Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afganistan’daki havalimanının işletilmesine yönelik Mehmetçiği tehlikeye atma gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirterek, sınır güvenliği için yerinde ve zamanında her türlü tedbirin alındığını ve alınmaya devam edildiğini söyledi. Akar, “(Sınır hattında çekildiği iddia edilen görüntüler) Gerçekleri yansıtmayan, İran sınırı ile alakası olmayan veya ilgisiz bazı görüntüler paylaşılarak kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin İslamabad Büyükelçiliği’nde Pakistan ziyaretine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
Ziyareti kapsamında Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi ve Başbakan İmran Khan tarafından kabul edildiğini, Savunma Bakanı Pervez Khattak ve Savunma Üretim Bakanı Zobaida Jalal ile bir araya geldiğini ve Orgeneral Qamar Javed Bajwa ile de görüştüğünü belirten Akar, “dost ve kardeş” Pakistan’da gösterilen yoğun ilgi ve misafirperverliğe teşekkür etti. Görüşmelerde Türkiye ve Pakistan arasındaki ikili ilişkiler başta olmak üzere birçok konuyu ele aldıklarını belirten Akar, “Ele aldığımız konularda karşılıklı olarak mutabık kaldığımızı, Pakistanlı kardeşlerimizin destekleyici tavır içinde olduklarını gördük. Hem savunma sanayi hem askeri eğitim, iş birliği konularında önümüzdeki günlerde çalışmalarımızı daha da geliştirme yönünde mutabık kaldık. İş birliğinin sürdürülmesi konusunda da anlayış birliği içinde olduğumuzu büyük bir memnuniyetle müşahede ettik” ifadelerini kullandı. Pakistan ile MİLGEM Projesi’nin başarıyla sürdürüldüğünü bildiren Bakan Akar, “Pakistan MİLGEM Projesi’nin ilk gemisi BABÜR’ü pazar günü İstanbul’da düzenlenecek törenle denize indireceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Pakistan Cumhurbaşkanı Alvi’ye gönderdiği resmi davet mektubunu da görüşmeler sırasında kendisine sunma fırsatı bulduk” dedi. Türkiye ve Pakistan arasındaki derin tarihi ve kültürel bağlara da vurgu yapan Akar, iki ülkenin kıvançta, kederde ve sevinçte bir ve beraber olduğunu söyledi. Milli Mücadele döneminde Pakistan’dan gelen yardımların asla unutulmadığını aktaran Akar, orman yangınları ile mücadelede Pakistan’dan gelen destek ve hayatını kaybedenlere yönelik taziye mesajlarını da hatırlattı. Akar, Türkiye’nin Keşmir konusundaki desteğinin başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere her seviyede ve her vesileyle dile getirildiğini belirterek, “İki ülke arasındaki kardeşliğin önümüzdeki dönemde daha da gelişeceğini söyleyebiliriz” ifadesini kullandı. Türkiye ve Pakistan arasındaki devam eden projeleri işaret eden Akar, “Pakistan ve Türkiye bölgelerinde barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesi için önemli katkılar sağlamaktadır” dedi. Pakistan’ın 14 Ağustos’taki Bağımsızlık Günü’nü de kutlayan Akar, “Görüşmelerimizde FETÖ ile mücadele konusu da gündeme geldi. Pakistan ile birlikte başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelemizin süreceğini, bu konuda dostumuz, kardeşimiz Pakistan’ın da gerekli tedbirleri almaya devam edeceğine yönelik inancımızı dile getirdik” açıklamasında bulundu.
“Pakistanlı kardeşlerimiz Afganistan’dan gelen çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapıyor”
Pakistan’ın komşusu Afganistan’daki son gelişmelerin de görüşmeler sırasında gündeme geldiğini aktaran Akar, şunları söyledi: “Pakistanlı kardeşlerimiz Afganistan’dan gelen çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte Pakistan, Afganistan ile de yakın ilişkileri olan bir ülke. Biz de Türkiye olarak Afgan kardeşlerimize, Afganistan’ın tamamına faydası olması bakımından önemli gördüğümüz ve 6 yıldır yaptığımız gibi Afganistan’daki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının işletilmesine gerekli şartların oluşması durumunda talip olduğumuzu belirttik. Bu konuda çeşitli görüşmelerimiz, temaslarımız var.”
“Herhangi bir şekilde Mehmetçiği tehlikeye atmak gibi bir durum söz konusu olamaz”
Türkiye’nin Kabil’deki havalimanının işletilmesi yönündeki asıl maksadının, Afganistan’ın izole bir devlet haline dönüşmesine engel olmak diye açıklayan Akar, şöyle konuştu: “Kabil’deki havaalanının kapatılması durumunda ülkedeki diplomatik misyonların tamamının çekileceğine yönelik açıklamalar var.
Böyle bir şeyin Afgan kardeşlerimiz için arzu edilen bir durum olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle biz havaalanının açık kalmasının faydalı olacağına yönelik görüşlerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konu şekillenecek. Bizim herhangi bir şekilde Mehmetçiği tehlikeye atmak gibi durumumuz söz konusu olamaz. Bu temaslarımız bu bakımdan son derece önemli. Bunu ilgili bakanlık, kurumlarımızla koordineli bir şekilde sürdürüyoruz.”
“İlgisiz bazı görüntüler paylaşılarak kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor”
Bakan Akar, Afganistan’daki gelişmelerin ardından yasa dışı yollarla yurda girmeye çalışan Afgan sayısında artış yaşandığı, bununla ilgili sınır hattında birçok görüntünün yer aldığına yönelik iddialara cevap olarak, “Sınırlarımızla ilgili sadece bugün değil daha önceden de çoğunlukla gerçeği yansıtmayan bazı iddialar gündeme getirilmiştir” dedi. Gerçekdışı iddialara yönelik gerekli açıklamaları büyük bir açıklık ve şeffaflıkla yaptıklarını vurgulayan Akar, “Yerinde ve zamanında her türlü tedbir alındı, alınmaya devam ediliyor. Son gelişmelerden sonra İran sınırında olası bir hareketliliğe karşı tedbirlerimizi bir kez daha gözden geçirdik, ilave tedbirler aldık. Çalışmalarımız yoğun şekilde devam etmektedir. İlgili arkadaşlarımız büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla tüm hudutlarımızın olduğu gibi İran hududunun da korunması konusunda elinden gelen her türlü gayreti gösterdi, gösteriyor.
Maalesef bu konu ile ilgili gerçekleri yansıtmayan, İran sınırı ile alakası olmayan veya ilgisiz bazı görüntüler paylaşılarak kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor” ifadelerini kullandı. Sınırlarda her türlü önlemin alındığını kaydeden Akar, “Oradaki birliklerimiz, Mehmetçik sınırlara hakimdir, bu konuda yapılması gereken ne varsa yaptı, ilave tedbirlerle yapmaya devam ediyor. Mehmetçik bu çalışmalarında yalnız da değildir. Ayrıca hudut güvenliğinin tek bir hat olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. Alınan tedbirler sınır hattından başlıyor, arkasındaki bölgeleri, oluşturulan kontrol noktaları ile şehir merkezlerini de kapsıyor. Bu kapsamda başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili diğer tüm bakanlık, kurum ve kuruluşlarla yakın iş birliği içinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yerinde ve zamanında her türlü tedbir alındı, alınmaya devam ediliyor” diye konuştu.
TÜİK: Bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 5,1 arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasılanın 2023 yılında yüzde 5,1 arttığını açıkladı.
ANKARA-TÜİK, 2023 yılına ilişkin yıllık gayrisafi yurt içi hasıla verilerini açıkladı. Buna göre; yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla, 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 5,1 arttı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla gayrisafi yurt içi hasıla, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 76,8 artarak 26 trilyon 545 milyar 722 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı, 2023 yılında yüzde 19,5 ile imalat sanayi aldı. İmalatı, yüzde 13,9 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 9,5 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi. Yıllık gayrisafi yurt içi hasılada en düşük pay hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti.
HANEHALKI NİHAİ TÜKETİM HARCAMALARI YÜZDE 13,6 ARTTI
Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları, 2023 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 13,6 arttı. Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamalarının cari değerlerle gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 59,1 oldu. Hanehalkı harcamalarında en yüksek payı alan harcama grupları sırasıyla yüzde 22,8 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 19,7 ile ulaştırma ve yüzde 11,1 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oldu.
Devletin nihai tüketim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı, 2023 yılında yüzde 13,1 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı yüzde 31,9 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 2,4 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 8,4 arttı. Mal ve hizmet ihracatı 2023 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 2,8 azalırken, ithalatı ise yüzde 11,8 arttı. Harcama yöntemine göre cari gayrisafi yurt içi hasıla ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı yüzde 31,9, ithalatın payı ise yüzde 34,4 oldu.
İŞ GÜCÜ ÖDEMELERİ YÜZDE 116,7 ARTTI
Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre iş gücü ödemeleri, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 116,7 artarken, brüt işletme artığı/karma gelir yüzde 62,3 arttı. İş gücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı 2022 yılında yüzde 26,3 iken, bu oran 2023 yılında yüzde 32,5 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise 2022 yılında yüzde 53,7 iken 2023 yılında yüzde 47 oldu.(DHA)
İlk yerli ve milli havadan havaya görüş ötesi füzesi ‘GÖKDOĞAN’dan tam isabet
İlk yerli ve milli havadan havaya görüş ötesi füzesi GÖKDOĞAN, atış testinde hedef uçağı tam isabetle vurdu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır o anların görüntüsünü paylaştı.
Salih HÜDAVERDİ ANKARA-Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen, ilk yerli ve milli havadan havaya görüş ötesi füzesi GÖKDOĞAN’ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile birlikte icra edilen yetenek gösterimi amaçlı atış testi faaliyetlerinde hedef uçağı tam isabetle vurduğunu duyurdu. Paylaşımında “Nice ZAFER’lere” diyen Bakan Kacır, bu anın videosuna da yer verdi.(DHA)
Metrobüs kazası soruşturması: 5 şüpheli tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi
Küçükçekmece’de 1 kişinin öldüğü 51 kişinin yaralandığı Metrobüs kazasın ilişkin gözaltına alınan 8 şüpheliden 5’i tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Metrobüs yolundaki hafif ticari aracın şoförü ve denetim amiri olan Şafak Yıldız ve Metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin’in ifadeleri ortaya çıktı.
Oğuzhan CİN İSTANBUL-Küçükçekmece’de dün saat 08.40 sıralarında D-100 Karayolu üzerinde 2 metrobüs çarpıştı. Çarpışmanın ardından savrulan metrobüsler bariyerlere çarparak durabildi. Kazada 51 kişi yaralanırken ağır yaralı olan 22 yaşındaki Ferhat Uçar kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kazanın ardından olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında çalışmalarını yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri dün aralarında metrobüs şoförlerinin de olduğu 10 kişiyi gözaltına aldı. Kazanın ardından gözaltına alınan 4 kişiden 2’si ifadeleri alındıktan sonra savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Diğer 8 kişi adliyeye sevk edilmişti.
‘TUTUKLAMA TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİLER’
Küçükçekmece Adliyesi’ne getirilen 8 şüphelinin savcılıkta ifadeleri alındı. Cumhuriyet savcısı, metrobüs sürücüsü Düzgün Murat Çetin, İBB Bölge Müdürü Murat Er, İBB Bölge Müdür Yardımcı Ahmet Yıldırım,
Firma Şantiye Şefi Muhammet Sertaç Kazıcı hakkında ‘taksirle yaralamaya ve ölüme neden olma’ suçundan tutuklama talep ederek sulh ceza hakimliğine sevk etti. Diğer 3 kişi ise ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Tutuklama talebi istenilen Metrobüs yolundaki hafif ticari aracın şoförü ve denetim amiri olan Şafak Yıldız ve Metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin’in ifadeleri ortaya çıktı.
‘UYARI LEVHASI DAHA KÜÇÜKTÜ’
Metrobüs yolundaki hafif ticari aracın şoförü ve denetim amiri olan Şafak Yıldız savcılık ifadesinde, “11 senedir İETT’de şoför olarak çalışıyorum. Son 5 senedir metrobüste şoförlük yapıyorum. Son 2 aydır saha amiri olarak görevlendirildim. Olay günü saat 06.00’da Beşyol durağında görevime başladım. Saat 08.00 sıralarında 34 DFL 305 plakalı Fiat Doblo marka otomobille araçla yanıma geldi, aracı ben aldım. Zafer Ömür isimli arkadaşım ile birlikte Küçükçekmece Adliyesi’nin karşısındaki sabit noktada trafiğe kapalı alanda aracı durdurdum. Benim görevim metrobüs yolu çalışmasından ötürü meydana gelecek metrobüs arızalarında veya kazalarda bu araçta bulunan yolcuların mağdur olmaması için olay mahalline başka bir metrobüsün gelerek yolcuların o araca tahliye edilmesidir. 28 Ağustos günü haftalık iznimi kullanıyordum. Salı günü metrobüs sahasındaki bypass yol Beşyol ile Cennet durağı arasında bir yerde bulunuyordu. Küçükçekmece Adliyesi’nin karşısındaki alana açılan bypass yolu ben dün sabah iş başı yaptığımda gördüm, iki günde bir veya günlük olarak metrobüs çalışma alanındaki bypass yol giriş çıkışları değişmektedir. Yolda tamirat yapıldıkça bypass yol kaydırılarak ilerlemektedir. Bununla ilgili araç şoförlerinin bulunduğu telegramdaki kaptanlar grubuna ve çalıştıkları metrobüsün ekranına uyarı mesajları gitmektedir. Ancak bu mesajları kimin gönderdiğini bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla İBB metrobüs işletme amirliği tarafından gönderiliyor. Bildiğim kadarıyla metrobüs çalışma alanındaki işletmeler ve dubalar yüklenici firma personeli tarafından konulmaktadır. Olay günü idaremdeki aracın 20 metre önünde, üzerinde iki tane ışıklı uyarı lambası ve dur yazısı yazan dikdörtgen seklinde levha bulunuyordu, bu levhayı da yüklenici firma görevlileri koymaktadır, bunun yerini ben tayin etmiyorum, daha önceki günlerde bu levhanın boyutu ok daha büyüktü, ancak olay günü levha daha küçüktü, benim kazanın meydana gelmesinde bir kusurum yoktur, kazadan ben de son anda kurtuldum, ben Zafer Ömür ile araçta bulunduğum sırada Yenibosna istikametinden gelen metrobüsün fren yaptığını ve tekerlerinden duman çıktığını gördüm. Ancak aracın durmayıp bize çarpacağını düşündüğüm için Zafer ile birlikte araçtan hızla uzaklaştım, metrobüs bizim bulunduğumuz araca çarpmadı, bize çarpmamak için manevra yaptığı sırada karşı istikametten gelen metrobüse yandan sürtmesi sonucu kaza meydana geldi. Kazadan dolayı çok üzgünüm” dedi.(DHA)