Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Kültür Sanat

Defineciler antik şehri ortaya çıkardı

Manisa’da 1. derece sit alanı ilan edilen ancak herhangi bir çalışma yapılmayan bölgede defineciler antik bir şehri ortaya çıkardı. Daha önce defineciler tarafından çok sayıda lahidin çıkarıldığı bölgede ortaya çıkan mimari yapılar, bölgede çok önemli bir şehrin varlığına işaret ederken vatandaşlar yetkililerin bölgede kazı çalışmalarına başlayarak tarihi aydınlatmasını istedi.


Manisa’da daha önce bulunan lahit ve sütunlardan dolayı 1. derece sit alanı ilan edilen Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Kale Mahallesi yakınlarında defineciler tarafından kazıldığı tespit edilen onlarca antik dönem yapısı ortaya çıktı. Kemerli odalar ve nişlerin olduğu yapıların orman içinde ağaçların altında kaldığı görülürken çevredeki tarlalarda ise çok sayıda sütun ve mimari eserler dikkat çekiyor. Oldukça geniş bir alana yayılan tarihi eserler bölgede büyük bir şehrin varlığına işaret ederken bölgedeki yapıların en az 2 bin yıllık olduğu düşünülüyor. Tarihte ilk paranın basıldığı Lidya Krallığının Başkenti Sardes’in 40 kilometre kuzeyinde yer alan bölgedeki yaşamın büyük bir deprem sonrası sona erdiği ve şehrin toprak altında kaldığı tahmin ediliyor.

“Burası Lidya’nın kayıp şehri”

Balık tutmaya giderken tesadüf eseri tarihi yapıları fark ettiğini kaydeden Önder Türdü, “Balık yakalamak için geldiğimde tesadüf eseri gördüm. Her taraf talan edilmiş. Burasının kayıp Lidya şehri olduğu söyleniyor. Definecilerin ortaya çıkardığı yapıları gördük hepsi talan edilmiş. Devletimizin bu alanı sahiplenmesini ve gün yüzüne çıkarmasını istiyoruz. Bir vatandaş olarak gelecek nesillere bunun gibi tarihi yerleri bırakmamız gerekir diye düşünüyorum. Tarih ortaya çıkmış olur. Burası bir Lidya şehri. Lidya’nın kayıp şehri. Tarihte aranılan bir yer. İlk yerleşim yeri burasıymış zaten hemen karşıda da kale var.” diyerek yetkililerin alanda yapacakları kazılarla tarihin gizli kalmış bir sayfasının daha aydınlanabileceğine vurgu yaptı.
Öte yandan, antik bir şehir olduğu düşünülen bölgede tarlalardan çıkarılan ve binalarda kullanılan yapı taşlarının yol kenarlarına yayıldığı ve bazı bağ ve bahçelerde sütun parçalarının olması dikkat çekiyor. Geçtiğimiz dönemlerde bölgede yine tesadüf eseri bulunan çok sayıda mermer sütun parçası ve lahitlerin de ilkokulun bahçesinde koruma altına alındığı daha sonra müzeye kaldırıldığı öğrenildi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Kültür Sanat

DHA’ya Yılın Haber Ajansı ödülü

İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği 8’inci Türkiye Marka Zirvesi’nde Demirören Haber Ajansı (DHA) ‘Yılın Haber Ajansı’ olurken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.

Murat DELİKLİTAŞ-Mustafa Mert KARACA
İSTANBUL-İstanbul İş İnsanları Derneği tarafından düzenlenen 8’inci Türkiye Marka Zirvesi ödül töreni, dün akşam İstanbul’da gerçekleşti. Tören öncesi, ‘İhracatın Yol Haritası’ ve ‘Markalar Konuşuyor’ başlıklı iki panelin yapıldığı zirveye iş, sanat, basın ve cemiyet dünyasından yaklaşık 400 kişi katıldı.

ÖDÜLÜ DHA ÇALIŞANLARI ADINA ALIYORUM 

Türkiye Marka Zirvesi ile ilgili tanıtım ve konuşmaların yapılmasının ardından gerçekleşen törende, Demirören Haber Ajansı’na ‘Yılın Haber Ajansı’ ödülü verilirken, CNN Türk de ‘Yılın Haber Kanalı’ ödülüne layık görüldü.DHA ve CNN Türk adına ödülleri alan DHA Genel Müdürü Celal Korkut, “Biz Demirören Haber Ajansı olarak, Türkiye’nin en ücra köşesine yayılan haber ağımızda, en nitelikli, en doğru haberi, en hızlı şekilde yayıncı kuruluşlara yetiştirmeye çalışıyoruz.

İşimizi de en iyi şekilde yaptığımıza inanıyoruz. Bizi ödüle layık gören Türkiye Marka Zirvesi’ne çok teşekkür ederiz. Ödülü, büyük bir özveriyle çalışan DHA çalışanları adına alıyorum” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in ‘Kültür Sanat Özel Ödülü’, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün ‘Türkiye’de Yılın Mutlu Şehri’ ödülünü aldığı törende, toplamda 52 kurum ve kişiye ödül dağıtıldı. ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almak için sahneye çıkan şarkıcı Demet Sağıroğlu, mini bir konser vererek sevilen şarkılarını seslendirdi.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Osmanlı’da bir devre adını veren ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

Osmanlı’da ‘Köprülüler Devri’ olarak bir döneme adını veren Vezirköprülü sadrazamlar, Samsun Müzesi’nde yaşatılıyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı.

17’nci yüzyılda Osmanlı’da Kösem Sultan’ın etkin olduğu ve 4. Mehmet’in 6 yaşında tahta çıktığı dönemde devletin başına getirilen Köprülüler, Osmanlı’yı içinde bulunduğu kaotik ortamdan çıkartıp, tekrar şaşalı günlerine geri döndürmüştü. Osmanlı’da bir döneme adını verecek kadar hizmetlerde bulunan Vezirköprülü sadrazamlar Köprülü Mehmed Paşa, Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ve damadı Kara Mustafa Paşa’nın 27 yıl boyunca devlet yönetiminin elinde bulundurması Samsun Müzesi’nde ziyaretçilere aktarılıyor. Müzede, 3 sadrazamın balmumu heykellerinin yanı sıra bilgilendirme yazıları, Osmanlı dönemine ait savaş malzemeleri ve araç gereçleri de sergileniyor.

Samsun Müzesi’nde kendilerine ayrılan köşede Köprülü ailesi hakkında, “17. yüzyıl ortalarından itibaren saltanata önemli vezir ve sadrazamlar yetiştirmişti. Köprülü ailesinin kurucusu olan Köprülü Mehmed Paşa’nın 1656 tarihinden itibaren kesintisiz olarak oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Kara Mustafa Paşa ile birlikte 27 yıl boyunca devlet yönetimini elinde bulundurmuştu. Kara Mustafa Paşa’nın Viyana yenilgisi adeta Köprülü ailesi için de bir dönüm noktası olmuştur. Aile bu tarihten itibaren hiçbir zaman eski gücünü elde edememiş olsa da Abaza Siyavuş Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Köprülüzade Numan Paşa ve Abdullah Paşa da sadrazamlık makamına yükselen aile üyeleridir. Kars ve İstanbul milletvekillikleri, dışişleri, devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı da yapan edebiyatçı, edebiyat tarihçisi ve Türkolog olan Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) de bu aileden gelmektedir” ifadeleri yer alıyor.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzede ayrıca Köprülü ailesi ile ilgili olarak, “17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’da değişim ve dönüşüm faaliyetleri kısa süreli çalkantılar yaşanmasına yol açmıştır. 17. yüzyıl ortalarından itibaren mutlak otoriteyi ele geçiren Köprülü Mehmed Paşa saray içerisindeki konumunu güçlendirirken Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’da büyük imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu şekilde hem kendinden sonraki aile fertlerine zengin vakıflar bırakmış, hem de halk nazarında devlet otoritesinin gücünü yansıtmayı amaçlamış olmalıdır. Köprülü Mehmed Paşa’nın ilk olarak imar faaliyetinde bulunduğu yer Vezirköprü’dür. Burada önce bir konak, han, arasta, namazgah ile Kedeğre/ Köpri kasabasının su yollarının tamiri, çeşmeler yaptırmıştı. Gümüşhacıköy, Turhal, Hekimhan, Safranbolu, Bilecik, Bozcaada, İstanbul ve Balkanlarda cami, mescit, namazgah, medrese, han, hamam, mektep, sebil ve çeşmeler yaptırdığı kitabe, vakfiye ve arşiv belgelerinden öğrenilmektedir” bilgileri yer alıyor.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.