Kayseri’de altın fiyatlarının yükselmesi ile birlikte imitasyona altına olan ilgi arttı. Çeyrek altının imitasyonu bile 50 TL’ye satılırken, vatandaşlar normalde 40 bin TL’ olan düzen alışverişini bin TL’ye mal ediyorlar. 15 yıldır gümüşçülük yapan Gökhan Yanmaz imitasyon altın satışları ile ilgili, “Durumu olmayan aileler düzen alışverişini bizden yapıyor” dedi.
Çeyrek altının gerçeğinin 16 kat aşağısına yani 50 TL’ye satıldığını ve son zamanlarda artan altın fiyatlarından sonra vatandaşların altının 10’da 1 fiyatına satılan imitasyon altına yöneldiklerini söyleyen Gümüşçü Gökhan Yanmaz, ”İmitasyona ilgi yoğun. Biz de çeşidimizi o yönde geliştirdik. Vatandaşlar altın fiyatlarının yükselmesinden dolayı takı ve ziynet eşyası istiyorlar. Biz de getiriyoruz. İşimiz de güzel. İmitasyon altınlar, normal altınların 10’da 1’i fiyatında. Güzel bilezik çeşitlerimiz var. Kolye çeşitlerimiz var. Saat arkası modellerimiz var. Bileziklerimizin fiyatı 100 TL’den başlıyor. Birebir orijinal ve kaplaması çok güzel garantili ürünler satıyoruz. Trabzon hasırları var, saat arkası dediğimiz modeller var. Normal bir saat arkasının fiyatı ise ortalama 200 TL’ye satılıyor. 7 sıralı Trabzon hasırları da ortalama 250 TL’ye satılıyor. Sıra sayısı düştükçe fiyatları da düşüyor” dedi.
“Gerçeği ile birebir aynı”
Düğün yapan ailelerin de altın fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı imitasyon altına yöneldiklerini ifade eden Yanmaz, ”Tuğralı kolyelerden alıyorlar, saat arkası bileziklerden alıyorlar, bileziklerden alanlar var. Hatta gelin kızlarına gelip alanlar bile oluyor. Yani mesela 3 tane gerçek bilezik alıyorlar, daha sonra bize gelerek onun arkasını imitasyon bilekliklerle dolduruyorlar. Bu şekilde de gelin kızımızın 8 tane bileziği oluyor. Altın alacak kadar durumu olmayan aileler düzen alışverişini bizden yapıyor. Bileziğini, kolyesini ve saat arkasını alıyorlar. Ortaya güzelde bir kombin çıkıyor. Altının fiyatı da bundan sonra düşmez hatta daha çıkar diye düşünüyorum. Bu dünya piyasasında pekte düşeceğe benzemiyor. Altının fiyatının artmasıyla da imitasyona olan ilgi daha da artıyor. Mesela geçen seneki imitasyona olan ilgi ile bu seneki arasında çok fark var. Satışlarımız 2-3’e katlandı. Vatandaşlarımız gönül rahatlığı ile alıp kullanabilirler. Çünkü ürünlerimiz gerçeği ile birebir aynı. Garantili ve birebir değişim yapıyoruz. Yani rahat bir şekilde takabilirler” ifadelerini kullandı.(Mükremin Kaya)
Gizem ÇORLU-Samet ÖKSÜZ ANKARA–Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Cengiz Çelik, soğuk ve yağışlı havanın hemen hemen Türkiye’yi terk ettiğini belirterek, “Sadece Doğu Anadolu’nun doğusu ve Doğu Karadeniz’de biraz daha yağış bıraktıktan sonra cuma günü itibarıyla tamamen yurdumuzu terk etmiş olacak. Sıcaklıklar mevsim normallerinin oldukça altına inmişti. Önümüzdeki günlerde hafta sonu dahil olmak üzere kademeli bir artış var. Sıcaklıklar birkaç derece artacak; ancak hala hafta sonunda bile sıcaklıklar ülke genelinde mevsim normallerinin 1-2 derece altında seyretmeye devam edecek” dedi.
Yağış beklenmediğini belirten Çelik, “Hafta sonu da olmak üzere önümüzdeki 4 gün çoğunlukla yağışsız. Parçalı, bir hava var; ancak cumartesi ve pazar günleri kıyı Ege’de yine yağmur bekliyoruz. Bu yağışlara da Avrupa’nın güneyindeki alçak basınç merkezi sebep olacak. Ancak ülkemizi hafta sonunda sadece kıyı Ege’de yağmur şeklinde etkileyecek. Yeni haftada ise batı bölgelerimizde yeniden yağışlar göreceğiz” dedi.
SICAKLIKLAR NORMALİN 1 DERECE ÜZERİNDE
Çelik, bu sene kasıma kadar sıcaklıkların çoğunlukla mevsim normallerinin üzerinde olduğunu hatırlatarak, “Hatta birkaç ay mevsim normallerinin 3-4 derece üzerinde sıcaklıkları yaşadık. Kasım ayının başında da aslında sıcaklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyordu. Ancak bu gelen soğuk ve yağışlı sistemle birlikte sıcaklar mevsim normallerinin altına indi. Geçtiğimiz sene aralık-ocak ayında gördüğümüz kar yağışlarını bu sene kasım ayının sonunda gördük. Önümüzdeki günlerde de yağışlar mevsim normalleri civarında seyredecek gibi görünüyor. Aralık ve ocak ayında yine mevsim normallerinin 1 derece üzerinde sıcaklıklar var. Geçtiğimiz yıla göre biraz daha serin. Ancak ortalamaların hala 1 derece üzerinde görülüyor. Aralık ve ocak ayı içerisinde ortalama sıcaklıklar. Şubat ayında ise mevsim normallerinin 1-2 derece üzerinde yani ortalamanın daha üzerinde sıcaklar yaşayacağız gibi görünüyor. Kış ayları itibarıyla yine mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar yaşayacağız gibi; ancak geçtiğimiz birkaç yıla göre biraz daha serin bir kış geçireceğiz gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
3 BÜYÜK İLDE DURUM
Üç büyük ildeki sıcaklık tahminlerini aktaran Çelik, “Hafta sonu da dahil olmak üzere önümüzdeki 4 güne bakarsak Ankara’da yağış beklemiyoruz. Ancak gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayıyla birlikte sis görebiliriz Ankara’da. Onun dışında bir yağış beklentimiz yok. En düşük sıcaklıklar Ankara’da; 4 dereceden hafta sonunda 6,7 derecelere kadar yükselecek. En düşük sıcaklıklar ise sıfırın altında 2,3 derece civarında seyrediyor Ankara’da. İstanbul’da yine yağış beklemiyoruz; ancak sadece bugün (perşembe) günü için kuzey ilçelerinde hafif yağmur geçişleri var. Onun dışında İstanbul’da da 4 gün boyunca yağış beklentimiz yok. En yüksek sıcaklıklar İstanbul’da da 11-12 derece civarında seyredecek. İzmir’de yine cuma günü için yağış beklentimiz yok. Cumartesi günü için batı ilçelerinde, pazar günü ise İzmir il genelinde yağmur beklentimiz var. İzmir’deki en yüksek sıcaklıklar da 15-17 derece civarında seyredecek” diye konuştu.(DHA)
Samsun Valiliği, eğitime 1 gün ara verilen ilçeleri duyurdu 
TATİL İL GENELİNE YAYILDI
Gökhan İÇKİLLİ SAMSUN-Samsun’da kar yağışı sonrası olumsuz hava koşulları nedeniyle bazı ilçelerde eğitim- öğretime verilen 1 günlük ara, il geneline yayıldı. Samsun Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Samsunlu hemşehrilerimiz, sevgili öğrencilerimiz, kıymetli öğretmenlerimiz ve velilerimiz. İlimizde etkili olan kuvvetli sağanak, yoğun kar yağışı ve buzlanma tehlikesi nedeniyle, ilimiz genelindeki Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm resmi, özel, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında eğitim- öğretime 25 Kasım 2024 Pazartesi günü 1 gün süreyle ara verilmiştir” ifadelerine yer verildi. (DHA)
En zor zirvelere tırmanan görme engelli dağcı: Bastığım yerleri tabanımla görüyorum
Bursa’da yaşayan görme engelli Necdet Turhan (67), 5 kıtada 5 dağa tırmanıp, 5 maraton koştu. Arkadaşlarının çaldığı çan seslerini takip ederek, 2002 yılında başladığı ‘5 kıta, 5 maraton, 5 zirve’ projesi kapsamında, tırmanılması zor zirvelerde Türk bayrağı açan Turhan, “Ben bastığım yerleri tabanımla görüyorum” dedi.
Barış YILMAZ-Yiğithan HÜYÜK BURSA-Türkiye’nin ilk görme engelli dağcısı ve milli atleti Necdet Turhan, 44 yıl önce 23 yaşındayken geçirdiği rahatsızlık nedeniyle görme yetisini kaybetti. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü kazanan Turhan, eğitimine devam ederken, dağcılık sporuna merak sardı ve 1989 yılında üniversitenin dağcılık topluluğuna kayıt yaptırıp tırmanışlara başladı. Çift baton kullanan Turhan, önünde tırmanış yapan kişinin elindeki çan sesine doğru ilerleyerek, tırmanışlarını gerçekleştirdi.
Arkadaşlarının çaldığı çan seslerini takip ederek, 2002 yılında başladığı ‘5 kıta, 5 maraton, 5 zirve’ projesini 2017 yılında tamamlayan Turhan, bu dönemde, New York, Atina Klasik, Japonya Körler, Sydney Maratonu ve Mısır Luxor maratonlarında koşarken; Ağrı, Kilimanjaro, Month Blanc, Avusturya Nock Spitze, Colorado Sherman ve Avustralya Kosciuszko dağlarına tırmandı.
‘HAVANIN SERT OLMASI BENİ DAĞLARDAN KORKUTTU’
Tırmanılması zor olan zirvelerde Türk bayrağı açan Necdet Turhan, hava şartları nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşadığını belirterek, “Çok sert bir havada Month Blanc tırmanışı yapmıştık. Bir kaya duvarında tırmanış yaparken, o kaya duvarında yaşadığım zorluklar halen belleğimde. 3 bin 500 metreye kadar yükselmiştik ve bir kaya duvarından çıkmamız gerekiyordu.
Bir taraftan kramponlarım buzda tutmuyor, diğer taraftan kendimi yukarı çekmeye çalışıyor fakat çıkamıyordum. Havanın sert olması, beni ciddi derecede dağardan korkuttu. Ağrı zirve tırmanışında da aynı korkuları yaşadım. Hava burada da çok sertti. Ben tırmanış yaparken, arkadaşın elinde tuttuğu ya da sırtına taktığı çanın sesini takip ederek gidiyorum ve havanın sert olması nedeniyle, ben o çan sesini duyamaz haldeydim ve ciddi tükeniş içerisinde, ip birliği halinde o zirveyi tamamlayabilmiştim” diye konuştu.
‘TIRMANACAĞIM DAĞLARI ZİHNİMLE GÖRÜYORUM’
Tırmanış sırasında zorluk yaşamamak için, kendi geliştirdiği zihinsel teknikle görme engelini aştığını söyleyen Turan, “Ben zihnimle o dağları görebiliyorum. Gideceğimiz dağın rotasını arkadaşlarıma enine boyuna anlattırıyor ve o anlatımlar üzerinden, zihin fotoğrafları oluşturuyorum. O dağa gitmeden önce zihin fotoğraflarım belleğimde ne kadar berraksa, o kadar rahat hareket ediyorum. Ayrıca ben tırmanışlarımı yaparken tüm benliğimle odaklanıyor ve ayak tabanlarımla bastığım yeri görüyorum” ifadelerini kullandı.(DHA)