Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Cömert, ”Ebeveynler güneş gözlüğü kullanırken, çocuklarını da ihmal etmemesi gerekir. Çocuklara güneş gözlüğü alırken kaliteli olmasına dikkat etmek gerekir. Göz sağlığı için uygun olmayan, kalitesiz sertifikasız güneş gözlükleri faydadan çok zarar verebilmektedir” dedi.
Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Cömert, çocuklarda güneş gözlüğü kullanımına dikkat çekti. Ebeveynlerin güneş gözlüğü kullanırken, çocuklarını da ihmal etmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Cömert, ”Güneş gözlüğü yalnızca yaz aylarında değil, güneşli kış aylarında da kullanılmalıdır. Özellikle yaz ayı döneminde çocuklar sahil kenarında ya da parklarda bolca vakit geçirdiği için, göz sağlığı açısından güneş gözlüğü kullanımını ihmal etmemeliyiz” dedi.
”Saat 12.00-16.00 arası güneşe çıkmayın”
Güneş ışınlarına dikkat çeken Dr. Cömert, ”Çocuklarımızla dışarıda vakit geçirirken onların maruz kalacakları güneşin zararlı ışınları olan ultraviyole ışınları (UVA-UVB) hesap etmekte fayda vardır. Kendimiz için güneş gözlüğü kullanırken, çocuklarımızı bu konuda ihmal edebilmekteyiz. Çocuklara güneş gözlüğü alırken kaliteli olmasına dikkat etmek gerekir. Göz sağlığı için uygun olmayan, kalitesiz sertifikasız güneş gözlükleri faydadan çok zarar verebilmektedir. Özellikle ışınların yeryüzüne dik geldiği öğlen 12.00-16.00 arasında dışarı çıkmamaya özen göstermek gerekir. Ayrıca yansıyan ışığın fazla olduğu deniz kenarlarında gözlük kullanımı açısından daha dikkatli olmak gerekir. Kullanacağınız gözlüğe faydası olması açısından geniş siperli şapka kullanılması gözlerin korunmasında önemli bir rol üstlenecektir. Ayrıca güneş gözlüğü yalnızca yaz aylarında değil, güneşli kış aylarında da kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.
Gözlük alırken dikkat edilmesi gerekenlere değinen Dr. Cömert, ”Öncelikle alacağımız gözlüğün garantili ve sertifikalı olmasına dikkat edelim. Seçtiğiniz gözlük yüzde 100 UV filtreli olan bir gözlük olsun. Hem cam hem de çerçeve kaliteli ve kırılmayan materyalden seçilmelidir. Gözlük camları polikarbonat içerikli olmalıdır. Polikarbonat camlar hem dayanıklı hem de yüzde 100 UV filtreli olan camlardır. Kırılmaya dayanıksız olan reçinelerden üretilmiş olanlar tercih edilmemelidir. Çerçeve de aynı şekilde kırılmaya dayanıklı olmalıdır. Gözlük çocuğumuzun yüzüne tam oturmalıdır, küçük olanlar korumada etkisiz kalırken, büyük olanlarda ise sık sık düşme durumu yaşanacaktır. Hem gözlüğün düşmesini önlemek, hem de kullanım kolaylığı açısından arkadan bantlı olan güneş gözlükleri tercih edilebilir. Çocuğumuz darbe alacağı veya düşebileceği oyunlar oynarken güneş gözlüğü kullanmamalıdır. Güneş gözlüğünün çerçevesi kimyasal maddeler barındırmamalı, yoksa hassas ciltlerde alerjik reaksiyonlar oluşturabilir” diye konuştu.
Sosyal medyada popüler olan kolonya yakma akımı, çocukların sağlığını tehdit ediyor. Kullanıcıların kendilerine kolonya döküp çakmakla ateşe vererek çektiği videolar trend haline gelirken, birbirlerine bu şekilde meydan okuyan çocuklar ciddi yanık tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Bursa Şehir Hastanesi Çocuk Yanık Sorumlusu Doç. Dr. Sabriye Dayı, çocukların ilgi ve beğenilme kaygısı ile çektikleri videoların hayat boyu taşıyacakları iz ve sakatlıklara sebep olabileceğine dikkat çekti. BURSA-Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’ne son dönemde 12 vakanın bu şekilde geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Sabriye Dayı, çocukların sosyal medyada ilgilerini çeken videoları izlediğini dile getirdi. Bu tarz akımları görüp birbirlerini düelloya davet ettiklerini ya da arkadaşlarını taklit ettiklerini belirten Doç. Dr. Dayı, “Kolonya, çakmak ve yakarken de kameraya alıp aynı anda canlı yayın yapıyorlar. Ama ne yazık ki çok ciddi yanıklarla karşılaşmaktayız. Uzun süre tedavi ve ameliyatlar gerektiren yatışlar olmakta ve bu konuyla ilgili sonrasında çocukta kalıcı izler, sakatlıklar oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
Ailelerin bu konuya çok dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Dayı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Çocuklarımız, erken yaşlarda henüz daha ne zararlı ne faydalı bilmedikleri için çok kolaylıkla bu akımlara kapılıp gitmektedirler. Yanıcı maddelere çocukların kolay ulaşıyor olması da ayrı bir problem teşkil etmektedir. Çocuk, çok kolaylıkla kolonyaya, çakmağa ulaşmakta ve yalnız kaldıkları ortamda bunları birbirlerine dökerek çakmakla yakıp o sırada da videoya çekmektedirler. Çocukların ulaşabileceği yerlerde yanıcı maddelerin olmaması çok önemlidir. Tabi ki toplum olarak bunun farkına varılması bu konuda daha fazla bilinçlenmemizi sağlayacaktır. Bu konu ile ilgili daha az yanıkların görülmesi sağlanmış olacaktır.”
Sağlıklı bir hamilelik, sağlıklı bir anne, sağlıklı bir bebek ve sağlıklı bir hayat için uyarılarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Okan Özden, yapılması gereken ufak önlemlerle bunun başarılabileceğini söyledi. BURSA-Bazı basit gündelik alışkanlıkların değiştirilmesi ve alınacak basit önlemler ile bebeğin yeni hayatına çok daha iyi bir başlangıç yapmasını sağlanabileceğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Okan Özden, “İlk önerimiz hamilelik planladığında veya hamileliği öğrenir öğrenmez, hemen kadın doğum doktoruna başvurulmalıdır. Hamileliğin en az ilk üç aylık döneminde folik asit desteği, ‘spina bifida’ gibi nöral tüp defekt riskini azaltacaktır. Bununla birlikte D vitamini desteği de bebeğin iskeleti ve ilerideki kemik sağlığı için önemli. Eğer öğünlerde yeteri kadar balık tüketilmiyor ise, özellikle omega-3 içerikli destek vitaminleri tercih edilmelidir. Her zaman dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Günde 4-5 öğün meyve sebze tüketilmeli, pilav gibi karbonhidrat içerikli gıdalardan da uzak durulmalıdır. Tam tahıllı ürünleri tercih etmekte fayda vardır. Protein ihtiyacı için bakliyatlar, yağsız et, yumurta ve fındık-ceviz gibi çerezler tüketilebilir. Pastörize süt, peynir ve yoğurt gibi günlük ürünler ve haftada en az iki kez balık tüketimi de beslenme programın olması gerekenler arasında olmalıdır” dedi.
Bir yiyeceğe dokunmadan önce mutlaka ellerin yıkanması gerektiğinin altını çizen Özden, “Mümkünse çiğ etlere direk temas edilmemeli, edilirse de sonrasında ellerin yıkanması gerekmektedir. Çiğ gıdalar ile yemeye hazır gıdaları ayrı yerlerde muhafaza edilmeli. Gebelik için bazı sakıncalı bakteri ve parazitler içerebileceği için pastörize olmayan süt, peynir, çiğ veya az pişmiş et ürünleri gibi gıdalardan uzak durmakta fayda vardır. Egzersizlerin anne adayına ve bebeğe bir çok faydası vardır” diye konuştu.
Çok fazla kafein düşük yapma riskinizi artırabileceğini belirten Özden, “Bunun yanı sıra her ne kadar net veriler olmasa da düşük doğum ağırlığı ile ilişkili olabileceğini iddia eden vardır. Bu sebeple kahve, çay, kola, çikolata ve enerji içeceklerini azaltıp kafeinsiz çay ve kahve çeşitleri ile taze sıkım meyve sularına yönelmekte fayda var. Sigara içmek; düşük doğum ağırlığı, erken doğum, düşük, ani fetal ölüm gibi çok ciddi sonuçlar ortaya çıkarabilir. İlk birkaç ay yüksek hormon seviyeler sebebiyle yorgun ve halsiz hissetmek normaldir. Sonraki dönemlerde ise artan tuvalet ihtiyacı veya yatakta rahat edememek uykuları bölmeye sebep olabilir. Gece uykuları bölünüyorsa, gün içerisinde kısa süreli kestirmeler anne adayını rahatlatacaktır. Hamilelikte kan hacmi yaklaşık yüzde 50 artmaktadır. Dolayısı ile bu artışı karşılamak için bol su içilmelidir. Yeteri kadar su tüketmek hamilelikte ciddi problem oluşturacak kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları, halsizlik, baş ağrıları, şişkinlik gibi durumlar için de önleyici olacaktır” şeklinde konuştu.
3 yaşındaki çocuğun kulağından 23 adet canlı kurtçuk çıkartıldı
Bitlis’in Tatvan ilçesinde 3 yaşındaki kızın kulağından 23 adet canlı kurtçuk çıkartıldı.
Mücahit Tarlan-Recep Gökhan Kılıç BİTLİS-Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Polikliniğine getirilen 3 yaşındaki kızın kulağında 23 adet canlı kurtçuk tespit edildi. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Polikliniğine getirilen 3 yaşındaki kız çocuğunun dış kulak yolunda mikroskop eşliğinde tespit edilen 23 adet kurtçuk, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktor Gamze Öztürk Yılmaz tarafından yapılan başarılı operasyonla çıkartıldı. Antibiyoterapi yöntemiyle yakın takibi sağlanan 3 yaşındaki kız çocuğunun durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Genellikle kırsal kesimlerde yaşayanlarda ve hayvancılıkla uğraşanlarda görüldüğünü söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktor Gamze Öztürk Yılmaz, “ Hastanemize 3 yaşındaki çocuk hastanın polikliniğimize dış kulak yolunda hareket eden kurtçukların görülmesi üzerine babası tarafından getirildi. Mikroskop eşliğinde dış kulak yolunda 23 adet canlı kurtçuk çıkarttık. Dış kulak yolunu yıkadıktan sonra Antibiyoterapi yöntemiyle yakın takibini yapmaktayız. Hastamız biraz geç getirilmişti. Hastamızın şuan sağlık durumu iyi ve 2 günde bir yakın takibini sağlıyoruz. Bu kurtçuk hastalığına “miyazis hastalığı” demekteyiz. Özellikler zihinsel engelli bireylerde ve çocuklarda görülür ve kırsal kesimde yaşayanlarda sıklıkla görülür” dedi.