Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Cengiz Aytmatov Uluslararası 4. ISSIK-Göl Forumu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile birlikte katıldı. İki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek her adımı cumhurbaşkanları olarak desteklemekte kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşliğimizin ve dayanışmamızın en büyük gücü gönül, kültür ve medeniyet coğrafyamızın sancakları, bayrakları ve yol başçılarıdır. Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz. Sahip olduğumuz medeniyet ve kültür hazinemizi işleyen yazarlarımız, şairlerimiz ve fikir adamlarımız yeniden diriliş ve yükseliş için bize yön gösteriyor, yol gösteriyor. Büyük şairimiz Yahya Kemal, Türkçe için ‘ses bayrağımız’ diyor. Cengiz Aytmatov, işte bu bayrağı Türkistan coğrafyasının kutup yıldızı olarak tüm dünyada parıldayan, kalpleri buluşturan, gönülleri kuşatan bir sancak haline getiren değerlerimizin başında geliyor. Bu öyle bir sancak ki, üzerimizdeki asırlık küllerden silkinip yeniden ayağa kalkmamızı, hep birlikte yükselmemizi sağlıyor” diye konuştu.
“Aytmatov, dünya çapında bir yazar olarak edebiyat tarihindeki yerini aldı”
Kökleri çok eski tarihlere dayanan Kırgızların dünya edebiyatına kazandırdığı eşi olmayan iki mücevher olduğunu, bunlardan ilkinin kendi alanında dünyanın en uzun metni olma özelliğine sahip Manas Destanı ve destanın kahramanı Manas olduğunu, ikinci mücevherin ise Cengiz Aytmatov olduğunu kaydeden Erdoğan, “Merhum Aytmatov, eserleri ile dünya edebiyatının en önemli kalemleri arasındaki yerini alırken, yaptığı hizmetlerle de Kırgızların günümüzdeki milli kahramanı haline gelmiştir. Aytmatov, yazdığı birbirinden değerli eserleri ile dünya çapında bir yazar olarak edebiyat tarihindeki yerini alırken, bizatihi kendi hayat hikayesiyle de uzun uzun üzerinde durulmayı hak eden bir şahsiyettir. Neredeyse her yaygın dile çevrilen, on milyonlarca baskısı yapılan eserleri ile Aytmatov, doğduğu ve yaşadığı toprakları, bozkırı, dağları, gölleri, nehirleri ile Kırgız kültürünü tüm insanlığa tanıtmıştır. Manas’ın karargahının bulunduğu Talas Vadisi’ndeki Şeker köyünde dünyaya gelen Aytmatov’u tüm dünyanın ve en başta bizim ortak değerimiz olarak görüyoruz. ‘Yazarlar toplumların aynasıdır’ hakikatinden hareketle Aytmatov da ait olduğu toplumun aşklarını, sevinç ve kederlerini büyük bir içtenlikle eserlerine yansıtmıştır. Zor bir coğrafyaya hitap etmesine rağmen umutsuzluğa yer vermemiş, en can yakıcı sıkıntıları dile getirirken bile onların üstesinden gelmenin yollarını göstermiştir. Aytmatov, ‘İnsanlar kaderlerini ararlar, kaderler de insanları’ diyerek çilekeş Kırgız halkının bir dönem en çok arayışında olduğu soruyu cevaplamaya çalışıyordu. Bu büyük yazarımız, ‘kim sevgiye, dostluğa, adalete, insanlar arasındaki gerçek samimiyete ve masallarda kaldığı zannedilen ideallere bütün kalbi ile inanırsa gerçek kahraman odur’ derken, aslında ‘ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için’ diyen Yunus’un diliyle sesleniyordu. Hazreti Mevlana’nın izinden giderek bir ayağını doğduğu topraklara sabitleyen Aytmatov, diğer ayağı ile de bütün dünyayı kuşatan cihanşümul bir daire çizmeyi başarmıştır” şeklinde konuştu.
Çok yönlü bir fikir, edebiyat ve diplomasi insanı olan Aytmatov’un hem dünya edebiyatına hem de siyasi tarihe kazandırdığı en dikkat çekici kavramlardan birisinin de mankurtluk olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kişinin kendisine, ailesine, toplumuna, milletine, tarihine, kültürüne, kısacası sahip ve ait olduğu her şeye yabancılaşması ve düşmanlaşması demek olan mankurtluk, aslında kölelik anlamına geliyor. Unutulmaz eseri Gün Olur Asra Bedel romanında kullandığı mankurt kavramını, bu izah için anlattığı olayı biz de her fırsatta kendisini rahmetle anarak kullanıyoruz. Coğrafyamızı mankurtlardan kurtarabildiğimiz ölçüde hep birlikte geleceğimize güvenle bakabileceğimize, hedeflerimize hızla yaklaşabileceğimize inanıyoruz” açıklamasında bulundu. Erdoğan ve Caparov, Cengiz Aytmatov Uluslararası 4. ISSIK-Göl Forumu bünyesinde açılan sergiyi de eşleri ile birlikte gezdi.
Atakum’da Dünya Engelliler Farkındalık Günü dolayısıyla düzenlenen programda, özel bireyler gönüllerinde eğlenip, keyifli vakit geçirdiler. SAMSUN-Samsun’un Atakum Belediyesi ile Atakum Kent Konseyi Engelli Meclisi iş birliğinde Dünya Engelliler Farkındalık Günü dolayısıyla program düzenlendi. Programda engelli bireylerin haklarına sahip çıkılması çağrısında bulunan Atakum Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı Nadide Döktür, çalışmalarından dolayı Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’ye teşekkür etti.
“Sadece 1 gün değil 365 gün dayanışma” Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, yaptığı konuşmada birlik ve dayanışma vurgusu yaparak, “Yurttaşlık hakları anayasada tanımlanıyor. Hayatın her alanında ekonomide, sanatta, ticarette, yönetimde ve siyasette hayatın her alanında olmamız gerektiğini ifade edin. O haklarınızı söke söke alın. Ne olur talepkar ve örgütlü olun. Şu tablo, Türkiye’ye örnek olsun. Bu sadece bir kahvaltı değil; büyük bir dayanışma örneği. ‘Biz toplumun bireyleriyiz, sadece bir gün hatırlamayın; 365 gün hep beraber olalım. Bizimle beraber yaşayın, sorunlarımızı bilin’ demeliyiz. Sadece bir gün değil; 365 gün bu birlikteliği bu dayanışmayı sağlayabilmeliyiz. Atakum Belediyesi olarak farkındayız ve sizin yaşam alanınızı kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bu güzel tabloyu büyütmek istiyoruz” dedi.
Atakum Belediyesi Büyük Düğün Salonu’da düzenlenen programa ayrıca siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda yaşadıkları sorunları anlatan engelli vatandaşlar, çalışmalarından dolayı Atakum Belediye Başkanı Deveci’ye teşekkür ettiler. Davul zurna eşliğinde dans edip şarkılar söyleyen katılımcılar, eşit ve özgür yaşam için engellerin aşılması vurgusu yaptılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı’da yaşayan Müslümanlara yönelik saldırılar artıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı’da yaşayan Müslümanlara yönelik saldırı ve tehditlerde artış yaşandığı belirterek, “İslam düşmanlığı Batı toplumlarında veba gibi yayılırken, hükümetler tarafından maalesef bir tedbir alınmıyor. Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak tıpkı 85 sene önce olduğu gibi bir Müslüman sorunu oluşturmaktır. Allah’ın izni ile biz buna fırsat vermeyeceğiz. Bizi ve kardeşlerimizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz” dedi. İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 39. Bakanlar Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti. Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanlara yönelik saldırılarda artış yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak tehdit boyutu artan sorunlarımızdan birisi de İslam düşmanlığıdır. Avrupa’nın birçok ülkesinde göçmen nüfusun kahir ekseriyetini oluşturan Müslümanlar, her gün bir başka yabancı düşmanı, ırkçı, ayrımcı ve İslam karşıtı muameleye maruz kalmaktadır. Son yıllarda Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza, mülklerine ve camilerine yönelik saldırı ve tehditlerde artış yaşanıyor. Ocak 2023’ten bu yana Kur’an-ı Kerim’in yakıldığı 500’e yakın İslam karşıtı saldırı gerçekleştirildi. Geçen hafta Filistin kefiyesi takan 3 genç, ABD’de sokak ortasında silahlı saldırıya uğradı. İslam düşmanlığı Batı toplumlarında veba gibi yayılırken, hükümetler tarafından maalesef bir tedbir alınmıyor. Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakla eylemler ifade özgürlüğü kisvesi altında meşru gösteriliyor. Bu saldırılara göz yumanların mesele Filistin ve Gazze’deki masumların haklarını savunmak olduğunda birden nasıl yasakçı davrandıklarını hep birlikte görüyoruz. Fikir ve toplanma hürriyeti diyenlerin aslında böyle bir hassasiyetlerinin bulunmadığını çok iyi biliyoruz. Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak tıpkı 85 sene önce olduğu gibi bir Müslüman sorunu oluşturmaktır. Allah’ın izni ile biz buna fırsat vermeyeceğiz. Bizi ve kardeşlerimizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler olarak bu nefret suçlarına karşı ortak hareket etmemizin ehemmiyetini tekrar vurgulamakta fayda görüyorum. Gerek ikili düzeyde, gerek uluslararası platformları kullanarak nefret suçları ile mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Erdoğan’dan İslam ülkelerine çağrı İslam ülkeleri arasında tercihli ticaret sisteminin geçen yıl yürürlüğe girmiş olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Erdoğan, “Sisteme dahil olan ülkelerin gerekli tedbirleri alarak anlaşmayı bihakkın uygulamalarına büyük önem veriyoruz. Sisteme henüz taraf olmamış ülkeleri de bir an evvel katılmaya davet ediyoruz. Birlikte geliştireceğimiz ekonomik fırsatlar, refahı, bereketi ve ekonomik istikrarı beraberinde getirecektir. Ülkelerimiz arasındaki ticareti ve yatırımları teşvik edecek bir diğer husus ise uyuşmazlıkların çözümü meselesidir. Özellikle faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim merkezinin, yatırım ve ticari uyuşmazlıkların çözümü noktasında önemli bir adres olması için sizlerin de desteğini kıymetli buluyoruz. İSEDAK Kobi programının teşkilat üyesi ülkelerde faaliyet gösteren Kobilerin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gazze’den 130 Türk vatandaşı daha Türkiye’ye gelecek
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, dün 130 Türk vatandaşının Gazze’den Mısır’a geçiş yaptığını, bugün Türkiye’ye gelmesinin öngörüldüğünü açıkladı.
Mehmet Kalay GAZZE-Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, dün 130 Türk vatandaşının aile yakını Gazze’den Mısır’a geçiş yaptığını, bugün Türkiye’ye gelmesinin öngörüldüğünü belirtti.