Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İsrail’in hangi hükümet olursa olsun bizimle sağlıklı bir ilişki sürdürebilmesi için öncelikle yanlış politikalardan vazgeçmesi lazım. Filistin saldırılarını durdurması gerekiyor. Ayrıca iki devletli çözümü aşındıracak adımlardan vazgeçmesi gerekiyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Togo Dışişleri, Bölgesel Entegrasyon ve Yurtdışındaki Togolular Bakanı Prof. Robert Dussey ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Geçen yıl Togo’ya yapılan ziyaretten sonra alınan kararlarla karşılıklı büyükelçilikler açmak için adımlar atıldığını ve 1 Nisan’da Togo’da büyükelçiliğin açıldığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, 2002’de Afrika’da 12 olan büyükelçilik sayısının bugün itibarıyla 43’e çıktığını bildirdi.
Bakan Çavuşoğlu, Togo’nun Türkiye’de büyükelçilik açabilmesi için Ankara İncek’te bulunan Diplomatik Site’den arsa tahsis edileceğini belirterek, “Robert’in bu ziyareti Togo’dan Dışişleri Bakanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret. Bugün ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi, detaylı bir şekilde konuştuk. Geçen yıl Temmuz ayında Roma’da yaptığımız görüşmelerin takibini yaptık. O zaman çerçevesini çizmiştik. Özellikle Karma Ekonomi Komisyonu’nun kurulması için Ticari ve Ekonomik İş Birliği Anlaşmasını imzalamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Karşılıklı yatırımların artması, ticaretin artması için atabileceğimiz adımları daha önce değerlendirmiştik. Özellikle Togo’da Türk yatırımlarının artması için önümüzdeki aylarda Togo’da bir iş formu düzenlenmesi kararını verdik” şeklinde konuştu.
Şirketlerin yatırım yapabilmesi için imzalanacak ‘Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’ ve ‘Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nın önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Şirketlerimizin zaten Afrika’da önemli bir tecrübesi var. Bu şirketlerimizin bazılarıyla İstanbul’da dostum Robert görüştü. Türkiye Maarif Vakfı Zabtı’nı da imzaladık. Maarif Vakfı’nın Togo’da yeni okullar açılması için Togo’nun desteğine ihtiyacımız var. Ayrıca Togo’nun FETÖ’yle mücadelemize verdiği desteği takdirle karşıladığımızı vurgulamak isterim. FETÖ iktisaklı okulun kapatıldığını dostum Robert bana söyledi. Kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Görüşmelerde Libya konusunun da değerlendirildiği bilgisini veren Bakan Çavuşoğlu, “Libya’nın özellikle güneyindeki durum. Bazı sahil ülkelerinden Afrika’ya gelen Libyalı savaşçıların o ülkelere yönelik oluşturduğu riskler ve tehditler var. O nedenle Libya’yla ilgili de biraz bilgi verdim” açıklamalarında bulundu.
İsrail – Türkiye ilişkileri üzerine gelen soruyu yanıtlayan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, “Hükümet kurma işi İsrail’in iç işi. Bizim bu konuya yorum yapmamız söz konusu olmaz. Önemli olan hükümeti kimlerin kuracağı değil İsrail hükümetinin hangi politikalar izleyeceğidir. İsrail’in hangi hükümet olursa olsun bizimle sağlıklı bir ilişki sürdürebilmesi için öncelikle yanlış politikalardan vazgeçmesi lazım. Filistin saldırılarını durdurması gerekiyor. Ayrıca iki devletli çözümü aşındıracak adımlardan vazgeçmesi gerekiyor. Barış sürecine tekrar dönmesi gerekiyor. Diğer taraftan özellikle son zamanlarda illegal yerleşimleri artırdılar. Filistinlilerin topraklarını gasp etmeye devam ediyorlar. Bugün yine illegal yerleşim konusunda bir adım attılar. Dışişleri Bakanlığı olarak bu konuda bir açıklama yaptık. İsrail’in bu politikalardan vazgeçmesi gerekiyor. Ayrıca Kudüs’ün statüsünü aşındıracak adımlardan da vazgeçmesi gerekiyor. Bu politikalarını devam ettirirse bizim sağlıklı iletişim kurmamız mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
Togo Dışişleri Bakanı Dussey da, “İş birliğimizin bu kadar hızlı ilerlemesinden dolayı çok memnunum. İstanbul’a geldiğimde Togolu bazı kişilerle görüştüm. Ortak bir kaide vardı. Herkes bana evet biz kendimizi iyi hissediyoruz diyordu. İyi bir şekilde entegre oldular” dedi. Togo’da FETÖ’ye ait okulun kapatıldığını söyleyen Bakan Dussey, “Sizin desteğinizle bu şekilde bu okullarda olan çocuklar, tekrar seneye okul başladığında Maarif Vakfıyla birlikte mükemmel bir eğitime başlayacaklar inşallah. Çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını sağlayacağız” diye konuştu.
Erdoğan: Netanyahu yönetimi, siyasi ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Netanyahu yönetimi, siyasi ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur, savaş suçudur. İsrail’in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır” dedi. DOHA-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temaslarda bulunduğu Katar’ın başkenti Doha’da 44. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi’ne katıldı. Konuşmasına teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Körfez ülkeleriyle ilişkilerimiz her geçen gün gelişiyor. Bugün burada sizlerle olmam da münasebetlerimizi daha da ileri taşıma irademizin bir tezahürüdür. İnşallah el birliği, gönül birliği içerisinde hareket ederek münasebetlerimizi güçlendireceğimize inanıyorum. Körfez ülkeleriyle ticaret hacmimiz son 20 yılda 13 kat artarak geçen sene itibarıyla 23 milyar dolara ulaştı. Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine yeniden başlanması ve anlaşmanın kısa sürede yürürlüğe girmesi, ticaretimizi daha da artıracaktır. Körfez ülkelerindeki kardeşlerimizin turistik seyahatlerinde en çok tercih ettiği ülkelerin başında Türkiye’nin gelmesi bizler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Konseyle ilişkilerimizin temel unsuru olan Stratejik Diyalog Bakanlar mekanizması bugüne kadar 5 toplantı yaptı. Dışişleri Bakanlarımızın iştikakıyla düzenlenen toplantıların 6’ncısına inşallah 2024 yılının ilk çeyreğinde ev sahipliği yapacağız” ifadelerini kullandı.
“Savunma sanayii alanında Türkiye, Körfez’deki kardeşlerimizle çok farklı bir ivme yakaladık” Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Körfez bölgesini, ülkemiz üzerinden kara yoluyla Avrupa’ya bağlayan ulaştırma projelerine büyük önem atfediyoruz. Bu projelerin enerji iş birlikleriyle taçlandırılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye, uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını koruyor. Türk ekonomisine güvenene kardeşlerimize gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Savunma sanayii alanında Körfez’deki kardeşlerimizle hamdolsun çok farklı bir ivme yakaladık. Son hadiseler, bu alandaki iş birliğimizin ne kadar önemli ve stratejik olduğunu ortaya koydu. Ortak üretim ve finansman dahil, savunma sanayiindeki iş birliğimizi çeşitlendirmemizde fayda görüyorum”.
“Bu fasılanın kalıcı bir ateşkese dönüşmesini temenni ediyorduk ancak bu gerçekleşmedi” Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’yle Filistin halkıyla dayanışmanın açık ve net gösterildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze krizindeki bu ortak tavrımız, bölge ülkeleri olarak sorunlarımızı sahiplenme noktasında da bir örnek oldu. Zirvede alınan kararların takibini yapmamız önemlidir. Dışişleri Bakanları Temas Grubu, çeşitli ülkelerde görüşmeler yürüttü, bu temaslara devam edecekler. Gazze’de kısa süreli geçici insani aranın sağlanması ve esir takası konusunda Katar’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Tabii bu fasılanın kalıcı bir ateşkese dönüşmesini temenni ediyorduk ancak bu gerçekleşmedi. Netanyahu yönetimi, siyasi ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur, savaş suçudur. İsrail’in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır. Türkiye olarak bölgeye yönelik insani yardımlarımızı artırarak sürdürüyoruz. Bugüne kadar 12 uçak ve 2 sivil gemi dolusu yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye’ye intikalini sağladık. Önceliğimiz derhal kalıcı ateşkesin ilan edilmesi ve kesintisiz bir şekilde insani yardım akışının teminidir. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyeti bir kez daha görüldü. Bu maksatla garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık” dedi.
Atakum’da Dünya Engelliler Farkındalık Günü dolayısıyla düzenlenen programda, özel bireyler gönüllerinde eğlenip, keyifli vakit geçirdiler. SAMSUN-Samsun’un Atakum Belediyesi ile Atakum Kent Konseyi Engelli Meclisi iş birliğinde Dünya Engelliler Farkındalık Günü dolayısıyla program düzenlendi. Programda engelli bireylerin haklarına sahip çıkılması çağrısında bulunan Atakum Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı Nadide Döktür, çalışmalarından dolayı Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’ye teşekkür etti.
“Sadece 1 gün değil 365 gün dayanışma” Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, yaptığı konuşmada birlik ve dayanışma vurgusu yaparak, “Yurttaşlık hakları anayasada tanımlanıyor. Hayatın her alanında ekonomide, sanatta, ticarette, yönetimde ve siyasette hayatın her alanında olmamız gerektiğini ifade edin. O haklarınızı söke söke alın. Ne olur talepkar ve örgütlü olun. Şu tablo, Türkiye’ye örnek olsun. Bu sadece bir kahvaltı değil; büyük bir dayanışma örneği. ‘Biz toplumun bireyleriyiz, sadece bir gün hatırlamayın; 365 gün hep beraber olalım. Bizimle beraber yaşayın, sorunlarımızı bilin’ demeliyiz. Sadece bir gün değil; 365 gün bu birlikteliği bu dayanışmayı sağlayabilmeliyiz. Atakum Belediyesi olarak farkındayız ve sizin yaşam alanınızı kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bu güzel tabloyu büyütmek istiyoruz” dedi.
Atakum Belediyesi Büyük Düğün Salonu’da düzenlenen programa ayrıca siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda yaşadıkları sorunları anlatan engelli vatandaşlar, çalışmalarından dolayı Atakum Belediye Başkanı Deveci’ye teşekkür ettiler. Davul zurna eşliğinde dans edip şarkılar söyleyen katılımcılar, eşit ve özgür yaşam için engellerin aşılması vurgusu yaptılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı’da yaşayan Müslümanlara yönelik saldırılar artıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı’da yaşayan Müslümanlara yönelik saldırı ve tehditlerde artış yaşandığı belirterek, “İslam düşmanlığı Batı toplumlarında veba gibi yayılırken, hükümetler tarafından maalesef bir tedbir alınmıyor. Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak tıpkı 85 sene önce olduğu gibi bir Müslüman sorunu oluşturmaktır. Allah’ın izni ile biz buna fırsat vermeyeceğiz. Bizi ve kardeşlerimizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz” dedi. İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 39. Bakanlar Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti. Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanlara yönelik saldırılarda artış yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak tehdit boyutu artan sorunlarımızdan birisi de İslam düşmanlığıdır. Avrupa’nın birçok ülkesinde göçmen nüfusun kahir ekseriyetini oluşturan Müslümanlar, her gün bir başka yabancı düşmanı, ırkçı, ayrımcı ve İslam karşıtı muameleye maruz kalmaktadır. Son yıllarda Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza, mülklerine ve camilerine yönelik saldırı ve tehditlerde artış yaşanıyor. Ocak 2023’ten bu yana Kur’an-ı Kerim’in yakıldığı 500’e yakın İslam karşıtı saldırı gerçekleştirildi. Geçen hafta Filistin kefiyesi takan 3 genç, ABD’de sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı. İslam düşmanlığı Batı toplumlarında veba gibi yayılırken, hükümetler tarafından maalesef bir tedbir alınmıyor. Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakla eylemler ifade özgürlüğü kisvesi altında meşru gösteriliyor. Bu saldırılara göz yumanların mesele Filistin ve Gazze’deki masumların haklarını savunmak olduğunda birden nasıl yasakçı davrandıklarını hep birlikte görüyoruz. Fikir ve toplanma hürriyeti diyenlerin aslında böyle bir hassasiyetlerinin bulunmadığını çok iyi biliyoruz. Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak tıpkı 85 sene önce olduğu gibi bir Müslüman sorunu oluşturmaktır. Allah’ın izni ile biz buna fırsat vermeyeceğiz. Bizi ve kardeşlerimizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler olarak bu nefret suçlarına karşı ortak hareket etmemizin ehemmiyetini tekrar vurgulamakta fayda görüyorum. Gerek ikili düzeyde, gerek uluslararası platformları kullanarak nefret suçları ile mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Erdoğan’dan İslam ülkelerine çağrı İslam ülkeleri arasında tercihli ticaret sisteminin geçen yıl yürürlüğe girmiş olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Erdoğan, “Sisteme dahil olan ülkelerin gerekli tedbirleri alarak anlaşmayı bihakkın uygulamalarına büyük önem veriyoruz. Sisteme henüz taraf olmamış ülkeleri de bir an evvel katılmaya davet ediyoruz. Birlikte geliştireceğimiz ekonomik fırsatlar, refahı, bereketi ve ekonomik istikrarı beraberinde getirecektir. Ülkelerimiz arasındaki ticareti ve yatırımları teşvik edecek bir diğer husus ise uyuşmazlıkların çözümü meselesidir. Özellikle faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim merkezinin, yatırım ve ticari uyuşmazlıkların çözümü noktasında önemli bir adres olması için sizlerin de desteğini kıymetli buluyoruz. İSEDAK Kobi programının teşkilat üyesi ülkelerde faaliyet gösteren Kobilerin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.