Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, dünyanın her yerine yaptığı yardımlara hız kesmeden devam ediyor. Son olarak Nijer’e giderek, ihtiyaç sahibi vatandaşlara gıda kolisi, adak kurban dağıtımı, su kuyusu açılışı, külliye temel atma ve balıkçı teknesi desteği gibi yardımlarda bulunan Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, sürdürülebilir kalkınma projeleri ile bölge halkına desteklerini sürdürüyor.
Dünya’nın her yerindeki muhtaç insanlara yardımda bulunan Yedi Başak İnsani Yardım Derneği gönüllüleri, son olarak bir dizi desteklerde bulunmak için gittikleri Nijer’de sürdürülebilir kalkınma projeleri kapsamında yardıma muhtaç 10 aileye balıkçı teknesi hediye etti. Balıkçı tekneleri sayesinde geçimlerini sağlayabileceklerini ifade eden aileler, Yedi Başak İnsani Yardım Derneği’ne teşekkür etti.
“10 adet balıkçı teknesi dağıtımı gerçekleştirdik”
Nijer’de yaptıkları desteklerden ve projelerden bahseden Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Genel Müdürü Halil Karafak, “Nijer’de gıda kolisi dağıtımı gerçekleştirdik. Yetim annelerine süt keçisi dağıtımını yaptık. Bağışçılarımızın adak kurbanlarının kesimlerini gerçekleştirip ihtiyaç sahibi ailelerimize dağıttık. Daha sonra su kuyusu açılışları yaptık ve daha önce açtığımız su kuyularının kontrollerini gerçekleştirdik. Balıkçı teknesi vermiştik. Balıkçı teknemizin yerinde bizzat gidip durumunu ve şartlarını gözlemleyip, Projemizin başarılı olup, olmadığını yerinde gözlemleyip inceledik. 10 adet balıkçı teknesi dağıtımı gerçekleştirdik. Bu ailelerimizin yerinde gidip projemizin incelemesi ve denetlemesini yaptık. Balıkçı teknesi Nijer’in Say bölgesinde Nijer nehrinde dağıtımını yapmıştık. Bu bölgede ailelerimizi gidip yerinde gözlemlediğimizde gözlerimiz doldu. Çünkü ailelerimizin bize, gittiğimizde sarılıp, bizden muhabbetlerinin olduğunu gözlemledik. Orada maalesef insanlar için istihdam yok, işsizlik çok fazla. İnsanlar kendi ayakları üzerinde duramıyorlar” dedi.
“İnsanlara balık vermek değil de balık tutmayı öğretiyoruz”
Dernek olarak sürdürülebilir Kalkınma projeleri sayesinde kısa süreli yardımların yanı sıra uzun vadeli desteklerde de bulunduklarını söyleyen Karafak, “Dernek olarak biz de 2021 yılı için sürdürebilir kalkınma projelerini önemsiyoruz. Bu kapsamda balıkçı teknemizi ve oradaki ailelerimizi ziyaret ettiğimizde hem kendi ayakları üzerinde durup balık tutuyorlar hem de nehrin karşısında bulunan insanlarla insan taşımacılığı yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Yani bizim gayemiz bir insana dokunmak. Bizim yardım ettiğimiz insanlar orada kendi ailesiyle geçinip, hayatlarını sürdürüyorlar. ‘İnsanlara balık vermeyi değil de balık tutmayı göstererek’ o insanlar bir defalık değil sürdürebilir kendi ayakları üzerinde durup yaşamlarını idame ettirmelerini sağlamak. Dernek olarak bu projeleri önemsiyoruz. Balıkçı teknesi, süt keçisi, bakkal manav projelerimiz ve buna benzer insanlara imkanlar oluşturarak onların kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlıyoruz.
Bu anlamlı projelere destek olmak isteyen bağışçılarımız, banka hesap numaralarımız, PTT posta çeki hesabı ve yedibasak.org.tr adresinden online bağış yaparak yada Dernek merkezimize gelerek bağışta bulunarak. İhtiyaç sahibi ailelere destek verebilirler. Biz çalışmalarımızda şeffaflığı önemsiyoruz. Sürdürebilir kalkınma projesine destek olan bağışçılarımızı, yaptığımız çalışmalar ve kendilerinin hayırlarını belgelendirerek onlara yine görsellerini ve fotoğraflarını gönderiyoruz. Bu konu da derneğimiz gayet şeffaf ve hesap verilebilir şekilde çalışıyor. Bağışçılarımıza da buradan Afrika’daki kara kıtadaki kardeşlerimize desteklerini bekler, bu tarz çalışmaların önünü açıp daha fazla insana ulaşmak için onlara buradan duyuruda bulunuyoruz” diye konuştu.
Dişi çekildikten sonra kanaması durdurulamayan Toprak, öldü
Diyarbakır’da, dişi çekildikten sonra götürüldüğü hastanelerde kanaması durdurulamayan Toprak Önkol (10), hayatını kaybetti. Babası Adem Önkol, uyarısına rağmen doktorun röntgen çekmeden dişi çektiğini ifade ederek, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü de konu ile ilgili idari soruşturma başlattı.
Özcan ARGİN-Gıyasettin TETİK DİYARBAKIR-Evde dişi kanayan Toprak Önkol, ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Dağkapı’daki Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kanaması durdurulan Önkol, doktorun yönlendirmesi ve mutlaka röntgen çekilerek müdahale edilmesi gerektiği uyarısının ardından Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği’ne götürüldü.
İddiaya göre, çocuk diş hekimi H.A., baba Adem Önkol’un uyarısına rağmen diş röntgeni çekmeden Toprak Önkol’un dişini çekti. Önkol’un yeniden başlayan kanaması durdurulamayınca, ambulansla önce özel bir hastaneye, buradan da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Toprak Önkol burada doktorların tüm çabasına karşın hayatını kaybetti. Toprak Önkol’un cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde toprağa verildi.
‘KIZIMIN VEFATINDA KUSURLU BULUNAN HERKESTEN DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM’
Baba Adem Önkol, ifadesinde kızının hayatını kaybetmesinde kusurlu bulunan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, “19 Mart günü sabah 05.00 sıralarında kızım Toprak Önkol’un dişinde bir kanama meydana geldi. Kanama durmayınca ambulans çağırıp, 05.30 sıralarında Dağkapı’da bulunan hastaneye götürdük. Orada kızıma serum verildi ve kanama durdu. Buradaki doktor, bana konunun kendi alanı dışı olduğunu, çocuk diş doktorunun görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocuğun diş röntgeninin çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ben de kızımı alarak, Turgut Özal Bulvarı’ndaki Bağlar Semt Polikliniği’ne gittim. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim çocuk diş doktoru H.A.’nın yanına gittim ve önceki doktorun diş röntgeni çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiği bilgisini 3 kere üst üste söyledim. Doktor bana ‘Bana mesleğimi mi öğretiyorsun’ diyerek hiçbir işlem yapmadan, kızımın dişini çekti. Dişi çeker çekmez kızımın ağzından kan fışkırmaya başladı.
Kanı durdurmak için uğraştılar ancak durmadı. Daha sonra kızımı ambulans ile özel bir hastaneye götürdük. Ambulansta doktor H.A. da vardı. Özel hastanede kızıma müdahale ettiler ancak kan durmadı. Sonra tekrar ambulans ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. Doktor H.A. buraya da geldi, kızıma müdahale ettiler. Kızımın burada bilincini kaybettiğini öğrendim. Sonra ameliyathanede olan kızımın saat 18.00 sıralarında vefat etmiş olduğunu öğrendim. Doktor H.A. başta olmak üzere kızımın vefatında kusurlu bulunan herkesten davacı ve şikayetçiyim” dedi. (DHA)
2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaralayan sanıktan ‘Yapay zekayla aklımı okuyorlardı’ savunması
Tekirdağ’da platonik aşk beslediği Fatma Özdemir (27) ile birlikte çay içtiği arkadaşı Barkın Perçin’i (34) tabancıyla vurarak öldürüp, 1’i polis 3 kişiyi de yaralayan Eren Uzuner (35), “Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Abdullah YALÇIN TEKİRDAĞ-Tekirdağ’da ev eşyaları satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, 4 Ekim 2024 günü Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i, iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Barkın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı. Uzuner, kaçarken aracını durduran polislerden birini yaraladı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, Fatma Özdemir ile Barkın Perçin hayatlarını kaybetti.
Tutuklanan Eren Uzuner hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı.
Uzuner’in yargılanması bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Eren Uzuner, SEGBİS ile bağlanırken, duruşmada ölenlerin aileleri ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Uzuner, yapay zekayla aklının okunduğunu ve düşüncelerini önceden bilindiğini öne sürdü. Fatma Özdemir’e karşı bir şeyler hissettiğini söyleyen Eren Uzuner, “Daha sonra ona açıldım. Fatma’ya açıldıktan sonra onu çay ocağında görmeye başladım. Sonra sürekli benimle dalga geçmeye başladılar ve bunu neden yaptıklarını sorguladım. Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Sanık Uzuner, kaçarken yaralanan polise kasıtlı olarak ateş etmediği, kaçarken kaza yaptığı sırada silahın ateş aldığını iddia etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ö.K., sanığın kendini doğrudan hedef alarak ateş ettiğini ve yüzünden yaralandığını anlattı. Eren Uzuner’in tabanca ile mağazada yaraladığı S.D. iye N.Ç.K. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Fatma Özdemir’in kardeşi Selen Özdemir, Uzuner’in kardeşini daha önce tehdit ettiğini belirterek, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.
Ölen Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin de sanığın beyanlarını kabul etmediğini, ömür boyu ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma ertelendi.
Ailelerin avukatı Kamil Can Yavaş, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, sanığın olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini söyledi. Yavaş, “Herhangi bir pişmanlık duymadığını beyan etti. Bu sebeple biz avukatlar kadına karşı gerçekleştirilmiş bir cinayette sanığının en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli tüm hukuki mücadelemizi vereceğiz. Umarım böyle bir olay bir daha yaşanmaz, bir kadın veya herhangi bir kişi bu şekilde öldürülmez” dedi. Avukat Fırat Eren Canpolat da sanığın olaydan pişmanlık duymadığını ve gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. (DHA)
Antalya‘nın Serik ilçesinde sivil zabıta ekipleri tarafından dilencilik yaptığı tespit edilen kadının üst aramasında 45 bin 600 TL ele geçirildi.
Namık Kemal KILINÇ ANTALYA-Serik Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, halkın dini duygularını istismar ederek haksız kazanç elde etmeye çalışan dilencilere karşı sivil ve resmi ekiplerle denetimlerini sürdürdü. Son olarak Atatürk Caddesi’nde dilencilik yaptığı tespit edilen kadın yakalandı. Kadının üst aramasında 45 bin 600 TL bulundu. Zabıta ekipleri paraya el koyarken, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca kadın hakkında idari yaptırım cezası uyguladı. Serik Belediye Başkanı Kadir Kumbul, dilenciliğin önlenmesi ve halkın mağduriyetinin engellenmesi amacıyla denetimlerin devam edeceğini belirterek, halkın huzurunu korumaya yönelik çalışmaların süreceğini ifade etti. (DHA)