Fransa Strazburg Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Strazburg Din Hizmetleri Ataşeliği ve bağlı dernekler tarafından toplanan bağışlarla Suriyeli savaş mağduru ailelere 539 iyilik konutu yaptırılacak.
Strazburg Din Hizmetleri Ataşesi Ramazan Dolu konuya ilişkin açıklamasında, Strazburg’da yaşayan hayırseverlerin Suriye’de yaşanan iç savaş sonrası mağdur olan ailelerin yaşadıkları sıkıntılara duyarsız kalmadığını belirterek, başlattıkları yardım kampanyasının çok büyük ilgi gördüğünü ve 539 iyilik konutu yaptırabilecek bağış topladıklarını ifade etti.
Dolu, toplanan yardımları Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Bir İyilik Sıcak Bir Yuva temasıyla yürütülen İyilik Konutları Projesine bağışladıklarını vurgulayarak, “İnşallah buradaki hayırseverlerimiz adına Suriye’de 539 iyilik konutu yaptıracağız. Savaşın en acı yüzünü hisseden ve başlarını sokacak bir evleri dahi olmayan, çadır kentlerde yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize bir nebze olsun yardımımız dokunmasını istedik. Yapılan konutlarla savaş mağduru aileler sıcak bir yuvaya kavuşmuş olacak. Onların mutluluğu bizimde mutluluğumuz oluyor. Bizde DİTİB ve Din Hizmetleri Ataşeliği olarak hem bize bağlı derneklerin hem de hayırseverlerin güvenine layık olmaya çalışıyoruz. Bizlere emanet ettikleri yardımları en hızlı ve doğru bir şekilde Vakfımız aracılığıyla yerine ulaştırmış oluyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti 2. Başkanı İhsan Açık da, savaşın başladığı ilk günden itibaren savaş mağduru ailelere Türk Milletinin yardım elini uzatmaya gayret ettiklerini aktararak, Gıdadan giyime, yakacaktan hijyen paketine, eğitimden barınmaya kadar hayata dokunan her alanda bölgeye yardım götürdüklerine dikkati çekti. Açık, çalışmaları arasında en çok önemsedikleri konulardan birisinin de İyilik Konutları Projesi olduğunun altını çizerek şu ifadelere yer verdi: “Tüm yaşanmışlıkları geride bırakmak zorunda kalan aileler, yanlarına alabildikleri birkaç parça eşya ile göç etmek zorunda kaldılar. Birçok aile çadırlarda çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Bombalardan kaçan ailelerin yokluk ve sefaletin pençesine düşmemesi için gayret ediyoruz. Bu kapsamda başlarını sokacak sıcak bir yuvaları olsun diye tüm imkanlarımızla gayret ediyoruz. Çok şükür kampanyamız yurt içi ve yurt dışından çok büyük ilgi görüyor. Strazburg DİTİB ve Din Hizmetleri Ataşeliğimizin bağışı da bunun göstergesi. Şu ana kadar toplamda 3804 iyilik konutunu tamamlayarak ailelerimize teslim ettik. 3550 konutun daha yapım çalışmaları devam ediyor. İnşallah bunları da hızlı bir şekilde tamamlayarak çadırlarda hayata tutunmaya çalışan ailelerimizi sıcak bir yuvaya kavuşturmuş olacağız.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, oyun platformu Roblox‘un yeniden erişime açılması taleplerine ilişkin, “Hem Discord, hem de Roblox’la görüşmeler devam ediyor. Belli içeriklerin çıkarılıp da düzenlenmesi noktasında bir adım atıldı ama nihayete varmadı. Nihayete erdiğinde inşallah tekrar aynı hukuki süreçle onların açılması söz konusu olacak” dedi.
GİZEM CENGİL ANKARA-Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği ‘Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması’nın ödül törenine katıldı. Bakan Uraloğlu, konuşmasında, yarışmaya 62 farklı üniversiteden geliştirdikleri 115 projeyle katılan 205 kişiyi tebrik ederek, “Ödül alsın almasın emek veren her bir öğrencimizi canıgönülden tebrik ediyorum. Hiç şüphesiz her bir öğrencimizin emeği, geleceğe atılmış bir tohumdur. Sizler, yalnızca bir yarışmanın değil, Türkiye’nin geleceğine ışık tutan fikirlerin, Türkiye Yüzyılı’nın mimarlarısınız. Son 23 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; kendi otomobilimizi, haberleşme ve gözlem uydularımızı, savaş uçaklarımızı, helikopterlerimizi, gemilerimizi ve milli elektrikli trenlerimizi üreterek küresel bir ihracat ülkesi olduk. Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla ürettiğimiz ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı da, ‘Yapamazsınız’ diyenlere inat, sarsılmaz azmimiz ve öz güvenimizle kalıcı yörüngesine ulaştırıp, test yayınlarına başlayarak bir tarih yazdık. Çok yakında Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle hizmete alacağımız TÜRKSAT 6A ile uydularımızın ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkacak. Bu projeler, ‘Yapamazsınız’ diyenlere inat, ölümsüz miraslardır” dedi.
Bakan Uraloğlu, yarışmanın ilk dönemini, 19 üniversiteden öğrencilerin katılımıyla başlatıp; kara yolları, denizcilik, hava yolları, demir yolları olmak üzere 4 kategoride, 12 farklı mansiyon alanında toplam 1 milyon 800 bin 300 liralık ödülle taçlandırdıkları belirterek, “Bugün ise 2’nci dönemde, 62 üniversiteden 205 gencimizin 115 projesiyle çok daha büyük bir coşkuyu yaşıyoruz. Kara yolu, denizcilik, demir yolu, havacılık-uzay ve haberleşme sektörlerinde yarışan projeler, bakanlığımızın uzman ekipleri tarafından titizlikle değerlendirildi ve 42 proje ile 84 öğrencimiz ödüle layık görüldü. Bu yıl mansiyon ödülleri ve proje teşvik ödülleriyle toplamda 3 milyon 565 bin lira ödül veriyoruz. Ödül kazanan her bir öğrencimizi yürekten tebrik ediyorum. Bu yarışma, yalnızca bir ödül için rekabet edilen bir platform değil; Türkiye’nin geleceğine dair bir vizyonun, genç beyinlerle buluştuğu bir hareketin adıdır” ifadelerini kullandı.
‘GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR’
Bakan Uraloğlu, erişimi engellenen oyun platformu Roblox‘un yeniden açılması yönündeki taleplere ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Uraloğlu, “Son zamanlarda bizim de gençlerle temasımızda bu konu gündeme geliyor. Bayramda da gündeme geldi. Şimdi de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin bir vekilimizin çocuğuyla ziyaretinde gündeme geldi. Durum şu; doğrudan bakanlık olarak, DTK olarak kendi yetkimizde olan bir konu değildi. Hukuki bir süreç sonucunda böyle bir erişime engel getirmiştik. Şimdi artık onunla ilgili o platformlar hem Discord, hem de Roblox’la görüşmeler devam ediyor. Belli içeriklerin çıkarılıp da düzenlenmesi noktasında bir adım atıldı ama nihayete varmadı. Nihayete erdiğinde inşallah tekrar aynı hukuki süreçle onların açılması söz konusu olacak. Biz de süreci takip ediyoruz. Kamuoyundan bu anlamda gelen talepleri biz de takip ediyoruz. Umuyorum kısa zamanda o içerikleri çıkarırlar. Biz de gereken işlerini yaparız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. (DHA)
Fındıkta çifte tehdit; 200 bin ton kayıp beklentisi
Karadeniz’de fındık bahçelerinde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan ‘kahverengi kokarca’ adlı böcek türüyle mücadele sürerken, üreticiler kokarcanın yanı sıra hava sıcaklığının düşmesine bağlı oluşan zirai don nedeniyle tedirgin. Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu üyesi Sebahattin Arslantürk, “Yaklaşık yüzde 10 don hasarı, yüzde 20 civarında da kokarca hasarını öngörüyoruz. 200 bin ton civarında bir hasar söz konusu” dedi.
Selçuk BAŞAR-Efnan DEMİREREN TRABZON-Türkiye’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta verim ve kalite kaybına yol açan, fındık başta olmak üzere bahçelerde yapraklarını yiyip, suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan ‘kahverengi kokarca’ adlı böceğe karşı başlatılan kimyasal ve biyolojik mücadeleler sürüyor. Kahverengi kokarca dadandığı fındık bahçelerinde yayılarak tehdidini sürdürürken, hava sıcaklıklarının düşmesi, nisan karı ve zirai don da üreticiyi tedirgin etti.
YÜZDE 10 CİVARINDA ZARAR
UFK Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, son günlerde yaşanan zirai don olaylarının fındık tarımını olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Bu sene de şubat ve mart aylarında soğuk hava dalgalanması oldu. Bunun neticesinde de fındık belli bir oranda olumsuz etkilendi. Yaptığımız ön çalışmalara göre yüzde 10 civarında bir zarar olacağını öngörüyoruz” dedi.
FINDIKTA KOKARCA ETKİSİ
Arslantürk, “Kahverengi kokarcanın zararı da son 2 yıldır hızlı bir şekilde arttı. Geçen yıl 60 bin ton, bir önceki yılda 30 bin ton, bu yıl da yüzde 20 civarında bir zarara uğratacağını bekliyoruz. Fındığın dışındaki diğer tarımsal ürünlerde de ciddi hasarlar bırakabiliyor. 300’ün üzerinde meyve ve sebzeyi olumsuz yönde etkiliyor. Yaklaşık yüzde 10 don hasarı, yüzde 20 civarında da kokarca hasarını öngörüyoruz. Baktığımızda toplamda yüzde 30 civarında ve ciddiye alınması gereken bir hasar oluşturuyor. 200 bin ton civarında bir hasar söz konusu” diye konuştu.
SICAKLIK UYARISI
Hava sıcaklıklarının artması ile kışlaklardan çıkan kahverengi kokarcaya erken müdahale edilmesi gerekildiğini öneren Sebahattin Arslantürk, “Dona karşı önlem almak kolay değil. Kokarcanın mayıs ayında kışlaktan çıkma aşamasında yok edilmesine yönelik önlemlerin alınması gerekiyor ki sahaya inmesin. Sahaya ne kadar az inerse, verebileceği zarar da o oranda az olur. (DHA)
Çiftçiler, zirai dona karşı traktörlerle sis bulutu oluşturup sabaha kadar nöbet tutuyor
Türkiye’nin farklı bölgelerinde etkili olan zirai don, Bursa’nın İznik ilçesindeki meyve bahçelerinde de ciddi hasara yol açtı. Don özellikle erik, kivi ve nektarin ağaçları ile üzüm bağlarında ürün kaybına yol açtı. Olası zararı en aza indirmek için sabaha kadar tarlalarında nöbet tutan çiftçiler, ateş yakarak ve traktörlerle sis bulutu oluşturarak ürünlerini korumaya çalışıyor.
Semih TÜRKER BURSA-Türkiye’de bahar ayının gelmesiyle birlikte yaşanan soğuk hava dalgası ve zirai don, tarım sektöründe büyük endişe yarattı. Özellikle meyve yetiştiriciliği yapılan bölgelerde sıcaklıkların sıfırın altına düşmesi, ağaçlarda çiçeklenme döneminde olan meyveleri olumsuz etkiledi. Bursa’nın İznik ilçesinde de zirai don, üreticilerin kabusu oldu.
Özellikle meyve ağaçlarının yoğun olduğu bölgelerde havanın kararmasıyla birlikte sıcaklıklar sıfırın altına düşünce, birçok bahçede ciddi hasar meydana geldi. Marmara Bölgesi’nin önemli tarım merkezlerinden biri olarak bilinen İznik Ovası’nda yaşanan zirai don, meyve ağaçlarının neredeyse yüzde 90’ını etkilerken, erik, nektarin, kivi, kiraz ve armut gibi birçok meyve ağacı, çiçekteyken dondan yandı. İlçedeki üzüm bağları da zirai dondan nasibini alırken, ilçedeki üreticilerin zararının 1 milyar liranın üzerinde olduğu değerlendiriliyor.
AĞAÇLARININ BAŞINDAN AYRILMADILAR
Olası zararı en aza indirmek için sabaha kadar tarlalarında nöbet tutan çiftçiler, ateş yakarak ve traktörlerle sis bulutu oluşturarak, kalan ürünlerini korumaya çalışıyor. Çiftçi Tolga Küçükçakır, “Gece burada olmamızın tek sebebi, aylarca verdiğimiz emeği bir gecede kaybetmemek.
Sabahın ilk ışıklarına kadar tarlada nöbet tuttuk. Ateş yaktık, traktörle sis dumanı yaptık. Elimizden ne geldiyse denedik. Çünkü don olursa, bütün sezon boşa gidecekti. Tüm çiftçi arkadaşlarıma geçmiş olsun” dedi. (DHA)