Gaziantep’te 17 yaşındaki Duygu Delen’in şüpheli şekilde ölümüne ilişkin açılan davada sanığın ev hapsiyle tahliyesi kararına tepki gösteren anne Şenel Delen, “Adalet yerini bulsun ki başka Ayşeler, Fatmalar, Duygular ölmesin” dedi.
Gaziantep’te sevgilisinin evinin balkonundan şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Duygu Delen’in ölümüne ilişkin açılan davada tutuklu yargılanan sanık Mehmet Kaplan’ın ev hapsi kararıyla tahliye edilmesine tepki gösteren Delen ailesi basın açıklaması düzenledi. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi önünde düzenlenen basın açıklamasına baba Bülent Delen, anne Şenel Delen, avukat Ömer Faruk Akan, Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Serpil Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Meriç Güzel’in yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada konuşan anne Şenel Delen, tahliye kararının sanığa ödül olduğunu belirterek, “Adalet yerini bulsun ki başka Ayşeler, Fatmalar, Duygular ölmesin” dedi.
“Tahliye kararı hukuka uygun değil”
Delen ailesinin avukatı Ömer Faruk Akan, Duygu Delen’in ölümüne ilişkin açılan davanın son duruşmasında sanık Mehmet Kaplan’ın ev hapsi kararı ile tahliye edildiğini hatırlattı. Bu kararın dosya içeriğiyle ve resmi bilirkişi raporlarıyla örtüşmediğini aktaran Akan, “Dosyada herhangi bir değişiklik mevcut değilken mahkemenin verdiği bu karar hukuka uygun değildir. Kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz. Biz birden fazla suçlamayla karşı karşıya olan bu sanığa dair verilen tahliye kararının geri alınmasını talep ediyoruz. Bu şahısla ilgili birden fazla ağır suçlama var. Tek bir suç yok. Dosyada 3 tane resmi bilirkişi raporu var. Bu bilirkişi raporlarının tamamı maktulün düşmeden evvel darp edildiğini belirtiyor. Sadece sanığın vekilleri tarafından hazırlatılan ve uzman görüşü niteliğinde olan yanlı raporda bunun söz konusu olmadığı belirtiliyor” ifadelerini kullandı.
“Bu karar Duygu’nun ailesine travma yaşattı”
Maktul Delen’in vücudunda bulunan ekimozların düşmeye bağlı olmadığının çok açık olduğunu ifade eden Akan, “Verilen bu kararın Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesince geri alınmasını istiyoruz. Gaziantep 10. Ağır Ceza kararı geri almazsa bir üst mahkeme olan 11. Ağır Ceza Mahkemesinin bu karardan geri dönmesini istiyoruz. Bu karar Duygu’nun ailesine yaşatılan yeni bir travmadır. Biz yargı pratiği neyi gerektiriyorsa onu istiyoruz. Dosyadaki tüm deliller sanığın eyleminin cinayet olduğunu, diğer suçların da vuku bulduğunu gösterdiği için bugün buradayız. Kadın cinayetine meyil edecek olan insanların bu karardan cesaret almaması için sanığın tekrardan tutuklanmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Adalet yerin bulsun ki başka Duygular ölmesin”
Duygu’nun annesi Şenel Delen ise çocuğu için adalet istediğini vurguladı. “Daha önceden cinayet işleyip nasıl serbest kalabiliyor?” diyen anne Delen, “Benim çocuğumu kara topraklara verip bu çocuğu serbest bıraktılar. Ona ödül verdiler. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. İnanın çok kötüyüm. Bizi bir kere daha öldürdüler. Kaç kere öldürecekler? Biran önce tutuklanmasını, adaletin yerini bulmasını istiyorum. Adalet yerini bulsun ki başka Ayşeler, Fatmalar, Duygular ölmesin. Bu çocuk serbest kaldığı sürece cinayetin ardı arkası kesilmeyecektir” dedi.
“İkinci bir şok yaşadık”
Baba Bülent Delen ise tahliye kararının ardından ikinci bir şok yaşadıklarını belirterek, “Sanığın serbest kalması bizim için çok kötü oldu. Ben adalete güveniyorum. Gerekenin yapılmasını rica ediyorum. Bu böyle olmayacak. Biz böyle bir kararı beklemiyorduk. Bu kararı bilerek sanığı duruşmaya getirtmişler. Geldiği duruşmada da tahliye oldu” şeklinde konuştu.
“Tekrardan tutuklanmalı”
Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Serpil Yılmaz ise kararın hukuka uygun olmadığını söyledi. Bu karardan dönülmesini beklediklerini belirten Yılmaz, “Tekrardan tutuklama kararının verilmesini bekliyoruz. Çünkü ortada bir kaçma şüphesi var. Ara karara rağmen mahkemenin kararını tahliyeden yana kullanmasını kabul edemeyiz. Umarım tekrardan tutuklanır. Bu tür kararların kadın cinayetlerini işleyecek kişileri cesaretlendirmemesi gerekir” diye konuştu. Öte yandan Mehmet Kaplan’ın ‘ev hapsi’ ile tahliye kararına Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın neticesinin bugün açıklanacağı öğrenildi.
Bingöl’de işçileri taşıyan minibüs, şarampole devrildi; 9 yaralı
Bingöl‘ün Genç ilçesinde işçileri taşıyan minibüsün şarampole devrildiği kazada 2’si ağır 9 kişi yaralandı.
Aziz ÖNAL-Özcan ARGİN BİNGÖL-Kaza, sabah saatlerinde Genç ilçesi Diyarbakır kara yolu Şehitköy mevkisinde meydana geldi. Özel bir firmada çalışan işçileri taşıyan ve sürücüsünün ismi öğrenilmeyen minibüs, kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada araçtaki 9 kişi yaralandı. İhbarla olay yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından Genç Devlet Hastanesi ve Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan 2’sinin durumunun ağır olduğu belirtilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)
Dişi çekildikten sonra kanaması durdurulamayan Toprak, öldü
Diyarbakır’da, dişi çekildikten sonra götürüldüğü hastanelerde kanaması durdurulamayan Toprak Önkol (10), hayatını kaybetti. Babası Adem Önkol, uyarısına rağmen doktorun röntgen çekmeden dişi çektiğini ifade ederek, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü de konu ile ilgili idari soruşturma başlattı.
Özcan ARGİN-Gıyasettin TETİK DİYARBAKIR-Evde dişi kanayan Toprak Önkol, ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Dağkapı’daki Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kanaması durdurulan Önkol, doktorun yönlendirmesi ve mutlaka röntgen çekilerek müdahale edilmesi gerektiği uyarısının ardından Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği’ne götürüldü.
İddiaya göre, çocuk diş hekimi H.A., baba Adem Önkol’un uyarısına rağmen diş röntgeni çekmeden Toprak Önkol’un dişini çekti. Önkol’un yeniden başlayan kanaması durdurulamayınca, ambulansla önce özel bir hastaneye, buradan da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Toprak Önkol burada doktorların tüm çabasına karşın hayatını kaybetti. Toprak Önkol’un cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde toprağa verildi.
‘KIZIMIN VEFATINDA KUSURLU BULUNAN HERKESTEN DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM’
Baba Adem Önkol, ifadesinde kızının hayatını kaybetmesinde kusurlu bulunan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, “19 Mart günü sabah 05.00 sıralarında kızım Toprak Önkol’un dişinde bir kanama meydana geldi. Kanama durmayınca ambulans çağırıp, 05.30 sıralarında Dağkapı’da bulunan hastaneye götürdük. Orada kızıma serum verildi ve kanama durdu. Buradaki doktor, bana konunun kendi alanı dışı olduğunu, çocuk diş doktorunun görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocuğun diş röntgeninin çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ben de kızımı alarak, Turgut Özal Bulvarı’ndaki Bağlar Semt Polikliniği’ne gittim. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim çocuk diş doktoru H.A.’nın yanına gittim ve önceki doktorun diş röntgeni çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiği bilgisini 3 kere üst üste söyledim. Doktor bana ‘Bana mesleğimi mi öğretiyorsun’ diyerek hiçbir işlem yapmadan, kızımın dişini çekti. Dişi çeker çekmez kızımın ağzından kan fışkırmaya başladı.
Kanı durdurmak için uğraştılar ancak durmadı. Daha sonra kızımı ambulans ile özel bir hastaneye götürdük. Ambulansta doktor H.A. da vardı. Özel hastanede kızıma müdahale ettiler ancak kan durmadı. Sonra tekrar ambulans ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. Doktor H.A. buraya da geldi, kızıma müdahale ettiler. Kızımın burada bilincini kaybettiğini öğrendim. Sonra ameliyathanede olan kızımın saat 18.00 sıralarında vefat etmiş olduğunu öğrendim. Doktor H.A. başta olmak üzere kızımın vefatında kusurlu bulunan herkesten davacı ve şikayetçiyim” dedi. (DHA)
2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaralayan sanıktan ‘Yapay zekayla aklımı okuyorlardı’ savunması
Tekirdağ’da platonik aşk beslediği Fatma Özdemir (27) ile birlikte çay içtiği arkadaşı Barkın Perçin’i (34) tabancıyla vurarak öldürüp, 1’i polis 3 kişiyi de yaralayan Eren Uzuner (35), “Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Abdullah YALÇIN TEKİRDAĞ-Tekirdağ’da ev eşyaları satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, 4 Ekim 2024 günü Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i, iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Barkın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı. Uzuner, kaçarken aracını durduran polislerden birini yaraladı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, Fatma Özdemir ile Barkın Perçin hayatlarını kaybetti.
Tutuklanan Eren Uzuner hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı.
Uzuner’in yargılanması bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Eren Uzuner, SEGBİS ile bağlanırken, duruşmada ölenlerin aileleri ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Uzuner, yapay zekayla aklının okunduğunu ve düşüncelerini önceden bilindiğini öne sürdü. Fatma Özdemir’e karşı bir şeyler hissettiğini söyleyen Eren Uzuner, “Daha sonra ona açıldım. Fatma’ya açıldıktan sonra onu çay ocağında görmeye başladım. Sonra sürekli benimle dalga geçmeye başladılar ve bunu neden yaptıklarını sorguladım. Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Sanık Uzuner, kaçarken yaralanan polise kasıtlı olarak ateş etmediği, kaçarken kaza yaptığı sırada silahın ateş aldığını iddia etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ö.K., sanığın kendini doğrudan hedef alarak ateş ettiğini ve yüzünden yaralandığını anlattı. Eren Uzuner’in tabanca ile mağazada yaraladığı S.D. iye N.Ç.K. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Fatma Özdemir’in kardeşi Selen Özdemir, Uzuner’in kardeşini daha önce tehdit ettiğini belirterek, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.
Ölen Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin de sanığın beyanlarını kabul etmediğini, ömür boyu ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma ertelendi.
Ailelerin avukatı Kamil Can Yavaş, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, sanığın olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini söyledi. Yavaş, “Herhangi bir pişmanlık duymadığını beyan etti. Bu sebeple biz avukatlar kadına karşı gerçekleştirilmiş bir cinayette sanığının en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli tüm hukuki mücadelemizi vereceğiz. Umarım böyle bir olay bir daha yaşanmaz, bir kadın veya herhangi bir kişi bu şekilde öldürülmez” dedi. Avukat Fırat Eren Canpolat da sanığın olaydan pişmanlık duymadığını ve gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. (DHA)