Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Kültür Sanat

‘Güneş Tapınağı’ kaçak kazıda ortaya çıktı

Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde defineciler tarafından kaçak kazılarla tahrip edilen yapının tarihi milattan önce 2 binli yıllara kadar dayanan ‘Güneş Tapınağı’ olduğu iddia edildi.

Uğur Aydın
GÜMÜŞHANE
-İlçenin Yeşilbük beldesi Kızlar Kalesi Göleti mevkiinde kaçak kazılar sonucunda ortaya çıkan yapı uzmanlar tarafından ‘Güneş Tapınağı’ olarak adlandırılıyor. Paganizmin dini yapısı olarak Karadeniz bölgesinde ilk keşiflerden birisi olduğu iddia edilen tapınağın paye yapısının en üzerinde bulunan ‘Güneş Gülü’ paganizmin sembolü olarak biliniyor.

Kaçak kazılar neticesinde bölgenin hemen hemen her noktasını tahrip eden definecilerin evlerinde Jandarma ekipleri tarafından yapılan aramalarda hiçbir sonuç elde edilemezken, yöre sakinleri bu tarihi yapının definecilerin ellerinden kurtarılmasını ve korunmasını istedi.
Kaçak kazılar sırasında ortaya çıkarılan tarihi yapıların fotoğrafları bölgede daha geniş çaplı çalışmalar neticesinde çok büyük tarihi bulgular çıkacağı yorumlarına neden olurken, kazı yapılan yerlerin üzeri defineciler tarafından toprakla, çalı çırpıyla kapatıldığı belirlendi.

“Bu kazılar rastgele yapılamaz”

Bölgede kaçak kazı yapıldığını sürekli duyduklarını dile getiren Yeşilbük Beldesi Yeşilkent Mahalle Muhtarı Cevdet Yılmaz (48), yörelerindeki tarihi yapının koruma altına alınması gerektiğini dile getirdi. Yılmaz “Biz burada geçtiğimiz yaz aylarında kaçak kazılar yapıldığını öğrendik. Bu kazılarla ilgili de bazı resimler geçti bizim elimize. Resimleri tabiki ilgili birimlere ilettik. Yetkililer bu resimleri incelediler özellikle tarihçilerle görüştük, buranın çok eski bir medeniyete ait olabileceğini söylediler. Burada kaçak kazı yapanlar da belirlendi fakat evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir sonuç elde edilemedi. Sonuç olarak biz buranın turizme kazandırılmasını istiyoruz. Yetkililerden yardım istiyoruz. Bu kaçak kazılarla ilgili ben karakola çağırıldım ve savcılık kararıyla evlerde arama yapılacağını öğrendim. Jandarma ile birlikte gittiğimiz evlerde herhangi bir şeye rastlanmadı. Bu bölgeler çok eskiden beri kazılıyor biz bunu biliyoruz. Burada tarihi taşlar arandığını biliyoruz. Buraya makina gelme şansı yok insan eliyle yapılmış. Ellerinde harita olduğunu duymadım fakat olabilir de bu kazılar rastgele yapılamaz” diye konuştu.

“Oradaki yapıyı ortaya çıkarıp beldemizin faydasına kullanılmasını istiyoruz”

Yapıların kaçak kazılar neticesinde tahrip edildiğini belirten Yeşilbük Belde Belediye Başkanı Sezai Doğan ise “Bu konuyla ilgili tarihçilerimiz bizleri aradılar. Buradaki fotoğraflar onların eline kadar ulaşmış. Bu fotoğraflar bana da geldi biz de inceledik baktık. İlgili makamlara konuyu bildirdik. Yer tespitini yaptık şu an Müze Müdürlüğü’müzün de haberi var. Bu konuyla ilgili çalışıyoruz inşallah güzel bir şey ortaya çıkaracağız. Tarihçilerimizle görüştük buranın Güneş Tapınağı olduğunu söylüyorlar. Bunu tabi ki beldemize kazandırabilirsek bir turizm beldesi olacağız. Kaçak kazılar sonucunda ortaya çıkan bir yer. Orada para olduğuna, altın olduğuna inanan insanlar kazı yapmışlar. Bu yapılar kazılar sonucunda hep tahrip edildi. Biz buranın tahrip edilmesini istemiyoruz. Oradaki yapıyı ortaya çıkarıp beldemizin faydasına kullanılmasını istiyoruz. Tarihçilerin söylediğine göre burası M.Ö. 2 binli yıllara kadar dayanıyor” dedi.

“Devletimiz buna el koysun”

Yapıların tahrip edilmemesini dile getiren yöre sakini Köksal Demir de “Beldemiz için önemliyse devletimiz buna el koysun. Burada beldemiz için bir yararı olur belki biz de yararlanırız. Kazı yapanları görmedim bilmiyorum ama tabi ki onlar kazanacağına devletimiz kazansın. Yapılar tahrip edilmesin” ifadelerini kullandı.
Bir başka yöre sakini Vedat Şahin ise “Biz de buralarda kaçak kazılar olduğunu biliyorduk. Kaçak kazı yapan insanların böyle yerleri tahrip etmeleri çok yanlış. Devletimizden böyle yerleri korumalarını istiyoruz” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Genel

ÖZGÜR BASIN, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…

“Basın özgürlüğü dünya genelinde tehdit altında. Özgür ve mutlu bir toplum, özgür basın ile mümkündür”

SAMSUN-Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Çakır mesajında şu görüşlere yer verdi;

“Birleşmiş Milletler (BM) 3 Mayıs 1994 yılında aldığı bir karar ile aynı gün Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmaya başlandı. Son yıllarda basın özgürlüğü sadece az gelişmiş demokrasilerde değil, çok gelişmiş ve ileri demokratik ülkelerde bile tartışılır hale gelmiştir. Bazı medya kuruluşları ise ekonomik kaygılarla ayakta kalabilmek adına yayın ilkelerinden ve etik değerlerden taviz vermeye başlamıştır. Bu durum medya bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü de tehdit etmektedir.

Bunun yanı sıra, maalesef dünyanın birçok ülkesinde basın çalışanları büyük haksızlıklara uğramakta, baskıya ve şiddete maruz kalmaktadır. Özgür basının olduğu yerde daha özgür ve mutlu bir toplum olacaktır.

Bu düşüncelerin ışığında, ülkemizde basın özgürlüğünün çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyor, halkın sesi olan tüm gazetecilerimizin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, meslektaşlarıma başarılar diliyorum.”

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Osmanlı’da bir devre adını veren ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor

Osmanlı’da ‘Köprülüler Devri’ olarak bir döneme adını veren Vezirköprülü sadrazamlar, Samsun Müzesi’nde yaşatılıyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı.

17’nci yüzyılda Osmanlı’da Kösem Sultan’ın etkin olduğu ve 4. Mehmet’in 6 yaşında tahta çıktığı dönemde devletin başına getirilen Köprülüler, Osmanlı’yı içinde bulunduğu kaotik ortamdan çıkartıp, tekrar şaşalı günlerine geri döndürmüştü. Osmanlı’da bir döneme adını verecek kadar hizmetlerde bulunan Vezirköprülü sadrazamlar Köprülü Mehmed Paşa, Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ve damadı Kara Mustafa Paşa’nın 27 yıl boyunca devlet yönetiminin elinde bulundurması Samsun Müzesi’nde ziyaretçilere aktarılıyor. Müzede, 3 sadrazamın balmumu heykellerinin yanı sıra bilgilendirme yazıları, Osmanlı dönemine ait savaş malzemeleri ve araç gereçleri de sergileniyor.

Samsun Müzesi’nde kendilerine ayrılan köşede Köprülü ailesi hakkında, “17. yüzyıl ortalarından itibaren saltanata önemli vezir ve sadrazamlar yetiştirmişti. Köprülü ailesinin kurucusu olan Köprülü Mehmed Paşa’nın 1656 tarihinden itibaren kesintisiz olarak oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Kara Mustafa Paşa ile birlikte 27 yıl boyunca devlet yönetimini elinde bulundurmuştu. Kara Mustafa Paşa’nın Viyana yenilgisi adeta Köprülü ailesi için de bir dönüm noktası olmuştur. Aile bu tarihten itibaren hiçbir zaman eski gücünü elde edememiş olsa da Abaza Siyavuş Paşa, Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Köprülüzade Numan Paşa ve Abdullah Paşa da sadrazamlık makamına yükselen aile üyeleridir. Kars ve İstanbul milletvekillikleri, dışişleri, devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı da yapan edebiyatçı, edebiyat tarihçisi ve Türkolog olan Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966) de bu aileden gelmektedir” ifadeleri yer alıyor.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzede ayrıca Köprülü ailesi ile ilgili olarak, “17. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı’da değişim ve dönüşüm faaliyetleri kısa süreli çalkantılar yaşanmasına yol açmıştır. 17. yüzyıl ortalarından itibaren mutlak otoriteyi ele geçiren Köprülü Mehmed Paşa saray içerisindeki konumunu güçlendirirken Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu’da büyük imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu şekilde hem kendinden sonraki aile fertlerine zengin vakıflar bırakmış, hem de halk nazarında devlet otoritesinin gücünü yansıtmayı amaçlamış olmalıdır. Köprülü Mehmed Paşa’nın ilk olarak imar faaliyetinde bulunduğu yer Vezirköprü’dür. Burada önce bir konak, han, arasta, namazgah ile Kedeğre/ Köpri kasabasının su yollarının tamiri, çeşmeler yaptırmıştı. Gümüşhacıköy, Turhal, Hekimhan, Safranbolu, Bilecik, Bozcaada, İstanbul ve Balkanlarda cami, mescit, namazgah, medrese, han, hamam, mektep, sebil ve çeşmeler yaptırdığı kitabe, vakfiye ve arşiv belgelerinden öğrenilmektedir” bilgileri yer alıyor.

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Samsun’da Turizm Haftası kutlamaları

Samsun’da Turizm Haftası dolayısıyla anıta çelenk bırakıldı.

Furkan Abrek Ünal
SAMSUN-
15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası etkinlikleri Samsun’da Atatürk Onur Anıtı’na çelenk koyma töreni ile başladı. Anıta çelenk sunumu ile başlayan törende saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Akabinde İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Hasan Kılıçarslan yaptığı konuşmada, “Bu yıl 47’ncisi kutladığımız Turizm Haftası dolayısıyla bir araya geldik. Samsun’da turizm sektörünün geliştirilmesiyle ilgili valiliğimiz önderliğinde büyükşehrin ve tüm sektörlerin katılımıyla turizm master planı uygulaması yapıldı. Bakanlığımız ve ilimizin yöneticileriyle ilimizde turizm sektörünün ileriye götürülmesi için hızlı bir çalışma içerisindeyiz. Turizm sektörü ülkemizde ve dünyada artık bacasız sanayi olarak nitelendiriliyor. Her geçen gün ülkemiz bu konuda ciddi anlamda potansiyelini artırarak dünyada iyi bir yere geldi ve liderliğe oynamaktadır. İlimiz de bu bağlamda turizmdeki yerini almak için çaba içerisindedir. Her geçen gün turistik yerleri daha verimli hale getirerek bu çalışmalar gayretli bir şekilde sürmektedir” dedi.
Tören toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.