İşadamlarının ‘Bize bağış yaptırdı’, tutuklu eski savcının ‘Bize ev tahsis etti’ ve müsteşarın, ‘beni tehdit etti’ dediği Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç, Samsun’da ardı ardına yaptığı ziyaretlerle ‘Kılıç seçim kokusu aldı’ yorumlarının yapılmasına neden oldu.
AK Parti’de Gençlik ve Spor Bakanlığı yapmış olan ve FETÖ darbe kalkışmasının ardından siyasi arenadan uzak kalan Suat Kılıç, ülkede erken seçimlerin konuşulmaya başlanması üzerine AK Parti kimliğiyle tekrar ortaya çıktı. Uzun süredir ismi FETÖ ile anılması sebebiyle kamuoyunda görünmeyen Kılıç, ülkede erken seçimlerin yapılabileceğinin dillenmesi üzerine seçim bölgesi Samsun’da ardı ardına ziyaretler yapması, “Kılıç, kan kaybeden AK Parti’de kendisine yer arıyor” yorumlarının yapılmasına neden oldu.
KILIÇ’IN ADINI VEREN KURTULDU!
Çok sayıda FETÖ soruşturmasında birçok işadamları tarafından kendilerini FETÖ’ye bağış yapmak için Suat Kılıç’ın yönlendirdiği savunmalarını yaptıkları biliniyor. AK Parti’nin FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmasını istemediği için FETÖ soruşturmalarında Suat Kılıç gibi siyasilerin ismini veren işadamlarının soruşturmalarına takipsizlik verildiği kamuoyunda en çok konuşulan konular arasında.
Kılıç’ın FETÖ ile bağlantılı bir isim olduğu öne sürülen haberler sıklıkla basında yer buluyor. Kılıç ile ilgili basına haber olan konulardan bazıları şunlar:
“KILIÇ’IN İSTEĞİYLE BAĞIŞ YAPTIM”
Çarşamba Ticaret Borsası Başkanı Kazım Gürol Yılmaz’ın FETÖ’nün eğitim kurumu olan Başarı Üniversitesine 250 bin lira bağış yaptığı gerekçesiyle Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade verdiği ve verdiği ifadede ÇEAŞ’ta kurucu ortağı olduğu Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç’ın isteğiyle hareket ettiğini söylediği ileri sürülmüştü.
FETÖ’CÜLERE EV TAHSİS ETMİŞ!
Bir dönem Adıyaman’da başsavcılık yapan, Denizli savcısıyken de tutuklanan F.B., Hukuk fakültesi 4. sınıfta okurken, eski Bakan Suat Kılıç’ın Ankara’daki evinde kaldıklarını, Kılıç’ın burayı Cemaat’e tahsis ettiğini iddia etmişti. O evde Suat Kılıç’la birlikte kaldıklarını söyleyen cemaatçi savcı, “Suat Kılıç, o dönemde zaman zaman Dünya Radyosu’nda program yapıyordu. Kaldığımız evlerde de Risale-i Nur okunuyor, Fetullah Gülen’in vaazları dinleniyordu” demişti.
“PARA VERMEME ARACI OLDU!”
Metro Holding Onursal Başkanı Galip Öztürk kendisine ait sosyal paylaşım hesabından yayınladığı mesajlarında, AKP’li eski Bakan Suat Kılıç için “Suat Kılıç, FETÖ imamlarına para vermeme aracılık etmiştir. Ayrıca Samsun’da bir yurt yapımı için babasına para vermiştim” diye yazdığı biliniyor.
MÜSTEŞARI TEHDİT ETMİŞ!
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin’i 2013 yılında FETÖ adına tehdit eden kabine üyesinin dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç olduğu basına yansımıştı. Tekin’in Trabzon’da katıldığı bir konferansta, “Milli Eğitim Bakanlığında 2013 yılında göreve gelir gelmez, tehdit edildim.
Bu tekelleşmenin, ülkenin bağımsızlığına, ülkenin geleceğine ciddi bir ihanet olduğunu alenen söylediğim için, bu ülkenin çocuklarını, gençlerini, dershaneler üzerinden devşirip beyinlerini yıkayarak yabancılaştırdıklarını, alenen söylediğim için 2013 yılı Ocak ayından itibaren bu anlamda şahsım, çalışma arkadaşlarım, ailem, çocuklarım üzerinden inanılmaz bir karalama kampanyası ile karşı karşıya kaldım. Ve çok açık bir biçimde çok üst düzey bir kişi bir bakan tarafından, 2013 yılında ‘Fetullah Hoca’nın selamı var. Tayyip Bey seni Milli Eğitim Bakanlığına müsteşar olarak alacak, seni uyarıyoruz. Gidersen, kabul edersen seni rezil edeceğiz, insan içine çıkamaz hale getireceğiz’ bunu arkadaşlar bakın, bir Bakan söyledi” açıklamalarını yaptığı biliniyor.
KILIÇ’IN SON GÜNLERDE SEÇİM BÖLGESİ SAMSUN’DA YAPTIĞI ZİYARETLER:
Samsun Üniversitesi’ne ziyaret
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne ziyaret
Samsun Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyaret
Çarşamba TSO’ya ziyaret
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine ziyaret
Fildişi Fahri Konsolosluk Binası açılışı
Borsan Grup Başkan Yardımcısı Ahmet Şenocak ile spor yürüyüşü
Bingöl’de işçileri taşıyan minibüs, şarampole devrildi; 9 yaralı
Bingöl‘ün Genç ilçesinde işçileri taşıyan minibüsün şarampole devrildiği kazada 2’si ağır 9 kişi yaralandı.
Aziz ÖNAL-Özcan ARGİN BİNGÖL-Kaza, sabah saatlerinde Genç ilçesi Diyarbakır kara yolu Şehitköy mevkisinde meydana geldi. Özel bir firmada çalışan işçileri taşıyan ve sürücüsünün ismi öğrenilmeyen minibüs, kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada araçtaki 9 kişi yaralandı. İhbarla olay yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından Genç Devlet Hastanesi ve Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan 2’sinin durumunun ağır olduğu belirtilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)
Dişi çekildikten sonra kanaması durdurulamayan Toprak, öldü
Diyarbakır’da, dişi çekildikten sonra götürüldüğü hastanelerde kanaması durdurulamayan Toprak Önkol (10), hayatını kaybetti. Babası Adem Önkol, uyarısına rağmen doktorun röntgen çekmeden dişi çektiğini ifade ederek, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü de konu ile ilgili idari soruşturma başlattı.
Özcan ARGİN-Gıyasettin TETİK DİYARBAKIR-Evde dişi kanayan Toprak Önkol, ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Dağkapı’daki Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kanaması durdurulan Önkol, doktorun yönlendirmesi ve mutlaka röntgen çekilerek müdahale edilmesi gerektiği uyarısının ardından Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği’ne götürüldü.
İddiaya göre, çocuk diş hekimi H.A., baba Adem Önkol’un uyarısına rağmen diş röntgeni çekmeden Toprak Önkol’un dişini çekti. Önkol’un yeniden başlayan kanaması durdurulamayınca, ambulansla önce özel bir hastaneye, buradan da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Toprak Önkol burada doktorların tüm çabasına karşın hayatını kaybetti. Toprak Önkol’un cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde toprağa verildi.
‘KIZIMIN VEFATINDA KUSURLU BULUNAN HERKESTEN DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM’
Baba Adem Önkol, ifadesinde kızının hayatını kaybetmesinde kusurlu bulunan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, “19 Mart günü sabah 05.00 sıralarında kızım Toprak Önkol’un dişinde bir kanama meydana geldi. Kanama durmayınca ambulans çağırıp, 05.30 sıralarında Dağkapı’da bulunan hastaneye götürdük. Orada kızıma serum verildi ve kanama durdu. Buradaki doktor, bana konunun kendi alanı dışı olduğunu, çocuk diş doktorunun görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocuğun diş röntgeninin çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ben de kızımı alarak, Turgut Özal Bulvarı’ndaki Bağlar Semt Polikliniği’ne gittim. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim çocuk diş doktoru H.A.’nın yanına gittim ve önceki doktorun diş röntgeni çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiği bilgisini 3 kere üst üste söyledim. Doktor bana ‘Bana mesleğimi mi öğretiyorsun’ diyerek hiçbir işlem yapmadan, kızımın dişini çekti. Dişi çeker çekmez kızımın ağzından kan fışkırmaya başladı.
Kanı durdurmak için uğraştılar ancak durmadı. Daha sonra kızımı ambulans ile özel bir hastaneye götürdük. Ambulansta doktor H.A. da vardı. Özel hastanede kızıma müdahale ettiler ancak kan durmadı. Sonra tekrar ambulans ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. Doktor H.A. buraya da geldi, kızıma müdahale ettiler. Kızımın burada bilincini kaybettiğini öğrendim. Sonra ameliyathanede olan kızımın saat 18.00 sıralarında vefat etmiş olduğunu öğrendim. Doktor H.A. başta olmak üzere kızımın vefatında kusurlu bulunan herkesten davacı ve şikayetçiyim” dedi. (DHA)
2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaralayan sanıktan ‘Yapay zekayla aklımı okuyorlardı’ savunması
Tekirdağ’da platonik aşk beslediği Fatma Özdemir (27) ile birlikte çay içtiği arkadaşı Barkın Perçin’i (34) tabancıyla vurarak öldürüp, 1’i polis 3 kişiyi de yaralayan Eren Uzuner (35), “Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Abdullah YALÇIN TEKİRDAĞ-Tekirdağ’da ev eşyaları satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, 4 Ekim 2024 günü Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i, iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Barkın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı. Uzuner, kaçarken aracını durduran polislerden birini yaraladı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, Fatma Özdemir ile Barkın Perçin hayatlarını kaybetti.
Tutuklanan Eren Uzuner hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı.
Uzuner’in yargılanması bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Eren Uzuner, SEGBİS ile bağlanırken, duruşmada ölenlerin aileleri ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Uzuner, yapay zekayla aklının okunduğunu ve düşüncelerini önceden bilindiğini öne sürdü. Fatma Özdemir’e karşı bir şeyler hissettiğini söyleyen Eren Uzuner, “Daha sonra ona açıldım. Fatma’ya açıldıktan sonra onu çay ocağında görmeye başladım. Sonra sürekli benimle dalga geçmeye başladılar ve bunu neden yaptıklarını sorguladım. Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.
Sanık Uzuner, kaçarken yaralanan polise kasıtlı olarak ateş etmediği, kaçarken kaza yaptığı sırada silahın ateş aldığını iddia etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ö.K., sanığın kendini doğrudan hedef alarak ateş ettiğini ve yüzünden yaralandığını anlattı. Eren Uzuner’in tabanca ile mağazada yaraladığı S.D. iye N.Ç.K. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Fatma Özdemir’in kardeşi Selen Özdemir, Uzuner’in kardeşini daha önce tehdit ettiğini belirterek, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.
Ölen Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin de sanığın beyanlarını kabul etmediğini, ömür boyu ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma ertelendi.
Ailelerin avukatı Kamil Can Yavaş, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, sanığın olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini söyledi. Yavaş, “Herhangi bir pişmanlık duymadığını beyan etti. Bu sebeple biz avukatlar kadına karşı gerçekleştirilmiş bir cinayette sanığının en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli tüm hukuki mücadelemizi vereceğiz. Umarım böyle bir olay bir daha yaşanmaz, bir kadın veya herhangi bir kişi bu şekilde öldürülmez” dedi. Avukat Fırat Eren Canpolat da sanığın olaydan pişmanlık duymadığını ve gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. (DHA)