Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Doç. Dr. Adem Palabıyık: “CHP’nin ‘Doğu Masası’ stratejisinden HDPKK çıkmış”

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kültürel ve Sosyal Çalışmalar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Adem Palabıyık, “CHP’nin ‘Doğu Masası’ stratejisinden HDPKK çıkmış ve Kılıçdaroğlu bu sözlerle adeta Diyarbakır annelerine ihanet etmiştir” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ile çözeriz” açıklamasını değerlendiren BEÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Palabıyık, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce skandal bir açıklama yaptı ve ‘Kürt sorununu HDP ile çözeriz’ cümlesini kurarak, HDP’nin PKK ile organik bağını görmezden gelerek, Kürtler hakkındaki meseleleri PKK’ya havale etti ve CHP’nin ‘Doğu Masası’ndan tabiri caizse HDPKK çıktı. Kılıçdaroğlu, Günel Cantak’ın ‘Bay Kemal ve İttifakları’ belgeselinde ülkemiz için oldukça tehlikeli açıklamalarda bulundu.

Ülke siyaseti için ‘feci’ sayılabilecek cümleler kuran Kılıçdaroğlu, Kürt meselesindeki kavramsallaştırmayı HDP’ye havale ederek, bir anlamda PKK’nın Kürt meselesindeki temsiliyetini de kabul etmiş görünmüştür. Çünkü HDP’nin kapatılma dava dosyasındaki temel gerekçelerden biri olarak gösterilen HDP’nin PKK ile organik bağı (PKK’ya para aktarma, HDP’nin paravan olarak kullanılması, ölen PKK’lıların yakınlarının işe yerleştirildiği, partideki bazı isimlerin kırsal faaliyetler için alana gönderildiği, vb.) ortaya çıkarılmıştır. Kılıçdaroğlu, dava dosyasındaki ifadeleri görmezden gelerek, 609 sayfalık iddianameyi ve hukukun üstünlüğünü hiçe saymıştır. Şu an HDP’yi meşru kabul etmek ve PKK ile ayrıştırmamak, YPG’yi, PYD’yi ve Öcalan’ın tezlerini hükümsüz olarak kabul etmek demektir” dedi.

“Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerinin halkı davasını görmezden gelmiştir”

Doç. Dr. Adem Palabıyık, CHP’nin Kürt meselesi ile ilgili ifade ettiği bütün tezlerin çöktüğünü dile getirerek, “Kılıçdaroğlu, sadece Kürt sorunu kavramsallaştırmasını PKK’ya havale etmekle kalmamış ayrıca HDP’nin PKK’ya arka bahçe olduğunu defalarca dile getiren Diyarbakır annelerini de hayal kırıklığına uğratmış ve evlat nöbetindeki ailelerin davalarına ihanet etmiştir.

Sırf, HDP’yi küstürmemek için PKK’nın yaptıklarını meşru gören bir partiyi görmezden gelmiş ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı uğruna aslında yapmayacağı bir şey olmadığının da işaretlerini vermiştir. Kürt meselesindeki tartışmalara, devletimizin PKK’nın kırsal alandaki varlığını sonlandırmasına ve devlet ile halkın birbirlerine yeniden güven sağlamaya başlamasına rağmen, Kılıçdaroğlu mevcut gerçeklikleri yok saymıştır. Üç yıldır evlatlarını PKK adına HDP’den isteyen, evlatlarının HDP tarafından kandırıldığını defalarca ifade eden ve HDP’nin PKK’nın arka bahçesi olduğunu ortaya koyan ailelerin gösterdiği direnişi tek kalemde silen Kılıçdaroğlu, artık Türk siyasi tarihinde ‘istenilmeyen aktör’ olarak anılacaktır. Tam anlamıyla sarı gazetecilik yapan Kılıçdaroğlu, söylemlerinin nereye varabileceğini düşünemeyecek kadar siyaset acemisi bir tavır sergilemiştir. Lakin bu tartışmalardan daha önemlisi, İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in bu ifadelere ne diyeceğidir” diye konuştu.

“İYİ Parti ivedi biçimde Millet İttifakını terk etmelidir”

“İYİ Parti, Millet İttifakını terk etmelidir” diyen Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti:
“Akşener, MHP içinden üretilen bir siyasal hareketin partileşmiş hali olan İYİ Parti Genel Başkanı ve CHP ile birlikte sürdürdüğü Millet İttifakının ortağıdır. Eğer Akşener, Kılıçdaroğlu’nun bu ifadelerine rağmen hala Millet İttifakı içinde kalmayı düşünüyorsa, İYİ Parti siyasetçileri ve tabanının, Akşener’in tutumunu görmesi gerekir. İYİ Parti siyasileri ivedi bir karar alarak Millet İttifakını terk etmelidir. Çünkü HDP ile Kürt sorununa bakmak ile PKK’nın Kürt meselesine bakışı arasında hiçbir fark yoktur. Ve HDP ile PKK’nın politikası, Öcalan’ın kitaplarının adeta özeti gibidir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun açıklaması, HDP, PKK ve Öcalan diyalektiğini Kürt sorunu çözümünü neredeyse kabul etmek anlamına gelecektir.”(iha)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

TBMM’de eski Devlet Bakanı Kocabatmaz için cenaze töreni

Ankara’da vefat eden eski Devlet Bakanı Mehmet Kocabatmaz (78), TBMM‘de düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Torunu Mehmet Efe, Kocabatmaz’ın fotoğrafını taşıdı.

ANKARA-Mehmet Kocabatmaz, Ankara’da bir süredir tedavi gördüğü hastanede dün hayatını kaybetti. Kocabatmaz için bugün TBMM‘de cenaze töreni düzenlendi. Törene, Kocabatmaz’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra milletvekilleri ile Meclis çalışanları katıldı. Cenaze, görevlilerin omuzlarında TBMM Şeref Kapısı merdivenlerinin önüne getirildi. Cenaze alayının önünde yürüyen torunu Mehmet Efe, Kocabatmaz’ın fotoğrafını taşıdı. Dua okunması ve saygı duruşunun ardından tören sona ererken, Kocabatmaz’ın cenazesi, yarın toprağa verilmek üzere memleketi Denizli’ye gönderildi.

MEHMET KOCABATMAZ

Mehmet Kocabatmaz, 1946 yılında Denizli’nin Tavas ilçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni bitirdi, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı’nda ‘Doktora’ yaptı. Fırat Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakülteleri Dekan Yardımcılığı, Fakülte Kurulu ve Yönetim Kurulu Üyeliği, Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığı, Sağlık Bilimleri Enstitü Müdürlüğü, Mesleki Eğitim Fakültesi Dekanlığı, Selçuk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Genel Kurulu Üyeliği, 21’inci Dönem Denizli Milletvekilliği ile Devlet Bakanlığı yaptı. Kocabatmaz, evli ve 2 çocuk babasıydı.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Fatih Erbakan’dan ‘İsrail’ çağrısı: Dünyada da ahirette de yakamızı bırakmayacak bir vebaldir

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İslam dünyasını bir kez daha İsrail’in saldırılarına karşı fiili adım atma çağrısında bulunarak, “Masum sivil kardeşlerimize uygulanan bu vahşeti sadece kınayarak seyretmeye devam etmek, dünyada da ahirette de yakamızı bırakmayacak bir vebaldir” dedi.

ANKARA-Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, İsrail’in Refah’a saldırısına ilişkin İslam dünyasına seslenerek, “Bu noktada Müslüman ülke yöneticilerinin ciddi yaptırımlar ortaya koyması gereklidir. İsrail ve Amerika’ya yapılan petrol ve doğalgaz sevkiyatının durdurulması dahi çok ciddi bir caydırıcı unsur olacaktır. Türkiye’nin de bunun için gerekli girişimleri hayata geçirmesi gereklidir. Özellikle de Müslüman ülkelerin yöneticilerinin eylemsizliği kabul edilemeyecek boyuta ulaşmış durumdadır. Bilindiği üzere çocuk katili Siyonist rejim Hamas ateşkes önerilerini kabul etmesine rağmen Refah’a saldırı başlattı. Siyonist canavarlar Gazze’de yaptıkları katliamın üzerine şimdi de Refah’ta kadın çocuk demeden masum insanları katlediyorlar. Aylardır sergiledikleri vahşeti artırarak devam ettiriyorlar. Bu vahşete karşı Batı ülkelerinde dahi halklar tepki ortaya koyuyor. Amerika’da üniversite öğrencileri geniş kapsamlı protesto gösterileri düzenliyor, Fransa’da lise öğrencileri dersleri boykot ediyorlar. Tüm dünyada protesto mitingleri ve yürüyüşler düzenleniyor. Ancak ne acıdır ki yetki sahibi devlet yöneticileri seyretmekle veya sadece konuşmakla yetinmektedirler. Özellikle de Müslüman ülkelerin yöneticilerinin eylemsizliği kabul edilemeyecek boyuta ulaşmış durumdadır. Bu noktada Müslüman ülke yöneticilerinin ciddi yaptırımlar ortaya koyması gereklidir. İsrail ve Amerika’ya yapılan petrol ve doğalgaz sevkiyatının durdurulması dahi çok ciddi bir caydırıcı unsur olacaktır. Türkiye’nin de bunun için gerekli girişimleri hayata geçirmesi gereklidir. Masum sivil kardeşlerimize uygulanan bu vahşeti sadece kınayarak seyretmeye devam etmek, dünyada da ahirette de yakamızı bırakmayacak bir vebaldir” ifadelerini kullandı. (DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Husiler, ticari gemilere saldırı düzenledi

Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Yahya Saree, İsrail’e ait olduğunu belirttiği MSC DIEGO ve MSC GINA adlı gemilere Aden Körfezi’nde, Hint Okyanusu’nda ve Umman Denizi’nde da MSC VITTORIA gemisine operasyon düzenlendiğini duyurdu. Saree, “Vuruş isabetliydi” dedi.

VAYDET AYAZ
Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Saree, yaptığı açıklamada, “Filistin halkına yönelik baskılara karşı zafer kazanan ve ülkemize yönelik Amerikan-İngiliz saldırganlığına yanıt veren Yemen Silahlı Kuvvetleri, iki gemiyi hedef alan deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri ve füze kuvvetlerinin ortak bir operasyonunu gerçekleştirdi. Bu gemilerden ilki Aden Körfezi’ndeki İsrail gemisi MSC DIEGO, diğeri ise MSC GINA’dır. Füze kuvvetleri MSC VITTORIA’yı hedef alan iki özel operasyon gerçekleştirmiştir; bunlardan ilki Hint Okyanusu’nda, diğeri ise Umman Denizi’nde aynı gemiye karşı yapılmıştır. İsabetler doğrudan ve isabetliydi” dedi.

ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM), gemilere yönelik saldırılara ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.