Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Dünya

Çin’de ailelerin 3 çocuk sahibi olmasına izin veren yasa değişikliği kabul edildi

Çin’de doğum oranının arttırılması için ailelerin 3 çocuk sahibi olmasına izin veren yasa değişikliği, Ulusal Halk Kongresinin Daimi Komitesi tarafından kabul edildi.

Çin, doğum oranını arttırmak için ailelerin 3 çocuk sahibi olmasının önünü açan yasa değişikliği, Ulusal Halk Kongresinin Daimi Komitesi toplantısında kabul edildi. Nüfus ve Aile Planlama Yasası’nda yapılan değişiklik, Devlet Başkanı Xi Jinping’in onayının ardından yürürlüğe girecek.

Çin’in nüfus politikası

1979 yılında ülke nüfusunu kontrol etme amacıyla tek çocuk politikasını resmen hayata geçiren Çin, nüfusun hızla yaşlanması sorunu karşısında 2015 yılı sonunda çiftlerin 2 çocuk sahibi olmalarına izin vermişti. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in başkanlığında 31 Mayıs’ta toplanan Çin Komünist Partisi Politbüro toplantısında yaşlı nüfus sorunu ele alınırken, daha büyük kapsamlı adımlar atılması kararına varılmıştı.

Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi Çin’de doğum oranlarının düşmesinin ardından politikada değişiklik yapılarak çiftlere izin verilen çocuk sayısı 2’den 3’e yükseltilmişti. Söz konusu politikanın Çin’in nüfus yapısını iyileştireceği ifade edilirken, buna destek olarak emeklilik yaşının ertelenmesi, gençlere yönelik evlilik ve aile değerleri eğitimi gibi tedbirlerin yürürlüğe sokulacağı çocuk bakımı, annelik izni ve çocuk doğum sigortası gibi konularda ilerleme sağlanması için de çalışılacağı belirtilmişti.

Yenidoğan sayısı 2019 yılına kıyasla yüzde 18 geriledi

Çin’de 2020 yılı sonunda yapılan nüfus sayımına göre ülke nüfusu 1 milyar 410 milyona yükseldi. Çin nüfusu 2010 yılına kıyasla sadece yüzde 5.4 büyüyerek 1953’ten bu yana on yıllık bazda en düşük büyümeyi kaydetti. Çin’de 2020 yılında yenidoğan çocuk sayısı da 2019 yılına kıyasla yüzde 18 gerileyerek 12 milyon olarak kayıtlara geçti. Çin’de doğurganlık oranı ise 1,3’te kaldı. Nüfusun istikrarının korunması için doğurganlık yenilenme seviyesinin 2,1 olması gerektiği kabul ediliyor. Çin’de 65 yaş üstü nüfus, 2010 yılında toplam nüfusun yüzde 8,87’ini oluştururken, 2020 itibarıyla toplam nüfusun yüzde 13,5’ine tekabül ediyor. Uzmanlar, gelir seviyesindeki artış, çocuk yetiştirmenin yükselen maliyeti ve kentleşme gibi faktörler nedeniyle söz konusu politikadaki gevşetmelere rağmen Çinli çiftlerin çocuk sahibi olmak istemediğini belirtiyor.

Asayiş

ABD’de listeria bakterisi sebebiyle binlerce kilo et ürünü piyasadan toplatılıyor

ABD Gıda Güvenliği ve Denetim dairesi (FSIS), bugün listeria bakterisi bulaşmış olduğu belirtilen binlerce kilo şarküteri et ürününün piyasadan toplatılmaya başlandığını duyurdu.

Beril SÖNMEZ
FSIS’in bugünkü duyurusunda hastalığa yol açan patojenik bakteri türü Listeria monocytogenes bulaştığı için et şarküteri ürünlerinin piyasadan toplatılmaya başlandığını açıklayarak “Sorun, FSIS’e Maryland Sağlık Kurumu tarafından toplanan bir numunenin L. monocytogenes için pozitif çıktığı bildirildiğinde tespit edildi” denildi.

13 EYALETTE GÖRÜLDÜ

Listeria monocytogenes enfeksiyonu salgınını araştırmak için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ve eyalet halk sağlığı kurumlarıyla birlikte çalıştığını ifade eden FSIS, dün itibariyle 13 eyalette 33 hastaneye yatış ve iki ölüm dahil olmak üzere toplamda 34 hasta tespit edildiğini belirtti. Yetkililer, listeria içeren ürünün aynı tezgahtaki diğer ürünlere bulaşma ihtimali olduğunu vurgulayarak perakende şarküterilerin tüm yiyecek ve yiyecek dışı yüzeyleri temizlemesini ve dezenfekte etmesini ve şarküterideki açık etlerin ve peynirlerin atılmasını tavsiye etti.

Listeria monocytogenes bulaşmış gıdaların tüketimi, öncelikli olarak hamile ve 65 yaş üstü veya zayıf bağışıklık sistemine sahip kişileri etkileyen ciddi bir enfeksiyon olan Listeriosis’e neden olabilir. Listeriosis ateş, kas ağrıları, baş ağrısı, ense sertliği, kafa karışıklığı, denge kaybı ve bazen ishal gibi belirtiler göstermektedir.(DHA)

Okumaya devam et

Dünya

ABD uçakları, Çin ve Rus savaş uçaklarını engelledi

Kuzey Amerika Havacılık ve Uzay Savunma Komutanlığı (NORAD), ABD ve Kanada’dan havalanan uçakların, Rusya’ya ait iki Tu-95 bombardıman ve Çin’e ait Xi’an H-6 tipi uçakları Alaska hava sahası yakınlarında engellediğini duyurdu.

VAHDET AYAZ-NORAD’dan yapılan açıklamada, “NORAD 24 Temmuz 2024 tarihinde Alaska Hava Savunma Tanımlama Bölgesinde (ADIZ) faaliyet gösteren iki Rus TU-95 ve iki Çin Halk Cumhuriyeti (PRC) H-6 askeri uçağını tespit etti, izledi ve önledi. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan NORAD savaş uçakları önleme işlemini gerçekleştirdi. Rus ve PRC uçakları uluslararası hava sahasında kalmış ve Amerikan veya Kanada egemen hava sahasına girmemiştir. Alaska ADIZ’indeki bu Rus ve PRC faaliyeti bir tehdit olarak görülmemektedir ve NORAD Kuzey Amerika yakınlarındaki rakip faaliyetlerini izlemeye ve mevcudiyete mevcudiyetle karşılık vermeye devam edecektir” denildi.

NORAD NEDİR?

NORAD, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada arasında iki uluslu bir komutanlıktır. NORAD, uçakları tespit ve takip etmek ve uygun eylemleri bildirmek için uydular, yer tabanlı ve havadan radarlar ve savaş uçaklarından oluşan katmanlı bir savunma ağı kullanır.(DHA)

Okumaya devam et

Dünya

Çin: Filistinli gruplar, bölünmenin sona ermesi için Pekin Deklarasyonu’nu imzaladı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin’de düzenlenen Filistinli gruplar arasındaki iç uzlaşmaya yönelik Pekin görüşmeleri hakkında bilgilendirme açıklaması yaptı. Sözcü Ning dünkü açıklamasında “Filistinli gruplar, bölünmenin sona erdirilmesi ve Filistin ulusal birliğinin güçlendirilmesine ilişkin Pekin Deklarasyonu’nu imzaladı” dedi.

Beril SÖNMEZ
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Çin’in daveti üzerine 14 Filistinli grubun üst düzey temsilcilerinin ilk defa bir araya gelerek 21-23 Temmuz tarihleri arasında Pekin’de uzlaşma görüşmeleri gerçekleştirdiğini ve Filistinli grupların bölünmenin sona erdirilmesi ile Filistin ulusal birliğinin güçlendirilmesine ilişkin Pekin Deklarasyonu’nun imzaladığını duyurdu.

BM HİMAYESİNDE ULUSLARARASI BİR KONFERANS GEREKLİ

Görüşmelerin bir umut kaynağı olduğunu vurgulayan Sözcü Ning, “Deklarasyon, Çin’in Filistinlilerin haklarını destekleme, bölünmüşlüğü sona erdirme ve Filistinli gruplar arasında birleşik bir pozisyon oluşturma yönündeki samimi çabalarını takdir etmektedir. Deklarasyon, BM himayesinde, tam yetkiye sahip, bölge ve ötesinden geniş tabanlı katılımın sağlanacağı uluslararası bir konferans düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor” dedi.

FİLİSTİN KURTULUŞ ÖRGÜTÜ ÇATISI ALTINDA BİRLEŞME  

Sözcü Ning’in ayrıca “Deklarasyona göre taraflar, Pekin görüşmelerinin olumlu ve yapıcı bir ruh sergilediğine inanmakta ve Filistin halkının tek meşru temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü çatısı altında tüm gruplar arasında ulusal birliği gerçekleştirme konusunda mutabık kalmaktadır” ifadeleri dikkat çekti.

GEÇİCİ ULUSAL UZLAŞI HÜKÜMETİ

Filistinli grupların, Filistin’in mevcut temel yasası doğrultusunda geçici bir ulusal uzlaşı hükümeti kurmaya, Gazze’de yeniden yapılanmayı gerçekleştirmeye ve kabul edilen seçim yasalarına uygun olarak mümkün olan en kısa sürede bir genel seçime hazır olduğu ayrıca belirtildi. Sözcü Ning uzlaşı hükümeti konusunda “Taraflar, kurumsal olarak işlev görecek ve siyasi karar alma süreçlerini ortaklaşa yürütecek geçici Birleşik Liderlik çerçevesini aktif hale getirme konusunda oybirliğiyle mutabık kalmışlardır. Taraflar deklarasyon hükümlerinin tam olarak uygulanması için ortak bir mekanizma kurulması ve uygulama süreci için bir takvim oluşturulması konusunda mutabık kaldılar” açıklamasını yaptı.

ÇİN’İN 3 ADIMLI FİLİSTİN GİRİŞİMİ

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin kapanış konuşmasında “BM kararlarına uygun olarak Filistin’in gerçek bağımsız devlet yapısını gerçekleştirmesi” sözleri dikkat çekti. Bakan Wang Yi’nin ayrıca Çin’in Gazze’de devam eden çatışmaya ilişkin üç adımlı girişimi hakkında verdiği bilgide şunlar dikkat çekti;

“İlk adım: Gazze Şeridi’nde mümkün olan en kısa sürede kapsamlı, kalıcı ve sürdürülebilir ateşkesin sağlanması ve insani yardım ve kurtarma çalışmalarına engelsiz erişimin sağlanması. İkinci adım: ‘Filistinlilerin Filistin’i yönetmesi’ ilkesi çerçevesinde Gazze’nin çatışma sonrası yönetimi için ortak çaba sarf edilmesi. Üçüncü adım: Filistin’in BM’ye tam üye olması ve iki devletli çözümün uygulanmaya başlanması. Bu üç adım birbirine bağlıdır ve hepsi de vazgeçilmezdir.” (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.