Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Şahin; “Eğitim olmazsa olmazımızdır”

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve Ankara Arı Yetiştiricileri Birliği’nin işbirliği çerçevesinde düzenlenen “Arıcılık Akademisi”nde eğitimleri devam ediyor. Beypazarı’nın ardından bu kez de Kahramankazan’da Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde eğitimlere devam ediliyor.

Eğitim öncesi düzenlenen törende konuşan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, eğitim ve sözleşmeli arıcılığın önemine vurgu yaptı.
Şahin konuşmasında şunları söyledi; “Türkiye Arıcılar Birliği olarak ana temamız eğitim. Eğitim bizim olmazsa olmazlarımızdır. Eğitim atalarımızdan geldiği gibi beşikten başlar mezara kadar sürer. Biz bu anlayışla kendimizi geliştiriyoruz. Her zaman dünyanın biyolojik zenginliği bakımından, ballı bitki bakımından ve iklim koşulları bakımından lideriz. Yani bunları söylerken 9 ay boyunca arıcılık yapabilecek potansiyelimiz de var. Bunlar hep bizim artılarımız. Ama perdenin diğer tarafına baktığımız zaman, biz dünyadan 1 asır sonra örgütlenebildik. Dünya arıcılar birliğine tam bir asır sonra girdik. 13 yıl sonra dünyanın en prestijli kongresini yaptık. En kalabalık kongresini yaptık. Sadece kalabalık olarak bakmayınız. Kongrenin içerisindeki aktivitelere baktığımız zaman 1 asır boyunca birbirleriyle çalıp oynamışlar. Ama bu işin içine Türkiye el attığı andan itibaren Türkiye arıcısını dünya ile buluşturduk. Bu noktadan hareketle bunun iyi sindirilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Hem camiada dünyanın neresindeyiz. Nereden nereye geldik. Diğer taraftan biz dünya ile yarışma içerisine girerken elektrikçilik, tornacılık bütün zanaatlar meslek olarak kabul edilmiş. Arıcılığa baktığımız zaman arıcılık meslek değil. Biz diğer zanaatlar kadar meslek kabul edilmezsek bunun sonu karanlık. Neden karanlık. Eğitimsiz bir toplum oluyoruz. Dolayısıyla bundan dolayı Milli Eğitim Bakanımıza teşekkür ediyorum. 2019 yılında başladığımız bu arıcılığın resmi statüye kavuşması gerekliliği girişimimiz 2020 yılında sonuç almıştır. Bunun kadrini kıymetini hocalarımız daha iyi bilirler. 2020 yılından itibaren Meslek statüsüne alınan arıcılarımızda artık lise diploması denkliğini alıyor. Bundan sonra yetişen arıcılar, sanat enstitülerinde sanat okullarında sanat merkezlerinde yetişecek. Hem 4 gün ustasının yanında hem bir gün eğitim alarak yetişecekler. Bunun kıymeti 10 yıl sonra anlaşılır. Bizim kapımızı çalan eğitim diyen her kuruluşa kapımızı sonuna kadar açtık. Başta projeyi aktif hale getiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültemize çok teşekkür ederim. TAB’ın olduğu her yerde İl Birliğimiz mutlaka olacaktır. Ankara İl Birliğimize de çok teşekkür ederim. Biz burada şunu yaptık. 2017 yılından bu tarafa hep görsel arıcılık, uygulama arıcılığı diyoruz. Uygulama olmadan salon eğitimleriyle eğitim gerçekleştiremezsiniz.

Teşekkürlerim zaten bu nedenle”
Sözleşmeli üretim, kalitenim kendisidir”

Sözleşmeli üretim konusunun önemine değinen başkan Şahin, “Bakınız 2016 yılında kalemimizin ucundan çıkan sözleşmeli üretim modelleri. Biz bunu yeni icat etmedik. Bütün dünyada uygulanıyor. Sadece arıcılığa revize ettik. Sahada bal dediğimiz zaman arıcı akla gelir. Arı dediğimiz zaman yine arıcı akla gelir. Balda herhangi bir şey olduğu zaman yine arıcı akla gelir. Peki o zaman gelin hep birlikte çözelim bu sorunu. Bu sorunun çözüm noktası sözleşmeli üretimden geçiyor. Sözleşmeli üretimin en temel girdisi, vatandaşlarımızın kullandığı girdilerdir. Biz vatandaşımızın girdilerini garanti altına almazsak doğru girdi kullandırmazsak doğal girdi kullandırmazsak, peteğinden kullandığı yemlere kadar doğru bal üretemeyiz. Sözleşmeli üretim bir hamallık değildir. Yozluk değildir. Sözleşmeli üretim kalitenin kendisidir. Dolayısıyla il birliklerimizin ne işi var deniliyor. İl birliklerimiz olmazsa sözleşmeli üretim olmaz. Sizin bütün doğru girdilerinizin teminatı il birliklerimizdir. Balınızı üretip depolaması il birliklerimizde, eğitimler, analizleme metotları yine il birliklerinizde. Bakın il birliklerimizin ne kadar gücü var. Doğru üretimin pazara kadar sunulacak her adımda il birliği var” diye konuştu.


Başkan Şahin, “Arıcılar Birliği iyi ki var”

Arıcılar Birliği’nin önemine de değinen Şahin, “Ben bugüne kadar sermaye sınıflarını 2019 yılında rekabet kuruluna şikayet ettim. 300 TL’ye balın tenekesini alıp ta 80 TL’ye bal satılmaz. Bunun için de sözleşmeli üretim gereklidir. Torunlarımızın doğru bal doğru arı ürünleri tüketmesi için de sözleşmeli üretim. Dolayısıyla bir vatandaş olarak iyi ki varsın Türkiye Arıcılar Birliği, iyi ki varsınız birlikler. Türkiye de ilk defa Ankara Büyükşehir Belediyemiz sahip çıktı sözleşmeli üretime. Ankara Üniversitemiz de eğitimlerine sahip çıktı. Hassaten her iki kuruma gerek Rektör hocamıza gerekse Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Hepinize sağlıklı ve verimli bir yıl diliyorum” dedi.

“Arıcılarımızın ürünleri belediyemizin marketlerinde üreticilerle buluşacak”

Ankara Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Selçuk Solmaz da törende yaptığı konuşmada, “Beypazarı’nda başladığımız arıcılık eğitimlerine Güdül, Ayaş, Nallıhan’ın yoğun katılımları ile tamamlamış bulunuyoruz. Amacımız Ankara’da yaşayıp arıcılık yapan tüm meslektaşlarımızın arıcılık bilgilerini arttırmak ve yüksek verim almalarını sağlamaktır.

Ankara’da 5 merkez ilçe seçilerek 19 ilçemizde toplam 174 birlik üyemize 2’şer gün teorik ve pratik arıcılık eğitimi verilecektir. Eğitime katılan ve başarılı olan tüm arıcılarımız desteklenecek ve gelecek yıl üretilecek arı ürünlerinin hepsi Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye Arıcılar Birliği ve Ankara Arıcılar Birliği koordinasyonu ile belediyemizin marketlerinde üreticilerle buluşacaktır. Ayrıca tüm kursiyerler ABB tarafından arıcılara sağlanacak tüm desteklerden öncelikli yararlanma şansına sahip olacaktır” açıklamasında bulundu.

Arıcılarımız göz ardı edemeyiz

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal kalkınma Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün ise, “Güzel bereketli başarılı bir eğitim programı olmasını diliyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’de en fazla tarımsal destek veren kurumlardan biriyiz. Gerek bitkisel üretim gerekse hayvansal üretimde. Tarımsal girdilerin karşılanmasında Büyükşehir Belediyesi çok büyük rol oynamaya başladı. Bunlardan bir tanesi Arıcılarımız. Arıcılarımızı göz ardı etme şansımız yoktu. Çünkü bitkisel üretimini temelinde polinasyon var yani tozlaşma var. Tozlaşmanın en temel sigortası arılar, arıcılık. Doğru arıcılık yapıldığı takdirde hem floramızı garanti altına almış oluruz hem verimi ve ürün kalitesini de garanti altına almış oluruz. Öte yandan arıcılık artık bir meslek grubu. Dolayısıyla kendi üretimleri de var” ifadelerini kullandı.

“Arıcıların eğitimi çok önemli”

Törende son olarak konuşan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan da, “Arıcılık Akademisi eğitimlerimizi geçen hafta Beypazarı’nda yaptık ve geniş bir katılım vardı. İlkini tamamladık başlangıç önemliydi. Eğitim noktasında desteklerimiz önemli. Bu bilgiyi arıcılarımıza aktarmak bizim için son derece önemli. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Çiftliği birçok ünitemiz var. Bizim için hedef tür arı. Bunun da olması gerekiyordu. Ankara Büyükşehir Belediyesi, eğitimin bir tür ayağı olarak ta 50 kovan arılığı buraya kazandırdı. Görsel açıdan da işlevsel açıdan da son derece güzel ve önemli bir üniteyi bu protokolle kazandırmış olduk. Arıcılarımıza eğitimlerinde başarılar dilerim” dedi.
Yapılan törenin ardından katılımcılar, Uygulama Çiftliği içinde yer alan arılık ünitesini gezdi.

Ekonomi

Sigara satan esnafta çifte komisyon isyanı…

AYHAN GONCA
ANKARA-
Sigara satışında esnaf ile vatandaşın karşı karşıya kaldığı bildirildi.

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye genelinde bakkal, büfe ve tekel bayilerinin sigara firmalarının haksız uygulamaları nedeniyle büyük bir çıkmazla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Sigara fiyatlarına yapılacak zamların önceden belli olmasına rağmen üretici firmaların yeterli ürün tedarik etmemesi ve kredi kartı ile satışlara getirdikleri kısıtlamaların, hem esnafı hem de vatandaşı mağdur ettiğini dile getiren Palandöken, ” Esnafımız komisyonsuz sigara satarken firmaların esnaftan komisyon alması çifte standarttır. Eğer firmalara kredi kartı komisyonlarını üstlenmezse esnafımız sigara satmaktan tamamen vazgeçme noktasına gelebilir. Sorunun çözümü için ürün tedariki konusunda ayrım yapılmamalı, kredi kartı komisyon yükü firmalarca üstlenilmeli” dedi.

“KREDİ KARTI KOMİSYON FARKI ESNAFIN KAZANCINI ERİTİYOR


Sigara firmalarının uyguladığı satış politikalarının artık kabul edilemez bir noktaya geldiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamlı fiyat önceden belli olmasına rağmen firmalar, esnafa yeterli miktarda ürün vermiyor. Ürün alabilenler de ya nakit ödeme yapmak zorunda kalıyor ya da kredi kartıyla alışverişte zam farkı ödemeye mecbur bırakılıyor. Kaldı ki esnafın sigaradan kâr marjı zaten yüzde 4.5 ile sınırlıyken kredi kartı komisyon oranının da yüzde 4.5 olması kazançla komisyonun aynı olduğu anlamına geliyor. Sigara satan esnafın cirosu yükseliyor ve defter tutma haddi değişiyor. Öte yandan esnafımız sigara satışından komisyon alırsa cezaya tabi tutuluyor ancak firmalar için böyle bir uygulama yok. Bu yük esnafın sırtında kaldıkça sigara satışı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Yaşanan bu mağduriyetlerin ardından Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu olarak, önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Toplantının gündeminde, sigara üretici firmaların esnafa yönelik kısıtlayıcı uygulamalarına karşı ortak bir tavır sergilenmesi yer alıyor. Esnafımız firmaların kredi kartı komisyonlarını üstlenmemesi ve adil ürün tedarikine yanaşmaması halinde, sigara satışına devam etmenin mümkün olmayacağı görüşündedir” diye konuştu.

Okumaya devam et

Eğitim

EPAM’ın yayımladığı çalıştay raporu, hazırlık sınıflarının kaldırılmasının dil kazanımını olumsuz etkilediğini ortaya koydu

İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM), Türkiye’de zorunlu eğitimde yabancı dil öğretiminin güncel durumunu konu alan “Zorunlu Eğitimde Yabancı Dil Öğretimi” başlıklı çalıştayın sonuç raporunu yayımladı. Çalıştay, 8 Mayıs 2025 tarihinde alanında uzman akademisyenler ve farklı kademelerde görev yapan öğretmenlerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilmişti.

Rapor, erken yaşta başlayan ancak dağınık biçimde ilerleyen yabancı dil eğitiminin, öğrencilerin temel dil becerilerini geliştirmekte yetersiz kaldığını gösteriyor. Yaklaşık 1000 saatlik İngilizce dersine rağmen, öğrencilerin büyük bölümünün A1 seviyesini aşamadığı vurgulanıyor.

Çalıştayda öne çıkan başlıklar:

Kalabalık sınıflar öğrenmeyi zayıflatıyor:
Öğrenciler, konuşma esnasında hata yapma korkusu yaşıyor; bu da dil üretimini baskılıyor. 15 kişilik sınıf yapıları ve güvenli öğrenme ortamları öneriliyor.

Mevcut ders kitapları yetersiz:
İngilizce ders kitaplarının Diller için Ortak Avrupa Referans Çerçevesi (CEFR) ile yalnızca %19 oranında örtüştüğü tespit edildi. Materyallerin güncellenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Motivasyon eksikliği temel bir engel:
Öğrencilerin dili neden öğrendiklerine dair net bir algıya sahip olmamaları öğrenme sürecini olumsuz etkiliyor. Yaşa uygun hedef yapılarının oluşturulması ve öğrenmenin sosyal bağlamlarla desteklenmesi öneriliyor.

Hazırlık sınıflarının eksikliği ciddi bir kayıp:
Hazırlık uygulamalarının kaldırılması, dil edinimini güçleştiriyor. Rapor, yoğunlaştırılmış ve isteğe bağlı hazırlık sınıflarının yeniden yapılandırılmasını öneriyor.

Dijital araçlar pedagojik hedefe hizmet etmiyor:
Yapay zekâ ve dijital uygulamaların yalnızca “doğru cevaba ulaşmak” için kullanıldığı; sürece dayalı öğrenmeyi desteklemediği belirtiliyor.

Neden önemli?

EPAM’ın yayımladığı bu rapor, Türkiye’de zorunlu eğitim kapsamında uygulanan yabancı dil öğretiminin sadece süre ve materyal açısından değil; pedagojik iklim, bireysel hedefler ve dijital entegrasyon gibi alanlarda da gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Rapor, eğitim politikalarının sahadan gelen verilerle yeniden şekillendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Okumaya devam et

Genel

Enocta, UDEPA ile Güçlendi: Geleceğin Yetenek Yönetimi Başlıyor

Türkiye’nin önde gelen dijital öğrenme çözümleri şirketi Enocta, 2024 yılında aldığı stratejik yatırımın ardından önemli bir adım daha attı. Yapay zeka destekli Gelişim Planlama Platformu UDEPA’yı bünyesine kattığını duyurdu. Bu stratejik birleşme ile Enocta, dijital öğrenme çözümlerini yetkinlik gelişimi odaklı yaklaşımlarla zenginleştirerek, Yetenek Zekası Platformu olma yolculuğunda önemli bir adım attı.

Günümüzde çalışma hayatı çok daha fazla değişim ve dönüşüm içeriyor. Yapılan araştırmalar da dünyanın büyük bir nitelikli iş gücü krizi yaşadığını ortaya koyuyor. ManpowerGroup 2024 Küresel Yetenek Açığı Raporu’na göre nitelikli şirketlerin yüzde 75’i nitelikli iş gücü bulamıyor. Aynı araştırmanın Türkiye raporunda ise rakam yüzde 76 olarak karşımıza çıkıyor. Society for Human Resource Management’in 2024 tarihli araştırmasına göre tam zamanlı işler için nitelikli iş gücü bulamama oranı yüzde 77’e yükselirken, bu oran İngiltere’de ise yüzde 79’a yükseliyor.

Enocta köklü deneyimi ve kapsamlı öğrenme ürünleri ile dijital öğrenme çözümleri sektörünün liderliğini sürdürüyor. Bu kapsamda Enocta, UDEPA’nın yapay zeka tabanlı teknolojik altyapısını kurumların hizmetine sunuyor. Böylece kurumlara çalışanlarının yetkinliklerini daha etkin bir şekilde belirleme, kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri ile geliştirme ve ölçme imkanı sağlıyor.

Zengin bir yetkinlik dünyasının kapıları açılıyor

Enocta, UDEPA ile kurum çalışanları için önceden tanımlı evrensel yetkinlikler için farklı kaynaklardan eğitimler ve gelişim aksiyonları eşleştirilmiş olarak veriliyor. Çalışanlar yetkinlik gelişim alanlarına kolayca erişebiliyor. Öte yandan UDEPA ürünleri Enocta Platform altyapısı ve Enocta Katalog eğitimleri ile tam entegre çalışıyor. Bu sayede zengin bir yetkinlik gelişim dünyasının kapıları açılıyor.

Yeteneğe yatırım geleceğe yatırım

Hem nitelikli çalışanların şirkete daha uzun süre ve daha verimli şekilde katkıda bulunmasını sağlamak hem de yeni insan kaynağını şirkete kazandırmak için başrolde teknoloji bulunuyor. 20 yılı aşkın süredir oluşturduğu ürün ve çözümleriyle uçtan uca dijital gelişim dünyasının lideri konumunda bulunan Enocta, şirketlerin insan kaynağını zenginleştirmek için çalışıyor. Enocta’nın Gelişim Planlama Platformu UDEPA’yı bünyesine katmasıyla; yetkinlik, performans ve kariyer geliştirme araçları ile entegre bir deneyim sunmaya başlıyor. Böylece bireylerin potansiyelini açığa çıkarırken organizasyonların hedeflerine ulaşmasına ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı oluyor.

20 yıllık tecrübe sahaya yansıyor

20 yılı aşkın tecrübe, 500’ü aşkın müşteri ve 3.5 milyon kullanıcısı ile şirketlerinin uçtan uca dijital gelişim dünyasına liderlik ettiğinin altını çizen Enocta CEO’su Sercan Çelebi, “UDEPA’nın yetkinlik gelişimi alanındaki uzmanlığını, Enocta’nın dijital öğrenme alanındaki liderliği ile birleşerek, müşterilerimize benzersiz ve katma değerli çözümler sunmaya başladık. Günümüzde artık şirketler için sadece eğitim vermek yeterli değil; çalışanların yeteneklerini derinlemesine analiz etmek, kişiye özel yetkinlik gelişim yolları çizmek ve performanslarını bu doğrultuda yönetmek gerekiyor. Yapay zeka destekli gelişen platformumuzla, dijital öğrenmeyi yetkinlik gelişimiyle birleştirerek, çalışanların tam potansiyeline ulaşmasına ve kurumların sürdürülebilir başarılar elde etmesine liderlik etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

UDEPA’nın Kurucusu Mehmet Gürsoy ise bu birleşmenin sistemleri birbirine bağlamanın ötesinde yeni ve daha büyük bir bütün yarattığını vurgulayarak, “Enocta ile güçlerimizi birleştirerek, kurumların yetenek gelişimini uçtan uca yöneten bütünsel bir yapıyı hayata geçiriyoruz. Yetkinlik odaklı olarak eğitim, performans ve kariyer yönetimini yapay zekâ destekli, kişiselleştirilebilir ve son derece kolay bir deneyimle tek bir sistemde sunmak büyük bir değer yaratıyor. Bu birliktelik, beceri odaklı dönüşümün önünü açacak ve kurumlara sürdürülebilir başarı yolunda güçlü bir kaldıraç sağlayacak” dedi.

Kurumlar başarıya ulaşacak

Bu birleşme ile Enocta artık, dijital öğrenme platformu ve zengin içerik kataloğunun yanı sıra, yapay zeka destekli yetkinlik gelişimi, kişiselleştirilmiş gelişim planları, performans yönetimi ile kariyer gelişimi araçlarını da içerecek şekilde genişliyor. Enocta, bu yeni nesil çözümleri sayesinde yapay zeka odaklı ürün geliştirmeleri ile kurumların rekabet avantajını artırmalarına ve sürdürülebilir başarıya ulaşmalarına destek olmayı amaçlıyor.

UDEPA Hakkında:

Udepa, çalışanların yetkinliklerini geliştirmelerini, performanslarını yükseltmelerini ve nihayetinde kariyerlerini büyütmelerini sağlamak amacıyla kurgulanmış bir yetenek gelişim platformudur. Bu amaca hizmet edecek şekilde; rol bazlı yetkinlik tanımlama, derinlemesine ve çok boyutlu yetkinlik değerlendirme, dönemsel performans hedefleri oluşturma, hem yetkinlikleri hem de performansı geliştirmek için odaklı gelişim yolculukları tasarlama araçları ile donatılmıştır. Gelişimi ve birlikte büyümeyi kolaylaştırmak için mentorluk ve geribildirim modülleri ile desteklenmiştir. Tüm yetenek geliştirme süreçlerini tek bir noktadan, akıllı ve akıcı bir şekilde yönetmek için kendini Enocta ekosistemi içinde sürekli olarak geliştirmektedir.

Enocta Hakkında:

20 yıldır uçtan uca dijital öğrenme çözümleri konusunda sektör lideri olan Enocta, savunma sanayi, finans, enerji, e-ticaret, perakende, ulaşım ve lojistik alanlarında 500’ü aşkın lider şirket ile çalışıyor. Bugüne kadar 3.5 milyonu aşkın kişiye 9.000’i aşkın dijital eğitim içeriği sunan Enocta, değişen gelişim ihtiyaçlarına yönelik ürün ve çözümler sunuyor. Şirketlerin çalışan gelişimleri için öğrenme deneyimi platformu sunan Enocta, 2024 yılında aldığı yatırım ile yapay zeka başta olmak üzere birçok alanda sektörde fark yaratan ürün ile çözümlere imza attı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.