Kadınların sosyal hayata daha etkin katılımını sağlamak amacı ile sürekli yeni projeler hayata geçiren Aksaray Belediyesi, AKMEK ve Kadın Aktivite Merkezlerinde düzenlenecek kurslar için kayıtlara başlıyor.
Kursiyerlerin ücretsiz olarak faydalanacağı sanat ve teknoloji kurslarına 21-30 Haziran tarihleri arasında başvuru yapmaları gerekiyor. Geçtiğimiz dönemde Aksaray Belediyesi tarafından düzenlenen kurslar yoğun ilgi görmüştü. Covid-19 salgını sürecinde faaliyetlerine ara verilen kurslarda eğitimler kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra tekrar başlayacak. Kayıtlar, AKMEK Merkez binası başta olmak üzere, Aratol Kadın Aktivite Merkezi, Selime Sultan, Veciye Hatun ve Necmiye Hatun Kadın Aktivite Merkezi’nde yapılacak. Aksaray Belediyesine bağlı AKMEK ve Kadın Aktivite Merkezlerinde kağıt rölyeften çini dekorlamaya, iğne oyasından tığ, şiş, örgü yapımına, takı ve kıyafet tasarımdan giyim ve dikişe kadar birçok branşta kurslar açılıyor. Usta öğreticiler eşliğinde teorik ve pratik eğitimler alan kadınlar ortaya çıkarttıkları ürünleri pazarlayarak kendi aile ekonomilerine destek oluyor.
Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer’de kadınların yoğun ilgi gösterdiği bu tür mekanların sayısını artırmak adına göreve geldiği günden itibaren çalışmalara başladı. İlk olarak Necmiye Hatun Kadın Aktivite Merkezini tamamlayarak açılışını gerçekleştirdi. Aratol bölgesinde yaşayan kadınların talebi üzerine burada bir merkezi hizmete açtı. Nakkaş Mahallesi ve yakınlarında yaşayan Kadınlar içinde Nakkaş Kadın Aktivite Merkezini açılışa hazır hale getirdi.
Akmek ve Kadın Aktivite Merkezleri bünyesinde düzenlenen bu faaliyetleri değerlendiren Belediye Başkanı Evren Dinçer, “Tüm kadınların sosyal, kültürel ve sanatsal alanda kendini geliştirebilme imkanı bulması için belediye olarak bu tür çalışmalara değer veriyoruz. Kurslarımızdan faydalanmak isten tüm kadınlarımızı belirtilen tarihlerde başvuru yapmaya davet ediyorum” dedi.(Yasin Can)
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, 21-22 Haziran’da yapılacak 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2025-YKS) başvurularının bugün 23.59’da sona ereceğini duyurdu.
Ayşenur DEMİRTAŞ GÜ ANKARA-ÖSYM’den yapılan yazılı açıklamaya göre; 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde yapılacak olan 2025-YKS için 6 Şubat 2025 tarihinde başlayan başvuru ve ücret ödeme işlemleri bugün saat 23.59’da tamamlanacak. Sınav başvurusunu ve ücret ödeme işlemini henüz tamamlamayan adaylar, bugün saat 23.59’a kadar başvuru ve ücret ödeme işlemlerini yapabilecek. (DHA)
Samsun’da 3 bin kız öğrenci yapay zeka eğitimi alacak
SAMSUN’da Avustralya destekli ‘Girişimci Kızlar Yapay Zeka ile Yükselişe Geçiyor’ projesi kapsamında 3 bin kız öğrenciye yapay zeka, girişimcilik ve siber güvenlik alanlarında uygulamalı eğitim verilecek.
Gökhan İÇKİLLİ SAMSUN-Canik Belediyesi öncülüğünde, Avustralya Büyükelçiliği Doğrudan Yardım Programı (DAP) desteğiyle Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçirilen projenin açılış töreni Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nde yapıldı. Projeyle 3 bin kız öğrenciye yapay zeka temelli uygulamalar, girişimcilik eğitimi, problem çözme, yaratıcı düşünme ve takım çalışması gibi beceriler kazandırılacak. Katılımcılar, kendi iş fikirlerini geliştirecek ve teknoloji tabanlı projeler üretme fırsatı bulacak. Programa Avustralya Büyükelçiliği İkinci Katip ve Konsolosu Scott Holt, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Avustralya Büyükelçiliği Kamu Diplomasisi Müdürü Kübra Özdemir, T3 Vakfı Samsun Eğitim Koordinatörü Hilal Çakırtaş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Zahit Köseoğlu ve öğrenciler katıldı.
Girişimci Kızlar Yapay Zeka ile Yükselişe Geçiyor projesine çok yüksek puan verdiklerini belirten Avustralya Büyükelçiliği İkinci Katip ve Konsolosu Scott Holt, “Biz ilk proje seçimleri değerlendirmeleri yaparken, bu proje en öne geçti ve gözümüze çok çarptı, hem kalitesiyle hem de içeriğiyle. O zaman size çok yüksek puan vermiştik. Çok hızlı değişimlerin yaşandığı bir dünyadayız şu anda. Etrafımızda çok hızlı değişimler görüyoruz. Dolayısıyla bu değişimin, girişimcilikle özellikle kız çocuklarla buluştuğunu görmek bizim için çok kıymetli” dedi.
‘YAPTIĞIMIZ İŞLER, İNSANA DOKUNUR OLSUN’
Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’müz 3 yıl önce hayata geçti. Ulusal bazda Türkiye’nin ilklerinden bir tanesi oldu. Kampüsümüze ismini verdiğimiz merhum Özdemir Bayraktar’ı rahmetle yad etmek istiyorum. Bugün onun bayrağını alıp, sancağını dalgalandıran oğullarına da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Onların kurmuş oldukları T3 Vakfı’nın desteğiyle Türkiye’de teknoloji hamlesi şahlandı. Bu vesileyle biz de 3 yıl önce bu kampüsün inşaatına başladık. Bu binayı 3 ayda tamamladık ve eğitime başladı. Bugün geldiğimiz noktada geçen ay Sanayi ve Teknoloji Bakanımızdan ‘Türkiye’nin en iyi keşif kampüsü’ ödülünü aldık. Bugüne kadar 150 binin üzerinde burada öğrenci eğitim verdik. Burası uygulama sınavla aldığımız öğrencilerin 2 yıl eğitim gördüğü bir yer. Eğitim verirken dünya çapındaki projeleri de takip ediyoruz. Avustralya Büyükelçiliğinin özellikle kızlarımıza yönelik desteğini görünce arkadaşlar proje yazdılar. Proje, konsolosluk tarafından yüksek puan aldı. Dolayısıyla doğru şeyler yaptığınızda mesafe 10 bin kilometrenin üzerinde dahi olsa doğruda buluşabiliyoruz. Yeter ki doğru olsun, yaptığımız işler geleceğe ve insana dokunur olsun, temel gayemiz bu. Değişen bir dünyada yaşıyoruz. Hızla değişen teknolojiye ayak uydurmak için bu okulu açtık. Dünyadaki devletlerin halkını ve geleceği kurtarmak anlamında bu tür yatırımların çok değerli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından projenin açılış kurdelesi kesildi ve ilk uygulamalı ders verildi. (DHA)
YÖK Başkanı: Hayvancılıktaki sorunların çözümünde üniversitelere büyük sorumluluk düşüyor
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Hayvancılık sektöründe karşılaştığımız bu sorunların çözümünde üniversitelerimize büyük sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Bulundukları bölgelerin bilgi ve teknoloji merkezleri olan üniversiteler, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini üstlenmelidir. Üniversitelerimizin bilimsel araştırma yoluyla ürettikleri bilgiler, teknikler ve yenilikler sahadaki problemlerin giderilmesine hizmet etmelidir” dedi.
Bedir ALTUNOK KARS-Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi tarafından ‘İneklerde döl verimi problemleri ve buzağı ölümlerinin engellenmesi’ çalıştayı düzenlendi. Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu’ndaki çalıştaya katılan YÖK Başkanı Erol Özvar, tarım ve hayvancılık sektörünün ekonomik ve stratejik açıdan Türkiye’nin en kritik alanlarından biri olduğunu söyledi. Türkiye’de istihdamın yüzde 13,9’unun tarım, hayvancılık ve ormancılık sektörlerinde olmasına rağmen, bu sektörlerin milli gelirdeki payının yüzde 6,2 düzeyinde olduğunu belirten Özvar, “Bu oran, sektörde verimliliğin ve karlılığın istenen seviyede olmadığını göstermesi bakımından son derece anlamlıdır. Bu durum doğal olarak kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızın refah düzeyini de olumsuz etkilemektedir. Buna rağmen tarım ve hayvancılık gıda güvenliğimizin teminatı, istihdamın kaynağı ve sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez bir unsurudur. Özellikle küresel ölçekte yaşanan iklim değişikliği, artan nüfus, su kaynaklarının azalması ve benzeri sınamalar tarım ve hayvancılığın stratejik önemini daha da artırmıştır. Ülkemizin stratejik tarım-hayvancılık bölgelerinden biri de Kars ilimizdir. Geniş mera ve çayır varlığı, iklim koşulları ve sanayileşmemiş doğal yapısı sayesinde Kars, özellikle büyükbaş hayvancılık için son derece elverişli şartlara sahiptir. Kars, yaklaşık 615 bin büyükbaş hayvan varlığı ile bu alanda Türkiye’nin 4’üncü ili konumundadır. Büyükbaş hayvan varlığının yüzde 50’lik kısmını ise sağmal sığırlar oluşturmaktadır. Benzer şekilde, hayvancılıkta önde gelen bölgemizin bir diğer güzide ili Ardahan da 320 binden fazla büyükbaş hayvana ve bunun yüzde 50’sine tekabül eden yaklaşık 160 bin sağmal sığıra sahiptir. Bu iki kentimizden yetiştiricilerin bugün burada bulunması bu bakımdan son derece önemlidir” dedi.
‘ÖNCELİKLİ SORUNLARDAN BİRİ DÜŞÜK VERİMLİKTİR’
Erol Özvar, “Sahip olduğumuz bu büyük potansiyele rağmen bölgemizde hayvancılıkta bazı sorunlar yaşandığını da belirtmek durumundayız. Öncelikli sorunlardan biri düşük verimliktir. Türkiye’de inek başına yıllık süt verimi ortalaması maalesef Avrupa Birliği ortalamasının yarısından azdır. Bu büyük fark, Kars ilimiz de dahil olmak üzere, geleneksel yetiştiricilik yapılan bölgelerde verimliliğin arttırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bir diğer dikkat çekici ve çözüm bulmamız gereken sorun olarak da bölgede ciddi ekonomik zararlara yol açan buzağı ölümleri ve döl verimi kayıpları konusudur. Raporlara göre, maalesef her yıl tek bir doğum sezonunda binlerce buzağı çeşitli hastalıklar nedeniyle telef olmakta, inekler döl tutmama sorunları yaşamaktadır. Nitekim yapılan araştırmalar Kars’ta buzağı ölümleri ve ineklerde döl tutmama nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kaybın yılda yaklaşık 6,6 milyar TL gibi çok yüksek bir düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu rakamlar, bölge hayvancılığının potansiyelinin önündeki engelleri net bir biçimde ortaya koymaktadır” diye konuştu.
‘ÇİFTÇİ-YETİŞTİRİCİ EĞİTİMLERİNİN ÖZEL BİR ÖNEMİ VARDIR’
Sorunun çözümünde üniversitelere büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Özvar, şunları söyledi: “Hayvancılık sektöründe karşılaştığımız bu sorunların çözümünde üniversitelerimize büyük sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Bulundukları bölgelerin bilgi ve teknoloji merkezleri olan üniversiteler, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini üstlenmelidir. Üniversitelerimizin bilimsel araştırma yoluyla ürettikleri bilgiler, teknikler ve yenilikler sahadaki problemlerin giderilmesine hizmet etmelidir. Aynı zamanda üniversiteler nitelikli insan kaynağı yetiştirerek sektörün ihtiyacı olan uzman veteriner hekimleri, ziraat mühendislerini, teknikerleri ve girişimcileri topluma kazandırmak konusunda da önemli bir rol üstlenmelidir. Bu noktada uygulamalı eğitimlerin ve doğrudan çiftçi-yetiştirici eğitimlerinin özel bir önemi vardır. Teorik bilginin sahaya aktarılması ancak öğrencilerimizin eğitim sürecinde gerçek saha tecrübesi edinmeleri ve üniversitelerin bilgiyi yetiştiricilere ulaştırmasıyla mümkündür. Nitekim bugün gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay da üniversitemizin bilgi birikimini doğrudan yetiştiricilerimize aktarma çabasının somut bir örneğidir.”