Antalya’da 5 gündür kayıp olan 19 yaşındaki genç kızın, odasının duvarına “Evden ayrılmadan nasıl ölmek istersin” gibi çeşitli notlar bırakıp ortadan kaybolduğu öğrenildi. Genç kızın ailesi, kızlarının tehdit aldığını iddia edip, kaçırıldığını düşünüyor.
Antalya’nın Serik ilçesinde 5 gündür kayıp olan 19 yaşındaki Melisa Nacak’tan haber alamayan ailesi kayıp ilanı verdi. Genç kız, odasının duvarına “Evden ayrılmadan nasıl ölmek istersin?” yazılı notlar bırakarak sırra kadem bastı. Melisa’nın kaybolmadan 1 gün öncede evden ayrılıp, daha sonra babasını arayarak kendisini almasını istediğini söylediği öğrenildi. Genç kızın babası ise kızını alıp eve getirdi. Melisa, ertesi gün yeniden ortadan kayboldu. Aile, genç kızın tehdit aldığını iddia etti. Genç kızın hayatından endişe duyan aile Melisa’nin evden ayrılmadan önce duvarlarda mesaj niteliğinde bir takım notlar bıraktığını söyledi. Bu yüzden torununun hayatından endişe duyduklarını belirten, gözü yaşlı babaanne Gülsüm Nacak, “Torunum Perşembe günü evden çıkmış, benim haberim yok. O esnada annesi teyzesine gitti. 5 gündür torunum kayıp. Cuma günü babası eve getirdi, durgundu. Götüren kişi Antalya’ya bırakmış. Babası getirdi, kucağıma aldım. Neden bize derdini anlatmadın diye, hiç seslenmedi. Hiç tepki göstermedik, sevdik. Cumartesi sabahı amcası telefon etti. ‘Anne, Melisa yokmuş’ diye. Aradık yok, akşam saat 7 gibi kayıp. Babasına, kaçmadan eve getirdiği zaman ‘baba ben sevmiyorum, okuyacağım’ demiş. Babası da sen ne dersen o demiş. Ben hayatından endişe ediyorum. Yavrum dön evine dayanamıyorum, prensesim, gözbebeğim dön evine” diye konuştu.
“Bu benim kız kardeşimin düşüneceği şeyler değil”
Kardeşinin evden çıkmadan odasında duvarlara bazı notlar bıraktığını belirten abi Ahmet Nacak, “Sonradan gördük yazıyı, nasıl ölmek istersin diye, kendi el yazısıyla yazmış. Bizim ailenin en zeki kişisiydi. Bize hiç belli etmedi, biz mi kör olduk, ya da biz görmeyelim diye, üstünü mü kapadı ya da farklı düşünceleri mi vardı bilemedik” diye konuştu.
“Tehdit edildi benim torunum”
Torununun sevdiği birisi olmadığını ve tehdit edildiğini söyleyen 70 yaşındaki anneanne Sevim Çüncü ise, “Sevdiği biri varda kaçmış değil ki. Tehdit edildi benim torunum. Evimizin neşesi Melisa, lütfen ara. Anneni, babanı, dedeni hangimizi arayabilirsen fırsat yakala ara. İyi misin, kötü müsün haber ver, eve dön” şeklinde konuştu.
Dilan ve Engin Polat’ın evindeki Özbekistanlılar gözaltına alındı
Dilan ve Engin Polat’ın Özbekistan uyruklu çalışanının, akrabalarını Polat çiftinin evine yerleştirdiği ortaya çıktı. Çalışanın Özbekistan uyruklu iki akrabası gözaltına alınarak sınır dışı edilmek üzere GGM’ye teslim edildi.
Yağız Ekrem Çiftçi – Sadık Kahraman İSTANBUL-Dilan ve Engin Polat çiftinin Şule isimli Özbekistanlı çalışanının cezaevine giren çiftin evine, Özbekistan’dan gelen iki akrabasını yerleştirdiği iddiaları üzerine polis çalışma başlattı. Eve giden polis ekipleri, Shaklo Khaydarova ve Nargiza Khaydarova isimli iki kişiyi gözaltına aldı. Yapılan kontrollerde, Shaklo Khaydarova’nın ikamet izninin bittiği, Nargiza Khaydarova’nın ise 9 ay önce turist vizesi ile girdiği ve kaçak durumda olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan iki kişinin gerekli işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edileceği öğrenildi.
Yazdığı bir yazı nedeniyle ‘iftira’ suçundan aldığı 2 yıl 6 ay hapis cezası onanan Nazlı Ilıcak, cezasının infazı için Sakarya 1 No’lu Kapalı Cezaevi’ne giderek teslim oldu. Sema Demir İSTANBUL-Gazeteci Nazlı Ilıcak, 16 Haziran 2016’da yazdığı “Hanefi Avcı’nın Operasyon Beklentisi” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış, mahkeme Ilıcak’ı ‘iftira’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce onandı. Daha önce İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘casusluk’ davasından denetimli serbestliği devam eden Ilıcak’ın ‘iftira’ davasından aldığı ceza kesinleşince ikisi birleştirildi. Ilıcak, cezasının infazı için Sakarya 1 No’lu Kapalı Cezaevi’ne giderek teslim oldu.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili olan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Ogün Samast, hakkındaki ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan açılan ve Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki örgüt davasıyla birleştirilen dava çerçevesinde yarın hakim karşısına çıkacak.
Sema Demir İSTANBUL-Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin hakkında ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan açılan davanın, Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki örgüt davasıyla birleştirilen Ogün Samast yarın hakim karşısına çıkacak. İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülecek duruşmaya tutuksuz sanık Ogün Samast’ın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanması bekleniyor.
Olayın geçmişi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bir kısım kamu görevlilerinin cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları ve cinayeti önlemek adına görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. Yapılan yargılamalar sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir kısım şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeni hazırlanan iddianamede İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Nisan 2021’de suç duyurusunda bulunduğu belirtilirken, iddianamede Dink ailesi ’müşteki’ sıfatıyla, Ogün Samast ise ’suça sürüklenen çocuk’ sıfatıyla yer almıştı. Hazırlanan iddianamede, suça sürüklenen çocuk sıfatıyla yer alan Ogün Samast’ın ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Daha sonra İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki örgüt davasıyla birleştirilmişti.
Öte yandan, Samast’ın dosyasının birleştirildiği örgüt davasına ilişkin hazırlanan iddianamede ise şüpheliler Yahya Öztürk ve Adem Sağlam’ın ‘anayasayı ihlal’, ‘belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6’şar aydan 35’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.
İddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer’in ‘anayasayı ihlal’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer şüpheliler Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender’in ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.