CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin’de Büyükşehir Belediyesinin hayata geçirdiği mobil uygulama olan yeni çağrı merkezi sistemi ‘Teksin’in tanıtım programına katıldı.
Bir dizi ziyaret kapsamında dün akşam Mersin’e gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün son programında Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ‘Teksin’ mobil uygulamasının tanıtım programına katıldı. Yenişehir Fuar Merkezinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına, Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve davetliler katıldı. La Noche Dans Grubunun gösterisinin de yer aldığı programda, Mersinlilerin her türlü şikayet, talep ve sorunlarını; cep telefonlarına indirecekleri ‘Teksin’ mobil uygulama üzerinden iletebilecekleri yeni çağrı merkezinin tanıtımı yapıldı. İletilen her türlü sorun ve talebin ayın anda Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer’e de ulaştığı mobil uygulamada ayrıca kentin tanıtımına yönelik her türlü bilgiye ulaşmanın yanında otobüs hat ve saatlerinden taksi duraklarına, kütüphaneden sanal tura kadar birçok hizmet sunuluyor.
“Belediye başkanlarının kendi beldelerini dünyaya tanıtmak gibi farklı bir görevleri daha var” Kılıçdaroğlu, tanıtımın ardından yaptığı konuşmada, 2019 yılındaki yerel seçimler öncesinde belediye başkan adaylarına 7 maddelik ilkeleri saydığını ve bu ilkelere bütün belediye başkanlarının uymasını istediğini hatırlattı. Bunlardan birinin de “Bulunduğunuz beldede, yönettiğiniz belediyede eğer bir çocuğun karnı doymadıysa o çocuğun karnı doyduktan sonra siz akşam uyuyacaksınız, çünkü belde halkından siz sorumlusunuz” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanlarının farklı bir görevi daha var; kendi beldelerini dünyaya tanıtmak gibi bir görevleri var. Mersin’e baktığınızda bir turizm, bir tarım, bir sanayi, bir ulaşım, bir deniz kenti. Her şey var burada. Dolayısıyla 21. yüzyılın dünyasında belediye başkanları yarışma içine girerler. O yarışta kim ipi göğüslerse hem belde halkına hizmet etmiş olacak hem kentini dünyaya tanıtmış olacak. Şimdi bu olanağı sağlayan dijital ortam var. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu olanaktan yararlandı. Belediye ile ilgili sorunun mu var, süratle iletebilirsin. Şikayetin mi var, süratle iletebilirsin. İhtiyacın mı var, süratle iletebilirsin. Doğrudan belediye başkanı ve ekibi sorunu en kısa sürede öğrenecek ve çözümü de en kısa sürede yerine getirmeye çalışacak” ifadelerini kullandı.
“Bu iletişim, belediye başkanı ile vatandaşlar arasındaki güvenin sağlanmasına da yol açacak” Bu şekilde sadece ihtiyacı hissetme değil, kenti de dünyaya tanıtmış olacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla 21. yüzyılın dünyasında metropoller arasında, ‘en iyi kent biziz’, ‘en çok turisti biz çekeceğiz’ diye yarış var. Kendi ürettiğimiz ürünü dünyanın her tarafına ihraç etme yarışı var ve bunu belediye başkanı arkadaşlar büyük ölçüde yerine getirecekler. Bu, aynı zamanda belediye başkanı ile halk arasında sağlıklı bir güven iletişiminin doğmasına da yol açacak. Evet, sorunu aktardım çözümü anında geldi, evet şaka yaptım, bana gayet güzel esprili bir yanıt geldi. Bu iletişim, belediye başkanı ve belediye çalışanlarıyla vatandaşlar arasındaki güvenin sağlanmasına da yol açacak” diye konuştu. Hizmet yaparken, orada yaşayanların kimliği, inancı, yaşam tarzının önemli olmadığını, önemli olanın onun kimliğine ve yaşam tarzına saygı duymak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Sen, onun başka bir sorunu varsa o sorunla ilgileneceksin. Eğitim sorunu varsa onunla ilgileneceksin. Bugün sabah Başkan Seçer ile yaş sebze ve meyve satılan hale gittik.
Orada kadınlar da çalışıyor ama o kadınların küçük çocukları var. O kadınların çocukları için kreş açmış. Halde çalışan ama küçük çocuğu olan ve o çocuğunu güveni için çalışabileceğe mekana çok yakın bir yerde kreşe teslim eden, arkasına dönüp ‘çocuğun karnı doydu mu doymadı mı, altı temizlendi mi temizlenmedi?’, buna bakmayan ve bu konuda güven içinde işine dönen, akşam işinden döndükten sonra çocuğunu alıp mutlu bir şekilde evine dönen. Belediye başkanı dediğimiz budur. Hepinizin huzurunda Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
“Yeni bir siyaset anlayışını, halka hesap veren bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istiyoruz” Bu toplantının başka bir öneminin daha olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu toplantının öznesi de hizmet yapan bir belediye başkanının halkına hesap vermesi demektir, ‘ben şunları yaptım’ demektir, ‘verdiğim sözlerin bir bölümünü yerine getirdim’ demektir. Halka hesap vermek ne demektir? Halkla arasına sağlıklı bir güven köprüsü inşa etmek demektir. Yine belediye başkanı arkadaşlarıma söyledim; ‘Harcadığınız her kuruş sizin paranız değil halkın parası. Dolayısıyla harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz.’ Yeni bir siyaset anlayışını, olgun bir siyaset anlayışını, halka hesap veren bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Yerel yönetimlerden başladık ve biz bunu büyüteceğiz.”
“Beraber güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz”
Konuşmasında, bugün Mardin Kızıltepe’den bir şehit haberinin geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Şehitler bizim için baş tacıdır. Bir şehit olduğunda hepimizin yüreğine bir sızı düşer. Terörün bittiği bir Türkiye’yi, aydınlık bir Türkiye’yi, 84 milyonun huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi özlüyoruz ve bu Türkiye’yi inşa etmek için mücadele ediyoruz. Ben ve arkadaşlarımın hiçbir bireysel tercihi ya da hiçbir bireysel beklentisi yoktur. Tek beklentimiz, bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasıdır. Her annenin, her babanın, her çocuğun huzur içinde yaşamasıdır. En büyük arzumuz budur. Ve biz bunu yapmaya hazırı ve talibiz. Beraber güzel Türkiye’yi inşa edeceğiz, birlikte inşa edeceğiz. Hep beraber güzel bir Türkiye’de mutluluk içinde yaşayacağız” dedi.
“‘Teksin’ benim yol arkadaşım”
“Teksin benim yol arkadaşım. Teksin benim baş danışmanım. Teksin benim belediye çalışmaları içerisinde en güvendiğim çalışma arkadaşım” diyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise “Bana ölçümleri yapan, sokakta vatandaşla konuşan, onların derdini bana aktaran, onları raporlayan, onları rakamlara döken anketör. Teksin, başkanın vatandaşla arasındaki köprüyü oluşturan bir yapı. Vatandaşlarımızın da sığınacağı liman. Vatandaşlarımızın dert babasıdır Teksin. Vatandaşlar arasında şöyle bir algı var, ‘Devlet dairelerinde bir dayın olacak, belediyelerde bir dayın olacak’, ‘Belediyede kimseye ulaşamıyoruz, işimizi yaptıracağız kimseyi bulamıyoruz, bir tanıdığımız yok’. Artık bu şikayetler geride kaldı, çünkü Teksin var” ifadelerini kullandı.
“Teksin uygulaması ile vatandaş belediye başkanına direk ulaşmış olacak”
Vatandaşların ‘Teksin’ uygulamasıyla parmaklarının ucunda dijital olarak şikayetlerini bildirmesinin, aslında bir anlamda belediye başkanına direk ulaşması anlamına geldiğini belirten Seçer, “Görev süremizin bitmesine yaklaşık 3 yıl var, o süre de çok çabuk geçer. Bizim 7/24 çalışmaya ihtiyacımız var ve çalışıyoruz. Teksin de 7/24 çalışıyor. Teksin 24 saat çalışıyor, başkanı da çalışıyor, çalışma arkadaşları da çalışmak zorunda. Bizler, genel başkanımıza söz verdik, partimizin gururu olacağız, umudu olacağız ve ülkemize hizmet edeceğiz. Bu yolda çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.
Çift kol nakilli Şimşek: Sanki hiç nakil olmamışım gibi
Antalya‘da elektrik akımına kapıldığı için iki kolu kesilen ve 5 yıl önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde çift kol nakli olan Yusuf Oğuz Şimşek‘in (30) tedavisi sürüyor. Fizik tedavilerini aksatmayan Şimşek, “Her şey eskisi gibi çok şükür. Sanki hiç nakil olmamışım gibi” dedi.
Alparslan ÇINAR ANTALYA-Antalya‘da yaşayan Yusuf Oğuz Şimşek, 2015 yılında güneş enerji paneli montajı sırasında elektrik akımına kapıldı. İki kolunda da ciddi yanıklar oluşan Şimşek’in, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyonla iki kolu da ampute edildi. 26 Kasım 2019’da kadavradan nakledilen iki kolla yeni bir hayata başlayan Şimşek, 5 yıldır fizik tedavi görüyor.
Tedavilerine Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde devam eden Şimşek, kendisine yeni bir hayat imkanı sunan, operasyonu gerçekleştiren ve ikinci kez Akdeniz Üniversitesi Rektörü seçilen Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı ziyaret etti. Rektör Özkan ile sohbet eden ve hayırlı olsun dileğinde bulunan Şimşek, kollarını artık çok rahat kullanabildiğini ve ihtiyaçlarını görebildiğini anlattı. Rektör Özkan’la el sıkışan Şimşek, destekleri için de teşekkür etti.
‘SÜREÇ İÇERİSİNDE HİÇBİR SORUN OLMADI’
5 yıldır yakından izlediği Yusuf Şimşek’in kendisine iyi baktığını ve tedavi kurallarına en iyi şekilde dikkat ettiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “En baştaki ve sonraki sürecini yakından biliyorum. 5 yıl önce 2 kol nakli yaptık ve süreç içerisinde hiçbir sorun olmadı.
Bu ameliyatlar hem bizim hem de hasta için zor süreçler. Problemsiz bir şekilde uyum sağladığını gördüm. Yusuf artık tek başına hayatını idame ettirebiliyor. Anne ve babası Yusuf’u evde yalnız bırakabiliyor. Ömür boyu takipleri sürecek. 5 yıl boyunca kendisine çok iyi baktı ve hiçbir sorun yaşamadık” diye konuştu.(DHA)
YenidenRefahPartisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Çiftçimizin feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz. Böyle yaparak hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz, hem de milyonlarca çiftçimizi perişan ediyoruz” dedi.
ANKARA-YenidenRefahPartisi Genel Başkanı Erbakan, Aydın’ın Söke ilçesinde pamuk tarlasında çiftçilerle buluştu. Erbakan, çiftçinin maliyetler nedeniyle çok büyük zarara uğradığını belirterek, “Çiftçi kardeşlerimizle, muhtarımızla ve burada köyün ahalisiyle pamuk tarımıyla uğraşan kardeşlerimizle bir araya geldik. Kendilerinin defterini dinledik özellikle bu dertlere ortak olmak ve birinci ağızdan bu sıkıntılara şahit olup dinlemek için buraya kadar geldik. Tabii bir defa girdi maliyetleri son derece yüksek. Sulamanın maliyeti yüksek, mazot maliyeti çok yüksek, gübre maliyeti yüksek. Bu maliyetlerin artışı karşısında pamuğun alım fiyatında ise yeterli bir artış olmuyor. Örneğin ‘Bu sene dönüm başına 11 bin TL’ye ancak satabiliyoruz’ diyorlar halbuki dönüm başına pamuk maliyeti 16-17 bin TL; yani dönüm başına 5 bin TL net zarar var. Korkunç bir durum bu” ifadelerini kullandı.
‘PAMUKTA DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR’
Pamuk üretiminin 2002’den bu yana yaklaşık 1 milyon tona yakın düştüğünü kaydeden Erbakan, bunun dışa bağımlılığı artırdığını kaydederek, “Bakınız Türkiye’de 2002’de 1 milyon ton pamuk üretilirken bugün üretim 650 bin tona düşmüş ve 2002’de 720 bin hektar pamuk tarlası varken bugün 359 bin hektara düşmüş. Türkiye’nin ihtiyacı yıllık 1,5 milyon ton. 650 bin ton üretiyoruz; ancak ihtiyaç 1 buçuk milyon ton. Nerdeyse her sene 1 milyon ton pamuk ithal emek mecburiyetinde kalıyoruz. Neden; çiftçimizi desteklemediğimiz için onlar bu maliyetlerin altında ezildikleri için” diye konuştu.
‘TARIMI BİTİRİYORUZ’
İktidara seslenen Erbakan, “Çiftçimizin feryadını duyun. Onların derdiyle dertlenin ve mutlaka alım fiyatını olması gereken noktaya getirecek çalışmaları yapın. Bununla beraber girdi maliyetlerinde gerekli destekleri verin. Bakınız mazot ve gübre desteğinin olmadığını, son derece sembolik olduğunu biraz önce bize ifade ettiler. Şimdi bir de bu mazot ve gübre desteği 2025’ten itibaren tamamen kalkıyor Cumhurbaşkanı kararıyla. Böyle yaparak tarımı bitiriyoruz, tarımı katlediyoruz. Hem Türkiye’yi daha çok dışa bağımlı hale getiriyoruz hem de milyonlarca çiftçimizi de perişan ediyoruz. Buna hakkımız yok. Girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri arttırmak ve aynı zamanda alım fiyatını da olması gereken noktaya getirerek çiftçimizin üretimine de ‘Ne kadar üretirsen üret, ben alırım devlet olarak’ deyip garanti vermek lazım. Bunu merhum Erbakan hocamız 54’üncü Hükümet zamanında yaptı” dedi. (DHA)
YEDAŞ, 2024 Uluslararası İşletme Stevie Ödülleri’nde Bronz Stevie ödülünü kazandı
YEDAŞ, 21. Yıllık Uluslararası Stevie Ödülleri’nde ‘Yılın Şirketi – Kamu Hizmetleri – Büyük’ kategorisinde Bronz Stevie Ödülü’nün sahibi oldu.
SAMSUN-YEDAŞ, 21. Yıllık Uluslararası Stevie Ödülleri’nde ‘Yılın Şirketi – Kamu Hizmetleri – Büyük’ kategorisinde Bronz Stevie® Ödülü’nün sahibi oldu. ‘Yılın Şirketi’ dahil olmak üzere çeşitli kategorilerde değerlendirilen ve bir çok sektörden kuruluş ile 3 bin 600’den fazla aday sunuldu. YEDAŞ, ”YEDAS AI Projesi” ile ‘Yılın Şirketi – Kamu Hizmetleri’ kategorisinde ödül kazandı.
‘KAZANANLARIN YÜKSEK HEDEFLER BELİRLEDİĞİNİ VE BU HEDEFLERE ULAŞTIĞINI GÖSTERDİ’
Stevie Ödülleri Başkanı Maggie Miller, “Uluslararası İş Ödülleri’ni uzun zamandır işyerleri için bir olimpiyat olarak görüyoruz ve bu yılki yarışma bunun şimdiye kadarki en iyi kanıtıdır. Kazananlar, kuruluşlarının yüksek hedefler belirlediğini ve bu hedeflere ulaştığını gösterdi. Başarılarından dolayı kendilerini tebrik ediyor ve 11 Ekim’de İstanbul’da sahnede kutlamayı dört gözle bekliyoruz” dedi. (DHA)