Samsun’un Alaçam ilçesinde evin önünde park halindeyken sele kapılan panelvan aracın sahibi korku dolu anları anlatarak, “Kendimizi eve atmamız ve arabanın gitmesi 3 saniye içinde oldu. Canımızı zor kurtardık” dedi.
Edinilen bilgiye göre, şiddetli yağış nedeniyle Güvenli Mahallesi Farat mevkisinde Yenice Çayı’nın debisi yükseldi. Sel sularının getirdiği ağaç ve kütükler köprünün altından suyun geçişini önledi. Tıkanan köprü nedeniyle su taşkını yaşandı. Yaşanan taşkında evin bahçe duvarını yıkan sel suları, Levent Taş’a ait 34 BAK 807 plakalı panelvan aracı Yenice Çayı’na sürükledi. 11 kilometre sürüklenen aracı kurtarmak için Samsun Büyükşehir Belediye itfaiye ekiplerinden yardım istendi. Araç Taşkelik yakınlarında kuma saplandı. Kuma saplanan araç, bugün yapılan çalışmalarla bulunduğu yerden çıkartıldı.
Aracın sürüklenişi gören Taşkelik Mahallesi Muhtarı Kurtça Bozkurt, “İtfaiye ekipleri bir araç Güvenli Mahallesi Farah mevkisinden sele kapıldı’ diye ihbar almışlar, beni aradılar. Ben hemen çaya indim aracın sürüklendiğini gördüm. Ben de tekrar jandarma, itfaiye ve afat ekiplerini aradım. Geldiler ama içinde kimse olmadığını anlayınca bir şey yapamadılar. Çok su vardı çayda. Şimdi suyun debisi düştü” dedi.
“Canımızı zor kurtardık”
İstanbul’dan gezmeye gelen panelvan aracın sahibi Levent Taş, “Biz evdeydik, farkına vardık ama yağmurun bastırmasıyla kendimizi eve atmamız ve arabanın gitmesi 3 saniye içinde oldu. Öyle bir su geliyor ki 3 saniye 5 saniye 10 saniye değil yani. Araba paldır kültür gitti. Buraya gelmiş. Zaten canımızı zor kurtardık. Evi su bastı, her yer yağmur. Oradan su, buradan su bayağı bir sıkıntı yaşadık” diye konuştu.
Yapılan çalışmalar sonucunda bulunduğu yerden çıkartılan panelvan araçta büyük çapta maddi hasar oluştu. Yoğun yağış nedeniyle büyük çapta hasar meydana gelen Farat mevkisinde ise sel suları elektrik direklerini yıkarak bazı evleri su bastı. Levent Taş’ın babası Adnan Taş, “Öyle bir afet ki neye uğradığımızı bizde anlamadık. Dakikanın içinde oldu bitti. Arabayı aldı gitti. Her tarafı batırdı gitti. Önce arabayı ağaca dayadı. Bahçenin duvarı göçtüğü zaman arabayı aldı gitti” şeklinde konuştu.
“Yaşanan taşkının sebebi köprü”
Evini su basarak kullanılmaz hale gelen Çetin Taş, “Maddi kaybımız var ama ona da şükrediyoruz can kaybımız yok. Yapacak bir şeyimiz yok. Burada evin durumu pek yaşamaya müsait değil. İşin ilginci bu saate kadar hiçbir sosyal yardım görmedik. Bu taşkının sebebi de yapılan köprünün bilinçsiz yapılması. Taşkın köprüden kaynaklandı. Köprü değil menfez yaptılar. Gelen ağaçların tamamı takılarak köprüyü tıkadı. Ondan sonra da taştı. Başka hiçbir yerde bir şey yok” ifadelerini kullandı. Sel nedeniyle 5 büyükbaş hayvanın da kayıp olduğu öğrenildi.(Ahmet Şükrü Uluçay/iha)
İmamoğlu’nun taktiğini kullandı Karalar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun taktiğini kullanarak, sorulara yanıt vermedi. Seyhan Belediye Başkanlığı döneminde yaşanan yolsuzluklarla ilgili suçlamaları kabul etmeyen Karalar, ifade boyunca eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun taktiğini uyguladı.
Karalar kendisine yöneltilen sorulardan 7’sine, “Şahsıma sorulan bu soruya ifade sürecinin devamındaki bütün sorular sorulduktan ve bu suretle şahsıma yöneltilen tüm suçlamalara vakıf olduktan sonra savunmanın bütünlüğü çerçevesinde detaylı bir şekilde beyanda bulunacağım” yanıtı verdi.
İstanbul ve Adana’da buluşup paraları elden teslim etmişler
Zanlıların sevk yazısında, Zeydan Karalar’ın Seyhan Belediye Başkanı olduğu dönemde, belediyenin temizlik işlerini yapan yüklenici firmanın sahibi Baki Nugay (şüpheli) ile görüştüğü ve hak ediş ödemeleri kapsamında haksız para talebinde bulunduğu ifade edildi.
Firma yetkililerinin konuyla ilgili belediyenin temizlik işlerinden sorumlu çalışanı Özcan Zenger’e yönlendirildiği, yetkililerin Zenger ile yaptıkları görüşme sonrasında birçok farklı tarihte tanıkların İstanbul ve Adana’da Zenger ile buluştuğu, bu kişilerin banka hesaplarına gönderilen paranın bankadan çekilerek Zenger’e elden teslim edildiği belirtilen yazıda, bu durumun HTS kayıtları ve dekont tarihlerinden de tespit edildiği aktarıldı.
Yazıda, “Her ne kadar şüpheli Zeydan Karalar ile Özcan Zenger suçlamaları kabul etmemiş ise de aleyhlerinde ifade veren şüpheli Baki Nugay ile tanıkların yaklaşık 6-7 sene önceki eylemleri kurgulamış olmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, nitekim para verdiklerine ilişkin kayıtları o dönem tuttukları, aksi halde üzerinden uzun zaman geçen bu eylemleri hatırlamalarının mümkün olmayacağı anlaşılmıştır.” ifadesi kullanıldı.
Savcılığın sevk yazısında, Zenger’in İstanbul’a gelerek tanıklarla buluşması ve Adana’ya geri dönmesi dikkate alındığında, parayı teslim almak için İstanbul’a geldiğine ilişkin şüphe olmadığı belirtildi.
Yazıda, şüpheli ve tanık beyanlarının delillerle tutarlı olduğu, Karalar ile Zenger’in şirket yetkililerinden hak ediş ödemeleri kapsamında yaptıkları baskıyla maddi menfaat elde ettikleri ve “irtikap” suçunu işledikleri vurgulandı. Kaynak: Yeni Şafak
Türkiye-İsveç-Norveç hattında uyuşturucu baronlarına darbe
AYHAN GONCA HABER MERKEZİ –Türk İçişleri’nin organizesinde, İstanbul merkezli Niğde, Mersin, Adana, Konya ve Muğla ile Norveç Oslo’da düzenlenen ortak operasyonlarda 1.5 ton uyuşturucu yakalandı, 1.5 milyar lira değerindeki malvarlığına el konuldu
Türkiye İsveç-Norveç hattında uyuşturucu kaçakçılığı yapanlara göz açtırılmadı. Türk İçişleri Bakanlığı’nın titiz çalışmaları sonucu polis baronları ele geçirdi.
Elebaşılıklarını İ.A.Ç., Y.K. ve A.P.’nin yaptığı 3 ayrı Organize Suç Örgütü’ne yönelik İstanbul merkezli Niğde, Mersin, Adana, Konya ve Muğla ile Norveç Oslo’da ortak operasyonlar düzenlendi. İsveç adli makamlarınca kırmızı bültenle aranan İ.A.Ç. ve Norveç adli makamlarınca kırmızı bültenle aranan Y.K. isimli elebaşlarının da içerisinde bulunduğu 20 şüpheli yakalandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde; Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı, MASAK Başkanlığı, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile İsveç ve Norveç Emniyet Birimlerinin destekleriyle; yapılan operasyonlarda baronlara suçüstü yapıldı.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, uyuşturucu madde ithal etme ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarına yönelik yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen ortak operasyonlarda 3 ayrı organize suç örgütüne ait 1 Ton 540 kilo uyuşturucu madde yurt dışında yakalandı.
MASAK raporlarına istinaden şüphelilere ait; 53 adet taşınmaz, 27 adet araç, 15 adet şirket ve şirket ortaklığı tespit edilerek yaklaşık 1,5 milyar lira değerindeki malvarlığına el konuldu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonlara destek veren İsveç ve Norveç Emniyet Birimleri’ne teşekkür etti. Yerlikaya, “Milletimizin huzur ve güvenliğin için uluslararası güçlü iş birliğimizle, organize suç örgütleri ve zehir tacirleriyle mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamaya göre; ülke genelinde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik düzenlenen denetimlerde 2’si yabancı uyruklu olmak üzere 446 düzensiz göçmen yakalandı.
AYHAN GONCA SAMSUN – İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 15 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 412 bin 887 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde 446 düzensiz göçmen yakalandığını bildirdi.
Göç İdaresi Başkanlığı’nın koordinasyonunda; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında metruk yerler, umuma açık eğlence mekânları, tır garajları, terminaller, limanlar, toplu taşıma durak ve istasyonlarında 412 bin 887 kişinin kimlik kontrolü yapıldı.
Denetimlerde 28 bin 874 personel, 9 bin 155 ekip ile 5 bin 772 noktada; 4 bin 127 metruk bina, 7 bin 192 umuma açık yer, 477 terminal ve 2 bin 878 diğer yerler olmak üzere toplam 14 bin 674 yer kontrol edildi. Tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemleri başlatıldı.
Bakan Yerlikaya, yapılan çalışmalardan dolayı valileri, kaymakamları ve denetimleri gerçekleştiren personeli tebrik ederken, “Türkiye; göç yönetiminde, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hukuk ve medeniyet değerlerine bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeden tüm dünyaya örnek bir model sunmaktadır. Göç konusunu; düzenli-düzensiz göç, uluslararası koruma, gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş, göçmen kaçakçılığıyla mücadele ve sınır yönetimi gibi tüm boyutlarıyla ele alıyoruz.” dedi.