Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

“63 binin üzerinde engelli vatandaşımız kamuda istihdam edilmiş durumda”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Sivil Toplum Buluşmaları, Engelli ve Yaşlı Buluşması” programında konuştu. “63 binin üzerinde engelli vatandaşımız kamuda istihdam edilmiş durumda” diyen Bakan Yanık, yaşlılara yönelik çalışmalarla ilgili olarak ise “Alzheimer Eylem Planının hazırlıklarını yapıyoruz” ifadesini kullandı

Yunus Emre Şeker – Batuhan Altınbaş
İSTANBUL-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İstanbul’da bir otelde gerçekleştirilen “Sivil Toplum Buluşmaları, Engelli ve Yaşlı Buluşması” programına katıldı. Bakanlık olarak, engelli ve yaşlılar için gerçekleştirilen ve hedeflenen çalışmalardan bahseden Bakan Yanık, son 19 yılda 63 binin üzerinde engelli bireyin kamuda istihdam edildiğini hatırlattı. Yanık, yaşlılara yönelik çalışmalardan olan Alzheimer Eylem Planının hazırlıklarının yapıldığını söyledi.

Engelliler için yapılan çalışmaları anlattı

Bakan Yanık konuşmasına son 19 yılda engelli bireyler için yapılan çalışmaları anlatarak başladı. Yanık, “Nihai hedefimiz, kaynaklarımızı ve gücümüzü bütün vatandaşlarımızın huzuru ve saygınlığı için bir güce, bir imkâna dönüştürmek. Politikalarımızı ve önceliklerimizi bu doğrultuda belirliyoruz. Son 19 yıl zarfında sosyal hizmetler alanında kat ettiğimiz yol, bu yöndeki gelişmeleri çok net çizgilerle ortaya koyuyor. Bildiğiniz üzere, bu vizyonumuzun ete kemiğe büründüğü en önemli milat, 2005’te çıkardığımız Engelliler Kanunu oldu. Böylece yasal altyapıyı çok kapsamlı ve sağlam bir şekilde oluşturduk. Ardından Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, 2007 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesini imzalayan ilk ülkelerden biriydik. 2010’da engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. 2015 yılında Engelli Hakları Sözleşmesi (EHİS) İhtiyari Protokolünü onaylayarak, engelli vatandaşlarımıza Engelli Hakları Komitesine bireysel başvuru hakkını getirdik. Bu süreçte tüm paydaşların katılımıyla 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi ve Engelli Hakları Eylem Planı’nı hazırladık. Geçtiğimiz 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde, Engelsiz Vizyon Belgemizi kamuoyuna açıklamış olduk. Engel gruplarına özel, bir ilk olan Birinci Otizm Eylem Planını hayata geçirdik. Bu Plan çerçevesinde “Otizm Tarama ve Takip Programı”nı uygulamaya koyarak, Türkiye genelinde otizmli çocuklarımızın eğitime erken dahil olması için çalışıyoruz. Otizm Eylem Planının ikincisini 2022 yılında inşallah uygulamaya koyacağız. 2018 yılından itibaren “Ruhsal Engelli Bireyler İçin Sosyal İçerme Projesi”ni yürütüyoruz. Bakım ve bakım desteği hizmetlerimizde ise gerek aile yanında, gerekse kurumsal olmak üzere büyük gelişmeler kaydettik. Bakıma muhtaç engellilerimiz için 2007 yılında başlattığımız evde bakım yardımı kapsamında 535 bin 805 engelli vatandaşımıza her ay bin 798 TL ödeme yapıyoruz. Kurum bakımı için 2002 yılında 2 bin 600’den fazla engelli sıra beklemekteyken şu an beklemede olan engelli vatandaşımız yok. 128 gündüzlü bakım merkezimizden bin 251 engelli vatandaşımız yararlanıyor. 398 bakım merkezinde yaklaşık 32 bin engelliye yatılı bakım hizmeti sunuyoruz. Ayrıca engelli vatandaşlarımızı bir yıl içinde 30 güne kadar kuruluşlarımızda geçici olarak ücretsiz misafir ediyoruz. Engellilerimiz ve refakatçilerinin şehir içi toplu taşıma ve şehirlerarası demir ve deniz yollarında ücretsiz seyahat hakları bulunuyor. Evlerinden okullarına ücretsiz taşıdığımız engelli öğrencilerimiz de özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yine ücretsiz olarak öğrenim görüyorlar” diye konuştu.

“Yüzde yüz erişilebilirlik için çalışıyoruz”

Hayatın her alanının, yaşlı, engelli, çocuklu veya hasta, yani hareket imkanı kısıtlı herkes için erişilebilir nitelikte olması, en önemli sosyal haklardan birisi olduğunu söyleyen Bakan Yanık, “Bunun için “Erişilebilir Türkiye, Engelsiz Yaşam” hedefiyle binalardan açık alanlara, toplu ulaşımdan dijital hizmetlere olmak üzere 4 ayrı alanda erişilebilirlik standartlarımızı geliştiriyoruz. Cumhurbaşkanımız tarafından “Erişilebilirlik Yılı” ilan edilen 2020’de bu alanda birçok projeyi hayata geçirdik. Kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi, park gibi açık alanların, toplu taşıma araçlarının ve sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik. Yüzde yüz erişilebilirlik hedefiyle engellilerin sunulan hizmetlere erişimleri için gerekli dijital dönüşüm ve engelsiz iletişime yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İşitme engellilerimizin iletişimlerine ve hizmete erişimlerine yönelik olarak da işaret dili sözlüğünün oluşturulmasından ALO 183 – 144 hatları ile 112 Acil Çağrı Merkezinde işaret dili tercümanlarının görevlendirilmesine kadar birçok hizmeti başlattık. Bunlara ilaveten AİLEM Çağrı Merkezi adıyla yeni bir iletişim hizmetimizi, işitme engellilerimize her konuda yardımcı olmak üzere Ocak 2022’de hizmete alacağız” dedi.

“63 binin üzerinde engelli vatandaşımız kamuda istihdam edilmiş durumda”

Engelli bireylerin istihdam imkanlarının geliştirilmesi çalışmalarından bahseden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Engellilerle ilgili önemli çalışma alanlarımızdan bir diğeri, engellilerimizin istihdam ve girişim imkanlarını geliştirmek. Dünyada ilk kez ülkemizde 2012 yılında merkezi sınav sistemi ile EKPSS’yi yapmaya başladık. 2002 yılında kamuda çalışan engelli sayısı 5 bin iken, bugün 10 katını geçen bir artışla 63 binin üzerinde engelli vatandaşımız kamuda istihdam edilmiş durumda. Ayrıca mesleki niteliklerini geliştirmek için 2012’den bu yana 41 bin engelli vatandaşımızı aktif iş gücü programlarımızdan yararlandırdık” diye konuştu.


“Alzheimer Eylem Planının hazırlıklarını yapıyoruz”

Yaşlılar için önemli çalışmalara imza atıldığını ve yaşlıların standartlarının yükseltilmesi için yeni çalışmalar yapılacağını söyleyen Yanık, “ Alzheimer’a (demansa) yönelik olarak geliştireceğimiz hizmet modelleri ve politikalara yön vermek üzere Ulusal Alzheimer Eylem Planının hazırlıklarını yapıyoruz. 2022 yılında “Yaşlılar İçin Gündüz ve Evde Bakım Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi’ni yani YAGEP’i hayata geçiriyoruz. 2016 yılında başlattığımız Yaşlı Destek Programı yani YADES ile ev ortamlarında desteklenmelerini ve sosyal hayata katılımlarını amaçlıyoruz. 60 yaş ve üzeri vatandaşlarımıza yönelik Tazelenme Üniversitelerini destekliyor ve ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz. Huzurevlerimizdeki yaşlılarımız için, pilot huzurevlerinden başlayarak “Dijital Bahar teknoloji odaları” kuruyor, teknolojiye adaptasyonlarını sağlayacak imkânlar oluşturuyoruz. Ülkemizde bugün yaklaşık yüzde 9 olan 65 yaş üzeri nüfusun, 2023’te yüzde 10’u aşması, 2050’de yüzde 21’e ulaşması bekleniyor. Bu gerçekler çerçevesinde, gerek aktif ve sağlıklı yaşlanma gerekse sosyal içerme perspektifiyle hazırladığımız 2030 Yaşlanma Vizyon Belgemiz, önümüzdeki sürecin yeni kilometre taşlarını oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Ankara’da 3 emniyet görevlisinin evlerinde arama yapıldı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmada adı geçen ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan 3 emniyet görevlisinin evlerinde arama yapıldı.

Eda KOÇ
ANKARA-Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davaya, Ankara 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından devam ediliyor. Suç örgütü ile ilgili iddialarda adı geçen ve Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı ile buluştukları iddiası sosyal medyada yer alan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı M.Ç., Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü K.Ö. ve Şube Müdür Yardımcısı Ş.D., İçişleri Bakanlığı tarafından geçen hafta görevden uzaklaştırıldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyada yer alan iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için İçişleri Bakanlığımızca görevlendirilen mülkiye müfettişlerince, soruşturmanın selameti açısından Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı görevlerinden uzaklaştırılmışlardır” denildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da 3 emniyet mensubu hakkında resen soruşturma başlatıldı. ‘Suç işlemek için anlaşmak’, ‘Adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs’, ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında emniyet görevlilerinin evlerinde arama ve el koyma işlemi yapıldı. Aramalarda bazı dijital materyallere el konuldu.

Soruşturma sürdürülüyor.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Yargıtay yeni başkanı Ömer Kerkez oldu

Yargıtay yeni başkanı 37’nci tur oylamada, 3’üncü Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez oldu.



Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.