Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

10 yıl önce ayrıldığı sevgilisi kabusu oldu

Mersin’de 10 yıl önce 3 ay birlikte olduğu şahıs tarafından 4 aydır sürekli tehdit ve şantaja uğradığını iddia eden güzellik uzmanı kadın, adalet istiyor. Kendisinin ve ailesinin tüm kimlik bilgilerinin yanı sıra sosyal medya, cep telefonu ve banka hesaplarının ele geçirildiğini öne süren ve savcılık, karakol, jandarma dahil başvurmadığı yer kalmadığını söyleyen kadın, “Sesimi duyuramıyorum. En son 5 litrelik benzin alıp dökeceğim bedenime, belki bunu gerçekten ciddiye alacaklar” dedi.

Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki kuaför ve güzellik uzmanı Aslı Sinan’ın hayatı, 4 aydır kabusa döndü. 10 yıl önce eşinden boşandıktan sonra kısa süreli birlikte olduğu F.A.’nın yeniden bir araya gelme teklifini kabul etmediği için tehdit ve şantaja maruz kaldığını iddia eden genç kadın, defalarca şikayette ve suç duyurusunda bulunmasına karşın, yaşadıklarının hala devam ettiğini söyledi. Sinan, yaklaşık 3 bin yazışma, video ve fotoğrafı savcılığa verdiğini belirterek yardım istedi.

Her şey 4 ay önce başladı
4,5 yıldır E.D. ile imim nikahlı yaşayan 3 çocuk annesi Aslı Sinan, yaşadıklarını İHA muhabirine anlattı. 4 ay önce kişisel bilgileri, telefonu, banka hesapları ve sosyal medya hesaplarının kopyalandığını dile getiren genç kadın, “Kopyalandığı için tehdit, şantaj, rehber, galeri, bütün kimlik bilgilerim, TC numaralarımız, çocuklarımızın, ailemizin bütün kimlik bilgileri ellerine geçerek, banka hesaplarımızla oynayıp, galerimizden fotoğraflarımızı alıp şantajlarda bulunuyor, tehdit ediyor. Banka hesaplarımızdan paralar alınıyor, kurşunlanıyoruz, drone ile takip ediliyoruz. Biz bunları dosyaya ekleyip savcılığa başvuruda bulunduk.

Mersin’de jandarma, karakol dahil 4 aydır gitmediğimiz hiçbir kapı kalmadı. Ama maalesef sonuç alamadım. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Benim gibi mağdur insanlar çoktur. Eğer benim telefonumu kopyalıyorlarsa, ailemin telefonunu kopyalayıp kimlik bilgilerini alıp bunları yapabiliyorlarsa, muhtemelen benim gibi mağdur olan çok kişi vardır ve ben onların sesi olmak istiyorum. Onlarla beraber bana da çare bulunmasını istiyorum” diye konuştu.

“Eşimle cinsel içerikli video çekip göndermemizi istedi, kurtulmak için onu da yaptık”
Bütün bunları yapanların kim olduklarını bildiğini ifade eden ve 7-8 kişi olduklarını söyleyen Aslı Sinan, “Bu kişi eskiden komşumuzdu. Ben eşimden ayrıldıktan sonra benimle 3 ay flört dönemi oldu. Bu süreçte ben bu şahsın karısı ve arkadaşlarıyla birlikte organize suç işleriyle ilgilendiğini öğrenince uzaklaştım. Fakat 6 yıldır sosyal medyadan ara ara görüşmelerimiz oldu, yeniden dönmek istedi fakat kabul etmedim. Kabul etmediğim için de şimdi tehdit ve şantaja devam ediyor ve bunu aleni yapıyor. 4 ay önce de kişisel bilgilerimi ele geçirerek bana 4 aydır kan kusturuyorlar. Şu an dini nikahlı eşimle birlikteliğimizi duyduğu ve onun maddi durumu iyi olduğu için 10 bin lirayı Gözne ya da Susanoğlu’nda bir yere bırakmamızı ve eşimle cinsel içerikli video çekip göndermemizi istiyor. Biz bunu da yaptık, yeter ki gitsin diye. Fakat o videonun bir sosyal medya hesabından yayınlanıp daha sonra kaldırıldığını duyduk ve eşimin akrabalarının şikayette bulunduğunu öğrendik. Bize de videodan fotoğraflar alıp göndererek, ‘Bak ne güzel sizi izliyorlar, çok beğeniyorlar’ diye yazışmaları oluyor zaten” ifadelerini kullandı.

“Evim drone ile takip ediliyor”

İmam nikahlı eşini kurşunlamakla tehdit ettiklerini ve bunu da yaptıklarını anlatan genç kadın, “Hesaplarımızdan para çektiler. Banka müşteri hizmetlerini aradık, ses kaydı yaptım, bizim telefonumuzdan hariç 4-5 tane daha telefon bağlı bizim hesaplarımıza. İstedikleri gibi oynuyorlar. Bunun sonu yok. Karakola, jandarmaya gidiyorum, televizyon kanallarına yazıyorum, whatsapp hesabım da kopyalandığı için oradan küfürlü şekilde kendisini kimsenin bulamayacağını yazıyor, ‘Ben savcıyım, ben hakimim, ben adaletim. Ben bitti demeden bitmeyecek’ diyor. Evim drone ile takip ediliyor, en yakın akrabalarım tehdit ediliyor, ‘Yuvanızı dağıtacağım. Annenle geleceksin ve benimle birlikte olacaksın, film çekeceğiz, ondan sonra bitecek bu’ diye yazıyor. Bütün bu yazışmaları zaten savcılığa verdim” şeklinde konuştu.

“Selam verdiğim herkese bunu yapıyorlar”

Şikayetleri üzerine şahsın ifadesinin alınıp serbest bırakıldığını ve ‘Ben yapmadım, kim yaptıysa bulalım, ben de sizinle şikayetçi olayım’ dediğini aktaran Sinan, şöyle devam etti: “Ama ben biliyorum yazışmalardan, çünkü 10 yıllık bir geçmişim var.

10 yıllık geçmişimi de sadece o kişiler biliyor. O kişiler de yazışmalarda beyan ediyor zaten. Bunun bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyorum, çünkü 4 aydır eşim de ben de annem de eve kapalı kaldık. Çalışamıyorum, iş başvurusunda bulunduğum kişilerin numaralarını, iş adreslerini alıp, ‘güzel kadınlar satılır’ diye yazıyorlar ve o kişiler de benden şu an şikayetçi oldu, çünkü onlar da bana yardımcı olmak ve bir an önce çözülmesini istiyorlar. Selam verdiğim herkese bunu yapıyorlar. Benim hesabımdan eski müşterilerime uygunsuz yazılar yazıyorlar, uygunsuz görüntüler gönderiyorlar. Müşterilerim arayınca benim haberim oluyor ve şikayetçi olmalarını istiyorum, çünkü ben yapmadığımı biliyorum. Ne kadar çok yoğun şikayet olursa o kadar çok ciddiye alınır diye düşünüyorum.”

“En son 5 litrelik benzin alıp dökeceğim bedenime”


Hakkındaki şikayetlerin 100’ü geçtiğini ifade eden Sinan, gözyaşları içinde yardım isteyerek, “Sesimi duyuramıyorum. En son 5 litrelik benzin alıp dökeceğim bedenime, belki bunu gerçekten ciddiye alacaklar. Psikoloji dengemiz kalmadı. Çocuklarımla kötü oldum, ailemle darma duman olduk ve hala uğraşıyor. Ne yapayım bilmiyorum. ‘Acaba intihar etsem, ölüm sebebim araştırılıp bunların sonucu çıkar mı?’ diye düşünüyorum. Ailem en azından rahata kavuşur diye düşünüyorum. Birileri sesimi duysun, birileri bana yardımcı olsun artık. Hep tehdit, hep şantaj. Adalet istiyorum, çok yoruldum. Bize artık yardımcı olsunlar, çalışmak, evimin dışına çıkmak istiyorum. Çocuklarımla ilgilenmek istiyorum. Ailemi göremiyorum. Gerçekten mağdur durumdayım” dedi.

Asayiş

Karşıyaka yangını şüphelisi: Patlayıcıyı tahtayla sıkıştırırken alev aldı

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 2 bin 196 hektar alanın zarar gördüğü orman yangınını kaçak kazı yaparken çıkardıkları gerekçesiyle tutuklanan 5 şüpheliden M.İ., jandarmadaki ifadesinde, “E.Y., 13 Ağustos’ta kazı alanında kayalar üzerinde delikler deldi. Saat 12.00-13.00 sıralarında ilk deliğe koyduğu patlayıcıyı patlattı. Şiddetli ses çıktı, patlama olan yerde tahribat yoktu. E.Y. ikinci delik açıp, patlayıcı koydu. Patlayıcıyı tahtayla sıkıştırırken alev aldı” dedi.

Kadir ÖZEN
İZMİR-Yamanlar Dağı’nda geçen TRT vericisinin alt tarafındaki ormanda 13 Ağustos’ta, saat 21.30 sıralarında yangın çıktı. Alevler, 15 Ağustos’ta yoğun çalışmalarla büyük ölçüde söndürüldü. Ancak aynı gün saat 21.00 sıralarında, söndürülen alanda kalan büyük odun ve kütüklerde hızı 70-80 kilometreyi bulan rüzgarın etkisiyle alevler tekrar canlandı ve yangın geniş bir alana yayıldı. Yangında 17 ev yandı, 105 ev boşaltıldı, 44 iş yeri de tahliye edildi. Karşıyaka‘da başlayan ve Bayraklı ile Çiğli ilçesine yayılan orman yangını, 5 günde kontrol altına alınabildi. Yangında 2 bin 196 hektar alan zarar gördü.

8 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, çalışma yaptı. Yangının çıktığı TRT vericisinin alt tarafında detaylı inceleme yapan, 150 saatlik kamera görüntüsünü inceleyen ekipler, bölgede tarihi eser kaçakçılığı için kaçak kazı yapan ve yangına neden oldukları iddia edilen 8 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerindeki aramalarda, tarihi eser olduğu değerlendirilen 40 obje, imitasyon banknotlar, polis emeklileri derneği üyelik kartı, polis gazetesi kimlik kartı, polis araç tanıtım kartı ve sahte olduğu değerlendirilen pasaportlar ele geçirildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden E.Y., S.K. ve M.İ., ‘Taksirle yangına neden olmak’ ve ‘Kaçak kazı yapmak’, D.Y. ve A.S. de ‘Kaçak kazı yapmak’ suçlamasıyla tutuklandı. 3 şüpheli de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

‘KAZI ALANINDA KAYALAR ÜZERİNDE DELİKLER DELDİ’

Şüphelilerin jandarmadaki ifadeleri ortaya çıktı. 3 gün bölgede bulunduğunu belirten şüphelilerden M.İ., “3 gün boyunca bölgede yer aldım. Kazı alanında jeneratör, hilti gibi alet ve ekipmanlar vardı. E.Y., 13 Ağustos’ta kazı alanında kayalar üzerinde delikler deldi. Patlayıcı maddeyi deliğe doldurdu, kablo bağladı. Saat 12.00-13.00 sıralarında ilk deliğe koyduğu patlayıcıyı patlattı. Şiddetli ses çıktı, patlama olan yerde tahribat yoktu. E.Y. ikinci delik açıp, patlayıcı koydu. Patlayıcıyı tahtayla sıkıştırırken alev aldı. Yangın E.Y.’nin üzerine sıçradı. Kıyafetleri hafif şekilde yanarken, kollarında hafif kızarıklar oluştu. E.Y.’ye bu işi beceremeyeceğini vazgeçmesi gerektiğini söyledim. Bir kez daha denediler yine olmadı” dedi.

‘KAZAMAYINCA ZEMİNİ PATLATARAK AÇMAK İSTEDİK’

Şüphelilerden E.Y. ise kendisinin de arkadaşlarının çağırması üzerine bölgedeki kazı çalışmalarına katıldığını belirterek, şunları anlattı:

“Kazı sırasında sert bir zemine denk geldik. Kazamayınca bu kez zemini patlatarak açmak istedik. Kazı alanında 2 delik açtık. Sarı renkli, toz şeklindeki patlayıcı malzemeyi deliğe akıttığımız sırada ağaçla sıkıştırmak isterken bu malzeme patlamadı. Ancak olduğu yerde yandı ve duman çıkarttı. Kayayı kırmadı, Aynı malzemeyi ikinci deliğe doldurduk. İstenilen etkiyi göstermedi. İşi yapamayacağımı söyledim. Orman yangını ile de ilgim yoktur. Son olarak orayı 13 Ağustos’ta saat 16.00 ile 17.00’de terk ettim ve bir daha uğramadım.”(DHA)


Okumaya devam et

Asayiş

Hamile eşini boğarak öldürüp ‘bana muska yazılmış’ diyen sanığın akıl sağlığı yerinde çıktı

Adana’da 7 aylık hamile eşi Hatice Demir’i (20) boğarak öldüren Emrah Demir (28), ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davanın duruşmasında, “O gece uyuşturucu alıp geldiğim evin içinde Azrail’i, 3 harflileri görüyordum. Bana muska yazılmış. Bana muska yazan büyücünün Allah belasını versin” dedi. Hastane raporunun okunduğu duruşmada Demir’in akıl sağlığının yerinde olduğu belirtildi.

Neşet KARADAĞ
ADANA-Olay, 29 Ekim 2023’te Seyhan ilçesi Kavaklı Mahallesi’nde meydana geldi. Emrah Demir ile 1 yıllık eşi, 7 aylık hamile Hatice Demir arasında gece saatlerinde tartışma çıktı. Gece boyu süren tartışma, sabaha karşı kavgaya dönüştü. Emrah Demir, bağırmaması için eliyle, eşinin yüzünü kapattı. Bir süre sonra eşinin hareketsiz kaldığını gören Demir, sokağa çıkıp komşularına, “Galiba eşimi öldürdüm” diye bağırdı.

İhbarla adrese sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, Hatice Demir’in hayatını kaybettiğini belirledi. Gözaltına alınan Emrah Demir, ifadesinde “İşten geldikten sonra alt katta oturan annemlerle yemek yedik, sonra yukarı çıktık. Ben televizyon izlerken, eşim yatmak istediğini söyledi ve gitti. Bir süre sonra kalkıp, yanıma geldi ve uyumayacağını söyledi. Ben de ‘Gel, birlikte televizyon izleyelim’ dedim. Buna da karşı çıktı ve tartışma başlattı. Sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum” diyen Emrah Demir, sevk edildiği adliyede tutuklandı.

Emrah Demir hakkında, ‘Eşi kasten öldürmek’ suçundan Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi. Duruşmaya sanık Emrah Demir, tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Öldürülen Hatice Demir’in annesi Belgin, babası Ali Turgut ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı, sanık Emrah Demir’in akıl sağlığı ile ilgili Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden raporun gönderildiğini, raporda sanığın akıl sağlığının yerinde olduğunun belirtildiğini söyledi.

‘UYUŞTURUCU NEDENİYLE HATIRLAMIYORUM’

Daha sonra söz hakkı verilen sanık Emrah Demir, uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve bu yüzden kimseye zarar vermemek için geç evlendiğini söyledi. Eşini nasıl öldürdüğünü, uyuşturucu nedeniyle tam hatırlamadığını belirten sanık Demir, “Uyuşturucu bağımlısı biriyim. Tedavi görmek istiyorum. Cezaevinde kafamı devamlı duvarlara vuruyorum. Kimseye zarar vermek istemiyorum. O geceyi hatırlamıyorum. Kayınvalidem, kayınpederim ben ölünceye kadar annem ve babamdır, onlara acı çektirdiğim için çok üzgünüm. Başları sağ olsun. Ölen hanımefendi eşime başsağlığı diliyorum. Eşimi öldürmemin nedeni uyuşturucu bağımlısı olmamdır. O gece uyuşturucu alıp geldiğim evin içinde Azrail’i, 3 harflileri görüyordum. Bana muska yazılmış. Bana muska yazan büyücünün Allah belasını versin” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Tekirdağ’da cinsel istismara uğrayan bebekle ilgili tutuklu sayısı 5’e çıktı

Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde ailesinin hastaneye götürdüğü S.Y.’nin (2) beyin kanaması geçirdiği ve vücudunda morluklar olduğu tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 5’e çıktı. Cinsel istismara uğradığı ortaya çıkan bebeğin annesi Bakiye Yeniçeri ile komşularının 13 ve 14 yaşındaki çocuklarının ardından, kadının dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. (33) ile komşusu Kani A. (35) da tutuklandı.

Mehmet YİRUN-Abdullah YALÇIN-Şafak TAŞOYAR/
TEKİRDAĞ-Malkara’da yaşayan Bakiye Yeniçeri, kızı S.Y.yi 2 Ağustos günü Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdü. Vücudundan morluklar olan anne Yeniçeri, doktorlara çocuğu, bıraktıkları komşunun düşürdüğünü ve yaralandığını söyledi. Muayenesi yapılan S.Y., daha sonra ailesine teslim edilerek evine gönderildi. Aile, geçen pazar akşamı S.Y.’yi yeniden Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdü. Baygın halde olan S.Y.’yi muayene eden doktorlar, darp izleri ve morluklar görünce durumu polise bildirdi. Durumu ağır olan S.Y., Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Muayene edilen S.Y.’nin beyin kanaması geçirdiği belirlendi, vücudunda fiziksel şiddete uğradığına yönelik bulgular elde edildi ve ameliyat edildi. Hastane ayrıca S.Y.’den aldığı DNA örneklerini incelenmek üzere Tekirdağ Adli Tıp Kurumu’na gönderdi.

KARDEŞİ KORUMA ALTINA ALINDI

Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlatırken, Tekirdağ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de aile ve komşularının bilgisine başvurdu. Bakiye Yeniçeri, kızının bıraktığı komşularında televizyon ünitesinden düşerek yaralandığını iddia etti. Yapılan incelemenin ardından ailenin diğer 5 yaşındaki kızı koruma altına alındı. Müdürlük ayrıca anne ve üvey baba hakkında suç duyurusunda bulundu.

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı ve gizlilik kararı aldı. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü de soruşturma kapsamında Bakiye Yeniçeri’nin de aralarında bulunduğu 5 kişiyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından polis kıyafeti giydirilerek adliyeye sevk edilen Bakiye Yeniçeri, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ‘Çocuğu ihmal’ suçundan tutuklanıp cezaevine götürüldü. Gece saatlerinde mahkemeye çıkarılan S.Y.’nin bırakıldığı komşularının isimleri açıklanmayan 13 ve 14 yaşlarında olan 2 çocuğu da tutuklandı.

GÖZALTINDAKİ 2 KİŞİ DE TUTUKLANDI

Bakiye Yeniçeri’nin dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. ve bebeği evine bıraktığı Kani A. da Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki sorgularının ardından nöbetçi sulh ceza mahkemesine çıkarıldı. 2 şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olayla ilgili Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün dün akşam yaptığı açıklamada minik S.Y.’nin cinsel istismara uğradığının Tekirdağ Adli Tıp Kurumu’nun kati raporuyla kesinleştiğini açıklamıştı. Gürcün, “Annenin olay hakkında çocuğundaki durumu fark etmesine rağmen delilleri karartması ve gizlemesi söz konusu. Annenin dün de tutuklanmasının gerekçesi buydu. Çünkü anne burada çocuğun uğradığı maalesef cinsel istismar vakasına karşı bunu anlamasına rağmen elde ettiği delilleri ve bulguları adli makamlarla paylaşmayarak delilleri gizliyor. Akabinde de çocuğunu 3 gün boyunca hastaneye götürmeyerek bakım yükümlülüğüne aykırı davranıyor. Çocuğumuzun şu anki duruma düşmesine sebebiyet veriyor maalesef. Olayın vahameti nedeniyle kurumlarımız hızlı bir şekilde aksiyon aldılar. Rapor son haline getirilmiş ve kati rapor dosya içerisinde mevcut. Zaten şüpheli 2 kişinin tutuklanmasına sebep buydu. Maalesef ne yazık ki, evladımızın cinsel istismara uğradığı adli tıp raporları ile kesinleşmiş durumda” dedi.

Öte yandan Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nde tedavisi süren minik S.Y.’nin, hayati tehlikesi devam ediyor.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.