılan kimyasal ve biyolojik mücadeleler sürüyor. Kahverengi kokarca dadandığı fındık bahçelerinde yayılarak tehdidini sürdürürken, hava sıcaklıklarının düşmesi, nisan karı ve zirai don da üreticiyi tedirgin etti.
YÜZDE 10 CİVARINDA ZARAR
UFK Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, son günlerde yaşanan zirai don olaylarının fındık tarımını olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Bu sene de şubat ve mart aylarında soğuk hava dalgalanması oldu. Bunun neticesinde de fındık belli bir oranda olumsuz etkilendi. Yaptığımız ön çalışmalara göre yüzde 10 civarında bir zarar olacağını öngörüyoruz” dedi.
FINDIKTA KOKARCA ETKİSİ
Arslantürk, “Kahverengi kokarcanın zararı da son 2 yıldır hızlı bir şekilde arttı. Geçen yıl 60 bin ton, bir önceki yılda 30 bin ton, bu yıl da yüzde 20 civarında bir zarara uğratacağını bekliyoruz. Fındığın dışındaki diğer tarımsal ürünlerde de ciddi hasarlar bırakabiliyor. 300’ün üzerinde meyve ve sebzeyi olumsuz yönde etkiliyor. Yaklaşık yüzde 10 don hasarı, yüzde 20 civarında da kokarca hasarını öngörüyoruz. Baktığımızda toplamda yüzde 30 civarında ve ciddiye alınması gereken bir hasar oluşturuyor. 200 bin ton civarında bir hasar söz konusu” diye konuştu.
SICAKLIK UYARISI
Hava sıcaklıklarının artması ile kışlaklardan çıkan kahverengi kokarcaya erken müdahale edilmesi gerekildiğini öneren Sebahattin Arslantürk, “Dona karşı önlem almak kolay değil. Kokarcanın mayıs ayında kışlaktan çıkma aşamasında yok edilmesine yönelik önlemlerin alınması gerekiyor ki sahaya inmesin. Sahaya ne kadar az inerse, verebileceği zarar da o oranda az olur. (DHA)
Çiftçiler, zirai dona karşı traktörlerle sis bulutu oluşturup sabaha kadar nöbet tutuyor
Türkiye’nin farklı bölgelerinde etkili olan zirai don, Bursa’nın İznik ilçesindeki meyve bahçelerinde de ciddi hasara yol açtı. Don özellikle erik, kivi ve nektarin ağaçları ile üzüm bağlarında ürün kaybına yol açtı. Olası zararı en aza indirmek için sabaha kadar tarlalarında nöbet tutan çiftçiler, ateş yakarak ve traktörlerle sis bulutu oluşturarak ürünlerini korumaya çalışıyor.
Semih TÜRKER BURSA-Türkiye’de bahar ayının gelmesiyle birlikte yaşanan soğuk hava dalgası ve zirai don, tarım sektöründe büyük endişe yarattı. Özellikle meyve yetiştiriciliği yapılan bölgelerde sıcaklıkların sıfırın altına düşmesi, ağaçlarda çiçeklenme döneminde olan meyveleri olumsuz etkiledi. Bursa’nın İznik ilçesinde de zirai don, üreticilerin kabusu oldu.
Özellikle meyve ağaçlarının yoğun olduğu bölgelerde havanın kararmasıyla birlikte sıcaklıklar sıfırın altına düşünce, birçok bahçede ciddi hasar meydana geldi. Marmara Bölgesi’nin önemli tarım merkezlerinden biri olarak bilinen İznik Ovası’nda yaşanan zirai don, meyve ağaçlarının neredeyse yüzde 90’ını etkilerken, erik, nektarin, kivi, kiraz ve armut gibi birçok meyve ağacı, çiçekteyken dondan yandı. İlçedeki üzüm bağları da zirai dondan nasibini alırken, ilçedeki üreticilerin zararının 1 milyar liranın üzerinde olduğu değerlendiriliyor.
AĞAÇLARININ BAŞINDAN AYRILMADILAR
Olası zararı en aza indirmek için sabaha kadar tarlalarında nöbet tutan çiftçiler, ateş yakarak ve traktörlerle sis bulutu oluşturarak, kalan ürünlerini korumaya çalışıyor. Çiftçi Tolga Küçükçakır, “Gece burada olmamızın tek sebebi, aylarca verdiğimiz emeği bir gecede kaybetmemek.
Sabahın ilk ışıklarına kadar tarlada nöbet tuttuk. Ateş yaktık, traktörle sis dumanı yaptık. Elimizden ne geldiyse denedik. Çünkü don olursa, bütün sezon boşa gidecekti. Tüm çiftçi arkadaşlarıma geçmiş olsun” dedi. (DHA)