“Haziran ayı boyunca sokağa çıkma sınırlamaları hafta içi ve cumartesi günü akşam 22.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında uygulanmaya devam edecektir.”
-Temmuz ayında bu kısıtlama süreleri ve günleri, vaka ve vefat sayılarındaki değişime, aşılamada kat edilen mesafeye göre yeniden belirlenecektir.”
-Restoran, kafe gibi yeme içme yerlerinde saat 07.00-21 arasında masaya servis yapabilecek
“Üniversitelerin 2021-2022 eğitim öğretim yılı akademik takvimi 13 Eylül itibarıyla başlayacaktır.
Prof. Dr. Eyidoğan: Marmara’daki olası depremden 11 il etkilenecek
Jeofizik Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelebilecek olası depremin sadece İstanbul’u değil, bölgedeki 11 ili de etkileyeceğini söyledi. Söz konusu hattın 7 ve üzeri deprem oluşturma riski olduğunu söyleyen Prof. Dr. Eyidoğan, “İstanbul’a özgü bir deprem gibi algılıyoruz ama bu bir Marmara depremi olarak ele alınmalı” dedi.
Olgay GÜLER-Umut IŞIK EDİRNE-Jeofizik Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Edirne’de Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Edirne Afetlere Hazırlık Çalıştayı’na katıldı. Olası Marmara depremine ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Eyidoğan, Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek 7 ve üzeri depremde 11 ilin etkileneceğini belirterek, “Marmara Denizi içerisinde Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bir deprem olma durumunda bundan yalnız İstanbul değil, Marmara’daki 11 il etkilenecek. İstanbul ne kadar etkilenecekse Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale de etkilenecek. Marmara Denizi’ne kıyıları olan şehirler etkilenecek. Marmara Bölgesi 30 milyona yakın nüfusu barındırıyor, bunun büyük çoğunluğu İstanbul’da. Dolayısıyla 30 milyonun yaşadığı bir coğrafyada bir bölgesel deprem çok ciddi sorunlara yol açabilir. Çünkü Marmara Bölgesi’nin gayrisafi milli hasıladaki payı yüzde 50 civarındadır. Bu aynı zamanda ülke ekonomisi için de büyük sorun teşkil eder, bir beka sorunu haline gelebilir” diye konuştu.
‘BUNA İSTANBUL DEPREMİ GİBİ BAKMAMAK LAZIM’
Marmara’nın kayıtlı 2 bin yıllık deprem tarihi olduğunu belirten Prof. Dr. Eyidoğan, “Son yaşadığımız 6 Şubat 2023 depremi bölge depremiydi ve 7.8 ve 7.5 büyüklüğünde deprem oluşturdu. Marmara için de 7 ve daha büyük bir deprem beklentisi yıllardır konuşuluyor. Bu konuyla ilgili biz bilim insanları çalışmalar yapıyoruz. Böyle bir beklentimiz var. Tabii bunun tam olarak zamanı, tarihi, yeri kesin belli değil ama böyle bir yüksek tehlike var. Dolayısıyla Marmara Denizi içerisinde, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bir deprem olma durumunda bundan yalnız İstanbul değil tüm Marmara’daki 11 il etkilenecek. Konuya böyle bakmak lazım. Yani biz genellikle konuşmalarda İstanbul’a özgü bir deprem gibi algılıyoruz ama topluma şunu aksettirmek isterim; bu bir Marmara depremi olarak ele alınmalı. İstanbul ne kadar etkilenecekse Tekirdağ da etkilenecek, Kocaeli de etkilenecek, Bursa da etkilenecek, Yalova, Çanakkale, Balıkesir bütün Marmara Denizi’nde kıyıları olan şehirler etkilenecek. Yani şu anda Marmara Bölgesi 30 milyona yakın nüfusu barındırıyor. Bunun büyük kısmı İstanbul’da. Dolayısıyla bina sayısını bilmiyorum ama 30 milyonun yaşadığı bir coğrafyada bir bölgesel deprem çok ciddi sorunlara yol açacak” dedi.
‘EĞİTİMİN HER KATMANINDA FARKINDALIK TESİS EDİLMELİ’
Olası depremle ilgili bütün belediyelerin ve kamu kurumlarının, riski azaltmak için ortak çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizen Eyidoğan, “O nedenle tüm bu saydığım illerin belediyeleri ve mülki amirleri, Marmara Belediyeler Birliği gibi kurum ve kuruluşların da üniversitelerle beraber ortaya çıkabilecek bir afet durumunun risklerini en aza indirme konusunda ortak çalışmalar yapması lazım. Afet risklerini azaltma sürecinde farkındalık çok önemli. Toplumun her kesiminin, her katmanının bu farkındalığı canlı tutması lazım. Tabii günlük yaşam sürecinde insanlar bazı şeyleri unutabiliyor ama gerek yerel yönetimler, gerek mülki amirlikler, gerekse üniversiteler, akademisyenler bulundukları bölgelerin afetle ilgili, yalnız deprem değil sel, taşkın, tsunami, iklim değişikliği gibi tehlikelerin afete dönüşmemesi konusunda halka hazırlık, önlem konusunda, farkındalık yaratmak konusunda bilgi vermesi, çeşitli düzenlemeler yapılması, farkındalığın canlı tutulması çok önemli. Bu eğitimin çeşitli dallarında da bunlar örneğin; ilkokuldan başlamak üzere her eğitim katmanında bu farkındalığın sürekli tesis edilmesi gerekiyor. Çünkü afet risklerinin azaltılması konusunda toplumun katılımı, toplum temelli bir afet riski çalışması yapıldığı zaman daha iyi sonuçlar alınır” ifadelerini kullandı. (DHA)
MİT, kırmızı kategoride aranan teröristi Suriye’de etkisiz hale getirdi
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan PKK/YPG’nin sözde Şehba Bölge Sorumlusu ‘Yaşar Hakkari’ kod adlı Yaşar Çekik’i Suriye Tel Rıfat’ta etkisiz hale getirdi.
ANKARA-Türkiye, Irak ve Suriye’de Türk güvenlik güçlerine yönelik gerçekleştirdiği terör eylemleri nedeniyle İçişleri Bakanlığı terörden arananlar listesinin kırmızı kategorisinde yer alan, ayrıca Interpol tarafından da kırmızı bültenle aranan terörist Yaşar Çekik, MİT‘in de öncelikli hedef listesine girdi. MİT tarafından uzun süredir takip edilen terörist Çekik’in, Şehba bölgesine geçtiğinin öğrenilmesi ile operasyon planı yapıldı. PKK/YPG’li Çekik’in etrafında yer alan MİT ajanları, teröristin hareketlerini anlık olarak merkeze aktardı. Operasyona uygun ortamın oluşması üzerine düğmeye basıldı. ‘Yaşar Hakkari’ kod adlı Yaşar Çekik, Suriye Tel Rıfat’ta gerçekleştirilen nokta operasyonla etkisiz hale getirildi.
ÖCALAN’IN YANINDA EĞİTİM ALDI
1993’te PKK/KCK kırsal kadrosuna katılan Yaşar Çekik, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın yanında eğitim gördü ve PKK/HPG’nin sözde Şırnak/Beytüşşebap sorumlusu oldu. 2005-2006’da Irak/Zap’ta, 2007-2010’da Hakkari/Kato kırsalında, 2010’dan 2014’e kadar da Irak kuzeyinde PKK/HPG bünyesinde sözde sorumlu düzeyde faaliyet yürüttü. Ardından Suriye’ye geçen Yaşar Çekik, 2014’te Tel Tamir, 2015-2016’da sözde Ş.Arin Kadro Tugayı genel sorumlusu olarak faaliyetlerine devam etti. 2017’de Irak’a geçen Yaşar Çekik, Irak’ın kuzeyinde PKK sözde özel güç bünyesinde faaliyet gösterdi ve Gara bölgesinde örgüt mensuplarına askeri, siyasi ve ideolojik eğitimler verdi. Haziran 2017’de Irak/Mahmur’da yaralanan ve tedavisi sonrasında faaliyetlerine devam eden terörist, 2019’da sözde PKK/YBŞ Sincar genel sorumlusu olarak faaliyet gösterdi ve aynı yıl Suriye’ye geçti. PKK/YPG’nin sözde Suriye Kurumlar Komutanlığı yürütmesine 2019’da düzenlemesi yapıldı ve ilerleyen süreçte örgüt tarafından sözde Ş.Cemşit Kadro Tugayı genel sorumlusu olarak görevlendirildi. Ekim 2021’de örgüt tarafından sözde Cezire bölgesi genel sorumlusu olarak düzenlemesi yapıldı. Cezire bölge sorumluluğunu terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan ve MİT tarafından etkisiz hale getirilen ‘Orhan Bingöl’ kod adlı Ali Dinçer ile birlikte yürüten terörist Çekik, yine kırmızı kategoride yer alan ve MİT tarafından etkisiz hale getirilen PKK/Halk Savunma Merkezi yönetimindeki ‘Sofi Nurettin’ kod adlı Halef El Muhammed’in de en yakın arkadaşıydı. Terörist Çekik, son olarak PKK/YPG’nin sözde Şehba bölge sorumlusu olarak faaliyet yürütüyordu.
BİRÇOK EYLEME KATILDI
Yaşar Çekik, örgüte katıldığı 1993 yılından bu yana pek çok eyleme katıldı. Çekik, Hakkari/Çukurca’da 20 Temmuz 2010’da sorumluluğundaki örgüt mensuplarıyla birlikte Çukurca Hantepe Jandarma Karakolu’na gerçekleştirilen ve 6 askerin şehit olduğu eylemi düzenledi, 19 Ekim 2011’de Çukurca İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Lojmanları ile Çukurca/Asayiş Tepe’de bulunan komutanlıklara yönelik gerçekleştirilen, 24 askerin şehit olduğu, 18 askerin ise yaralandığı eylemleri yönetti. Çekik, 9 Şubat 2012’de Çukurca’da örgüt mensuplarınca 6 ayrı noktaya düzenlenen ve 1 jandarma onbaşının şehit olduğu, 13 jandarma personelinin ise yaralandığı eylemleri planladı ve talimatlarını verdi.
Terörist Çekik ayrıca 15 Eylül 2012’de Çukurca/Oğul köyü mücavirinde askeri konvoya yönelik düzenlenen ve 4 askerin şehit olduğu, 5 askerin ise yaralandığı saldırıya, eylemi gerçekleştiren örgüt mensuplarının sorumlusu olarak katıldı, 2021’de Suriye’de sözde Şehit Cemşit Tugayı genel sorumlusu olarak faaliyet yürüttüğü dönemde Barış Pınarı Harekatı alanındaki ve Şanlıurfa sınır hattında konuşlu Türk güvenlik güçlerine yönelik yapılan eylemlerin talimatını verdi. (DHA)
Boşanacakları gün kaldığı evi basıp, eşini ve kızını bıçakla yaraladı
İzmir‘in Aliağa ilçesinde boşanma davasında karar duruşmasının görüleceği gün eşinin bulunduğu akraba evine basan Ahmet Balcı (50), eşi Ummahan Balcı (46) ile kendini engellemeye çalışan kızı Betül Balcı’yı (20) bıçakla yaraladı. Hastaneye kaldırılan anne ve kızın tedavisi sürürken, gözaltına alınan Ahmet B. tutuklandı.
Kadir ÖZEN İZMİR-Aliağa Belediyesi’nde hizmetli olarak çalışan 7 çocuk annesi Ummuhan Balcı, 5 yıl önce aralarında şiddetli geçimsizlik bulunan ve kendisine şiddet uygulayan eşi beyaz eşya satıcısı Ahmet Balcı’ya boşanma davası açtı. Eşini ölümle tehdit ettiği için hakkında birçok kez uzaklaştırma kararı çıkartılan Ahmet Balcı, dün saat 08.00 sıralarında, boşanma davasının karar duruşmasından önce, Ummuhan Balcı’nın çocuklarını da yanına alarak sığındığı teyzesinin Maviköşe Mahallesi’ndeki müstakil evine gitti.
EVİN ÖNÜNDE PUSU KURDU
İddiaya göre, Ahmet Balcı, elindeki bıçakla, eşinin ve çocuklarının bulunduğu evin önünde pusu kurdu. Hemşire kızı Betül Balcı’nın, evden çıkacağı sırada Ahmet Balcı kapıya yöneldi. Betül Balcı, babasının içeri girmesine engel olmak istedi. Ancak Ahmet Balcı, kızını sol bacağından bıçakla yaraladı. Ardından içeri giren Ahmet Balcı, hakkında koruma kararı bulunan eşi Ummahan Balcı’ya saldırıp, başı, sol kolu ve göğsünden aynı bıçakla onu da yaraladı.
ANNE İLE KIZININ DURUMU İYİ
Ahmet Balcı olayın ardından kaçarken, ihbarla olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı anne ve kızını ambulanslarla Aliağa Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Tedaviye alınan anne-kızın durumlarının iyi olduğu hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi. Ahmet Balcı ise jandarma tarafından yakalandı. Balcı, götürüldüğü Aliağa İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı’ndaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (DHA)