Japonya’da açık artırmaya çıkarılan 2 adet özel üretim kavun 2.7 milyon yene (yaklaşık 208 bin lira) alıcı buldu.
Japonya’nın Hokkaido eyaletinde yetişen ve lezzeti nedeniyle ülke genelinde yüksek fiyatlara satılan Yubari kavunları için her yıl düzenlenen geleneksel müzayedelerden ilki bugün Sapporo’da gerçekleştirildi. Yubari şehrindeki çiftçiler tarafından yetiştirilen kavunlar en yüksek fiyata alıcı bulmak için kıyasıya yarıştı. Yerel bir bebek maması üreticisi olan Hokkaido Products adlı şirket 2.7 milyon yenlik (yaklaşık 208 bin lira) en yüksek teklifi vererek 2 adet kavunun sahibi olmaya hak kazanırken, şirket yönetiminden yapılan açıklamada çiftçileri teşvik etmek adına en yüksek teklifin verildiği belirtildi. Yubari Tarım Kooperatifi, 102 yerel üretici tarafından yetiştirilen 2.16 milyar yen (yaklaşık 166 milyon lira) değerindeki 3 bin 675 ton kavunun satışı gerçekleştirilmek üzere ülkenin farklı bölgelerine gönderileceğini açıkladı.
Rekor teklif 2019’da verilmişti
Özel üretim kavunlara şimdiye kadar verilen en yüksek teklif 2019’da 5 milyon yen (yaklaşık 385 bin lira) olmuş, 2 adet kavun rekor fiyata alıcı bulmuştu. Geçen yılki açık artırmada verilen en yüksek teklif ise Covid-19 salgınının ekonomik etkisi nedeniyle 120 bin yende (yaklaşık 9 bin lira) kalmıştı.
Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya‘nın Suriye Devlet Başkanı Esad‘a desteğini sürdürdüğünü belirtti.
RUSYA-Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova’da, basın mensuplarına gündemdeki konular hakkında değerlendirmede bulundu. Peskov, Suriye’deki duruma değinerek, “Beşar Esad‘ı desteklemeye devam ediyoruz. Buna göre temaslarımızı sürdürüyor ve durum analizi yapıyoruz” dedi.
Peskov gazetecilere, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Kiev ziyaretine ilişkin açıklama yaptı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Scholz ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e mesaj iletmediğini vurgulayan Peskov, Almanya’nın Kiev’i desteklemeye devam ettiği için bu ziyaretten yeni bir şey beklemediklerini kaydetti.
Gürcistan’daki protesto gösterilerine de değinen Peskov, Gürcistan’ın iç işlerine müdahale etmediklerini söyledi. (DHA)
KANADA-Journal of Epidemiology and Community Health dergisinde yayınlanan araştırma, her gün aynı saatlerde uyumanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini gösterdi. Araştırmaya göre, uyku süresi yeterli olsa bile yatma ve uyanma saatlerindeki değişiklikler, olumsuz kardiyovasküler sonuçlarla ilişkilendiriliyor. Araştırmayı yöneten Ottawa Üniversitesi’nden Dr. Jean-Philippe Chaput, “Her gün yatma ve uyanma saatleriniz arasında 30 dakikadan fazla fark olmamalı. Uyku saatlerinin değişmesi, iç saatinizin bozulmasına ve sağlık problemlerine yol açabilir. Hafta sonu bile aynı saatte uyanmaya çalışmalısınız” dedi.
Çalışma, 40-79 yaş arası yaklaşık 75 bin kişinin uyku alışkanlıklarını inceleyerek, uyku düzenliliği ile kalp sağlığı arasındaki bağlantıyı araştırdı. Katılımcılara, bir hafta boyunca aktivitelerini kaydeden cihazlar takıldı ve uyku düzenlilik indekslerine (SRI) göre gruplara ayrıldılar. Araştırmada düzensiz uyuyanların, düzenli uyuyanlara oranla kalp krizi veya felç geçirme olasılığının yüzde 26 daha yüksek olduğu görüldü.
Araştırma, düzensiz uyuyanların sadece yüzde 48’inin önerilen yedi ila dokuz saatlik uyku süresini karşıladığını, düzenli uyuyanlar arasında ise bu oranın yüzde 61 olduğunu ortaya koydu. Fakat düzensiz uyuyanlar, yeterince uyusalar da kalp krizi ve felç riskinden kaçamadı. Buna karşın, orta derecede düzensiz uyuyanların yeterli uyku aldıklarında risklerinin azaldığı tespit edildi.
Araştırmacılar, çalışmanın gözlemsel bir nitelik taşıdığını ve neden-sonuç ilişkisi kurmadığını belirtti. Fakat sonuçlar, uyku düzeninin, uyku süresinden daha önemli bir faktör olabileceğini gösteriyor. Elde edilen bulgular, önerilen uyku sürelerinin karşılanıp karşılanmadığına bakılmaksızın, yetişkinlerde düzensiz uykunun olumsuz kardiyovasküler olay riskiyle güçlü şekilde ilişkili olduğunu ortaya koydu. (DHA)
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, “Suriye‘deki saldırı, Rusya ile İran’ın dikkatinin dağıldığını ve zayıfladığını gösteriyor” dedi.
ABD-Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Suriye‘deki muhalif güçlerin Halep’i ele geçirmesiyle ilgili, “Yıllardır kendilerini hırpalayan üç aktöre baktılar: İran, Rusya, Hizbullah. Onları daha önce olduğundan daha zayıf ve daha savunmasız gördüler, bundan faydalanmaya çalıştılar” dedi.
Saldırının hızının, Suriye hükümetini ve bölgedeki diğer gözlemcileri şaşırttığını belirten Sullivan, hem bu gelişmelerin hem de Ukrayna’daki mevcut durumun, Rusya ve İran’ın daha zayıf bir stratejik konumda bulunmalarının doğal sonucu olduğunu söyledi. (DHA)