Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

BBP Genel Başkanı Destici, Sinop’ta

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Sinop programı kapsamında ilk durağı Türkeli ilçesi oldu.

Partisinin Türkeli İlçe Teşkilatı açılışına katılmak üzere Türkeli ilçesine gelen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Köprübaşı mevkiinde İlçe Başkanı Adem Ünal ve partililer tarafından karşılandı. BBP, CHP ve MHP İlçe Başkanları tarafından çiçeklerle karşılanan Genel Başkan Destici, partisinin ilçe başkanlığı açılışına katıldı. Açılışta, kurban kesilerek, dua yapılmasının ardından BBP Türkeli İlçe Başkanı Adem Ünal bir konuşma yaptı. Ünal, ilçe teşkilatının açılışına teşrif eden Genel Başkan Mustafa Destici ve partililere teşekkür etti.

İl Başkanı Tahir Şahin tarafından da teşekkür konuşmasının yapılmasının ardından BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, halka hitap etti. Destici, korona virüsten dolayı esnaflar, işçiler ve üreticilerin olumsuz yönde etkilendiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bizim şuanda yapmamız gereken, devletin ve hükümetin elinde ne kadar imkan varsa bunu özellikle üç alana sevk etmeli. Birincisi vatandaş, zorda kalan esnaf, pandemi dolayısıyla iş yapamayan esnaf, pandemi dolayısıyla işten çıkarılan, kısa çalışma ödeneği ile hayatını mahkum kalan işçilerimiz. İkincisi, bir kuraklık yaşıyor Anadolu. Tarımla hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizin desteklenmesi lazım. Tohum, yem, gübre, ilaç desteğinin artırılarak devam etmesi gerekiyor. Üçüncüsü de üretim. Biz üretmek zorundayız. Tarım da, hayvancılık da bir üretim. Ancak teknoloji üretimine de ağırlık vermemiz gerekir. Teknoloji alanına ağırlık verdiğimizde işsizliği de önemli ölçüde azaltmış oluruz.

Büyük Birlik Partisi olarak, vatandaşımızın devlete eli olmaya devam edeceğiz ancak bu süreçte bizim gördüğümüz alt yapı hizmetleri bekleyebilir, kanal bekleyebilir ancak beklenmemesi gereken aciliyet gerektirenler ayrı, Sinop-Türkeli arası sahil yolunun uzun süren çalışmaların nihayete erdirilmesi tamamlanması lazım. Bu yol bitmesi lazım, Allah izin verirse bunun da takipçisi olacağım inşallah. Tabii, yaz mevsimindeyiz, orman yangınları başladı. Bugün de maalesef Muğla Marmaris’te orman yangını başladı ve devam ediyor. Öncelikle bütün Muğla ve Marmaris halkına, çevrede yaşayan ve bundan etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Bir orman çalışanımızın yangın söndürme çalışmalarında hayatını kaybettiğini öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah çalışmalar en kısa sürede tamamlanır ve yangın söndürülür. Büyük Birlik Partisi olarak, Türkiye’nin hayrına ne varsa hep destekledik, ama devletin, milletin ülkenin, hayrına görmediğimiz işlerde hep çekincemizi koyduk. Dış politikada bu süreçte Azerbaycan’dan Libya’ya, Doğu Akdeniz’den Kıbrıs’a, Suriye’nin kuzeyinde terörle mücadele, orada bir terör devletinin kurulmaması için Türk askerinin, içeride Türk polisinin verdiği kahramanca mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz ve inşallah bu mücadele, ‘içeride ve dışarıda Türkiye devletinin varlığını, ülkesiyle milletinin bölünmez bütünlüğünü hedef alan, en son terörist imha edilinceye kadar devam etmelidir’ diyeceğiz.

Buna kesinlikle taviz verilmemeli, terörle mücadele ancak topyekün yapılırsa başarılı olur. Sadece dağdaki teröristle mücadele edilmekle yetmez. Ovadaki ile de, şehirdeki ile de memuriyete girdiyse onunla da, meclise girdiyse onunla da mücadele edeceksiniz. Biz bugüne kadar PKK’nın siyasi uzantısı ve şubesi olan HDP Meclis Başkanvekilinin yönettiği hiçbir toplantıya girmedik. Çünkü biz ‘mecliste hiçbir PKK’lı istemiyoruz’ dedik. Çünkü bizim yaptığımız terörle mücadeleyi meclis kürsüsünden çıkıp, ‘bu bir işgal girişimidir’ deyip, kahraman ordumuzu da ‘katliamcı’ olarak gösteriyorsa, burada ayrı bir devlet kurmaktan bahsediyorsa elbetteki bunun hesabını hukuk sorar. Bunlar emperyalistlerin uşağı olarak Türkiye’nin ilerlemesini, büyümesini engellemek için bu işi yapıyorlar. Onun için Anayasa Mahkemesinin bu PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin kapatılmasıyla ilgili raportörün verdiği olumlu kararı oy birliğiyle kabul ederek, esastan görüşmesini biz olumlu karşılıyoruz, destekliyoruz” ifadelerini kullandı.


Genel Başkan Destici, 2009 yılı Mart ayı yerel seçimlerinde Türkeli ilçesine ziyaret planlandığını ancak kurucu başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatı nedeniyle ziyaret edemediklerini belirterek, bunun telafisini yaparak daha sık Türkeli’ye ziyaret etmeyi ümit ettiklerini ifade etti.
Konuşmanın ardından Genel Başkan Destici, hayırlı ve uğurlu olması temennisiyle BBP İlçe Teşkilatının açılış kurdelesini kesti. Parti binasında partililerle bir araya gelen Genel Başkan Destici, partililerle bir süre sohbet etti. İlçe Başkanı Adem Ünal, Genel Başkan Destici’ye günün anısına tablo hediye etti.
Buradan partililerle birlikte esnaf ziyaretine geçen Genel Başkan Destici, esnaflarla bir süre sohbet etti. Türkeli Muhtarlar Derneğini ziyaret eden Genel Başkan Destici, muhtarların bir araya gelerek oluşturduğu ortak sorunların yer aldığı açıklamayı dinledi.
Muhtarlar, ilçedeki elektrik sorununun çözümü ve imar barışının yeniden getirilmesi, Güllüsu’daki balıkçı barınağının ödeneğinin sağlanarak yapımına başlanması konularında taleplerde bulundu. Genel Başkanı Destici de konuyla ilgili girişimlerde bulunulacağını, meclis gündemine de bu konuların taşınacağını sözlerine ekledi.
Ziyaretin ardından Genel Başkan Destici, ilçeden ayrıldı.

Ekonomi

Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin değerlendirme

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yıl sonuna kadar faizin yüzde 40 seviyesine yükseltileceğini öngördü.

İSTANBUL-
Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarttı. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Merkez Bankası’nın politika faizi artışını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın 2023’ün kalan üç toplantısında faiz artışlarını sürdürüp, muhtemelen yılı yüzde 40 civarında bir politika faiziyle kapatacak izlenimini verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Böylelikle politika faizinin 2024 yılı beklenen enflasyonun üzerine çıkıp, en azından kâğıt üzerinde pozitif bölgeye geçmiş olacağını öngörüyorum. Karar metninde enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredecek. Bu oranın Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda yüzde 62 olarak belirtildi. Yılın ilk 8 ayında tüketici enflasyonu yüzde 43,06 olarak gerçekleşti, Eylül enflasyonunun da yüzde 5 civarında gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2022 Aralık ayına göre tüketici fiyatları yüzde 50 artacak. Yılın son üç ayı için yüzde 8 bir enflasyon payı kalacak ki, yüzde 62 hedefi bu koşullarda gerçekçi görünmüyor. Aylık yüzde 4’lük bir enflasyon yıl sonu tüketici fiyat artışlarını yüzde 69’a taşıyacak” dedi.

“Kredi kartı aylık faizleri yüzde 3’ü aşar”

Faizlerin yükselmesiyle kredi kartı faizlerinin de artacağını vurgulayan Kozanoğlu, “Aylık faiz yüzde 3’ü aşacak. İhtiyaç kredisi faizlerinin de yüzde 60’ı buldu. 28 Mayıs seçimlerinde reel geliri düşse de uygun borçlanma koşulları nedeniyle kredi kartı ve tüketici harcamaları sayesinde hayat pahalılığını o denli şiddetli hissetmeyen kesimler için de hem yaşam zorlaşacak, hem de makro anlamda halkın mal ve hizmetlere talebi gerileyecek. Şöyle ki, 8 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamaları yüzde 182 artışla 925 milyar lirayı bulmuştu. İhtiyaç kredileri de yüzde 60 artışla 903 milyar liraya ulaşmıştı. Demek ki kredi kartlarına takla attırarak, ihtiyaç kredisi-kredi kartı limitlerini zorlayarak çetin geçim koşullarına katlanmak da artık imkânsız hale geliyor” diye konuştu.

“Petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor”

OVP’de 2024 yılı büyümesinin yüzde 4 tahmin edildiğine işaret eden Kozanoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 civarından yüzde 33’e kadar gerilemesi ancak talepte keskin bir zayıflamayla olanaklı. Bu durumda da, yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulması iyice zor. 2024 cari açığının da OVP’de 34,7 milyar dolar bekleniyor. 2023’ün ilk 7 ayında tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre 10 milyar dolar artışla 25 milyar doları bulmuştu. Uygun borçlanma koşullarına ve düşük kura bağlı olarak kamçılanan bu eğilim, 2024’te büyük olasılıkla dizginlenir. Ancak petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Konuta ulaşım giderek zorlaşıyor

Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerlememesi, inşaat maliyetlerinin artması ve uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olmasının konut alımını giderek zorlaştırdığını belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri, çözümün yine krediye ulaşımın kolaylaşmasından geçtiğini söyledi.

BURSA-
Gayrimenkul sektöründeki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Her geçen gün sektörü etkileyen hadiselere bir yenisi ekleniyor. Bunların başında Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerleyememesi, inşaat maliyetlerinin artması, uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olması geliyor.

Son 5 yılın en düşük 8 aylık konut satışlarının yaşandığı bir atmosferde sektör temsilcileriyse çözümü konut kredisine ulaşımda yaşanan zorluğun ortadan kalkmasında buluyor. Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, yeni veya ikinci el konut almak isteyenlerin, uzun vadeli ve uygun faizli krediyi bulmakta zorlandığı için taleplerde ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu dile getirdi.

Sektörün hareketlenmesi için uygun faizli kredi imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Özkan Aydemir, KDV oranlarında da düzenlemeye gidilmesi önerisinde bulundu. Piyasadaki arz talep dengesinin yeniden kurulması için kredi konusunun çözülmesinin önemine değinen Aydemir, konut kredilerindeki faizin düşürülmesi ve ev almak isteyenlerin bu kredilere ulaşması şu anki sektörün canlanması için hayati önemde olduğunu yineledi.

Uzun bir süre gayrimenkul sektörü piyasasının belirleyicisinin satıcı olduğunu, artık bu durumun alıcı lehine değiştiğini belirten Aydemir, “İnşaat firmalarının takas yöntemini devreye aldığını biliyoruz. Ya da kendi finansman yöntemlerini oluşturdular. Bu giderek artıyor. Müteahhit firmalar çareyi burada arıyorlar. Hal böyleyken satıcının rolleri dağıttığı bir gayrimenkul piyasasından alıcının karar verici mekanizmanın başına geçtiği bir piyasaya doğru evrildik” diye konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ordu’da serbest piyasada fındık 100 lirayı aştı

Ordu’da serbest piyasada fındık fiyatları 100 lira seviyesine ulaşırken, üreticiler fındıklarını depolayacaklarını söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz, bu yükseliş devam edecektir” dedi.

Selim Kuşcu
ORDU-
Türkiye’de en fazla fındık üretimimin yapıldığı Ordu’da serbest piyasada fiyatlar 100 lira seviyelerine kadar yükseldi. Üreticiler, fiyatların daha da artacağını düşündüklerini, bu yıl rekoltenin açıklananın altında olduğunu belirterek, mahsullerini depolayacaklarını söyledi.

“Yükseliş hızlı bir şekilde devam edecektir”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “TMO fındık alımlarına başladığında serbest piyasa 72 liradan alımlara başlamıştı. Şu anda ise bir aya yakın süredir fındık pazara iniyor, serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz. Tabi bu yükseliş devam edecektir. Biz üreticilerimize özellikle hasat bittikten sonra ‘ihtiyacınız kadar fındığı pazara indirin’ şeklinde açıklamalarda bulunduk. Üreticilerimiz de bunları dikkate aldı ve bu üreticilerin ellerinde fındıkları duruyor, ihtiyacı olan üreticiler ise pazara fındıklarını indirdi. Şu anda 100 lira seviyelerinde olan fındık fiyatları hızlı bir şekilde yükselecek” diye konuştu.

“Ciddi bir talep var, fındık yok satıyor”

Bu yıl rekoltenin düştüğünü ve Türk fındığının kalitesinin diğer ülkelere göre çok yüksek olduğunu aktaran Soydan, “Bahçede görülen fındık ağustos ayında harmana gelmedi. Yani genel bir rekolte düşüşü var. Bu düşüş karşısında gerçekten ülkemizde üretilen fındığa da ciddi bir talep var. Fındık çok önemli bir ihracat ürünü. O açıdan fındık yok satıyor. Üreticinin bu günlerdeki fiyatlar, hasattan hemen sonra bekledikleri fiyatlardı. En azından fındığını elinde bulunduran üreticilerimize yüksek fiyattan sağma fırsatı doğdu” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.