Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplu açılış töreni için geldiği Sakarya’da hastanede ziyaret ettiği minik Elanur, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine verdiği hediyeleri bir an bile elinden düşürmüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği hediyelerden dolayı mutluluk duyduğunu anlatan Elanur Altun, “Cumhurbaşkanımızın çok güzel bir düşüncesi var ve kalbi de, yüreği de aynı kendisi gibi çok güzel. Onu çok seviyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreni için 2 Temmuz günü Sakarya’ya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını gerçekleştirdiği Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hizmet Binası’nda aralarında 11 yaşındaki Elanur Altun’un da bulunduğu hastaları ziyaret ederek hediyeler verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hediye verdiği çocuklardan biri olan ve koluna sıcak su dökülmesinden dolayı hastanede tedavi gören minik Elanur, hediyelerini bir an bile elinden düşürmüyor. Minik Elanur, kendisine sarılma teklifini geri çevirmeyen Cumhurbaşkanı ile güzel zaman geçirdiğini dile getirdi. Kendisine verilen hediyelerden mutluluk duyduğunu belirten minik Elanur, sağlığına kavuştuğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tekrardan görmek istediğini dile getirdi.
“Cumhurbaşkanımızdan bana koskocaman bir sürpriz oldu”
Hastalığını ve kendisini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile olan diyaloglarını anlatan Elanur Altun, “Mutfağa giderken yerler kaygandı, tutunmak istedim ama kettle’nın kabloları üzerime devrildi ve sonrasında da kettle ve çaydanlık üzerime devrildi, kolum da o şekilde yandı. Daha sonrasında beni hastaneye götürdüler, orada kolumu sardılar, oradan eve gittik. Daha sonrasında çarşamba günü tekrardan hastaneye gelin dediler, biz de geldik. Yaram enfeksiyon kapmış o yüzden beni yatırdılar. Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımız geldi. Bakanımız Fahrettin Koca, burada baş ucumda durdu, benim ayaklarımı sevdi ve ‘ojelerini yesinler’ dedi. Cumhurbaşkanımız tam yanımdaydı. Geçmiş olsun diyerek bana ne olduğunu sordu, ben de yaşadıklarımı anlattım. O da sonrasında sana layık değil ama diyerek hediyeleri çıkarttı. İlk önce Barbie bebeği çıkarttı. Ben bunlardan çok istemiştim alacaktık zaten. Cumhurbaşkanımız bebek getirdi, satranç takımı ve drone verdi. Cumhurbaşkanımızdan bana koskocaman bir sürpriz oldu. Hem beni ziyarete geldi hem de burada yatmakta olan hastaları mutlu etti. Bu hastanedeki tüm herkesi mutlu etti ve bu hastanenin açılışına geldi. Ben bu hastane açıldığı için çok mutlu oldum ve burası çok güzel bir hastane” dedi.
“Hediyelerini çok beğendim ve onları hiç elimden düşürmüyorum”
Kendisine verilen hediyelerden dolayı mutlu olduğunu belirten Elanur, “Buradan Cumhurbaşkanımıza ziyarete geldiği ve bu hediyeleri verdiği için çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, sizi hep haberlerde görüyorduk bu kez canlı gördük, sizi çok seviyorum. Hediyeleri verdiği zaman çok mutlu oldum ve ona sarılmak istedim. Bu güzel hediyelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Hediyelerini çok beğendim ve onları hiç elimden düşürmüyorum. Hediyeleri gerçekten çok güzel, Cumhurbaşkanımızın çok güzel bir düşüncesi var ve kalbide, yüreği de aynı kendisi gibi çok güzel. Onu çok seviyorum” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımızı görmek kızım ve bana da çok mutluluk verdi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görmenin mutluluk verdiğini belirten minik Elanur’un annesi Tuğba Altun, “Tabii ki Cumhurbaşkanımızı görmek kızım ve bana da çok mutluluk verdi. Özellikle kızım hediyelerini aldığında çok aşırı mutlu oldu. Çok heyecan verici bir şeydi, herkese çok nasip olmaz böyle bir duygu sanırım. Kızım ile ben gerçekten çok mutlu olduk ve heyecanlandık. Çok teşekkür ediyorum ona ve tüm buraya gelen bakanlarımıza, kızım adına da çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin değerlendirme
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yıl sonuna kadar faizin yüzde 40 seviyesine yükseltileceğini öngördü. İSTANBUL-Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarttı. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Merkez Bankası’nın politika faizi artışını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın 2023’ün kalan üç toplantısında faiz artışlarını sürdürüp, muhtemelen yılı yüzde 40 civarında bir politika faiziyle kapatacak izlenimini verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Böylelikle politika faizinin 2024 yılı beklenen enflasyonun üzerine çıkıp, en azından kâğıt üzerinde pozitif bölgeye geçmiş olacağını öngörüyorum. Karar metninde enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredecek. Bu oranın Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda yüzde 62 olarak belirtildi. Yılın ilk 8 ayında tüketici enflasyonu yüzde 43,06 olarak gerçekleşti, Eylül enflasyonunun da yüzde 5 civarında gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2022 Aralık ayına göre tüketici fiyatları yüzde 50 artacak. Yılın son üç ayı için yüzde 8 bir enflasyon payı kalacak ki, yüzde 62 hedefi bu koşullarda gerçekçi görünmüyor. Aylık yüzde 4’lük bir enflasyon yıl sonu tüketici fiyat artışlarını yüzde 69’a taşıyacak” dedi.
“Kredi kartı aylık faizleri yüzde 3’ü aşar” Faizlerin yükselmesiyle kredi kartı faizlerinin de artacağını vurgulayan Kozanoğlu, “Aylık faiz yüzde 3’ü aşacak. İhtiyaç kredisi faizlerinin de yüzde 60’ı buldu. 28 Mayıs seçimlerinde reel geliri düşse de uygun borçlanma koşulları nedeniyle kredi kartı ve tüketici harcamaları sayesinde hayat pahalılığını o denli şiddetli hissetmeyen kesimler için de hem yaşam zorlaşacak, hem de makro anlamda halkın mal ve hizmetlere talebi gerileyecek. Şöyle ki, 8 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamaları yüzde 182 artışla 925 milyar lirayı bulmuştu. İhtiyaç kredileri de yüzde 60 artışla 903 milyar liraya ulaşmıştı. Demek ki kredi kartlarına takla attırarak, ihtiyaç kredisi-kredi kartı limitlerini zorlayarak çetin geçim koşullarına katlanmak da artık imkânsız hale geliyor” diye konuştu.
“Petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” OVP’de 2024 yılı büyümesinin yüzde 4 tahmin edildiğine işaret eden Kozanoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 civarından yüzde 33’e kadar gerilemesi ancak talepte keskin bir zayıflamayla olanaklı. Bu durumda da, yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulması iyice zor. 2024 cari açığının da OVP’de 34,7 milyar dolar bekleniyor. 2023’ün ilk 7 ayında tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre 10 milyar dolar artışla 25 milyar doları bulmuştu. Uygun borçlanma koşullarına ve düşük kura bağlı olarak kamçılanan bu eğilim, 2024’te büyük olasılıkla dizginlenir. Ancak petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerlememesi, inşaat maliyetlerinin artması ve uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olmasının konut alımını giderek zorlaştırdığını belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri, çözümün yine krediye ulaşımın kolaylaşmasından geçtiğini söyledi. BURSA-Gayrimenkul sektöründeki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Her geçen gün sektörü etkileyen hadiselere bir yenisi ekleniyor. Bunların başında Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerleyememesi, inşaat maliyetlerinin artması, uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olması geliyor.
Son 5 yılın en düşük 8 aylık konut satışlarının yaşandığı bir atmosferde sektör temsilcileriyse çözümü konut kredisine ulaşımda yaşanan zorluğun ortadan kalkmasında buluyor. Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, yeni veya ikinci el konut almak isteyenlerin, uzun vadeli ve uygun faizli krediyi bulmakta zorlandığı için taleplerde ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu dile getirdi.
Sektörün hareketlenmesi için uygun faizli kredi imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Özkan Aydemir, KDV oranlarında da düzenlemeye gidilmesi önerisinde bulundu. Piyasadaki arz talep dengesinin yeniden kurulması için kredi konusunun çözülmesinin önemine değinen Aydemir, konut kredilerindeki faizin düşürülmesi ve ev almak isteyenlerin bu kredilere ulaşması şu anki sektörün canlanması için hayati önemde olduğunu yineledi.
Uzun bir süre gayrimenkul sektörü piyasasının belirleyicisinin satıcı olduğunu, artık bu durumun alıcı lehine değiştiğini belirten Aydemir, “İnşaat firmalarının takas yöntemini devreye aldığını biliyoruz. Ya da kendi finansman yöntemlerini oluşturdular. Bu giderek artıyor. Müteahhit firmalar çareyi burada arıyorlar. Hal böyleyken satıcının rolleri dağıttığı bir gayrimenkul piyasasından alıcının karar verici mekanizmanın başına geçtiği bir piyasaya doğru evrildik” diye konuştu.
Ordu’da serbest piyasada fındık fiyatları 100 lira seviyesine ulaşırken, üreticiler fındıklarını depolayacaklarını söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz, bu yükseliş devam edecektir” dedi.
Selim Kuşcu ORDU-Türkiye’de en fazla fındık üretimimin yapıldığı Ordu’da serbest piyasada fiyatlar 100 lira seviyelerine kadar yükseldi. Üreticiler, fiyatların daha da artacağını düşündüklerini, bu yıl rekoltenin açıklananın altında olduğunu belirterek, mahsullerini depolayacaklarını söyledi.
“Yükseliş hızlı bir şekilde devam edecektir” Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “TMO fındık alımlarına başladığında serbest piyasa 72 liradan alımlara başlamıştı. Şu anda ise bir aya yakın süredir fındık pazara iniyor, serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz. Tabi bu yükseliş devam edecektir. Biz üreticilerimize özellikle hasat bittikten sonra ‘ihtiyacınız kadar fındığı pazara indirin’ şeklinde açıklamalarda bulunduk. Üreticilerimiz de bunları dikkate aldı ve bu üreticilerin ellerinde fındıkları duruyor, ihtiyacı olan üreticiler ise pazara fındıklarını indirdi. Şu anda 100 lira seviyelerinde olan fındık fiyatları hızlı bir şekilde yükselecek” diye konuştu.
“Ciddi bir talep var, fındık yok satıyor” Bu yıl rekoltenin düştüğünü ve Türk fındığının kalitesinin diğer ülkelere göre çok yüksek olduğunu aktaran Soydan, “Bahçede görülen fındık ağustos ayında harmana gelmedi. Yani genel bir rekolte düşüşü var. Bu düşüş karşısında gerçekten ülkemizde üretilen fındığa da ciddi bir talep var. Fındık çok önemli bir ihracat ürünü. O açıdan fındık yok satıyor. Üreticinin bu günlerdeki fiyatlar, hasattan hemen sonra bekledikleri fiyatlardı. En azından fındığını elinde bulunduran üreticilerimize yüksek fiyattan sağma fırsatı doğdu” ifadelerine yer verdi.