Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

Ordu’da tıbbi ve aromatik bitkilerin hasadı başladı

Ordu’da üretimine başlanılan ve 4 ay önce dikimi yapılan, insan ve hayvan hastalıkların tedavi edilmesinde kullanılan tıbbi bitkiler ile kokulu bitki olan aromatik bitkilerin hasadı başladı.

Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan ‘Tıbbı ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması’ projesi kapsamında Altınordu, Perşembe, Ünye ve Kabadüz ilçelerinde sarı kantaron, ekinezya, tıbbi nane, aynısefa, limon otu, biberiye, kekik ve lavanta olmak üzere toplamda 8 çeşit bitki yetiştiriliyor. Yeterli olgunluğa ulaşmış bitkiler daha sonrasında hasat edilip Karadeniz’de ilk ve tek olan Biyo-İnovasyon Merkezinde işlemlerden geçirilerek sabun, yağ, çay gibi çeşitli ürünlere dönüştürülüyor.

Ayrıca üretiminde başarılı sonuçlar elde edilen bitkiler konusunda üreticileri eğitecek olan Ordu Büyükşehir Belediyesi bu sayede tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması katkı sunmuş olacak.
2021 Mayıs ayı itibariyle Ünye, Perşembe ve Kabadüz’de vatandaşlara verilen hem de Altınordu ilçesinde Büyükşehir Belediyesinin parselinde bulunan alana dikilen 8 çeşit tıbbi ve aromatik bitki 4 aylık bir süre sonucunda hasadı yapıldı. Bu kapsamda yetiştirilen bitkilerin ilk hasadı Altınordu ilçesi Öceli Mahallesi’nde bulunan 3 dekar alanda gerçekleştirildi. Hasada Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler de katıldı.

“Tıbbi aromatik bitkiler önemli bir gelir kaynağı”

Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ve hasadı ile ilk denemelerin olumlu sonuç verdiğine dikkat çeken Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, tıbbi ve aromatik bitkilerinin önemli bir gelir kaynağı olduğunu söyledi.
Başkan güler şöyle konuştu:
“Burada biz 8 çeşit tıbbi aromatik bitti denedik. Özellikle ekinezyaya dikkat çekmek istiyorum. Bu bitki Karadeniz’de ilk defa deneniyor ve çok iyi sonuç aldık. Bunun dışında biberiye, aynısefa, tıbbi nane var. Bin 300 metrekareden 30 bin TL bir gelir elde edebileceğiz. Birde burada sürpriz ürün olarak arkadaşlarımız karpuzu denemişler. Diyarbakır karpuzu kadar iddialı karpuzların burada olabileceğini de görmüş olduk. Ordu’muz sadece fındıkta, kivide, balda iddialı değil. Bunun dışında da tıbbi aromatik bitkilerde önemli bir gelir kaynağı olduğunu tespit ettik. Bizim milletimiz görerek inanır. Bizde aldık, diktik ve gösterdik. Şimdi bunların hasadı yapılıyor”

“Ordu şifa merkezi olacak”

Tıbbi ve aromatik bitkilerin İnavosyon Merkezinde işlenerek ilaç konusunda da kaynak oluşturacaklarını söyleyen Başkan Güler, “Buradan sadece para kazanmayacağız. Bu bitkilerden ilaç yapılabileceğiz ve şifa konusunda kaynak oluşturacağız. Topraklarımız çok zengin. Burası aynı zamanda şifa merkezi oluyor. Buradan elde ettiğimiz ürünlerin ayrıca distilasyonlarını yapıyoruz. Yani içindeki konsantrelerini çıkaracağız. Bunlarında her biri ilaç olabilecek bir şekle dönüşecek. Ekinezya bunlardan bir tanesi gribe ve ağrı kesici olarak etkili bir bitki. Diktiğimiz sekiz aromatik bitki burada kurduğumuz destilasyon ünitelerine koyuyoruz. Burada ısıtarak belirli sıcaklıklarda bunlar ayrışıyorlar. Mesela lavanta yağı elde ediyoruz. Bu yağın litresi bin 500-bn 800 TL arasında. Ayrıca lavantanın suyundan da sabun yapacağız” şeklinde konuştu.

“Birçok bitki fındığa ilave yeni gelir kapısı olabilir”

Fındığa ilave birçok bitkinin Ordu’da yeni gelir kapısı olabileceğini söyleyen Başkan Güler, “Salepte de çok iyi bir sonuç almıştık. Bu üründe çok gelir getirici bir bitki. Bunun dışında limon otu, melisa, stevya, siyez buğdayı, aronya, mavi yemiş gibi ürünlerde de başarılı olduk. Bunların hepsi fındığa ilave kazanç kapısı. Bunların hepsini göstererek, ispat ederek olabileceğini halkımıza sunmuş olduk. Bundan sonrası artık karşılıklı gayretle bu uygulamayı yaygınlaştırmak olacak.”

Çevre

Bursa Valiliği’nden toz taşınım uyarısı

Bursa Valiliği tarafından vatandaşlara toz taşınımı uyarısı yapıldı.

BURSA-
Bu gece 23:59’a kadar sürmesi beklenen meteorolojik olayla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Yapılan son değerlendirmelere göre; Çarşamba günü bölge genelinde (Eskişehir, Bursa, Kütahya, Bilecik) toz taşınımı beklenmektedir. Toz taşınımı nedeni ile görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.”

Okumaya devam et

Çevre

Tokat’ta 191 konut zarar gördü, 2 bin yıllık köprüde çatlak bile yok

Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremde üç ilçede toplam 191 konutta hasar oluşurken, 2 bin yıllık tarihi köprüde çatlak dahi oluşmadı.

Yasin Kıras – Yunus Çiftci
TOKAT-
Tokat, aynı gün içinde üst üste gelen depremlerle sarsıldı. Önceki gün meydana gelen 4.7, 4.1 ve 5.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerinde ve 30 köyde 191 konutta hasar tespit edildi. Deprem sonucunda ahır duvarları yıkıldı, cami minareleri hasar gördü ve birçok evde çatlaklar oluştu. Ancak ilçe merkezinde bulunan ve halen çevre köylere ulaşımı sağlayan Roma döneminden kalma tarihi Sulusaray Köprüsü depremde zarar görmedi. 2 bin yıllık tarihi yapı, köylere olan karayolu ulaşımını güvence altına almaya devam ediyor.
Öte yandan, depremin etkileri gün ağarırken dronla havadan görüntülendi.

Okumaya devam et

Çevre

Deprem uzmanından uyarı: Tokat’ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı

Gazi Üniversitesi DEMAR (Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ın da üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda beklenen büyük şiddetli depremin hala olmadığını kaydetti.

Muhammed Musab Gümüşer – Tolga Başer
ANKARA-
Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti.

Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti.

“Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır”

Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
“Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.”

“Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz”

Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.