Konya’nn merkez Meram İlçe Belediyesi, Şükran Mahallesi dönüşüm çalışmaları kapsamında, daha önce bölgede bulunan ancak zaman içinde yıkılan 6 binayı aslına uygun şekilde aynı ada içinde toplayıp yeniden yaparak şehrin kültür ve turizmine kazandıracak.
Daha modern ve daha yaşanabilir bir Meram için başlattığı Kentsel Dönüşüm ve Planlama çalışmalarına tüm hızıyla devam eden Meram Belediyesi, diğer taraftan da ilçenin en önemli değerlerinden biri olan tarihi ve kültürel dokuyu korumak ve ön plana çıkarmak için yoğun bir çalışma sergiliyor.
Belediye, bu çerçevede Şükran Mahallesi Kentsel Dönüşüm çalışmalarında da önemli ve örnek bir çalışmaya imza atarak bu kapsamda tescilli yapıların yer alacağı alanda inşaat yapım işi için ihaleye çıkacak. Açık teklif üzerine düzenlenecek ihale 5 Ağustos Perşembe günü saat 10.00’da Belediye Hizmet Binasında gerçekleştirilecek.
“6 bina aslına uygun bir şekilde yeniden yükselecek”
Daha önce bölgede bulunan ancak zaman içinde neredeyse tamamen yıkılan 6 binayı aynı ada içinde toplayıp aslına uygun bir şekilde yeniden yükselterek Meram’ın tarihi ve kültürel dokusuna önemli bir katkı sunacaklarını belirten Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, dikkatle yürütülen bu projenin, şehrin hem sosyal hayatına hem de turizminin gelişmesine katkı sunacağını ifade etti. Projenin bu haliyle Hasankeyf’den sonra Türkiye’nin ikinci büyük tescilli yapı taşınma işi olarak tarihe geçeceğini ifade eden Başkan Kavuş, “Daha önce bu ada içinde iki ayrı yapıdan oluşan Hakimevi ve Zabıta Karakolu’nu ilçemize kazandırmıştık.
Yeni yapılarla birlikte bu ada içinde yapımı gerçekleştirilecek bina sayısı 9’a yükselmiş olacak. Şükran Mahallemiz konumu itibariyle şehrimizin en önemli bölgeleri arasında yer alıyor. Burada başlatılan kentsel dönüşüm projesi kapsamında, bölgeyi ihya etmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve Büyükşehir Belediyemiz ile yoğun bir program yürütüyoruz. Çalışmalar sona erdiğinde Şükran Mahallemizi tarihi yönüyle de öne çıkararak bir cazibe merkezi haline getirmiş olacağız” dedi.
“Tarihi mirası geleceğe en güzel haliyle aktaracağız”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile birlikte yürütülen çalışmaların hızla devam ettiğini kaydeden Başkan Kavuş, “Bölgede restore edilemeyecek şekilde bulunan, tehlike arz eden ve yıkımı gerçekleştirilen tescilli yapıların yerine aynı özelliklerde yeni yapılar kazandırıyoruz. Burada Türk mimarisine uygun, taş ve ahşap yapılar yeniden inşa edilerek günümüze kazandırılacak.
Yine o dönemin izlerini taşıyan cumbalı yapılar yer alacak” şeklinde konuştu. Daha önce kendilerinin tarihi surların gün yüzüne çıkarılması yönünde yürüttüğü titiz çalışmaları da hatırlatan Başkan Kavuş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hizmetlerimizi, sadece Şükran Dönüşüm Projesi’nde değil tüm ilçede tarihi ve kültürel değerleri koruyacak biçimde şekillendiriyoruz. Şükran, tüm bu projelerimizin kalbi mesabesinde.
Şükran Mahallesinde ortaya çıkarılan ata mirası kale surları da turizmin gelişmesinde pay sahibi olacak.
Tarihi yapılarla birlikte uyum içinde gerçekleştirilen proje bölgenin estetiğine uygun bir şekilde yapılanmasıyla ortaya kimlikli bir şehir dokusu ortaya çıkıyor. Geçmişi ve tarihi dokuyu en güzel şekilde ortaya çıkararak muhafaza edip gelecek nesillere aktararak çalışmalarımıza devam edecek, aldığımız mirası geleceğe en güzel şekilde bırakmak adına hizmetlerimizi planlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Küresel piyasalarda yaz sezonu sona erdi ve eylüle ilişkin hareketlilik beklentileri arttı. Bir süredir aşağı yönlü trendin gözlemlendiği ve belirsizliğin hüküm sürdüğü kripto para piyasalarında Bitcoin de 59 bin dolar seviyelerine kadar çekildi. Analistlerin eylülde Bitcoin başta olmak üzere kripto para birimlerinin performansına ilişkin tahminleri de ikiye bölündü. Bitcoin’in eylül performansına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Gate.TR CEO’su Kafkas Sönmez, “Bitcoin, 5 Ağustos’ta küresel piyasalarda yaşanan sarsıntıdan bu yana istikrarlı bir toparlanma yaşayamadı. Bitcoin yatırımcısının umudu eylül ayında. Eylül ayı da tarihsel açıdan yatırımcının yüzünü güldürmese de mevcut koşullar bu yılı diğerlerinden farklı kılabilir” dedi.
İSTANBUL-Tarihsel verilerden hareketle yapılan analizlerde, Bitcoin madencilerinin ürettikleri her Bitcoin için aldıkları ödülün yarı yarıya indirilmesini öngören yarılanma (halving) yıllarında Bitcoin’deki boğa yükselişinin 160 gün içinde başladığını gösterdi. Bu gösterge ele alındığında Bitcoin’de yükseliş senaryosu için eylül sonunu beklemek gerektiğini belirten Kafkas Sönmez, “ABD merkez bankası Fed’in son söylemleri, faiz indirimlerine eylülde başlanacağına işaret ediyor. Faiz indirimi, güçlü doların zayıflamasını beraberinde getiriyor ve bu durum da riskli varlıklara yarıyor. Öte yandan tam ters cephede Japonya merkez bankası Bank of Japan, koşullar gerektirdiği takdirde faiz artışına gideceklerini yineledi. 5 Ağustos’ta yaşanan dalgalanmanın bir sebebi Japon yeninin değerlenmesiydi. Kripto da dahil küresel piyasalar, eylül ortasından sonra yaşanacak gelişmelere göre şekil alabilir” ifadelerini kullandı.
‘BU YIL, ÖNCEKİ YILLARDAN BİRÇOK YÖNÜYLE FARKLI’
Bitcoin’in geçmiş yıllardaki eylül ayı performansları incelendiğinde, 11 yılın 8’inde, eylül aylarının kayıpla tamamlandığı görüldü. Bu durum da Bitcoin’in Eylül 2024’teki performansının benzer bir çizgide seyredebileceği yönündeki endişeleri artırdı. Tarihsel verilerin kripto varlıklardaki trendleri belirlemek için değerlendirilmesi gereken bir gösterge olabileceğini söyleyen Sönmez, “Yine de yatırımcıların, her dönemin kendi koşullarını kendisinin oluşturduğunu ve farklı dönemlerde farklı trendlerin piyasalara yön verebileceğini hatırlaması gerekiyor. Bir önceki yarılanma yılında veya geçtiğimiz yılın eylül ayında spot Bitcoin ETF’ler onaylanmamış, 50 milyar dolarlık toplam büyüklüğü aşmamış, ABD’de seçim yarışı bu denli hız kazanmamış, Fed için faiz indirimi senaryosu konuşulmaya başlanmamıştı. Bu yıl, önceki yıllardan birçok yönüyle farklı” diye konuştu.
‘KAYIPLARLA VE İSTİKRARSIZLIKLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN PSİKOLOJİYİ DOĞRU YÖNETMEK GEREKİYOR’
Piyasaların yön arayışında olduğu belirsizlik dönemlerinde yatırımcıların yapması gereken en iyi şeyin ‘bekle ve gör’ moduna geçmesi olduğunu vurgulayan Kafkas Sönmez, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Henüz ayın başındayız. ABD merkez bankası Fed’in faiz için karar vermesi 17-18 Eylül’ü bulunacak. Bu sürecin genele yayılan, hisse piyasalarını da kapsayan bir zayıflık ve düşük hacim dönemi olarak geçmesi beklenebilir. Bu noktada yatırımcıların sabırlı olması, uzun vade düşünmesi, anlık hareketlerde duygusal kararlar almaması kritik önem taşıyor. Yatırımcıların ruhsal sağlıklarını da önemsiyoruz. Bu sebeple geçtiğimiz haftalarda Klinik Psikolog ve Uzman Psikolojik Danışman Çağla Küçük’ün sunumuyla trader’ların stres, anksiyete, uyku problemleri, depresif duygular gibi ruhsal durumlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrendik. Buna benzer etkinliklerimiz ilerleyen süreçte de devam edecek. Gate.TR topluluğuna dahil olan herkesin piyasa koşulları ne olursa olsun dirençli kalması için sektöre örnek olacak buluşmalarda bir araya gelmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.(DHA)
Cevdet Yılmaz: 2025’te enflasyonun yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedefleniyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Yılmaz, “Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe katedilmesi beklenmektedir. 2025 yılı itibarıyla enflasyon oranının daha da gerileyerek yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedeflenmektedir” dedi.
2025-2027 dönemini kapsayan OVP, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıda kamuoyuna açıklandı. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan katıldı.
‘EKONOMİMİZİN YOL HARİTASINI OLUŞTURACAK’
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 3 yıllık perspektifle hazırlanan ve temel politika belgesi olan OVP’nin, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile resmileştiğini söyledi. OVP’nin amacının makroekonomik politikaları belirlemek, temel ekonomik büyüklükleri, gelir-gider tahminlerini, bütçe dengesini ve borçlanma durumunu ele almak olduğunu belirten Yılmaz, “Ayrıca kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içermektedir. OVP, makroekonomik politika çerçevesi ve hedefleri ile öncelikli reform alanlarını ve takvimini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için belirlenen politikalar ve reformlar, önümüzdeki üç yıllık dönemde ekonomimizin yol haritasını oluşturacaktır. 2025-2027 dönemini kapsayan OVP hazırlıkları, belirli bir takvim çerçevesinde planlanmış ve adım adım ilerlemiştir. Haziran ayında başlayan süreçte, kamu kurumları ile bütçe görüşmeleri başlatılmış ve ilgili kurumlardan politika ve tedbir önerileri toplanmıştır. Temmuz ve ağustos aylarında, makroekonomik verilerin değerlendirilmesi, bütçe dengesi ve kamu harcamaları gibi temel konularda çeşitli analizler ve toplantılar yapılmıştır. Ağustos ayının sonuna doğru, OVP taslağı nihai hale getirilmiş, ilgili kurumlara ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na sunulmuştur. Son olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ile OVP, bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak resmiyet kazanmaktadır” dedi.
‘TL MEVDUATLARININ ARTIŞI, POLİTİKAMIZIN DOĞRU YÖNDE İLERLEDİĞİNİ GÖSTERGESİ’
Yılmaz, Türk lirasının güçlenmesi ve milli para birimine güvenin artmasının enflasyonla mücadele ve makroekonomik istikrarın sağlanmasında önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekerek, “Geçen yılkinden bugüne baktığımızda rezervlerde önemli gelişmeler görüyoruz. Brüt uluslararası rezervlerimizin 26 Mayıs 2023 tarihinde 98,5 milyar dolar seviyesinden 23 Ağustos 2024 tarihinde 150,4 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. 52 milyar dolara ulaşan bu artış, ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını arttırmak bakımından son derece olumlu bir gelişmedir. Aynı süreçte risk priminin yine çarpıcı bir şekilde düştüğünü, 2023 Mayıs’ta 703 baz puanlara kadar yükselmişken 3 Eylül 2024 itibarıyla 283 baz puana gerilediğini görüyoruz. Bunun daha da aşağılara geldiği günleri de bu süreçlerde gördük. Bu düşüş, uluslararası piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin arttığını ve risk algısının önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Dış finansmana erişimi kolaylaştıran ve dış finansmanın maliyetini düşüren bu gelişmeyi daha ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz. Rezervlerdeki artış, risk primindeki düşüş ve Türk lirası mevduatlarının artışı, ekonomi politikalarımızın doğru yönde ilerlediğinin ve piyasalarda olumlu yansımalar oluşturduğunun somut göstergeleridir” diye konuştu.(DHA)
– Seçimlerin hemen ardından uygulamaya koyduğumuz ekonomi programıyla da politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Güncellediğimiz bu Orta Vadeli Programla da kararlı bir şekilde ülkemizin istikrarını ve kalkınmasını sağlayacak, refahını artıracak politikaları hayata geçirmeye devam edeceğiz.
– Öngördüğümüz takvime uygun olarak dezenflasyon sürecinin etkileri 2024 yılı Haziran ayından itibaren başlamıştır. Bu tarihten itibaren enflasyon oranında 23,5 puanlık bir düşüş kaydedilmiştir.
-2024 yılında bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, büyüme oranının yüzde 3,5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir.
-Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi beklenmektedir. 2026 yılına geldiğimizde, enflasyonun yüzde 9,7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027 yılında yüzde 7,0’ye gerilemesi öngörülmektedir.
Mehmet Şimşek’in konuşmasından satır başları ise şöyle:
– OVP’nin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kısa vadede bizim temel önceliğimiz dezenflasyondur. Önceliğimiz fiyat istikrarıdır. Dezenflasyonla birlikte Türkiye’de büyüme yükselecektir.
-(Vergide adalet ile ilgili soruya ilişkin) Son 1 yıldır vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık, atıyoruz. Hemen olmuyor sonuçta, zamanla sonuç alıyorsunuz. Bu sene çok uluslu şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik.(DHA)