Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG’nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG’nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Brüksel’e gitti. Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, ziyarete ilişkin açıklamalarda bulundu.
NATO 2030 sürecine ilişkin önemli kararların alınacağı bir zirveye katılacağını vurgulayan Erdoğan, “İttifaka verdiğimiz önemin altını bir kez daha çizeceğiz. NATO farklılaşan tehditler karşısında kendisini güncellerken yeni şartlara da uyum sağlıyor. Bu süreçte güvenliğin bölünmezliği, dayanışma ve beraberlik başta olmak üzere ittifakın temelinde yer alan karar alma mekanizmalarından ve ilkelerde taviz verilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Zirvede de bu hususları vurgulayacağız” şeklinde konuştu.

“Hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG’nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir”
Suriye’de hastaneye yönelik terör saldırısını değerlendiren Erdoğan, “Bugün küresel istikrarı riske atan krizlerin çoğu bölgemizde yaşanıyor. DEAŞ’tan PKK’ya, FETÖ’den DHKP-C’ye kadar aynı anda birçok terör örgütü ile mücadele yürütüyoruz. Bu mücadeleyi sınırlarımız içinde değil Suriye’den Irak’a kadar geniş bir alanda veriyoruz. Dün Afrin’deki hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG’nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir. Aralarında bebeklerin, doktorları, hastaların olduğu 14 sivil saldırıda şehit olmuş, 32 kardeşimiz yaralanmıştır. Buradan bir kez daha saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyoruz. Ülkemizde masumları, Suriye’de sivilleri, Irak’ta Kürt kardeşlerimizi katleden bu alçaklardan döktükleri her damla kanın hesabını soracağız” diye konuştu.

“NATO müttefiklerimizden ülkemize yönelik tehditler karşısında dayanışma göstermelerini bekliyoruz”
Türkiye’nin sadece terör ile değil düzensiz göç ile de yoğun şekilde mücadele ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizin sınırları NATO’nun da sınırlarını oluşturuyor. Biz kendi sınırlarımızı korurken, NATO sınırlarını da koruyoruz. Farklı cephelerde verdiğimiz mücadelelerde haklı olarak ittifak ruhuna uygun hareket edilmesini bekliyoruz. Zirve sırasındaki müttefiklerimize başta terörizm olmak üzere ülkemize yönelik tehditler karşısında dayanışma göstermelerini beklediğimizi de ifade edeceğiz. 1952’den bu yana ihtiyaç duyulan her dönemde ittifaka sağladığımız katıklar Türkiye’nin NATO’daki yeri ve önemi konusunda mihenk taşıdır. Günümüzde de NATO’nun yüzleştiği sınamalar karşısında güvenilir bir müttefik olarak kritik sorumluluklar üstleniyoruz. 2030’a giden süreçte Türkiye’nin ittifaktaki rolünün daha önem kazanacağına inanıyoruz” açıklamalarında bulundu.


Zirvede birçok ülkenin devlet başkanları ile ikili görüşmeler gerçekleştireceğini söyleyen Erdoğan, “Bu görüşmelerde hem gündemimizdeki ikili meseleleri, hem NATO bünyesinde işbirliğimizi değerlendireceğiz. NATO zirvesi sonrasında kardeşim Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetine icabetle Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Türkiye ve Azerbaycan kardeşliği bölgemiz barış refah istikrarının teminatıdır. Bu süreç içerisinde özellikle Azerbaycan Karabağ’da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale son vermiştir. Bu zafer aynı zamanda bölgede kalıcı barış ve istikrarın kapısını aralamıştır. Bakü’de zafer geçit törenini izlemiştim. Bu seferki ziyaretimde ise Bakü’nün yanı sıra zaferin kazanıldığı topraklara gideceğiz. Birçok sanatçı yetiştiren ve Azerbaycan’ın kültür başkenti ilan edilen Şuşa’yı inşallah ziyaret edeceğiz. 16 Haziran Çarşamba günü A Milli Futbol takımımızın Galler maçını da Aliyev ile birlikte izleyeceğiz. Yurt dışı ziyaretlerimizin ardından yurda dönerek 17 Haziran’da Antalya’da Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İş Birliği Süreci Zirvesine ev sahipliği yapacağız. Bölgedeki 13 ülkenin tamamını aynı masada buluşturan işbirliği sürecinin dönem başkanlığını bu toplantıda Yunanistan’a devredeceğiz. 18 Haziran Cuma günü Antalya Diplomasi Formu’na katılacağım” ifadelerini kullandı. (İha)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Genel

Son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme işlemi uygulandı

Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da 2019-2024 yılları arasında 1 milyondan fazla dövme silme tedavilerini kapsayan araştırmanın verileri paylaşıldı. Dövme sildirmenin en yaygın nedenleri arasında, ‘İş ve işyeri gereksinimlerini karşılama, yaşam değişiklikleri, dövmenin anlamını yitirmesi, dövme kalitesi ilgili hayal kırıklığı ve yeni bir dövme için yer açmak’ olarak belirtildi.

İSTANBUL-Recovery tarafından dövme sildirme verileri yayınlandı. Veriler; Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da sadece son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme tedavisi sonucu elde edildi. 88,5 milyon Amerikalının dövmesi olduğunun belirtildiği araştırmada, her yıl 11 milyon yeni dövme yaptırıldığı ifade ediliyor. 28 milyon Amerikalının ise memnun olmadıkları veya sevmedikleri en az bir dövmesi var. ABD’de bir kişinin sahip olduğu dövme sayısı 3,3 olarak görülüyor.

Araştırmada en popüler dövme trendleri dönem olarak ise şu şekilde paylaşıldı:

“1950-1980 yılları arasında en popüler dövme trendleri askeri dövmeler ve Sailor Jerry Designs dahil olmak üzere eski dövme tasarımları, 1980’lerde en popüler dövme trendleri alevler, ejderhalar, kaleler, büyücüler, kirazlar, güller ve çizgi film karakterleri, 1990’larda en popüler dövmeler Çin sembolleri, göbek deliklerinin etrafındaki güneşler, deniz sembolleri ve alt sırt kabile tasarımları, 2000’li yıllarda en popüler dövme trendleri, tüyler, leopar baskı, kırlangıçlar ve sonsuzluk sembolleri. 2010’larda en popüler dövme trendleri, bulutlar, güvercinler, dua eden eller, neo-geleneksel ve noktalı virgül tasarımlar. 2020’lerde en popüler dövme trendleri ise mikro dövmeler”

“DÖVMEDE KULLANILAN MÜREKKEP TÜRÜ ÇIKARMAYI ETKİLEYEBİLİR”

Yayınlanan verileri değerlendiren ve dövme silme işlemi hakkında bilgi veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Yıldırım, dövmede kullanılan mürekkep türünün bile önemli olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Dövmede kullanılan mürekkep türü çıkarmayı etkileyebilir. Profesyonel mürekkepleri, genellikle daha çeşitli pigmentler içerdikleri için amatör mürekkeplere göre çıkarılması genellikle daha zordur. Eski dövmeler, çıkarılmaya yenilerinden daha iyi yanıt verme eğilimindedir. Bunun nedeni, zamanla mürekkep parçacıklarının parçalanması ve vücut tarafından ortadan kaldırılması için daha kolay silinebilir hale gelmesidir. Amatör dövmelerde genellikle daha az mürekkep kullanılır bu da daha derin mürekkep penetrasyonuna sahip profesyonelce yapılmış dövmelere kıyasla onları çıkarmayı biraz daha kolaylaştırır” dedi.

“GEÇİCİ YAN ETKİLERE NEDEN OLABİLİR”

Uzman olmayan doktor veya dövme lazeri olmayan lazerler ile gerçekleştirilen işlemlerde ten renginde değişiklik olabileceğini belirten Yıldırım, “Bir dövme silme seansı dövmenin boyutuna göre değişir, ancak tedaviler genellikle çok hızlıdır, küçük bir dövme için 5 dakikadan az veya bir dövmenin büyük bir bölümü için genellikle 15 dakikadan azdır. Ortalama tedavi değişen faktörlere göre 8-12 seans sürebilir. Lazer dövme silme herkes için farklı hissettirebilir. Çoğu danışan lazer dövme silme hissini “biraz dikenli” olarak ifade eder. Kızarıklık, şişme, kabarma ve hatta yara izi gibi geçici yan etkilere neden olabilir” diye konuştu.

“48 SAAT BOYUNCA SICAK SUDAN KAÇININ”

Dövme silme tedavisinden sonra bölgenin temiz ve kuru tutulması gerektiği söyleyen Yıldırım, “48 saat boyunca sıcak ve sıcak sudan kaçının. 24 saat boyunca yoğun egzersizi azaltın. Elinizle oynamayın. Güneşe maruz kalmaktan kaçının ve güneş kremi kullanın” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.