Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Büyükelçi ve akademisyenler Karabağ Zaferini anlattı

MERSİN – Karabağ Zaferinin birinci yıl dönümünde ‘Tek millet, iki devlet’in hikayesi, Toroslar’da panele taşındı. Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeşlik bağlarına, kahramanlıklarına dikkat çekilen panelin konukları ise Azerbaycanlı Büyükelçi ve akademisyenler oldu.

Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’ın ev sahipliğinde gerçekleşen panele, Azerbaycan eski Dışişleri Bakanı ve Bosna Hersek Büyükelçisi Prof. Dr. Vilayet Guliyev, Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Koç, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Turaç Aliyeva ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Merziye Memmedli konuşmacı olarak katıldı.

Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Khaladdin İbrahimli’nin moderatörlüğünü yaptığı panelde Karabağ Zaferine giden süreç anlatılırken, Türkiye ile Azerbaycan devletlerinin dayanışmasına, savunma ve teknolojik alanlardaki işbirliğine de vurgu yapıldı.

“Türkiye ile Azerbaycan el ele”

Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, Karabağ Zaferinin yıl dönümünde Azerbaycanlı konuklarını ağırlamanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, panele katılımlarından dolayı teşekkür etti. Yılmaz; “46 yaşındayım. Azerbaycan bayrağının çok kıymetli olduğu zamanlardan, Azerbaycan’da yaşanan sıkıntıların, bu kentin sokaklarında protesto edildiği günlerden geldik. Karabağ Zaferi kutlu olsun. Bu yolda emek veren, can veren, kan veren tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi yad ediyoruz. Türkiye ve Azerbaycan dilde, fikirde, işte birlik oldu, el ele gönül gönüle vererek 30 yıldır işgal altında bulunan Karabağ topraklarını özgürlüğüne kavuşturdu. Hem de bunu bizim mühendislerimizin, gençlerimizin ürettiği SİHA’lar ile yaptık. Son iki yüz yılın savaş stratejilerini değiştirerek yaptık. Bugün artık SİHA’larımız var diye milyarlarca dolarlık tank ve savaş sanayisi tartışılıyor. Karabağ sürecinde 44 gün boyunca desteğini, duasını esirgemeyen milletimizden Allah razı olsun. Biz bir ve beraber olduğumuz sürece daha da güçlenip büyüyeceğiz” dedi.

“Barışın değerini en iyi savaşanlar bilir”

Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Khaladdin İbrahimli, Karabağ Zaferinin Azerbaycan tarihinde çok önemli bir gün olduğunu dile getirerek, “Bu programı düzenleyen Toroslar Belediye Başkanımız Atsız Afşın Yılmaz’a çok teşekkür ederiz. Türk halkı barışsever bir halktır. Atatürk tesadüfen ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ demedi. Savaşı dünyada en iyi bilenlerden biriydi ama barıştan yanaydı. Barışın değerini en iyi savaşanlar bilir. Azerbaycan halkının topraklarını geri alması çok önemli” diye konuştu.

Azerbaycan Eski Dışışleri Bakanı ve Büyükelçi Guliyev; “Biz Birlikte Güçlüyüz”

Azerbaycan eski Dışişleri Bakanı ve Bosna Hersek Büyükelçisi Prof. Dr. Vilayet Guliyev de Karabağ Zaferinin Türk dünyasının geleceği olduğuna dikkat çekerek, “Azerbaycan Türkleri hayatlarında en büyük bayramı yaşıyorlar. 30 sene baskıyla yaşadık. Bütün bunların nasıl sonuçlanacağını kimse bilmedi. Savaşlar sonunda barışla neticelenir. Biri kazanır. Yola devam etmek lazım. Bizler halkımız, siyasiler inandık ki mutlaka bir son savaş olacak. Kaybettiğimiz toprakları, gururumuzu, benliğimizi geri kazanacağız. Büyük Türkiye’nin, kardeşlerimizin yardımıyla zaferi elde ettik. Türkiye ve Azerbaycan, siyasi, ekonomik ve diplomatik faaliyetlerde birbirinin yanında olacak ve bu gurur daha da taçlanacak. Toroslar Belediye Başkanımıza bizleri ağırladığı için teşekkür ederiz. Biz birlikte güçlüyüz ve birlikte yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Dünya var oldukça kardeşliğimiz asla bitmeyecektir”

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Merziye Memmedli de yaptığı konuşmada, Karabağ’ın tarihi sürecini anlattı. Memmedli, “Azerbaycan ve Türkiye işbirliği devam ettikçe Turan dünyasına, Orta Asya Türk Devletlerine örnek olacaktır. Savaş boyunca Türkiye kardeşliği ile Türk dünyasına bu işbirliğini göstermiş olduk. Karabağ Savaşı, 10 Kasım’da sonuçlanmıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 10 Kasım tarihinin Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat gününe denk geldiği için bu tarihi geriye çektiğini bilmekteyiz. Aliyev, bayram olarak kutladığımız günün Atatürk’ün ölüm yıldönümü olmasını istemedi. Bu da kardeşliğimizin bir göstergesidir. Bir ve beraber olduğumuz sürece dünya var oldukça bu kardeşlik asla bitmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Karabağ’da esen rüzgar, bu panelle Akdeniz’e taşındı”

Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Koç ise; “2000 yılını 2001 yılına bağlayan kış ayında Azerbaycan ordusunu eğitmek üzere giden bir binbaşıydım. O gün oraya giderken bizim intikalimizi sağlayan arkadaşımız bir askerdi. Karabağ konusunu konuşurken, bize şöyle demişti; ‘Karabağ, geri alınmadıkça biz askerler olarak başımızı yerden kaldırmayacağız bu ülkede.’ Bugün başımızın yerden kalktığı gününün yıl dönümüdür. Düzenlenen bu anlamlı programla Karabağ’da esen rüzgar, Akdeniz’in kıyısına kadar geldiyse mutlaka bir mesafe ket etmişizdir. Akdeniz’e taşınan bu rüzgar Akdeniz’in de ötesine geçip Atatürk’ün işaret ettiği hudutların ötesinde varlık bulunmak üzere yüksek enerjiyi barındırıyor. Karabağ ile beraber Türk dünyasının bir bütünlük içinde batıya doğru uzanırken eksik parça tamamlanmıştır. Bu eksik parçanın tamamlanması demek, büyük Turan dünyasının akışı içerisindeki yüksek enerjilerin birleşmesi demektir. Askeri harekat anlamında Kıbrıs Barış Harekatından sonra ileri olarak yapılan bir diğer hareket olarak tarihe geçmiştir” dedi.

“Çocuklarımızın bu platformlarda, savaştan başarıya giden yolu anlatmaları en büyük temennimiz”

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Turaç Aliyeva da Mersin Toroslar’da Karabağ Zaferi’ni kutlamanın onurunu yaşadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti; “30 yaşındayım. Çocukluğum, savaş dönemine denk geldi. Okula gittiğimde annemin bana söylediği ‘ya herkese yetecek kadar yemek götüreceksin ya da hiç götürmeyeceksin. Akrabalarımızın adlarını hiçbir yerde geçirmeyeceksin’ ifadelerini unutamıyorum. Umut ediyorum ki bu coğrafyada artık çocuklarımız ağlamaz. Umarım, 30 sene sonra bir çocuk savaşın hayatını nasıl etkilediğini değil, savaştan başarıya giden yolu anlatır.”
Konuşmaların ardından Başkan Yılmaz, konuklarına teşekkür ederek plaket takdim etti.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Trafik kazalarında 5 yılda 20 bin kişi öldü

TESK, trafik kazalarına dikkat çekmek için trafik kazalarında ölenleri sergi ile anacak…

ABDULLAH GONCA
HABER MERKEZİ-Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF), Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Trafik Kazalarında Kaybettiğimiz Değerler” konulu fotoğraf sergisi, TESK Sanat Galerisi`nde açıldı. Karayolu Trafik Haftası kapsamında açılan sergi hakkında bilgi veren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son 5 yılda meydana gelen 4 milyon 143 bin 376 trafik kazasında 18 bin 546 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1 milyon 251 bin 310 kişi yaralandı. Bu yılın ilk 4 ayında ise 184 bin 590 trafik kazasında 665 kişi hayatını kaybederken 107 bin 410 kişi de yaralandı. Canımızı acıtan bu trafik kazalarına dur demek için her yıl geleneksel haline gelen sergimizde trafik kurallarına uymamanın doğurduğu sonuçlara dikkat çekmek istedik” dedi.

-“KAZALARIN BAŞLICA SEBEBİ EĞİTİMSİZLİK VE DİKKATSİZLİK”

Her yıl Mayıs ayının ilk haftasının Karayolu Trafik Güvenliği Haftası olarak belirlendiğini hatırlatan Palandöken, “Tüm sürücü ve yayaların trafik kazaları konusunda duyarlılığının artırılması, trafik kuralları hakkında daha çok bilinçlenmesi gerekiyor. Trafik kazalarının en büyük sebebi trafik canavarı değil, eğitimsizliktir. 2020’de 983 bin 808 olan kaza sayısı 2021de 1 milyon 186 bin 353e yükseldi. 2022 yılında ise toplam kaza sayısı 2020 ve 2021 yılına göre daha da artarak yüzde 10`a yakın yükseldi. 2023 yılında ise toplam kaza sayısı ciddi bir şekilde gerileyerek 555 bin 668 oldu. 2023 yılında meydana gelen trafik kazalarında 2 bin 424 kişi hayatını kaybederken 354 bin 323 kişi de yaralandı. Ancak trafik kazası sayılarındaki düşüş yeterli değil” ifadelerini kullandı.

-“TRAFİKTE KAYBETTİKLERİMİZİ SERGİ İLE ANIYORUZ”

‘Trafikte Kaybettiğimiz Değerler’ isimli sergi ile trafik kazalarına yönelik farkındalık oluşturmak istediklerinin altını çizen Palandöken, “Trafik kurallarına uyulması ve bu kazaların önüne geçilmesi için duyarlılık yaratmak istiyoruz. Trafik kazaları can alırken yaşa, cinsiyete veya unvana bakmıyor. Bu durumun örnekleri olan trafik kazalarında kaybettiğimiz değerler arasında maalesef siyasetçilerimizden futbolcularımıza, gazetecilerimizden şarkıcılarımıza kadar birçok önemli isim var. Vali Recep Yazıcıoğlu, Eski Bakanlarımızdan Mustafa Taşar, Sanatçılarımızdan Barış Akarsu, Kıvırcık Ali, Sporcularımızdan Metin Oktay, Ahmet Çalık ve niceleri gibi” diye konuştu.

-“DAHA ÇOK DİKKAT ETMELİYİZ”

Sürücü kusurlarından kaynaklanan kazaların oranının yüzde 90`ın üzerinde olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Kültürümüzü, devlet adamlarımızı, siyasetçilerimizi, birçok değerimizi bu kazalar neticesinde yitiriyoruz. Bu değerler geri gelmiyor. Yola, araca, yayaya haddinden fazla dikkat etmeliyiz” diye konuştu.

Aralarında Recep Yazıcıoğlu (vali), Metin Oktay (futbolcu), Kerim Tekin (sanatçı), Barış Akarsu (sanatçı), Kıvırcık Ali (sanatçı), Ercan Arıklı (gazeteci), Erdal Tosun (oyuncu), Ahmet Çalık(futbolcu) gibi ünlü isimlerin fotoğraflarının yer aldığı sergi, vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı.


Okumaya devam et

Asayiş

İstanbul Havalimanı’nda uçak gövde üstü indi

İstanbul Havalimanı‘nda kargo uçağı gövdesi üzeri iniş yaptı. Edinilen bilgiye göre FEDEX şirketine ait kargo uçağının iniş takımları açılmadı. Uçak gövdesi üstü indi. Olayda ölen yada yaralanan olmadığı öğrenildi.

İbrahim YILDIZ 
İSTANBUL-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan olayla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Bugün FX6238 Fransa/İstanbul kargo seferi yapmakta olan Fedex Havayolları’na ait N110FE tescil işaretli, Boeing 763 tipi hava aracı, saat 07:55 lokalde (pilot ifadesine göre hidrolik arızası nedeniyle) ön iniş takımının açılmadığı bilgisini İstanbul Havalimanı ATC ünitesine bildirmiş ve 08:17 lokalde ön iniş takımı kapalı vaziyette 16R pistine iniş yapmış ve pist içerisinde kalmıştır.

Havalimanına iniş yapan uçağa Havalimanı Kurtarma ve Yangınla mücadele Servisi ekipleri (ARFF) tarafından müdahale edilmiş olup, pist notamlanmıştır. Kazada ölen ya da yaralanan olmamıştır. Başkanlığımız tarafından uzmanlar görevlendirilerek araştırma ve inceleme çalışmaları başlatılmıştır”(DHA)



Okumaya devam et

Genel

Depremde küs olduğu nişanlısını 5 gün enkaz başında bekledi, tedavisi tamamlanınca evlendi

HATAY’da nişanlısı Muhammet Yıldız ile küs olduğu sırada depreme yakalanıp 5 gün enkaz altında kalan Hediye Demirkol (21), uzun süren tedavi sürecinin ardından yerleştiği Zonguldak’ta düzenlenen törenle evlendi. Nişanlısını enkazın başında beklerken küs halde öleceğini düşünerek üzüldüğünü söyleyen Muhammet Yıldız, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi.

SİNAN KABATEPE
ZONGULDAK-
6 Şubat depremlerinde Hatay’da bulunan Hediye Demirkol, annesi ve kız kardeşi ile birlikte enkaz altında kaldı. 5 gün sonra ekiplerin çalışmasıyla kurtarılan Demirkol’un bulunduğu enkazın başında nişanlısı Muhammet Demirkol da endişe içerisinde bekledi. Demirkol ve kardeşi sağ kurtarılırken, annelerinin cansız bedeni çıkarıldı. Hediye Demirkol’un sağ kolu, kardeşinin ise 2 bacağı ampute edildi. Önce Adana’da tedavi altına alınan Demirkol ailesi daha sonra Zonguldak’ın Ereğli ilçesine yerleşti. Hayırseverlerin ve Kızılay’ın desteğiyle yeni evlerine yerleşen aile kentte yaşamaya devam ederken, Muhammet Yıldız ise Hatay’da kaldı.

Evlilik planları yapan nişanlı çift, durumlarını Kızılay Karadeniz Ereğli Şube Başkanı Kürşat Yağız’a anlatıp, destek istedi. Yağız’ın girişimiyle hayırseverler destek oldu ve başlatılan düğün hazırlıkları, dün düzenlenen nikah töreni ile tamamlandı. Davullu zurnalı gelin alma adetinden, çeyizinin taşınmasına kadar olan gelenekler de eksiksiz yerine getirildi. Genç çift, dün yakınları ve yardımseverlerin oluşturduğu konvoy ile Gülüç Belediyesi Nikah Salonu’na gitti. Çift buradaki düğün töreninde dünya evine girdi.

‘DEPREM BİZİM DÖNÜM NOKTAMIZ OLDU’

Geçen yaz düğün planladıklarını ancak tedavileri için ertelediklerini anlatan Hediye Demirkol, “Uzun bir hikayemiz var. Yaklaşık 4 senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu” dedi.

‘KÜS İKEN ÖLECEĞİNİ DÜŞÜNMEK BENİ DAHA ÇOK ÜZDÜ’

Nişanlısını enkazın başında beklerken küs oldukları için üzüntü duyduğunu söyleyen Muhammet Yıldız, İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Küs iken öleceğini düşünmek bene daha da çok üzdü. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş. Depremde oturdukları bina yıkılmıştı. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik. Tarif edilemez mutluluktu” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.