Çin’de mahkeme, uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla idam cezasına çarptırılan Kanada vatandaşı Robert Lloyd Schellenberg’in temyiz başvurusunu reddetti.
Çin ve Kanada arasında vatandaş iadesi kriziyle bağlantılı gerginlik devam ediyor. Çin’in Liaoning eyaletinde Yüksek Halk Mahkemesi, uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla idam cezasına çarptırılan Kanada vatandaşı Robert Lloyd Schellenberg’in temyiz başvurusunu reddetti. Temyiz talebinin reddedilmesinin ardından dava, en üst mahkeme olan Çin Yüksek Halk Mahkemesi’ne gönderildi.
Kanada’nın Pekin Büyükelçisi Dominic Barton temyiz talebinin reddine ilişkin yaptığı açıklamada, yeniden yargılama sonrası verilen cezanın “acımasız, insanlık dışı ve keyfi” olduğunu vurgulayarak, “Mahkemenin kararını kınıyor, Çin’e Robert’a merhamet gösterilmesi için çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. Barton söz konusu kararın iki ülke arasında Huawei’nin sahibi Ren Zhengfei’nin kızı ve şirketin Mali İşler Direktörü Meng Wanzhou’nun da dahil olduğu iade savaşı sürerken verilmesinin “tesadüf olmadığını” söyledi. Schellenberg’in avukatı Zhang Dongshuo da duruşmada yeni bir kanıt sunulmadığı için cezanın artırılmaması gerektiğini belirtti.
1 gün süren duruşma sonucunda idam cezasına çarptırıldı
Schellenberg, 2014 yılında gözaltına alınmış, Çin’den Avustralya’ya yaklaşık 227 kilogram metamfetamin kaçırmayı planlamakla suçlanmıştı. Suçlamaları reddeden ve Çin’e turist olarak geldiğini söyleyen Schellenberg, Kasım 2018’de 15 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Daha sonra hapis cezasına itiraz eden Schellenberg, 2019’da yeniden yargılanmıştı. Daha önce verilen cezanın hafif olduğunu savunan mahkeme, Schellenberg’i 1 gün süren duruşma sonucunda idam cezasına çarptırmıştı. Schellenberg’in yeniden yargılanmasına, Huawei Mali İşler Direktörü Meng’in ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delme suçlamasıyla 1 Aralık 2018’de Kanada’nın Vancouver kentinde gözaltına alınmasından sonra karar verilmişti.
Çin ayrıca, Kanadalı eski diplomat Michael Kovrig ile iş adamı Michael Spavor’u da “Çin’in ulusal güvenliğini tehlikeye atan faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla gözaltına almıştı. Gelişmelerin ardından Kanada Çin’i “rehine diplomasisi” yürütmekle suçlamış ancak Pekin, davaların bağlantılı olmadığını ve misilleme amacı taşımadığını ifade etmişti. Kanada ile Çin arasındaki diplomatik kriz, Çin merkezli teknoloji şirketi Huawei’nin CFO’su Meng, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları ile ilgili sahtekarlık yaptığı gerekçesiyle 1 Aralık 2018’de Kanada’nın Vancouver Havalimanı’nda Meksika’ya uçmak üzereyken tutuklanmıştı. Meng’in tutuklanmasının ardından Çin, Kanadalı eski diplomat Michael Kovrig ile girişimci iş insanı Michael Spavor’u casusluk yaptıkları iddiası ile tutuklamıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Kanada’yı, Meng davasında gerçekleri saklamak ve kamuoyunu yanlış yönlendirerek görevden kaçmakla suçlamıştı.
İş kazası sonrası sigortası yapılana kadar bekletildiği iddia edilen İsmail, hayatını kaybetti
Ankara’da tatlı imalathanesinde çalışırken 4 metrelik merdivenden baklava arabasıyla düşüp ağır yaralanan ve sigorta girişi yapıldıktan sonra hastaneye kaldırıldığı iddia edilen İsmail Can Seçkin (26), yoğun bakımda 22 gün sonra hayatını kaybetti.
Gizem ÇORLU-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ ANKARA-Yenimahalle ilçesindeki bir tatlı imalathanesinde 19 Ağustos’ta tatlı ustası İsmail Can Seçkin, iddiaya göre iş yerinde baklava arabası ile 4 metrelik merdivenden düşerek ağır yaralandı. Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alınan Seçkin, yoğun bakımda 22 gün sonra, önceki gün hayatını kaybetti. Seçkin’in, kazanın ardından sigorta girişi yapılana kadar bekletildiği, sigortası yapıldıktan sonra ambulans çağrılıp, hastaneye kaldırıldığı iddia edildi. Seçkin’in sigorta girişinin e-Devlet kayıtlarında da kaza tarihi olan 19 Ağustos’ta yapıldığı görüldü. Kayıtlarda, Seçkin’in 2 yıllık periyotlarla sigorta çıkışı yapıldığı, en son sigorta çıkışının ise geçen mart ayında yapıldığı görüldü.
ÖNCE AMBULANS ARANSAYDI BELKİ HAYATTAYDI’
İsmail Can Seçkin’in cenazesi, Karşıyaka Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi. Seçkin’in ağabeyi Halil İbrahim Seçkin (29), kardeşinin sigorta girişinin iş kazası meydana geldikten hemen sonra yapıldığını ileri sürerek, “Düşme sonrasında patronun muhasebeciyi araması, muhasebecinin herhangi bir bilgisayara ulaşması, bu bilgisayarda kayıtlarını girmesi bunlar çok büyük zaman kayıpları. Sigorta ile uğraşmak yerine önce ambulans aransaydı belki kardeşim şimdi hayattaydı. Öldürmeye teşebbüse kadar gidiyor bu durum. Sorumlular suçlu ve cezalarını çekmelerini istiyoruz” dedi.
Halil İbrahim Seçkin, adalete güvendiğini söyleyerek, “Adaletimiz bunu ortaya çıkartacaktır. Otopsi raporlarının sonuçlarını bekliyoruz. Kardeşim düştü mü düşmedi mi bunlar meçhul; kamera kaydı yok. Kamerasız çalışmaları zaten ayrı bir sorumsuzluk, o merdivenlerin korkuluksuz olması ayrı bir güvenlik eksikliği. Bekletilmesi ayrı bir olay. Düştükten hemen sonra kardeşimin kafasının o kadar şişmesi; hastanede benim gördüğümde zaten kafası çok şişmişti. Bir insanın vücudu düştüğü zaman hemen öyle aniden morarmaz, siyaha doğru giden bir morarma. Sigorta ile uğraşmak yerine hastaneye götürülüp ilk müdahalesi yapılabilirdi. Bunların hiçbirisi yapılmadı. Size 8 yıl hizmet etmiş bir insana bu yapılmamalıydı” diye konuştu.(DHA)
İSTANBUL-Eygi’nin cenazesi Türk Hava Yolları (THY) ait uçakla saat 08.30’da Bakü’den İstanbul’a geldi. Ayşenur Ezgi Eygi için İstanbul Havalimanı VIP Terminali’nde tören düzenlendi.
Törene İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Havalimanı Mülki İdari Amiri İlker Haktankaçmaz, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, belediye başkanları ve diğer ilgililer katıldı. Törenin ardından Eygi’nin cenazesi defnedilmek üzere uçakla İzmir’e gönderildi.(DHA)