Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

ABD, PKK’yı konvansiyonel ordu gibi hazırlıyor

Ersin Turan

İSTANBUL İHA- Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Suriye’de ABD’nin YPG/PKK’yı konvansiyonel ordu gibi hazırladığını belirterek, asıl sorunun bu olduğunu söyledi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’den Türkiye’ye yönelik terör saldırılarıyla ilgili, “Buralardan kaynaklanan tehditleri, ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız” açıklamasını İhlas Haber Ajansı Muhabirine değerlendiren Ağar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesinin çok net olduğunu söyledi.

Türkiye’nin sahada etkin olan unsurlarla bir işbirliği yaparak çözüm üretmeye çalışacağını, yapamaması durumunda çözümü kendi iradesiyle yapacağını vurgulayan Ağar, “İşin içerisinde bir sürecin olduğunu değerlendiriyorum. Öncelikli olarak karşı karşıya kalınan fiili fotoğrafı üzerinden ve geçmişte yapılan anlaşmalara uyulmaması üzerinden özellikle Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra gerek Amerika Birleşik Devletleri, gerek Rusya ile yapılan anlaşmalara uyulmaması üzerinden Türkiye’nin bir takım mekanizmaları aktifleştireceğini düşünüyorum. Eğer olmazsa askeri harekatı kendi inisiyatif ve iradesiyle yapabilecek hale gelirse Türkiye’nin de bunu yapacağını düşünüyorum. Burada bir başka gizli özne olabilir. Çünkü Sayın Erdoğan Rusya’da Vladimir Putin’le görüştü o görüşmede farklı bir takım siyasi gelişmelerin şekillenebileceğini adım adım bir yere gidebileceğini görmek gerekiyor. Bunu iyi anlamlandırmak gerek. Türkiye’nin YPG/PKK’ya konsantre olmakla ilgili bir takım adımlar atacağını değerlendiriyorum” dedi.

Operasyon Tel Rıfat’tan başlayacak
“Bir harekat olacaksa öncelikle olarak Tel Rıfat, çünkü Tel Rıfat kendisini çok gösteriyor” diyen Ağar, şunları kaydetti:
“Karşı karşıya kaldığımız tehdit oradan daha çok. Sadece Tel Rıfat mı var? Hayır. Bizim temel amacımız ne? Bir güvenlik kuşağı oluşturmak. Bu güvenlik kuşağının içerisinde Münbiç son derece önemli bir istikrarsız alan. Burası YPG/PKK’nın demografik ve sosyolojik anlamda da istismar etmiş olduğu bir bölge. Ayn el-Arab namı diğer Kobani ve Barış Pınarı Harekatı’nın doğusunda kalan Irak sınırına kadar olan alan var. Bunların tekli veya çoklu bir takım operasyonlarla, harekatlarla karşı karşıya kalabileceğimizi değerlendiriyorum.”
Olası harekatın Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı harekatlarından farklı olacağını değerlendiren Ağar, “Neden Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalından farklı olur? Öncelikli olarak konjonktür farklı biçimlendi, farklı bir denklem var. Süre geçti, sahada yükselen ve alçalan aktörler oldu. Buna bağlı olarak angajmanlar değişti, değişir. Bir diğer tarafıyla coğrafi mesele ve teröristin gelişen durumu. Teröristler özellikle yapmış olduğumuz harekatlardan ve yıllardır Türkiye ile mücadele etmekten kaynaklanan o şeytani akılları ve tecrübeleriyle karşımızda pek çok yığınak yaptılar, tahkimat yaptılar. Yaptıkları o tünel ağının deşifresi, etki altına alınması, onlar içerisindeki yığınakları, oluşturmuş oldukları atış mevzileri, ellerine verilen silahlar her geçen gün artıyor. Bu açıdan çok büyük farklılıklar kendini göstermiş durumda” diye konuştu.

Konvansiyonel terör ordusu
ABD’nin YPG/PKK’ya konvansiyonel silah eğitimleri vermeye başlamasını da değerlendiren Ağar, “YPG/PKK pek çok farklı angajman geliştirdi bunları kullanmak isteyecek. Burada sorun şu: Amerika Birleşik Devletleri’nin YPG/PKK’yı konvansiyonel bir ordu gibi hazırlamaya kalkmış olması veya bununla ilgili aşamaları görmemiz. Ne var bunların içerisinde? Obüs eğitimi veriyor. PKK’ya neden obüs eğitimi verilir ki? Ateş destek silahları, şu an kullanabilecekleri bir DEAŞ mı var karşılarında. Amerikan ordusunun kullanmış olduğu zırhlı savaş araçları, helikopter eğitimleri bunların hepsinin bir anlamı var” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin Rusya ile anlaşmayı deneyeceğini vurgulayan Ağar, “Belki de anlaştılar, Sayın Erdoğan ile Putin Soçi’den ne konuştular bilmiyoruz. Ama mutlaka konuştular, konunun sadece İdlib ile sınırlı kaldığını düşünmüyorum. İki ülkenin ilgi ve etki sahaları mutlaka o toplantıda görüşülmüştür. O toplantıda Suriye’nin geneli, Esad rejimi ile ilişkiler, siyasi süreç, harekat alanları, güvenlik kuşağı, hatta Libya, Ukrayna, Kırım, Kafkaslar, Karadeniz bunların hepsinin bir şekilde az veya çok temel büyük fotoğraf üzerinden konuşulduğunu düşünüyorum” dedi.

Asayiş

Beşiktaş’ta 29 kişinin hayatını kaybettiği yangın; Valilik 13 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verdi

Beşiktaş‘ta “Masquerade” adlı gece kulübünde 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Valiliğinden binaya ilişkin izin ve denetim belgesi veren 14 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni talep etti. Valilik aralarında o dönemin Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcılarının da olduğu 13 kişi hakkında soruşturma izni verdi.

MİKAİL BIYIKLI
İSTANBUL-Beşiktaş‘ta 2 Nisan’da “Masquerade” adlı gece kulübünde çıkan yangın sonucu 29 kişi hayatını kaybetmişti. Yangınla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı denetim ve ruhsat belgesi veren, aralarında o dönemin Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcılarının da bulunduğu 14 kamu görevlisi hakkında İstanbul Valiliğinden soruşturma izni talep etti.

VALİLİK 13 KAMU GÖREVLİSİ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ VERDİ

Valilik Eski Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcıları Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Ahmet Mithat Şermet, Yasemin Saral, Ali Rıza Yılmaz, İBB İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk, İBB İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ, İBB İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu, İBB İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz, Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Cemal Aksoy (2017 yılında vefat etmiş), Beşiktaş Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Uğur Türkyılmaz, Beşiktaş Belediyesi Ruhsat Şefi Nilüfer Oğuz, Beşiktaş Belediyesi Ruhsat Memuru Rahşan Tekin Ölmez, Beşiktaş Belediye Memurları Lalehan Taşdelen Başkaya, Feridun Tayfun Erelmas hakkında soruşturma izni verildi. O dönemin belediye Ruhsat ve Denetim Müdürü olan Cemal Aksoy 2017 yılında hayatını kaybettiği için valilik toplamda 13 kişi hakkında soruşturma izni verdi.

Okumaya devam et

Asayiş

Bebeğini fındık bahçesine gömen anneye verilen müebbet hapsi istinaf onadı

ORDU’da evlilik dışı ilişkisinden doğan 2 günlük kız bebeğini öldürüp, fındık bahçesine gömen Bilge Çapa’ya (28) verilen müebbet hapis cezası, istinaf mahkemesi tarafından onandı.

Mustafa KIRLAK
ORDU-Altınordu ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde 12 Eylül 2022’de evlilik dışı kız çocuğu dünyaya getiren Bilge Çapa, bir süre sonra bebeği ile rutin kontrolleri için aile hekimliğine çağrıldı. Davet sonrası Çapa, polise gidip, bebeği için kayıp ihbarında bulundu. Ekipler, bebeğe dair iz bulamayınca araştırmayı derinleştirdi. Gözaltına alınan Çapa sorgusunda, bebeğini oturdukları evin arkasındaki fındık bahçesine gömdüğünü itiraf etti. Bahçedeki aramada, 2 günlük olduğu belirlenen bebeğin cesedi bulundu. Emniyetteki işlemlerinin ardından Bilge Çapa, ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı.

İLERİ DERECEDE ÇÜRÜME

Soruşturmada, DNA testi yapılmak üzere bebek ve Bilge Çapa ile ilişkisi olduğu ileri sürülen S.Ö.’den doku örneği alındı. Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nde yapılan DNA profil karşılaştırılması sonucunda şüpheli ile S.Ö.’nün yüzde 99,99 ihtimalle bebeğin biyolojik anne ve babası olabilecekleri tespit edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu da bebeğin ölümüne ilişkin rapor hazırladı. Raporda, ileri derecede çürüme nedeniyle bebeğin ölüm nedeninin tespit edilemediği belirtildi.

Bilge Çapa hakkında ‘alt soydan akrabayı kasten öldürmek’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Çapa, 6 Şubat’ta çıktığı 7’nci duruşmada ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

SAVCI İLE AVUKAT, KARARI İSTİNAFA TAŞIDI

Cezayı fazla bulan Bilge Çapa’nın avukatı ile dosyanın savcısı, kararı istinafa taşıdı. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, Çapa hakkındaki müebbet hapis kararını değerlendirdi. 1’inci Ceza Dairesi, incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığını, istinaf başvurusunda gerekçe olarak ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmediğini belirtip, mahkemenin kararını onadı. (DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Antalya Havalimanı’nda 4 polis ile 38 özel güvenlik, yedikleri tavuktan hastanelik oldu

Antalya Havalimanı‘nda görevli 4 polis ile 38 özel güvenlik görevlisi, yedikleri tavuktan zehirlendikleri şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. 42 personelin durumunun iyi olduğu kaydedildi.

Mehmet ÇINAR
ANTALYA-Antalya Havalimanı‘nda görevli bazı personelin gece saatlerinde ishal, kusma, halsizlik şikayetleri üzerine bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. 4 polis ve 38 özel güvenlik görevlisi, kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Antalya Havalimanı Hudut Mülki İdare Amiri Suat Seyitoğlu, yemekle ilgili inceleme ve araştırma yapmaları için İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden ekip istediklerini, gerekli numunelerin alındığını söyledi. Seyitoğlu, “Hafif bir zehirleme var, düzeldi. Hastaneye sadece başvuruldu, aynı gün geldiler. Genel bir denetim yaptık, sonuçlar çıkacak. Tavuk zehirlenmesi muhtemelen, yemekler dışarıdan geliyor. Sonuçta tavuk zehirlenmesi olduğu için biraz endişe vericiydi. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil, gerekli cezai işlemler uygulanacak. İnceleme başlatıldı, devam ediyor” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.