Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

850 gram doğan Müge bebek, hayata tutunmayı başardı

Manisa’nın Salihli ilçesinde 27 haftalıkken 850 gram olarak dünyaya gelen Müge bebek, uzman hekimlerin kontrolünde hayata tutunmayı başardı.

Salihli’nin Yılmaz Mahallesi’nde ikamet eden anne Raziye Çelik, henüz 27 haftalık hamileyken, doğum sancılarının erken olması nedeniyle 850 gram ağırlığında kız bebek dünyaya getirdi. İlçedeki özel bir hastanede dünyaya gelen bebek, yeni doğan yoğun bakım ünitesine alındı. Burada son teknoloji kuvöze konulan bebek, 72 günlük tedavi ve takibin sonucunda 2 kilo 580 gram ağırlığa ulaşarak yaşama tutundu. Ailesinin “Müge” adını verdiği bebek, hastaneden taburcu oldu.
Küvezden çıkarılan bebeğini 72 gün sonra kucağına almanın mutluluğunu yaşayan anne Raziye Çelik, erken doğmasından ve çok küçük olmasından dolayı bebeğini kaybetme korkusu yaşadığını, ancak bebeğinin yaşadığı için çok mutlu olduğunu söyledi.

“72 günde 2 kilo 580 grama ulaştı”

Doğum sancılarının erken olması üzerine normal doğum yapıldığını ifade eden Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Doktorlarından Uzman Dr. Zehra Tiryaki “Normal doğum sonucunda 850 gram ağırlığında doğan ve erken doğum nedeniyle akciğerleri tam olarak gelişmeyen Müge bebeği solunum yetmezliği sorunu yaşadığı için hemen takip ve tedavisini 3.seviye yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yaptık. Solunum cihazından destek alarak ve uygun tedavi görerek takip ettik. Akciğerinin yeterli gelişmeyi göstermesi üzerine solunum cihazından çıkarıldı. Ve bu arada küçük miktarlarda beslenmeye başlandı. 72 günün ardından 2 kilo 580 gram oldu ve artık taburcu oldu” dedi.

Sağlık

Çocukta oyun ilgisinin azalması lösemi belirtisi

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, Türkiye’de her yıl 5 bin çocuğa kanser teşhisi konulduğunu, bunun yaklaşık 2 bin kadarının çocukluk çağı lösemisi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özbek, “Löseminin bulguları başlangıçta belirsiz oluyor. Ateş, baş ağrısı, oyuna ilginin azalması, karın ağrısı gibi her çocukta görülebilecek birtakım bulgular oluyor” dedi.

Ruken KADIOĞLU-Ali Eren İĞDE
ANKARA-Hastanenin Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, 2-8 Kasım’ın Lösemili Çocuklar Haftası olduğunu hatırlatarak, dünyada her yıl 400 bin kadar çocuğa, Türkiye’de ise 5 bin çocuğa kanser teşhisi konulduğunu söyledi. Özbek, bunun yaklaşık 2 bin kadarının çocukluk çağı lösemisi olduğunu belirterek, “Löseminin bulguları başlangıçta belirsiz oluyor. Ateş, baş ağrısı, oyuna ilginin azalması, karın ağrısı gibi her çocukta görülebilecek birtakım bulgular oluyor. Bu nedenle ailelere diyoruz ki bu bulguları görürseniz eşittir lösemi değil; ama biraz daha ilerledikten sonra artık ağır enfeksiyonlar oluşmaya başlıyor, kanamalar oluşmaya başlıyor ve kansızlık geliştiği için de şiddetli halsizlik ve efor kapasitesinde azalma gözlenmeye başlıyor. Genellikle bu safhada yakalıyoruz. Aileler her durumda doktora başvurmalı” dedi.

‘TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK’

Prof. Dr. Özbek, tam kan sayımı denen yöntemle genellikle yüzde 90-95 oranında hastalığın işaretlerini aldıklarını söyleyerek, “Ateş görmek, halsizlik görmek veya baş ağrısı görmek illa eşittir lösemi değil başka hastalıklarda da olabilir. Genelde tedavi yöntemimiz kemoterapi, radyoterapi ve kemik iliği nakli. Ama bunu tüm çocuklara uygulamıyoruz. Hastalık riskine göre ayırıyoruz; çok riskli çocuklara kemik iliği nakli yapıyoruz. Bu tedaviler sırasında çocuklarda saç dökülmeleri oluyor, bulantı kusmalar oluyor, enfeksiyonlara çok açık hale geliyorlar. Bu nedenle bu çocukları biz normal ortamlarından izole ediyoruz. Lösemi 1960’larda çok kötü bir hastalıktı. Ama zamanla bu günümüzde artık tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Biz hastalarımızın yüzde 80-85’ini yaşatabiliyoruz. Hatta hedefimiz tamamını yaşatmak şeklinde” dedi.

Prof. Dr. Özbek, lösemide erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Lösemili çocuklarımız sık sık kana ihtiyaç duyuyorlar ya da kan ürünlerine ihtiyaç duyuyorlar. Bu ürünleri de kendi akrabalarından alamıyorlar. Kendi akrabalarından almamaları gerekiyor. Bu nedenle toplumumuzun kan bağışında duyarlı olmasını rica ediyorum. Mutlaka her sağlıklı insanın 1-2-3 üç defa belli aralıklarla, kan vermesini rica ediyorum. Çünkü bu kan bizim hastalarımız için hayat demek” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Sağlık

‘Yürüyen zatürre vakaları artıyor, çocuklar risk altında’

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Sert, yürüyen zatürre vakalarında artış olduğunu söyleyerek “Bu artış özellikle 2-4 yaş arasındaki çocukları etkiler” uyarısında bulundu.

İSTANBUL-Biruni Üniversite Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Sert, zatürrenin daha hafif bir türü olarak tanımlanan ‘yürüyen zatürre’ hastalığında artış olduğuna dikkat çekerek yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.

‘AİLELER DİKKATLİ OLMALI’

Dr. Sert, “Belirtiler genellikle soğuk algınlığına benzer şekilde başlıyor ve çoğu zaman tedaviye gerek kalmadan geçiyor. Bu sezon 2-4 yaş arası çocuklarda yürüyen zatürre vakalarında olağandışı bir artış gözlemliyoruz. Hastalık genellikle okul çağındaki çocuklar ve yetişkinlerde daha yaygın görülüyor. O nedenle aileler tedbir konusunda daha dikkatli olmalı” diye konuştu.

‘PANDEMİ SONRASI ARTIŞ VAR’

Çocukta uzun süren öksürük, nefes darlığı, hırıltı veya göğüs ağrısı gibi belirtiler gelişirse, enfeksiyonun daha ciddi bir boyuta ulaşabileceğini belirten Dr. Sert, “Böyle durumlarda pediatristinize başvurmanız önemlidir. Bu artış Covid-19 pandemisinin ardından eski solunum virüslerinin yeniden yayılmasına bağlanabilir. Pandemi döneminde alınan önlemlerle, mikoplazma bakterisinin yayılmasının önemli ölçüde azaldığını ancak sonrasında bu bakterinin yeniden aktif hale geldi” dedi.

‘ELLERİ SIK SIK YIKAYIN’

Hastalığın belirtileri hafif olduğu için insanların günlük hayatına devam ettiğini aktaran Dr. Sert, böylece bulaşmanın kolaylaştığını dile getirdi. Hijyen kuralarına uymanın önemli olduğunu söyleyen Dr. Sert, gerekli durumlarda ağzı kapalı tutmak, elleri sık sık yıkamak gerektiğini ifade etti.(DHA)

Okumaya devam et

Sağlık

SGK, kanser hastasına akıllı ilacının parasını ödeyecek

İzmir’de, kanser hastası Nurdan Yücemen (68) doktorlarının tavsiye ettiği akıllı ilacın ücretini Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ödemeyince hukuk mücadelesi başlattı. Dava sonunda mahkeme, Yücemen’in tedavi sırasında kullandığı ‘pembrolizumab’ etkin maddeli akıllı ilaç bedeli olan 194 bin 534 lira 54 kuruşun SGK tarafından ödenmesine hükmetti. Yücemen’in avukatı Halil İbrahim Karaağaç, mahkemenin emsal karar verdiğini belirterek, “Bilirkişi incelemesiyle, ilacın kullanımının hastanın yaşaması için etkili bir ajan olduğu tespit edildi” dedi.

Kadir ÖZEN
İZMİR-İşçi emeklisi Nurdan Yücemen’e 2021 yılında akciğer kanseri tanısı konuldu. Yücemen’in tedavisinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanan ilaçların etkili olmadığı saptandı. Tetkiklerin ardından Yücemen’e ‘pembrolizumab’ etken maddeli akıllı ilaçlardan yazıldı. Ancak SGK, ilacı Sağlık Uygulama Tebliği geri ödeme listesinde olmadığı gerekçesiyle karşılamadı. Ayda 2 doz kullanılan ilacın o dönemde 46 bin 624 TL’li masrafını ödeyemeyen Yücemen, avukatları Halil İbrahim Karaağaç ve Mehmet Onur Özkılınç aracılığıyla mahkemeye başvurdu. Yücemen’in kanser tedavisinde kullanılacak başka bir ilacı olmadığını belirten avukatları, yaşam hakkının kutsallığı gerekçesiyle konuyu mahkemeye taşıdı. 9’uncu İş Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava görülürken ilacın dava sonuçlanıncaya kadar SGK tarafından karşılanması için ‘ihtiyati tedbir’ başvurusu da yapıldı.

Talebi uygun bulan mahkeme, ilk olarak 12 Ekim 2022’de ara karar açıkladı. Ara karara göre dava sonuçlanıncaya kadar ilacın parasını SGK tarafından ödenmesine hükmetti. Kararda, ‘ihtiyati tedbir’ talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verildi. ‘Pembrolizumab’ etken maddeli ilacın hekimin uygun gördüğü tedavi süresince, gerektiğinde sorumlusundan alınmak üzere, kesinti yapılmaksızın hastanelerin onkoloji bölümünden karşılanmasına hükmedildi.

MAHKEME NİHAİ KARARINI VERDİ

İzmir 9’uncu İş Mahkemesi’ndeki davanın geçen ay görülen duruşmasında nihai karar açıklandı. Yücemen’in tedavisinde kullanılan ilaç bedellerinin davalı kurum tarafından karşılanmasına karar verildi. Gerekçeli kararda, “İlacın davacının tedavisinde fayda gördüğü sürece kullanılması ve devam ettirilmesinin uygun olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacının tedavisinde kullanılan pembrolizumab etkin maddeli ilaç bedellerinin davalı kurum tarafından karşılanması gerektiğinin tespitine, davacının tedavisi sırasında kullandığı pembrolizumab etkin maddeli ilaç bedeli olan 194 bin 534 lira 54 kuruşun davalı kuruma başvuru tarihi olan 13 Mayıs 2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildi” denildi.

BİLİRKİŞİ İLACIN HASTANIN YAŞAMASI İÇİN ETKİLİ BİR AJAN OLDUĞU TESPİT ETTİ’

Nurdan Yücemen’in avukatı Halil İbrahim Karaağaç, “Müvekkilimize 2021 yılında akciğer kanseri tanısı konuldu. Hekimi akıllı ilaç önerdi. Ama SGK akıllı ilacın ödemesi konusunda ret kararı verdi. Biz de mahkemeye başvurduk. Mahkeme talebimizi uygun görerek ilk olarak bir tedbir kararı verdi. Akabinde yargılama sürdü. Bilirkişi incelemesiyle beraber ilacın kullanımının hastanın yaşaması için etkili bir ajan olduğu tespit edildi. Mahkeme yerinde olarak emsal bir karar verdi. SGK’nın bu ilacın karşılanması kararı var. İnşallah kanserli hastalarımıza bir müjdeli haber olur. Yargı gereğini yaptı. Artık bundan sonraki süreç üst mahkemelerde” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.