Eskişehir’de sokak hayvanlarını beslemek için gittiği köyde kendisinden rahatsız olan mahalle sakinleri tarafından darp edilen hayvanseverin çenesinde kırıklar oluştu.
Odunpazarı ilçesine bağlı Akpınar köyünde bazı noktalara mamalar koyarak sokak hayvanlarını besleyen gönüllü hayvansever Aysun Korkar ve yanındaki oğlu ile bir arkadaşı mahalle sakinlerinin saldırısına uğradı. Evlerinin önündeki arazide besleme yapılmasını istemeyen kişilerin köpeklere taş atmasıyla çıkan tartışma, hayvansever Korkar’ın çenesinde kırıkların oluştu darp olayına döndü. Aysun Korkar, yaşananları sosyal medyada paylaştığı video ile anlattı. Ardından ameliyata alınan Korkar, şuan konuşmakta zorluk çekiyor.
“Ben oraya gidemediğimde hayvanlar aç kalıyor”
Besleme yaptığı sırada mahalle sakinleriyle arasında çıkan tartışmada yaralanan Aysun Korkar, yaşanan olayı çektiği bir video ile anlattı. Gönüllü olarak sokak hayvanlarını beslediğini söyleyen Korkar, “Çok konuşamıyorum, çünkü çenemde üç dört yerde kırık var. Eskişehir Odunpazarı mevkii Akpınar köyünde besleme yaparken tanımadığım bir kişi gelip ‘burada besleme, yapma, sinek oluyor, sen neden burada besliyorsun’ diyerek hakarette bulundu. Daha sonra beslediğim köpeklere taş attı. İlk attığında tepki gösteremedim, ancak ikinci atışı hayvana gelince dayanamadım. Üzerine yürüdüm ve darp edildim, çenemden darbe aldım. Şu an ameliyata girmek üzereyim, çok üzgünüm. Bir sürü hayvanı kendi imkanlarımızla besliyoruz, fakat böyle insanlar çıkıyorlar ‘besleme yapamazsın’ diye. Bu hayvanların yavruları bile açlıktan ölmüştü orada. Ben 15 kilometre öteden gelip besleme yapıyorum. Devletin arazisi, onların bahçesi değil. Sokak hayvanları bunlar. Birazdan ameliyata gireceğim, çenemde üç yerden kırık var. Konuşamıyorum çünkü doktorlar konuşmamı istemiyor. Ben oraya gidemediğim gün onlar aç kalacaklar” ifadelerini kullandı.
Öte yandan darp ettiği iddia edilen vatandaşın olay öncesinde hayvanseverlerin yanına gelerek “Bu şekilde buraya atılan yemler var ya sinek, böcek yaptığı zaman bu mikropların verdiği zararı gelip karşılayacak mısın, biri hastalandığı zaman karşılayacak mısın” demesi bir cep telefonu kamerası ile kaydedilen görüntülere yansırken, beslemeye karşı çıkan bir diğer vatandaşın ise “Abla sizin mahallenize, kapınızın önüne böyle bir şey yapılırsa bunu kabul eder misiniz, o kadar boş yer var, ama lütfen yapmayın” diye yakındığı görüldü.(iha)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamaya göre; ülke genelinde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik düzenlenen denetimlerde 2’si yabancı uyruklu olmak üzere 446 düzensiz göçmen yakalandı.
AYHAN GONCA SAMSUN – İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 15 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 412 bin 887 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde 446 düzensiz göçmen yakalandığını bildirdi.
Göç İdaresi Başkanlığı’nın koordinasyonunda; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında metruk yerler, umuma açık eğlence mekânları, tır garajları, terminaller, limanlar, toplu taşıma durak ve istasyonlarında 412 bin 887 kişinin kimlik kontrolü yapıldı.
Denetimlerde 28 bin 874 personel, 9 bin 155 ekip ile 5 bin 772 noktada; 4 bin 127 metruk bina, 7 bin 192 umuma açık yer, 477 terminal ve 2 bin 878 diğer yerler olmak üzere toplam 14 bin 674 yer kontrol edildi. Tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemleri başlatıldı.
Bakan Yerlikaya, yapılan çalışmalardan dolayı valileri, kaymakamları ve denetimleri gerçekleştiren personeli tebrik ederken, “Türkiye; göç yönetiminde, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hukuk ve medeniyet değerlerine bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeden tüm dünyaya örnek bir model sunmaktadır. Göç konusunu; düzenli-düzensiz göç, uluslararası koruma, gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve sınır yönetimi gibi tüm boyutlarıyla ele alıyoruz.” dedi.
İsrail’in İran’a saldırısı Ankara’da en üst düzeyde değerlendirildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve MİT Başkanı İbrahim Kalın konuyla ilgili toplandı
AYHAN GONCA HABER MERKEZİ – İsrail’in İran’a saldırısı Türkiye tarafından kınandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayan apaçık bir provokasyona daha imza attığını belirtti. Erdoğan X hesabından yaptığı açıklamada, “Netanyahu yönetimi pervasız, saldırgan ve hukuk tanımaz eylemleriyle bölgemizi ve tüm dünyayı felakete sürükleme gayretinde” dedi. Erdoğan, uluslararası topluma da, küresel ve bölgesel istikrarı hedef alan “İsrail haydutluğu”na artık bir dur denilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile biraraya gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’yi ilgilendiren tüm senaryolara karşı önlemlerin alındığına dikkat çekti. Hakan Fidan, dün akşam saatlerinde, “İsrail’in, bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik stratejisinden bir an evvel vazgeçmesi gerekmektedir.” dedi. İran’a yapılan saldırı ile dikkatlerin Gazze’den kaçırılmak istendiğine değinen Fidan, buna izin verilmemesi gerektiğinin önemini vurguladı. Fidan, ABD ve İran arasındaki nükleer görüşmelere de destek verirken, şöyle konuştu: “Ülkemizi ilgilendiren olası senaryolara göre gerekli tüm tedbirler alınmaktadır. İran, Irak, Ürdün ve ABD gibi pek çok ülkeyle temas halindeyiz.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, İsrail saldırısı için “Türkiye’ye verilmiş sinsi bir mesaj” yorumunu yaparken, Türkiye’nin, İsrail’in hedefinde olduğuna dikkat çekti. Bahçeli, “Kriz ve kaos sarmalının nihai hedefi Türkiye’dir. İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmek peşindedir. Washington yönetimi, insanlığın yanında konumlanmalıdır” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Manisa’da İsrail saldırısını kınadı. Gelen davet üzerine 15 Haziran Pazar günü İstanbul’da Saadet Partisi’nin düzenleyeceği Filistin ile Dayanışma Mitingi’ne katılacağını söyleyen Özgür Özel, hükümetten de İsrail’e sert tepki vermesini istedi.
İsrail’in saldırılarının, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir döneme getirildiğine işaret edilirken, Netanyahu hükümetinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediği, bölgesel istikrarı ve küresel huzuru riske attığı vurgulandı. Edinilen bilgiye göre; 13 Haziran sabah saatlerinde İran’ın nükleer tesislerini ve üst düzey nükleer ve askeri yöneticilerini hedef alan saldırılarda, İran devlet medyası, ölü sayısının 70’in üzerinde olduğunu bildirdi. Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve ülkenin askeri operasyon kararlarının alındığı ve koordine edildiği Hatam el-Anbiya Karargahı’nın komutanı Gülam Ali Reşid öldürüldü. Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Amir Ali Hajizadeh’nin saldırılarda öldüğü doğrulandı.
İsrail’in saldırılarının ardından, İran’ın attığı balistik füzelerden biri Tel Aviv yakınlarındaki Rişon Lezion bölgesine isabet etti. İran; ABD, İngiltere ve Fransa’yı uyardı, İsrail’i savunmaya devam etmeleri halinde üslerini hedef alacaklarını kaydetti.
Artan trafik denetimleri sürücülere daha güvenli yollar sunuyor
KERİM KOÇ SAMSUN – Türkiye’deki trafik denetimlerinin sıklaşması, sürücüler için daha güvenli yolların oluşturulmasına katkı sağlıyor. Radarlar, drone destekli izlemeler ve sıklaştırılan hız kontrolleri, yollarda güvenliği artırmak için önemli bir rol oynuyor.
Son dönemde büyük şehirlerde yapılan trafik denetimlerinin sayısındaki artış, sürücüler için başta rahatsız edici gibi görünse de, uzmanlar bu uygulamaların trafik kazalarını ve can kayıplarını ciddi şekilde azalttığını belirtiyor. Özellikle dronelar ve yapay zekâ destekli radar sistemleri, hız limitlerini aşan sürücüleri anında tespit ederek güvenliğin sağlanmasında etkili oluyor.
Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar ve tepkiler, bazı sürücülerin bu denetimleri ceza odaklı bir yaklaşım olarak görmesine yol açsa da, emniyet yetkilileri yapılan kontrollerin kazaları önlemeyi hedeflediğini vurguluyor. Trafik kazalarının önüne geçmek, can güvenliğini sağlamak ve sürücülerin dikkatini yola vermek için yapılan bu denetimlerin, uzun vadede yollarda daha güvenli bir ortam oluşturduğu ifade ediliyor.
Radarların ve denetimlerin sıklığının artması, bazı sürücülerde stres oluşturabilirken, aynı zamanda bu uygulamalar, hız limitlerini aşan sürücülerin cezalandırılmasından öte, tüm yol kullanıcılarının güvenliğini gözeten bir denetim biçimi olarak öne çıkıyor. Ayrıca, hız limitlerindeki ani değişiklikler ve düşük hız uygulamaları, kazaların önlenmesi açısından hayati bir rol oynuyor. 90 km/saat olan hız limitinin 50 km/saat’e düşmesi gibi durumlar, sürücülerin dikkatini artırarak potansiyel kazaları engelliyor.
Emniyet yetkilileri, yapılan denetimlerin yalnızca cezai yaptırımları değil, aynı zamanda kazaların ve can kayıplarının önlenmesi amacı taşıdığını belirtiyor. Bu sayede sürücüler, daha dikkatli bir şekilde yola odaklanarak, hem kendi güvenliklerini hem de diğer yol kullanıcılarının güvenliğini sağlamış oluyor. Trafik denetimlerinin artırılması, sonunda daha güvenli, daha sorumlu bir trafik düzeninin oluşmasına katkı sağlıyor.