AK Parti Samsun Gençlik Kolları Teşkilatı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.
Samsun Adliyesi önünde toplanan AK Parti Samsun Gençlik Kolları Teşkilatı basın açıklamasında bulundu. Gençler adına basın açıklamasını okuyan AK Parti Samsun Gençlik Kolları Başkanı Mücahit Yılmaz, “Ülkemizin yarınları ve ‘Yeni Türkiye’nin’ teminatı biz gençler her yıl olduğu gibi bu yıl da geleceğimizi tayin edecek olan üniversiteye giriş sınavına tekrardan ulaşmanın büyük heyecanı içerisindeydik. Lakin 25 Haziran Cuma günü, yani üniversite sınavından 1 gün önce öğlen saatlerinde ortaya atılan bir yalan haber tüm motivasyonumuzu altüst etmiş ve sınava girecek 2 milyon 607 bin 903 öğrenci arkadaşımızı ve milyonları bulan ailelerini olumsuz şekilde etkilemiştir.
CHP Genel Başkanı her zaman olduğu gibi hiçbir teyide ihtiyaç duymadan sorumsuzca davranarak yalan söylemiş ve yalanın yayılmasında aktör olmuştur. Biz buna artık şaşırmıyoruz. Ama gençlere söylenen bu yalandan günlerdir çok rahatsızız Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin bu kadar bariz bir yalanın taşıyıcısı olmasını ve bunu biz gençlerin sınavına bir gün kala ucuz siyasetlerine malzeme etmesini asla unutmayacağız. Yalanları ortaya atan yayın organları, bunları yaymaktan ve biz gençlerin kafasını karıştırmaktan da maalesef çekinmemiştir. 27 saat boyunca devam ettirdikleri yalan haberlerini sınav saatinin son bulmasıyla birlikte düzeltmiş ve haberin gerçeğini paylaşmışlardır. Fakat iş işten geçmiştir.
Bir yıl boyunca hazırlanmış olduğumuz sınavın ilk oturumu bu yalan haberin etkisi altında sonlanmıştır. Mağduriyetimiz ortadadır. Türkiye’nin ana muhalefet partisi genel başkanının, gireceğimiz en önemli sınavlardan biri öncesinde, bu basit yalana sarılması en hafif tabirle sorumsuzluktur. Yalanı yayan ve bizlere ulaşmasına sebebiyet veren basın kuruluşları servis ettikleri yalan haberden dolayı ufak bir mahcubiyet hissetmiş olacak ki haberi geri çekip kamuoyundan özür dilemiştir. Bugün geldiğimiz noktaya bakıldığında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya üzerinden başlattığı ‘Katarlı gençler sınavsız Türkiye’de okuyacak’ algısı, sosyal medyada belli odaklarca yayılmıştır. Bu algının oluşturulması tamamen kötü niyet taşımakla beraber, sınavlarına sadece bir gece kalmış arkadaşlarımızın zihinlerini allak bullak etmeye yetmiştir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kadar bariz bir yalana inanması ve bunu biz gençlerin sınavına bir gün kala siyaset malzemesine dönüştürmesini unutmayacağız. Gençlerin Özür dile çağrısını ciddiye almayan Kılıçdaroğlu hala içinde bulunduğu yanlış tavırla hareket etmektedir. Hatasına karşılık özür dileme erdemini gösteremeyen bir insanın, bu ülkenin gençleri tarafından kabul görmeyeceğini açıkça beyan ediyoruz. Gençleri kirli siyasetlerine alet eden CHP yönetimi bizlere en önemli günümüzde büyük bir darbe vurarak gençlere verdiği gerçek değeri bir kez daha göstermiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı sayın Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminden 26 Haziran Cumartesi günü bir özür mesajı beklemiş ve sesimizi sosyal medya aracılığı ile kendisine duyurmak istemiştik” dedi. Basın açıklamasının ardından şikayet dilekçeleri savcılığa teslim edildi.
Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin değerlendirme
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yıl sonuna kadar faizin yüzde 40 seviyesine yükseltileceğini öngördü. İSTANBUL-Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarttı. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Merkez Bankası’nın politika faizi artışını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın 2023’ün kalan üç toplantısında faiz artışlarını sürdürüp, muhtemelen yılı yüzde 40 civarında bir politika faiziyle kapatacak izlenimini verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Böylelikle politika faizinin 2024 yılı beklenen enflasyonun üzerine çıkıp, en azından kâğıt üzerinde pozitif bölgeye geçmiş olacağını öngörüyorum. Karar metninde enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredecek. Bu oranın Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda yüzde 62 olarak belirtildi. Yılın ilk 8 ayında tüketici enflasyonu yüzde 43,06 olarak gerçekleşti, Eylül enflasyonunun da yüzde 5 civarında gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2022 Aralık ayına göre tüketici fiyatları yüzde 50 artacak. Yılın son üç ayı için yüzde 8 bir enflasyon payı kalacak ki, yüzde 62 hedefi bu koşullarda gerçekçi görünmüyor. Aylık yüzde 4’lük bir enflasyon yıl sonu tüketici fiyat artışlarını yüzde 69’a taşıyacak” dedi.
“Kredi kartı aylık faizleri yüzde 3’ü aşar” Faizlerin yükselmesiyle kredi kartı faizlerinin de artacağını vurgulayan Kozanoğlu, “Aylık faiz yüzde 3’ü aşacak. İhtiyaç kredisi faizlerinin de yüzde 60’ı buldu. 28 Mayıs seçimlerinde reel geliri düşse de uygun borçlanma koşulları nedeniyle kredi kartı ve tüketici harcamaları sayesinde hayat pahalılığını o denli şiddetli hissetmeyen kesimler için de hem yaşam zorlaşacak, hem de makro anlamda halkın mal ve hizmetlere talebi gerileyecek. Şöyle ki, 8 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamaları yüzde 182 artışla 925 milyar lirayı bulmuştu. İhtiyaç kredileri de yüzde 60 artışla 903 milyar liraya ulaşmıştı. Demek ki kredi kartlarına takla attırarak, ihtiyaç kredisi-kredi kartı limitlerini zorlayarak çetin geçim koşullarına katlanmak da artık imkânsız hale geliyor” diye konuştu.
“Petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” OVP’de 2024 yılı büyümesinin yüzde 4 tahmin edildiğine işaret eden Kozanoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 civarından yüzde 33’e kadar gerilemesi ancak talepte keskin bir zayıflamayla olanaklı. Bu durumda da, yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulması iyice zor. 2024 cari açığının da OVP’de 34,7 milyar dolar bekleniyor. 2023’ün ilk 7 ayında tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre 10 milyar dolar artışla 25 milyar doları bulmuştu. Uygun borçlanma koşullarına ve düşük kura bağlı olarak kamçılanan bu eğilim, 2024’te büyük olasılıkla dizginlenir. Ancak petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerlememesi, inşaat maliyetlerinin artması ve uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olmasının konut alımını giderek zorlaştırdığını belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri, çözümün yine krediye ulaşımın kolaylaşmasından geçtiğini söyledi. BURSA-Gayrimenkul sektöründeki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Her geçen gün sektörü etkileyen hadiselere bir yenisi ekleniyor. Bunların başında Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerleyememesi, inşaat maliyetlerinin artması, uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olması geliyor.
Son 5 yılın en düşük 8 aylık konut satışlarının yaşandığı bir atmosferde sektör temsilcileriyse çözümü konut kredisine ulaşımda yaşanan zorluğun ortadan kalkmasında buluyor. Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, yeni veya ikinci el konut almak isteyenlerin, uzun vadeli ve uygun faizli krediyi bulmakta zorlandığı için taleplerde ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu dile getirdi.
Sektörün hareketlenmesi için uygun faizli kredi imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Özkan Aydemir, KDV oranlarında da düzenlemeye gidilmesi önerisinde bulundu. Piyasadaki arz talep dengesinin yeniden kurulması için kredi konusunun çözülmesinin önemine değinen Aydemir, konut kredilerindeki faizin düşürülmesi ve ev almak isteyenlerin bu kredilere ulaşması şu anki sektörün canlanması için hayati önemde olduğunu yineledi.
Uzun bir süre gayrimenkul sektörü piyasasının belirleyicisinin satıcı olduğunu, artık bu durumun alıcı lehine değiştiğini belirten Aydemir, “İnşaat firmalarının takas yöntemini devreye aldığını biliyoruz. Ya da kendi finansman yöntemlerini oluşturdular. Bu giderek artıyor. Müteahhit firmalar çareyi burada arıyorlar. Hal böyleyken satıcının rolleri dağıttığı bir gayrimenkul piyasasından alıcının karar verici mekanizmanın başına geçtiği bir piyasaya doğru evrildik” diye konuştu.
Ordu’da serbest piyasada fındık fiyatları 100 lira seviyesine ulaşırken, üreticiler fındıklarını depolayacaklarını söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz, bu yükseliş devam edecektir” dedi.
Selim Kuşcu ORDU-Türkiye’de en fazla fındık üretimimin yapıldığı Ordu’da serbest piyasada fiyatlar 100 lira seviyelerine kadar yükseldi. Üreticiler, fiyatların daha da artacağını düşündüklerini, bu yıl rekoltenin açıklananın altında olduğunu belirterek, mahsullerini depolayacaklarını söyledi.
“Yükseliş hızlı bir şekilde devam edecektir” Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “TMO fındık alımlarına başladığında serbest piyasa 72 liradan alımlara başlamıştı. Şu anda ise bir aya yakın süredir fındık pazara iniyor, serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz. Tabi bu yükseliş devam edecektir. Biz üreticilerimize özellikle hasat bittikten sonra ‘ihtiyacınız kadar fındığı pazara indirin’ şeklinde açıklamalarda bulunduk. Üreticilerimiz de bunları dikkate aldı ve bu üreticilerin ellerinde fındıkları duruyor, ihtiyacı olan üreticiler ise pazara fındıklarını indirdi. Şu anda 100 lira seviyelerinde olan fındık fiyatları hızlı bir şekilde yükselecek” diye konuştu.
“Ciddi bir talep var, fındık yok satıyor” Bu yıl rekoltenin düştüğünü ve Türk fındığının kalitesinin diğer ülkelere göre çok yüksek olduğunu aktaran Soydan, “Bahçede görülen fındık ağustos ayında harmana gelmedi. Yani genel bir rekolte düşüşü var. Bu düşüş karşısında gerçekten ülkemizde üretilen fındığa da ciddi bir talep var. Fındık çok önemli bir ihracat ürünü. O açıdan fındık yok satıyor. Üreticinin bu günlerdeki fiyatlar, hasattan hemen sonra bekledikleri fiyatlardı. En azından fındığını elinde bulunduran üreticilerimize yüksek fiyattan sağma fırsatı doğdu” ifadelerine yer verdi.