Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

Almanya’da evlat nöbetini tek başına sürdürüyordu, Diyarbakır’a gelip HDP önündeki ailelerle buluştu

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı evlat nöbeti 651’inci gününde devam etti. Almanya’nın başkenti Berlin’de tek başına evlat nöbeti tutan Maide Türemiş, Diyarbakır’a gelerek çocuklarının yolunu gözleyen ailelere destek ziyaretinde bulundu.

Almanya’da yaşayan Maide Türemiş’in kızı Nilüfer Türemiş, yaklaşık 2 yıl önce PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırıldı. Kızını terör örgütünün elinden alamayan anne, Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan tarihi Brandenburg Kapısının önünde evlat nöbeti tutmaya başladı. Yaklaşık bir yıldır Almanya’da nöbet tutan Maide Türemiş, çocukları PKK terör örgütü tarafından kandırılan ya da kaçırılan annelerle buluşmak üzere, 3 Eylül 2019’dan itibaren farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerle bir araya geldi. HDP önünde nöbet tutan annelere hem destek olmak hem de onlardan destek istemek için Türkiye’ye geldiğini belirten ve buluşma anında gözyaşlarına boğulan Maide Türemiş, “Buraya gelmek boynumun borcuydu.

Burasının eylem başlatması hepimize örnek oldu. Bu örneklerin devamı gelir inşallah. Burada nasıl herkes evladı için ayağa kalktıysa, umarım Avrupa’da da herkes ayağı kalkar. Çünkü PKK Avrupa’ya daha çok yöneldi ve gençleri daha çok götürüyor. En acısı oradaki aileler çocuklarının sicili bozulmasın ve geri döner düşüncesiyle gidip polise şikayet etmiyorlar. Bu umudu da onlara PKK veriyor. Halbuki çocuklarının geri göndermeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Sadece aileleri susturmak için Avrupa’nın ilgisini uyandırmamak için aileleri böyle yatıştırıyorlar. Aileler de bunlara inanıyorlar. ‘İnsanlar Avrupa’da uyanmış’ diye bir şey yok. Uyanmış olsalardı PKK’nın bu yalanlarına kanmazlardı. Her yıl en az 250 kişi PKK’ya katılıyor ve bu sayıdan sadece 4-5 kişinin resmi olarak bildiriliyor. Terör örgütü PKK’ya en çok Kürtlerin ve Avrupa’da yaşayanların çocukları gidiyor, PKK kimin beynini yıkayacağını düşünürse onu ele geçirir. PKK için hiç fark etmiyor ve kendisini için amele lazım. Avrupa’nın destekleriyle PKK genişliyor. Avrupa’daki insanların çoğu PKK’yı Kürtlere mal ediyor. PKK’yı Kürtlerin haklarının savunucusu olarak görüyorlar. PKK, Kürtlerin hak savunucusu olamaz. Bunu artık Avrupa’ya göstermemiz lazım. PKK, Kürtlerin hakkını vermiyor, tam tersine haklarını alıyor. Kürtlerin canlarını, mallarını, maddi ve manevi olarak alıyor.

Çünkü canlarımız olan çocuklarımızı alıyorlar. Bunu maalesef Kürtler ve Avrupalılar göremedi. Buradaki görevim Kürtlere ve Avrupalılara PKK’nın gerçek yüzünü göstermektir. Çünkü PKK Kürtleri temsil etmiyor. Bunu artık öğrensinler. Artık Avrupa bunu görsün. Katil ordusu bizi temsil edemez. Bunu asla kabullenmiyorum. Çocuğumun kurtulması için elimden ne geliyorsa yapacağım. Çocuğumun yaşaması ve yeniden yaşama kazanması için mücadele veriyorum. Çocuğum gelmeyene kadar asla bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Mücadelem çocuğum gelinceye kadar devam edecek. Kürtler kendi partileri olarak düşündüğü HDP’ye oy veriyor, HDP Kürtleri hayal kırıklığına uğrattı. HDP’yi PKK yönetti. HDP Kürtleri bu kadar hayal kırıklığına uğrattığı için yazıklar olsun” dedi.

“Anneler isterse dağları delecek”
Oğlu Mustafa Biçer’in terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesiyle HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan Ayşegül Biçer ise “Bugün Maide annemiz Almanya’dan Diyarbakır’a annelerden destek almaya ve destek olmaya geldi. Eylemin 92. haftasında biz Diyarbakır annelerinin ziyaretine geldi. Biz burada Maide annemizin de sesi olacağız, çünkü 3 Eylül 2019’da Diyarbakır HDP il binası önünde yükselen bir feryatla ve bu feryadın Almanya Berlin, Şırnak, Hakkari, İzmir ve Muş’a yayılması tüm anneler için büyük bir umut olmuştur. Ben inanıyorum ki anneler isterse dağları delecek. Anneler direnecek ve mücadele edecek, hakları olan bu evlatları kazanacak. PKK’nın ismini yeryüzünden silecek, anneler burada geri adım atmıyor, ya zafer ya ölüm” diye konuştu.(Murat Başal)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Dişi çekildikten sonra kanaması durdurulamayan Toprak, öldü

Diyarbakır’da, dişi çekildikten sonra götürüldüğü hastanelerde kanaması durdurulamayan Toprak Önkol (10), hayatını kaybetti. Babası Adem Önkol, uyarısına rağmen doktorun röntgen çekmeden dişi çektiğini ifade ederek, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü de konu ile ilgili idari soruşturma başlattı.

Özcan ARGİN-Gıyasettin TETİK
DİYARBAKIR-Evde dişi kanayan Toprak Önkol, ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Dağkapı’daki Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kanaması durdurulan Önkol, doktorun yönlendirmesi ve mutlaka röntgen çekilerek müdahale edilmesi gerektiği uyarısının ardından Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği’ne götürüldü.

İddiaya göre, çocuk diş hekimi H.A., baba Adem Önkol’un uyarısına rağmen diş röntgeni çekmeden Toprak Önkol’un dişini çekti. Önkol’un yeniden başlayan kanaması durdurulamayınca, ambulansla önce özel bir hastaneye, buradan da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Toprak Önkol burada doktorların tüm çabasına karşın hayatını kaybetti. Toprak Önkol’un cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde toprağa verildi.

‘KIZIMIN VEFATINDA KUSURLU BULUNAN HERKESTEN DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM’ 

Baba Adem Önkol, ifadesinde kızının hayatını kaybetmesinde kusurlu bulunan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, “19 Mart günü sabah 05.00 sıralarında kızım Toprak Önkol’un dişinde bir kanama meydana geldi. Kanama durmayınca ambulans çağırıp, 05.30 sıralarında Dağkapı’da bulunan hastaneye götürdük. Orada kızıma serum verildi ve kanama durdu. Buradaki doktor, bana konunun kendi alanı dışı olduğunu, çocuk diş doktorunun görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocuğun diş röntgeninin çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı. 

Ben de kızımı alarak, Turgut Özal Bulvarı’ndaki Bağlar Semt Polikliniği’ne gittim. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim çocuk diş doktoru H.A.’nın yanına gittim ve önceki doktorun diş röntgeni çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiği bilgisini 3 kere üst üste söyledim. Doktor bana ‘Bana mesleğimi mi öğretiyorsun’ diyerek hiçbir işlem yapmadan, kızımın dişini çekti. Dişi çeker çekmez kızımın ağzından kan fışkırmaya başladı.

Kanı durdurmak için uğraştılar ancak durmadı. Daha sonra kızımı ambulans ile özel bir hastaneye götürdük. Ambulansta doktor H.A. da vardı. Özel hastanede kızıma müdahale ettiler ancak kan durmadı. Sonra tekrar ambulans ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. Doktor H.A. buraya da geldi, kızıma müdahale ettiler. Kızımın burada bilincini kaybettiğini öğrendim. Sonra ameliyathanede olan kızımın saat 18.00 sıralarında vefat etmiş olduğunu öğrendim. Doktor H.A. başta olmak üzere kızımın vefatında kusurlu bulunan herkesten davacı ve şikayetçiyim” dedi. (DHA)





Okumaya devam et

Asayiş

2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaralayan sanıktan ‘Yapay zekayla aklımı okuyorlardı’ savunması

Tekirdağ’da platonik aşk beslediği Fatma Özdemir (27) ile birlikte çay içtiği arkadaşı Barkın Perçin’i (34) tabancıyla vurarak öldürüp, 1’i polis 3 kişiyi de yaralayan Eren Uzuner (35), “Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.

Abdullah YALÇIN
TEKİRDAĞ-Tekirdağ’da ev eşyaları satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, 4 Ekim 2024 günü Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i, iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Barkın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı. Uzuner, kaçarken aracını durduran polislerden birini yaraladı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, Fatma Özdemir ile Barkın Perçin hayatlarını kaybetti.

Tutuklanan Eren Uzuner hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı.

Uzuner’in yargılanması bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Eren Uzuner, SEGBİS ile bağlanırken, duruşmada ölenlerin aileleri ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Uzuner, yapay zekayla aklının okunduğunu ve düşüncelerini önceden bilindiğini öne sürdü. Fatma Özdemir’e karşı bir şeyler hissettiğini söyleyen Eren Uzuner, “Daha sonra ona açıldım. Fatma’ya açıldıktan sonra onu çay ocağında görmeye başladım. Sonra sürekli benimle dalga geçmeye başladılar ve bunu neden yaptıklarını sorguladım. Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.

Sanık Uzuner, kaçarken yaralanan polise kasıtlı olarak ateş etmediği, kaçarken kaza yaptığı sırada silahın ateş aldığını iddia etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ö.K., sanığın kendini doğrudan hedef alarak ateş ettiğini ve yüzünden yaralandığını anlattı. Eren Uzuner’in tabanca ile mağazada yaraladığı S.D. iye N.Ç.K. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.

Fatma Özdemir’in kardeşi Selen Özdemir, Uzuner’in kardeşini daha önce tehdit ettiğini belirterek, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.

Ölen Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin de sanığın beyanlarını kabul etmediğini, ömür boyu ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma ertelendi.

‘EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI İÇİN HUKUKİ MÜCADELEMİZİ VERECEĞİZ’

Ailelerin avukatı Kamil Can Yavaş, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, sanığın olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini söyledi. Yavaş, “Herhangi bir pişmanlık duymadığını beyan etti. Bu sebeple biz avukatlar kadına karşı gerçekleştirilmiş bir cinayette sanığının en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli tüm hukuki mücadelemizi vereceğiz. Umarım böyle bir olay bir daha yaşanmaz, bir kadın veya herhangi bir kişi bu şekilde öldürülmez” dedi. Avukat Fırat Eren Canpolat da sanığın olaydan pişmanlık duymadığını ve gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. (DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Dilencinin üzerinden 45 bin lira çıktı

Antalya‘nın Serik ilçesinde sivil zabıta ekipleri tarafından dilencilik yaptığı tespit edilen kadının üst aramasında 45 bin 600 TL ele geçirildi.

 Namık Kemal KILINÇ
ANTALYA-Serik Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, halkın dini duygularını istismar ederek haksız kazanç elde etmeye çalışan dilencilere karşı sivil ve resmi ekiplerle denetimlerini sürdürdü. Son olarak Atatürk Caddesi’nde dilencilik yaptığı tespit edilen kadın yakalandı. Kadının üst aramasında 45 bin 600 TL bulundu. Zabıta ekipleri paraya el koyarken, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca kadın hakkında idari yaptırım cezası uyguladı. Serik Belediye Başkanı Kadir Kumbul, dilenciliğin önlenmesi ve halkın mağduriyetinin engellenmesi amacıyla denetimlerin devam edeceğini belirterek, halkın huzurunu korumaya yönelik çalışmaların süreceğini ifade etti. (DHA)



Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.