Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Eğitim

Samsun’da uçurtmalar gökyüzünü şenlendirdi


Samsun’da düzenlenen “Uçurtmamda Sevgi Var” isimli etkinlikte uçurtmalar gökyüzünü şenlendirdi.
Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Atakum Bilim ve Sanat Merkezi tarafından Batıpark’ta “Uçurtmamda Sevgi Var” etkinliği düzenlendi. 2021 Yunus Emre ve Türkçe yılı ile Hacı Bektaş Veli yılı olması nedeniyle yapılan etkinlikte farklı okullarda öğrenim gören çocuklar burada şiirler okudu. Akabinde Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli’nin sözlerinin yazılı olduğu uçurtmalar öğrenciler ve velilileri tarafından uçuruldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise Bilim ve Sanat Merkezi stantlarını gezerek öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilerden oluşan müzik grubu ise vatandaşların kulaklarının pasını sildi.

Etkinlikte konuşmasını gerçekleştiren Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürü İrfan Yetik, “Kültürümüz açısından önemli dönüm noktalarının yıl dönümlerine 2021 yılı içerisinde çok kez tanıklık ettik. Önce İstiklal Marşımızın kabulünün yüzüncü yılını kutladık, ardından Hacı Bektaş Veli’nin 750. ve Yunus Emre’nin 700. vefat yıl dönümlerinde bu yüce şahsiyetleri, gönül erenlerini anmak için burada toplandık. Vefatlarının üzerinden 7 asırdan fazla geçmesine rağmen, bugün hala gönüllerimizde dolaşan bu gönül erleri, Anadolu’da 700 yıldır varlığımızı sürdürmemizin; kullandıkları dil, öğütledikleri sevgi ve hoşgörüyle, birlik ve beraberlik içinde yaşamamızın da mimarlarıdırlar. Anadolu’nun her yerinde bir zenginlik görmek mümkündür. İnsan ve doğa el ele verip nice zenginlikler doğurmuştur bu topraklardan. İşte bu topraklara sonsuz emekle, yılmadan usanmadan hoşgörü tohumları ekmiş Anadolu erenlerinden biridir Hacı Bektaş Velî. Zamanla onların yolunu izleyenler de bu tohumlara su vermiş, nur vermiştir, gün gelsin de tohumlar yeşersin, meyve versin diye. ‘Gündüz şevk ile dünya işine, gece aşk ile ahiret işine’ prensibini uygular Hacı Bektaş Veli. İnsanların miskinlik etmesini hoş karşılamaz.

nsanların emeklerine saygılıdır. Çalışkanlığı önerir. Dürüstçe çalışmayı kutsar. Yunus Emre de Hacı Bektaş Veli’nin hoşgörü tohumlarını sulamış ve Anadolu insanının kalbinde taht kurmuş bir erendir. Onun bize anlattığı sevgi, asırları aşarak günümüze kadar ulaşmış, şu anda bütün dünya milletlerinin ihtiyaç duyduğunu bildiğimiz temel bir prensip haline gelmiştir. Bütün bunların yanında hem Yunus’un hem de Hacı Bektaş’ın Türkçe’mize olan katkılarını da hatırlatmadan geçmemek gerekir. 2021 Yılında sadece Yunus değil Türkçe vurgusu da yapılmıştır. Çünkü ‘Dünya Dili Türkçe’ şiarıyla hareket etmek istiyorsak Yunus’un Türkçeye olan katkılarını da görmezden gelemeyiz. Yunus’un döneminde bilim ve sanat dili olarak ağırlıklı olarak Farsça ve Arapça kullanılmaktaydı. Yunus Emre ise şiirlerinde akıcı ve sade Türkçeyi vurgulamış ve Karamanoğlu Mehmet Bey’i etkileyerek, 1277’de ‘bundan böyle meydanda, mecliste Türkçeden başka dil kullanılmaya’ fermanının oluşmasına temel oluşturmuştur. Yunus’un bürokrasiyi böylesine etkilemesi, Anadolu’da Türkçenin yazı dili haline gelmesinde oldukça etkili olmuştur” dedi.
Etkinlikte Atakum Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Hamza Tural da bir konuşma gerçekleştirdi.
Programa ayrıca Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Yardımcı Erdal Aksoy katıldı. Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Eğitim

YKS başvuruları bugün sona erecek

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, 21-22 Haziran’da yapılacak 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2025-YKS) başvurularının bugün 23.59’da sona ereceğini duyurdu.

 Ayşenur DEMİRTAŞ GÜ
ANKARA-ÖSYM’den yapılan yazılı açıklamaya göre; 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde yapılacak olan 2025-YKS için 6 Şubat 2025 tarihinde başlayan başvuru ve ücret ödeme işlemleri bugün saat 23.59’da tamamlanacak. Sınav başvurusunu ve ücret ödeme işlemini henüz tamamlamayan adaylar, bugün saat 23.59’a kadar başvuru ve ücret ödeme işlemlerini yapabilecek. (DHA)

Okumaya devam et

Eğitim

Samsun’da 3 bin kız öğrenci yapay zeka eğitimi alacak

SAMSUN’da Avustralya destekli ‘Girişimci Kızlar Yapay Zeka ile Yükselişe Geçiyor’ projesi kapsamında 3 bin kız öğrenciye yapay zeka, girişimcilik ve siber güvenlik alanlarında uygulamalı eğitim verilecek.

Gökhan İÇKİLLİ
SAMSUN-Canik Belediyesi öncülüğünde, Avustralya Büyükelçiliği Doğrudan Yardım Programı (DAP) desteğiyle Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçirilen projenin açılış töreni Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nde yapıldı. Projeyle 3 bin kız öğrenciye yapay zeka temelli uygulamalar, girişimcilik eğitimi, problem çözme, yaratıcı düşünme ve takım çalışması gibi beceriler kazandırılacak. Katılımcılar, kendi iş fikirlerini geliştirecek ve teknoloji tabanlı projeler üretme fırsatı bulacak. Programa Avustralya Büyükelçiliği İkinci Katip ve Konsolosu Scott Holt, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Avustralya Büyükelçiliği Kamu Diplomasisi Müdürü Kübra Özdemir, T3 Vakfı Samsun Eğitim Koordinatörü Hilal Çakırtaş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Zahit Köseoğlu ve öğrenciler katıldı.

Girişimci Kızlar Yapay Zeka ile Yükselişe Geçiyor projesine çok yüksek puan verdiklerini belirten Avustralya Büyükelçiliği İkinci Katip ve Konsolosu Scott Holt, “Biz ilk proje seçimleri değerlendirmeleri yaparken, bu proje en öne geçti ve gözümüze çok çarptı, hem kalitesiyle hem de içeriğiyle. O zaman size çok yüksek puan vermiştik. Çok hızlı değişimlerin yaşandığı bir dünyadayız şu anda. Etrafımızda çok hızlı değişimler görüyoruz. Dolayısıyla bu değişimin, girişimcilikle özellikle kız çocuklarla buluştuğunu görmek bizim için çok kıymetli” dedi.

‘YAPTIĞIMIZ İŞLER, İNSANA DOKUNUR OLSUN’

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’müz 3 yıl önce hayata geçti. Ulusal bazda Türkiye’nin ilklerinden bir tanesi oldu. Kampüsümüze ismini verdiğimiz merhum Özdemir Bayraktar’ı rahmetle yad etmek istiyorum. Bugün onun bayrağını alıp, sancağını dalgalandıran oğullarına da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Onların kurmuş oldukları T3 Vakfı’nın desteğiyle Türkiye’de teknoloji hamlesi şahlandı. Bu vesileyle biz de 3 yıl önce bu kampüsün inşaatına başladık. Bu binayı 3 ayda tamamladık ve eğitime başladı. Bugün geldiğimiz noktada geçen ay Sanayi ve Teknoloji Bakanımızdan ‘Türkiye’nin en iyi keşif kampüsü’ ödülünü aldık. Bugüne kadar 150 binin üzerinde burada öğrenci eğitim verdik. Burası uygulama sınavla aldığımız öğrencilerin 2 yıl eğitim gördüğü bir yer. Eğitim verirken dünya çapındaki projeleri de takip ediyoruz. Avustralya Büyükelçiliğinin özellikle kızlarımıza yönelik desteğini görünce arkadaşlar proje yazdılar. Proje, konsolosluk tarafından yüksek puan aldı. Dolayısıyla doğru şeyler yaptığınızda mesafe 10 bin kilometrenin üzerinde dahi olsa doğruda buluşabiliyoruz. Yeter ki doğru olsun, yaptığımız işler geleceğe ve insana dokunur olsun, temel gayemiz bu. Değişen bir dünyada yaşıyoruz. Hızla değişen teknolojiye ayak uydurmak için bu okulu açtık. Dünyadaki devletlerin halkını ve geleceği kurtarmak anlamında bu tür yatırımların çok değerli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Konuşmaların ardından projenin açılış kurdelesi kesildi ve ilk uygulamalı ders verildi. (DHA)


Okumaya devam et

Eğitim

YÖK Başkanı: Hayvancılıktaki sorunların çözümünde üniversitelere büyük sorumluluk düşüyor

Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Hayvancılık sektöründe karşılaştığımız bu sorunların çözümünde üniversitelerimize büyük sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Bulundukları bölgelerin bilgi ve teknoloji merkezleri olan üniversiteler, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini üstlenmelidir. Üniversitelerimizin bilimsel araştırma yoluyla ürettikleri bilgiler, teknikler ve yenilikler sahadaki problemlerin giderilmesine hizmet etmelidir” dedi.

 Bedir ALTUNOK
KARS-
Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi tarafından ‘İneklerde döl verimi problemleri ve buzağı ölümlerinin engellenmesi’ çalıştayı düzenlendi. Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu’ndaki çalıştaya katılan YÖK Başkanı Erol Özvar, tarım ve hayvancılık sektörünün ekonomik ve stratejik açıdan Türkiye’nin en kritik alanlarından biri olduğunu söyledi. Türkiye’de istihdamın yüzde 13,9’unun tarım, hayvancılık ve ormancılık sektörlerinde olmasına rağmen, bu sektörlerin milli gelirdeki payının yüzde 6,2 düzeyinde olduğunu belirten Özvar, “Bu oran, sektörde verimliliğin ve karlılığın istenen seviyede olmadığını göstermesi bakımından son derece anlamlıdır. Bu durum doğal olarak kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızın refah düzeyini de olumsuz etkilemektedir. Buna rağmen tarım ve hayvancılık gıda güvenliğimizin teminatı, istihdamın kaynağı ve sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez bir unsurudur. Özellikle küresel ölçekte yaşanan iklim değişikliği, artan nüfus, su kaynaklarının azalması ve benzeri sınamalar tarım ve hayvancılığın stratejik önemini daha da artırmıştır. Ülkemizin stratejik tarım-hayvancılık bölgelerinden biri de Kars ilimizdir. Geniş mera ve çayır varlığı, iklim koşulları ve sanayileşmemiş doğal yapısı sayesinde Kars, özellikle büyükbaş hayvancılık için son derece elverişli şartlara sahiptir. Kars, yaklaşık 615 bin büyükbaş hayvan varlığı ile bu alanda Türkiye’nin 4’üncü ili konumundadır. Büyükbaş hayvan varlığının yüzde 50’lik kısmını ise sağmal sığırlar oluşturmaktadır. Benzer şekilde, hayvancılıkta önde gelen bölgemizin bir diğer güzide ili Ardahan da 320 binden fazla büyükbaş hayvana ve bunun yüzde 50’sine tekabül eden yaklaşık 160 bin sağmal sığıra sahiptir. Bu iki kentimizden yetiştiricilerin bugün burada bulunması bu bakımdan son derece önemlidir” dedi.

‘ÖNCELİKLİ SORUNLARDAN BİRİ DÜŞÜK VERİMLİKTİR’

Erol Özvar, “Sahip olduğumuz bu büyük potansiyele rağmen bölgemizde hayvancılıkta bazı sorunlar yaşandığını da belirtmek durumundayız. Öncelikli sorunlardan biri düşük verimliktir. Türkiye’de inek başına yıllık süt verimi ortalaması maalesef Avrupa Birliği ortalamasının yarısından azdır. Bu büyük fark, Kars ilimiz de dahil olmak üzere, geleneksel yetiştiricilik yapılan bölgelerde verimliliğin arttırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bir diğer dikkat çekici ve çözüm bulmamız gereken sorun olarak da bölgede ciddi ekonomik zararlara yol açan buzağı ölümleri ve döl verimi kayıpları konusudur. Raporlara göre, maalesef her yıl tek bir doğum sezonunda binlerce buzağı çeşitli hastalıklar nedeniyle telef olmakta, inekler döl tutmama sorunları yaşamaktadır. Nitekim yapılan araştırmalar Kars’ta buzağı ölümleri ve ineklerde döl tutmama nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kaybın yılda yaklaşık 6,6 milyar TL gibi çok yüksek bir düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu rakamlar, bölge hayvancılığının potansiyelinin önündeki engelleri net bir biçimde ortaya koymaktadır” diye konuştu.

‘ÇİFTÇİ-YETİŞTİRİCİ EĞİTİMLERİNİN ÖZEL BİR ÖNEMİ VARDIR’

Sorunun çözümünde üniversitelere büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Özvar, şunları söyledi: “Hayvancılık sektöründe karşılaştığımız bu sorunların çözümünde üniversitelerimize büyük sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Bulundukları bölgelerin bilgi ve teknoloji merkezleri olan üniversiteler, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini üstlenmelidir. Üniversitelerimizin bilimsel araştırma yoluyla ürettikleri bilgiler, teknikler ve yenilikler sahadaki problemlerin giderilmesine hizmet etmelidir. Aynı zamanda üniversiteler nitelikli insan kaynağı yetiştirerek sektörün ihtiyacı olan uzman veteriner hekimleri, ziraat mühendislerini, teknikerleri ve girişimcileri topluma kazandırmak konusunda da önemli bir rol üstlenmelidir. Bu noktada uygulamalı eğitimlerin ve doğrudan çiftçi-yetiştirici eğitimlerinin özel bir önemi vardır. Teorik bilginin sahaya aktarılması ancak öğrencilerimizin eğitim sürecinde gerçek saha tecrübesi edinmeleri ve üniversitelerin bilgiyi yetiştiricilere ulaştırmasıyla mümkündür. Nitekim bugün gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay da üniversitemizin bilgi birikimini doğrudan yetiştiricilerimize aktarma çabasının somut bir örneğidir.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.