Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Filistin’in geleceği için STK’larla buluştu

 Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kudüs’ün Müslümanları vahdete ve her alanda birlikte çalışmaya davet ettiğini belirterek, “Dolayısıyla tüm İslam dünyasında bütün mümin yürekleri birleştirecek çalışmalara hız vermeliyiz. Kudüs bilincini en güçlü hale getirmeliyiz. Öncelikle Müslümanlar, sorumluluk sahiplerinin, yöneticilerinin zulmün karşısında tek yürek olarak mücadele etmesi için gayret etmelidir. Bunu temin etmenin en ideal yollarını hep birlikte aramalıyız” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kurum binasında düzenlenen “Filistin/Kudüs Sivil Tolum Kuruluşları Toplantısı”na katıldı. Erbaş’ın yanı sıra dini sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yer aldığı toplantıda, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Filistinli çocukların yaşadığı zorlukları anlatan belgesel gösterimine yer verildi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kudüs’te yaşananların dünyanın efendisi olduğunu zanneden zalim bir terör devletinin insanlık için nasıl bir musibete dönüştüğünü gösterdiğini belirterek, işgalcilerin Filistin’de uyguladıkları vahşetin sadece azgınca, zalimce bir siyasetin neticesi olmadığını aktardı. Zulüm ve işgalin ardında kirli ve sapkın bir din istismarı da olduğunun altını çizen Erbaş, “Kendisini seçilmiş zanneden, yeryüzünü kendi mülkü sayan, vaad edilmiş topraklarda cennet hayali kuran insanlık dışı bir inanç vardır. Dolayısıyla hukuk ve ahlak adına söylenen hiçbir sözün işgalciler tarafından önemi ve etkisi yoktur” diye konuştu.

“Allah’ın gönderdiği tüm kitaplarda ve vahiyde zulüm, haksızlık, cana kıyma, yalan vb. tüm kötülükler yasaklanmıştır”

İsrail’in Filistin’de yaptıklarının Yahudiliğin kendisi olmadığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Oysa Allah’ın gönderdiği tüm kitaplarda ve vahiyde zulüm, haksızlık, cana kıyma, yalan vb. tüm kötülükler yasaklanmıştır. Tüm peygamberler tevhidin, adaletin, güzel ahlakın mücadelesini yapmıştır. Bu sapkınlar vahye karşı, mukaddesata karşı en büyük tahribatı ve kötülüğü yapmaktadır” dedi.
Mescid-i Aksa’nın imarından içinin halılarına varıncaya kadar Anadolu insanının emek ve sevdasına şahit olunduğunu ifade eden Prof. Dr. Erbaş, Kudüs’ün İstanbul’un öz kardeşi olduğunu, Kudüs’ün başkalarının insafına terk edilemeyecek kadar değerli bir şehir olduğunu aktardı.

“Bilmeliyiz ki Kudüs özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir”

Kudüs’ün Müslümanları vahdete ve her alanda birlikte çalışmaya davet ettiğini dile getiren Erbaş, “Dolayısıyla tüm İslam dünyasında bütün mümin yürekleri birleştirecek çalışmalara hız vermeliyiz. Kudüs bilincini en güçlü hale getirmeliyiz. Öncelikle Müslümanlar, sorumluluk sahiplerinin, yöneticilerinin zulmün karşısında tek yürek olarak mücadele etmesi için gayret etmelidir. Bunu temin etmenin en ideal yollarını hep birlikte aramalıyız. Bilmeliyiz ki Kudüs özgür oluncaya kadar hiçbir çalışma yeterli değildir” değerlendirmesini yaptı.

“Masumların kan ve gözyaşında boğulacaksınız”

İçinde Allah’ın adının anıldığı mescitlerden insanları men eden zalimlere, çocuk katillerine, işgalcilere seslendiğini belirten Erbaş, “Masumların kan ve gözyaşında boğulacaksınız. Yüreklerinizdeki kin ve nefretin mahkûmu olacaksınız. Bugün arkasına saklandığınız güç odaklarından aldığınız cesaretle uzak görseniz de bir gün muhakkak hukukun karşısında hesap vereceksiniz” dedi.
Zalimlerin korkak olduğunu söyleyen Erbaş, İsrail’de masum çocuklara karşı silah kullananların alçaklıklarının yanı sıra korkaklıklarının da dünyaya ilanı olduğunu belirtti.

“Filistin’de masum insanlar, kadınlar, çocuklar öldürülürken sesiniz niye çıkmıyor?”

Gözlerini ve vicdanlarını gerçeklere kapatan, yaşananları görmemek adına kendilerini karanlığa mahkum eden insanlığa seslendiğini ifade eden Erbaş şunları söyledi:
“Yaratıcının insana bahşettiği en büyük nimetlerden biri vicdandır. İnsan vicdanıyla insandır. Vicdanın ırkı, rengi ve coğrafyası olmaz. Sizi vicdanınızı yoklamaya ve onun sesini dinlemeye çağırıyorum. Buradan evrensel ilkeler ve prensipler üzerine var olduklarını söyleyen, hukukun teminatı olduklarını iddia ederek her durumda sürekli konuşan uluslararası kurumlar ve örgütlere sesleniyorum. Filistin’de masum insanlar, kadınlar, çocuklar öldürülürken sesiniz niye çıkmıyor? Sizleri bu duruma kayıtsız kılan ölenlerin Müslüman olması mıdır? Şayet sebep bu ise sizleri Müslümanların merhamet ve adalet yüklü tarihlerini araştırmaya ve incelemeye davet ediyorum. Zira İslam’a karşı bir art niyetiniz ve düşmanlığınız yoksa tam anlamıyla öğretilmiş bir cehalet içerisindesiniz demektir. Bu duyarsız tavrınızla insanlığın ve özellikle de Müslümanların indinde tüm inandırıcılığınızı yitirmektesiniz. İslam coğrafyalarında yaşanan zulümleri görmezden gelerek uyguladığınız çifte standart, savunduğunuzu söylediğiniz tüm evrensel değerleri yerle bir etmektedir.”

Müslümanların dün olduğu gibi bugün de hakkın, haklının ve mazlumun yanında olmaya devam edeceğini, zalimin ise karşısında durmaya devam edeceklerini belirten Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı, Kızılay gibi kurum ve kuruluşların yanında vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının bunun bir ispatı olduğu aktardı. Erbaş, Filistin halkına yapılan saldırıların dünya kamuoyunda daha fazla duyurulması konusunda başta STK’lar olmak üzere tüm kişi ve kurumların işbirliği içerisinde hareket etmesinin elzem olduğunun altını çizerek, “Öncelikle ülkemiz merkezli STK’ların ve Filistin’e destek sağlayan tüm kurum ve kuruluşların aralarında işbirliği ve koordinasyon sağlanması, mücadelemizi daha da güçlendirecektir. Bu bağlamda bir koordinasyon grubunun oluşturulması iş birliğini kolaylaştıracaktır. Böylece zulme karşı mücadele tahkim edilmiş olacak ve insanlığı zalimlere karşı harekete geçirme faaliyetleri daha da ivme kazanacaktır” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

Eski milletvekili Ahmet Türk 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Kobani davasında eski milletvekili Ahmet Türk hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.(DHA)


Okumaya devam et

Asayiş

MSB:47’si son bir haftada olmak üzere 1 Ocak’tan bugüne kadar 1000 terörist etkisiz hale getirilmiştir

MSB:47’si son bir haftada olmak üzere 1 Ocak’tan bugüne kadar 1000 terörist etkisiz hale getirilmiştir.

– Geçtiğimiz hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist daha Habur’daki Hudut karakolumuza teslim olmuştur.

– Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca; muhtelif miktarda Temel Eğitim Helikopterinin ve modernize edilen M60 T tankının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır.

– Bakanlığımız da önümüzdeki dönemde, açıklanan tasarruf tedbirlerini hassasiyetle uygulamaya devam edecektir.


Okumaya devam et

Genel

Göçükte ölen madenci, emekli olmasına rağmen oğlunu evlendirmek için çalışıyormuş

ZONGULDAK’ta, maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden Şenol Zurnalı’nın (42), 3 yıl önce emekli olduğu ancak kendisi ile aynı yerde çalışan oğlu Atakan Zurnalı’yı evlendirmek (22) için işe devam ettiği ortaya çıktı. Zurnalı’nın cenazesi toprağa verilirken, babası emekli madenci Sıtkı Zurnalı (67) “Oğlum bütün haklarım, her şeyim sana helal olsun” diyerek gözyaşı döktü.

ALİ SENCER ARSLAN
ZONGULDAK-Kilimli ilçesinde Gelik Madencilik tarafından işletilen kömür ocağında, dün göçük meydana geldi. Yerin 15 metre altında genişletme çalışması yaptıkları sırada Savaş Onur ile Şenol Zurnalı, taş, toprak ve kömür yığınının altında kaldı. Savaş Onur kendi imkanlarıyla göçükten kurtulup durumu bildirdi. Bölgeye sağlık, jandarma, polis ve AFAD ekipleri sevk edildi. Durumu iyi olan Onur tedaviye alınırken, mesai arkadaşlarının 1 saatlik çalışmasının ardından göçükten ağır yaralı olarak çıkartılan Zurnalı, Atatürk Devlet Hastanesi’ne getirildi. Zurnalı, kalp masajı yapılarak ambulanstan indirildi. 2 çocuk babası Zurnalı, kurtarılamadı. Onur ise tedavisinin ardından taburcu edildi.

‘KABRİSTANIN CENNET OLSUN’

Şenol Zurnalı’nın, oğlu Atakan Zurnalı ile aynı ocakta çalıştığı ortaya çıktı. Atakan Zurnalı’nın göçük sırasında ocakta bulunduğu ancak yara almadan kurtulduğu öğrenildi. Ölen madenci için Çaycuma ilçesi Perşembe beldesi Yazıköy köyünde cenaze düzenlendi. Cenazeye ailesinin yanı sıra Vali Yardımcıları Turgut Subaşı ve Mehmet Türk, Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Cezmi Yalınkılıç ile protokol üyeleri katıldı. Cenaze namazı Çaycuma Müftüsü Rıdvan Karataş kıldırılırken, oğlunun tabutuna sarılan emekli madenci Sıtkı Zurnalı, “Kabristanın cennet olsun. Oğlum bütün haklarım, her şeyim sana helal olsun. Çoluk, çocuğun her şeyin bana emanet. Oğlum benim, güle güle git” diyerek gözyaşı döktü.

Şenol Zurnalı’nın kayınpederi, emekli madenci İsmail Özkadam (62), damadının 3 yıl önce emekli olduğunu belirtti. Özkadam, “Emekli olup, çalışmaya başladı. Oğlu askerden gelince evlendirmek için çalışmak istedi. 3 yıl önce emekli oldu ama çalışmaya devam etti. Oğluyla beraber aynı madende çalışıyordu. Oğlu da kaza sırasında madendeydi” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.