Roketsan tarafından geliştirilen ve günümüz teknolojisinin kazanımlarını bünyesinde barındıran Atmaca Gemisavar Füzesi, son atış testinde ilk kez bir gemi hedefini vurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunu, “Mavi vatanımızın çelik kılıcı Atmaca gemisavar füzemiz, bugün envantere girişi öncesi gerçekleştirilen son test atışında ilk kez bir gemi hedefini tam isabetle vurmayı başardı” sözleriyle duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yerli ve milli savunma sanayii olarak, istiklâl ve istikbâlimiz için durmadan yılmadan çalışacağız. Atmaca füzemiz donanmamıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Satıhtan Satha Gemisavar Füzesi Atmaca, 18 Haziran’da Sinop’ta TCG Kınalıada Korveti’nden ilk kez bir gemiyi hedef alan atış ile daha önceki atış testlerinde olduğu gibi hedefini başarıyla vurdu. Uzun menzili, düşük izi ve yüksek hedef vuruş hassasiyeti ile modern donanma platformlarına güç katacak Atmaca’nın, 2021 yılının ikinci yarısında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi hedefleniyor. Atış testini başta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar olmak üzere; Kuvvet Komutanları, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Yiğit ve Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ve yurt dışından katılan yabancı konuklar canlı izledi. Envantere girmek için gün sayan Atmaca, bu son atış testinde de tam not almayı başardı.
Testleri 2016’da başladı
İlk uçuşlu testi 2016 yılında gerçekleştirilen Atmaca, test ve kalifikasyon süresince birçok atışı başarıyla tamamladı. 29 Ekim 2018’de, seri üretim sözleşmesi imzalanan Atmaca’nın, su üstü platform üzerinden gerçekleştirilen ilk atış testi ise 2019’un Kasım ayında TCG Kınalıada korvetinden yapıldı. Son olarak 2021’in Şubat ayında canlı harp başlıklı konfigürasyonu ile icra edilen testte de Atmaca hedefi başarı ile vurdu.
Rakiplerine göre fark oluşturuyor
Her türlü hava şartında kullanılabilen Atmaca, karşı tedbirlere dayanıklılığı; hedef güncelleme, yeniden saldırı ve görev iptal yeteneklerini bünyesinde barındırıyor. Bunlarla birlikte ileri görev planlama sistemi (3D routing) sayesinde de sabit ve hareketli hedeflere karşı etkili olabiliyor. Küresel Konumlama Sistemi (KKS), Ataletsel Ölçüm Birimi (AÖB), Barometrik Altimetre ve Radar Altimetre alt sistemlerini kullanarak hedefine doğru yol alan Atmaca, hedefini yüksek doğrulukla bulabilmek için aktif radar arayıcısını kullanıyor.
220 kilometrenin üzerinde bir menzile sahip olan Atmaca, görüş hattının ötesindeki hedefler için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Atmaca’nın hedef güncelleme, yeniden saldırı ve görev iptal kabiliyetlerinin ardında ise sahip olduğu gelişmiş ve modern veribağı (data link) yer alıyor. En verimli görev profilini sunabilen sistemde; hedefte zaman, hedef imha ve hedefi ateş altına alma operasyonel modları da mevcut.
Atmaca, yapısal tasarımı ile de fark oluşturuyor. Füze, gelişen teknolojiler doğrultusunda, ağırlığın azaltılması ve yapısal dayanımın arttırılması için kompozit malzeme teknolojileri kullanılarak tasarlandı ve füzenin üretiminde, bu teknolojilerden azami ölçüde yararlanıldı. Ayrıca yerli ve milli imkanlarla geliştiren Atmaca’nın Mavi Vatan’ın korunması için Deniz Kuvvetleri tarafından etkin bir şekilde kullanılması ve bu alanda önemli görevler üstlenmesi bekleniyor.
Dişi çekildikten sonra kanaması durdurulamayan Toprak, öldü
Diyarbakır’da, dişi çekildikten sonra götürüldüğü hastanelerde kanaması durdurulamayan Toprak Önkol (10), hayatını kaybetti. Babası Adem Önkol, uyarısına rağmen doktorun röntgen çekmeden dişi çektiğini ifade ederek, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü de konu ile ilgili idari soruşturma başlattı.
Özcan ARGİN-Gıyasettin TETİK DİYARBAKIR-Evde dişi kanayan Toprak Önkol, ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Dağkapı’daki Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kanaması durdurulan Önkol, doktorun yönlendirmesi ve mutlaka röntgen çekilerek müdahale edilmesi gerektiği uyarısının ardından Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği’ne götürüldü.
İddiaya göre, çocuk diş hekimi H.A., baba Adem Önkol’un uyarısına rağmen diş röntgeni çekmeden Toprak Önkol’un dişini çekti. Önkol’un yeniden başlayan kanaması durdurulamayınca, ambulansla önce özel bir hastaneye, buradan da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Toprak Önkol burada doktorların tüm çabasına karşın hayatını kaybetti. Toprak Önkol’un cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde toprağa verildi.
‘KIZIMIN VEFATINDA KUSURLU BULUNAN HERKESTEN DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM’
Baba Adem Önkol, ifadesinde kızının hayatını kaybetmesinde kusurlu bulunan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, “19 Mart günü sabah 05.00 sıralarında kızım Toprak Önkol’un dişinde bir kanama meydana geldi. Kanama durmayınca ambulans çağırıp, 05.30 sıralarında Dağkapı’da bulunan hastaneye götürdük. Orada kızıma serum verildi ve kanama durdu. Buradaki doktor, bana konunun kendi alanı dışı olduğunu, çocuk diş doktorunun görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocuğun diş röntgeninin çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ben de kızımı alarak, Turgut Özal Bulvarı’ndaki Bağlar Semt Polikliniği’ne gittim. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim çocuk diş doktoru H.A.’nın yanına gittim ve önceki doktorun diş röntgeni çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiği bilgisini 3 kere üst üste söyledim. Doktor bana ‘Bana mesleğimi mi öğretiyorsun’ diyerek hiçbir işlem yapmadan, kızımın dişini çekti. Dişi çeker çekmez kızımın ağzından kan fışkırmaya başladı.
Kanı durdurmak için uğraştılar ancak durmadı. Daha sonra kızımı ambulans ile özel bir hastaneye götürdük. Ambulansta doktor H.A. da vardı. Özel hastanede kızıma müdahale ettiler ancak kan durmadı. Sonra tekrar ambulans ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. Doktor H.A. buraya da geldi, kızıma müdahale ettiler. Kızımın burada bilincini kaybettiğini öğrendim. Sonra ameliyathanede olan kızımın saat 18.00 sıralarında vefat etmiş olduğunu öğrendim. Doktor H.A. başta olmak üzere kızımın vefatında kusurlu bulunan herkesten davacı ve şikayetçiyim” dedi. (DHA)
2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaralayan sanıktan ‘Yapay zekayla aklımı okuyorlardı’ savunması
Tekirdağ’da platonik aşk beslediği Fatma Özdemir (27) ile birlikte çay içtiği arkadaşı Barkın Perçin’i (34) tabancıyla vurarak öldürüp, 1’i polis 3 kişiyi de yaralayan Eren Uzuner (35), “Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Abdullah YALÇIN TEKİRDAĞ-Tekirdağ’da ev eşyaları satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, 4 Ekim 2024 günü Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i, iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Barkın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı. Uzuner, kaçarken aracını durduran polislerden birini yaraladı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, Fatma Özdemir ile Barkın Perçin hayatlarını kaybetti.
Tutuklanan Eren Uzuner hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı.
Uzuner’in yargılanması bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Eren Uzuner, SEGBİS ile bağlanırken, duruşmada ölenlerin aileleri ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Uzuner, yapay zekayla aklının okunduğunu ve düşüncelerini önceden bilindiğini öne sürdü. Fatma Özdemir’e karşı bir şeyler hissettiğini söyleyen Eren Uzuner, “Daha sonra ona açıldım. Fatma’ya açıldıktan sonra onu çay ocağında görmeye başladım. Sonra sürekli benimle dalga geçmeye başladılar ve bunu neden yaptıklarını sorguladım. Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Sanık Uzuner, kaçarken yaralanan polise kasıtlı olarak ateş etmediği, kaçarken kaza yaptığı sırada silahın ateş aldığını iddia etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ö.K., sanığın kendini doğrudan hedef alarak ateş ettiğini ve yüzünden yaralandığını anlattı. Eren Uzuner’in tabanca ile mağazada yaraladığı S.D. iye N.Ç.K. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Fatma Özdemir’in kardeşi Selen Özdemir, Uzuner’in kardeşini daha önce tehdit ettiğini belirterek, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.
Ölen Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin de sanığın beyanlarını kabul etmediğini, ömür boyu ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma ertelendi.
Ailelerin avukatı Kamil Can Yavaş, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, sanığın olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini söyledi. Yavaş, “Herhangi bir pişmanlık duymadığını beyan etti. Bu sebeple biz avukatlar kadına karşı gerçekleştirilmiş bir cinayette sanığının en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli tüm hukuki mücadelemizi vereceğiz. Umarım böyle bir olay bir daha yaşanmaz, bir kadın veya herhangi bir kişi bu şekilde öldürülmez” dedi. Avukat Fırat Eren Canpolat da sanığın olaydan pişmanlık duymadığını ve gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. (DHA)
Antalya‘nın Serik ilçesinde sivil zabıta ekipleri tarafından dilencilik yaptığı tespit edilen kadının üst aramasında 45 bin 600 TL ele geçirildi.
Namık Kemal KILINÇ ANTALYA-Serik Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, halkın dini duygularını istismar ederek haksız kazanç elde etmeye çalışan dilencilere karşı sivil ve resmi ekiplerle denetimlerini sürdürdü. Son olarak Atatürk Caddesi’nde dilencilik yaptığı tespit edilen kadın yakalandı. Kadının üst aramasında 45 bin 600 TL bulundu. Zabıta ekipleri paraya el koyarken, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca kadın hakkında idari yaptırım cezası uyguladı. Serik Belediye Başkanı Kadir Kumbul, dilenciliğin önlenmesi ve halkın mağduriyetinin engellenmesi amacıyla denetimlerin devam edeceğini belirterek, halkın huzurunu korumaya yönelik çalışmaların süreceğini ifade etti. (DHA)