Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

Milletvekili Esgin: Sağlıkta başarı hikayesi yazdık

TBMM Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nde konuşan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, “Sağlıkta başarı hikâyesini, milletimizin desteğiyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti iktidarları yazmıştır” dedi.

BURSA-TBMM’de, Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçelerinin görüldüğü oturumda konuşan AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, AK Parti iktidarıyla birlikte uygulamaya konulan ‘Sağlıkta Dönüşüm’ modelinin sağlık hizmetlerindeki başarılarını rakamlarla ortaya dökmesi AK Parti ve MHP sıralarından sık sık alkışlandı. Sağlık Bakanlığı 2022 yılı bütçesinde AK Parti grubu adına konuşan Esgin, şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca elbette sağlık alanında önemli adımlar atılmıştır.

Bununla birlikte 2000’li yılların başında sağlık Türkiye’nin en önemli sorunları arasındaydı. Yine, bu sebeple AK Parti iktidarlarının en önemli gündem maddelerinden birisi sağlık olmuştur. ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adını verdiğimiz modelin bazı önemli başlıkları var. Öncelikle, birinci basamak, sağlık hizmetlerini reorganize etti. Birinci basamak, sağlık hizmetlerinde dünyanın gittiği yere gittik ve aile hekimliği sistemini hayata geçirdik. İkinci basamak, sağlık hizmetlerini, Sağlık Bakanlığının organizasyonunda tek çatı altında toplayarak sağlıkta eş güdümü sağladık. Sosyal güvenlik reformuyla sağlığın hizmet sunumuyla finansmanı birbirinden ayırdık. Genel sağlık sigortasıyla toplumun tamamını sosyal güvenlik şemsiyesi altında topladık. Etkili, verimli, kolay erişilebilir, mali açıdan sürdürülebilir, çağdaş bir sistemi ortaya koyduk.”

“Hasta yatak sayısı 28 kat arttı”

Bebek ölüm hızını, anne ölüm hızını, 5 yaş altı çocuk ölüm hızını eğer 5 kat azalttıysak ve dünya çapında bir farkındalık oluşturduysak burada bir başarı hikâyesi olduğunu belirten Esgin, “Hastane sayısını 3 kat, nitelikli yatak sayısını 8 kat, yoğun bakım yatak sayısını tam 28 kat artırdıysak, sağlık altyapımızı bu şekilde güçlendirdiysek yine bir başarı hikâyesinden bahsetmemiz gerekiyor. 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısında dünya lideriyiz. Değerli arkadaşlar, sağlık çalışanı sayısını 300 binlerden 1 milyon 240 bine çıkardık yani neredeyse 1 milyon sağlık çalışanını daha sisteme dâhil ettik. Sağlıkta insan kaynağımızı ülke genelinde adil ve dengeli bir şekilde dağıtıyoruz. Sağlık Bakanlığında çalışan uzman hekim başına düşen nüfusta en yüksek ve en düşük ilin oranı 13 kat iken 2’ye inmiş olması hekim ve sağlık çalışanı dağılımında iller arasında adaleti gözettiğimizin bir ifadesidir” dedi.

“Sağlıkta memnuniyet yüzde 72 arttı”

Diğer önemli bir hususun vatandaş memnuniyeti olduğunu ifade eden Esgin, “Eğer memnuniyet oranını yüzde 39’lardan yüzde 72’lere çıkardıysak bunu da hiç kimsenin göz ardı etmemesi gerekiyor. Yaptığı harcamaya göre en yüksek memnuniyet oranı sağlayan bir ülke olmamız da kaynaklarımızı doğru kullandığımızın bir işaretidir. Vatandaşımızın ve ülke kaynaklarının finansal açıdan korunması yine bir başka başlık. Toplam sağlık harcamalarımızın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının tüm olumlu parametrelerle birlikte sabit kalması da bir kamu maliyesi başarısıdır. Vatandaşımızın cepten harcamalarının da yüzde 26’dan yüzde 16’ya indirilmesi, bu konuda önemli bir parametredir. Sağlığa erişim oranı yine başka bir kriter. Vatandaşımız bir yılda, SSK istatistiklerine göre 1,5 kez hekime erişebilirken bugün yılda 10’a çıkmıştır, bu da bir başarıdır. Bütün bu değerlendirmeler, sağlıkta başarılı bir model ortaya koyduğumuzun kanıtıdır. Bu başarı hikâyesini, milletimizin desteğiyle, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti iktidarları yazmıştır” dedi.

“Aşı sayısı 122 milyona çıktı”

Yaklaşık iki yıldır tüm dünyada küresel bir salgınla önemli bir sınamadan geçtiğini belirten Esgin, “Hastalıktan korunmada Covid aşısı tartışmasız en önemli faktör. Bugün 122 milyon aşıyı uygulayarak en fazla aşı yapan ülkelerden birisi olduk. Yerli aşımızı da yılbaşından sonra yaygın uygulamaya geçiriyoruz. Covid döneminde yoğun bakım kapasitesini neredeyse yüzde 50 oranında artırdık. Yine, salgın süresince 10 bin yerli solunum cihazını ürettik ve hizmete geçirdik ve binlerce vatandaşımızın hayatta kalmasına hizmet ettik. Şehir hastaneleri ile üç yıl içerisinde 25 bin yatak kazandırmışız, 19 şehir hastanesi yapmışız, 25 bin yatak daha kazandıracak yeni yatırımları hizmete açmak için mücadele ediyoruz. Covid öncesi alınan bu stratejik karar, eleştirilmesi gereken değil takdir edilmesi gereken, önemli bir başarı hikâyesidir” şeklinde konuştu.

Koruyucu sağlık hizmetleriyle ilgili bazı konuşmalar yapıldığını ifade Esgin, “2020’de 15 milyardan 2021’de 20 milyara, geçtiğimiz yıldan bu yıla da yaklaşık 2 kat artırmışız ve 38 milyara çıkarmışız. Burada, arkadaşlarımızın bunu niçin eleştirdiğini ben anlayamadım. Geçirdiğimiz bu zor dönemde asgari ücretlilerimiz başta olmak üzere bütün çalışanlarımız ve sabit gelirlilerimizle ilgili önemli adımlar atıyoruz. Çalışma barışını bozmadan canımızı emanet ettiğimiz ‘Önce Allah, sonra sen’ dediğimiz başta hekimlerimiz olmak üzere sağlık çalışanlarımız ve kamu çalışanlarımızın haklarının sonuna kadar arkasındayız. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya da bu konudaki üstün gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sağlık

D vitamini eksikliği olanlarda bunama riski yüzde 19-25 artıyor

İngiltere’de yapılan uzun vadeli bir araştırmaya göre D vitamini eksikliği olanlarda bunama riskinde yüzde 19-25 oranında artış gözlendi. Düzenli olarak D vitamini takviyesi alanlarda ise Alzheimer riskinde yüzde 17 azalma görülürken damar hastalığına bağlı bunama riskinde yüzde 14 azalma gözlendi.

Nisanur Şentürk
İSTANBUL-
The American Journal of Clinical Nutrion’da yayınlanan araştırmada; 14 yıl boyunca takip edilen kişilerde, D vitamini eksikliğinden kaynaklı demans riskinin yükselerek yüzde 19-25’lere çıktığı tespit edildi. Araştırma hem Alzheimer hem de damarların tıkanmasına bağlı oluşan demans için geçerli olurken uzun süre D vitamini eksikliğinin de bunlara sebep olabileceğini gösteriyor. Kişilerin demansa karşı korunması için erken yaştan itibaren önlem almaları gerektiğini belirten Çakmak Erdem Hastanesi’nde Nöroloji Uzmanı Dr. Nazan Eryiğit, gençlere ve yetişkinlere çeşitli önerilerde bulundu.

“Yorgunluk, sürekli uyuma isteği, uyumaya rağmen vücutta ağrılar D vitamin eksikliğinden olabilir”

Demans riskinin yaşla giderek arttığına değinen Uzm. Dr. Nazan Eryiğit, “D vitaminini hep kalsiyum ve kemik gibi bilsek de özellikle gençlerin unutkanlığının en önemli sebeplerinden biridir. Bu yüzden D vitamini destekli gitmeliyiz. Nörolojiyi en çok ilgilendiren konulardan biri unutkanlıktır. Yorgunluk, sürekli uyuma isteği, uyumaya rağmen vücutta ağrılar ve dinlenememe, dinlenmeden kalkma gibi durumlar D vitamin eksikliği belirtisidir. Türkiye, D vitamini açısından çok iyi bir ülke. Sürekli güneşimiz var fakat güneşlenmiyoruz. Güneşlenirken güneş kremi sürüyoruz. D vitamininin en önemli kaynağı direkt olarak güneşe temas etmektir. Koruyucusuz ve direk ten teması olmalı” açıklaması yaptı.

Uzm. Dr. Nazan Eryiğit, “Ayrıca özellikle yağlı balıkları yemeliyiz. Belki de omega 3 takviyesi almalıyız ki onlarda D vitamini yoğun miktarda var. Düzenli beslenme de önemlidir. Akdeniz diyeti yapın, yeşillikleri kullanın. Çünkü demans sadece D vitamini eksikliğinden kaynaklanmaz. B12, folik asit yani üçünün birlikte alınmış olması lazım” dedi.

“Bilinçsiz kullanılan D vitamini tehlikelidir”

“D vitamininde yağda eriyen bir vitamin, zehirlenmesi var” diyen Uzm. Dr. Eryiğit, “O yüzden bilinçsiz şekilde kullanılması çok tehlikelidir. Doktoruna ölçüm yaptırmadan kesinlikle D vitamin takviyesine başlamasınlar. ‘Yeterli yere geldi’ demeden de vitamin takviyesi kesilmemelidir. Tedaviye ise kanda serum düzeyine bakarak karar veriyoruz” uyarısında bulundu.

“Arada cam olmasın, direk maruziyet istiyoruz”

Demanstan korunmak için kişilere tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Eryiğit şunları söyledi:
“Hem zihinsel hem de bedensel egzersiz çok önemlidir. Özellikle multivitaminlerin içerisinde yer alan D vitamini son derece düşük doz ve asla yeterli olmuyor. Hasta, ‘nasıl olsa ben bir kompleks vitamin alıyorum’ deyip doktora gitmiyor. ‘Ben zaten içiyorum’ deyip ölçtürmüyor. Hâlbuki aldığı şey günlük tüketime bile yetmiyor. Unutkanlık çok önemli bir şikâyettir. Genç yaş ya da yaşlı, hiç fark etmez varsa unutkanlığınız mutlaka nöroloji uzmanına başvurun. Lütfen güneşe biraz maruz kalın. Sadece elinizden yüzünüzden değil, kollarınızdan, bacaklarınızdan da D vitamini alın. Her gün en az 45 güneşte kalın. Ama arada cam olmasın, direk maruziyet istiyoruz.”

Okumaya devam et

Sağlık

Tevfik Özlü: Türkiye’de yılda 15 bin kişi, başkasının dumanından ölüyor

Sigaranın Türkiye’de yol açtığı ölüm oranları hakkında istatistikler paylaşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Ülkemizde her yıl aktif tütün içimine bağlı 100 bin, pasif içime bağlı ise 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” dedi.

TRABZON-
Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Trabzon Yeşilay Şubesi’nin Trabzon Merkez Fen Lisesi’nde düzenlediği organizasyonda Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, ‘Sigaranın Zararları’ hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi.

“Ölümlerin yüzde 23’ü tütün nedeniyle oluyor”

Etkinlikte sigaranın sağlığa zararları ve sigara kullanımına bağlı ölüm oranları hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Her 6 saniyede bir kişi sigara içtiği için ölüyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri 16 milyon kişi tütün kullanıyor ve ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı. Türk erkeklerinin yüzde 31’i, kadınlarının ise yüzde 10’undan fazlası tütün yüzünden hayatını kaybediyor. Ülkemizde her yıl aktif içime bağlı 100 bin, pasif içime bağlı 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” diye konuştu.

“Sigara içen kadınlarda KOAH gelişimi 40 kat fazla”

Aynı yoğunlukta sigaraya maruz kalan kadınlarda akciğer kanseri gelişme riskinin erkeklere göre daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Sigara içen kadınlarda, içmeyenlere kıyasla KOAH gelişimi 40 kat fazla” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Özlü, sigarayı bırakmak isteyen kişilere şu önerilerde bulundu: “Kararlı olun, özgüveninizi yüksek tutun, bırakma nedenlerinizi iyi bilin ve sık hatırlayın, sigaralı çevrelerden uzak durun, sigarayı hatırlatacak eşyaları ortadan kaldırın, çay-kahve alışkanlığınızı kontrol edin, meşguliyet ve hobi edinin, spor ve egzersiz yapın, diyet yapın, bol sıvı alın, sigaraya ayırdığınız parayla kendinizi ödüllendirin, jer şey bir taneyle başlar, unutmayın.”

Organizasyon sonrası İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun ve Trabzon Yeşilay Şube Başkanı Av. Işıl Demir Güner katılımlarından dolayı Prof. Dr. Tevfik Özlü’ ye plaket takdim etti.

Okumaya devam et

Sağlık

Uzmanından kalp krizine karşı uyarı: Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun

Son zamanlarda gençlerde kalp krizi geçirme oranında ufak da olsa artış gözlemlediklerini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, gençlere uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Arbatlı, “Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun” dedi.

İSTANBUL-
10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında Ataköy Medicana Hastanesi, ‘Kalbiniz için Bilinçlenin’ seminerine ev sahipliği yaptı. Gazeteci Işıl ve Ekrem Açıkel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte; Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım kalp sağlığıyla ilgili tüm soruları cevapladı. Kalp hastalıkları belirtilerini anlatan Prof. Dr. Aydın Yıldırım bunların; göğüs ortasında, çenede, sol elin yüzük parmağında, sırtta ve midede yaşanan ağrılar olabileceğini, bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

“Türkiye’de ‘kalp krizi’ ölüm sebebi arasında en başta”

Ölüm oranının en fazla kalp hastalıklarında görüldüğünü belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Erişkinlerdeki ölüm oranlarının yaklaşık 3’te biri kalp ve damar hastalıklarından oluyor. Bu yüzden ciddi bir toplum bilinci gerekmektedir. Çocukluk çağından itibaren kendimizi korumamız gereken bazı durumlar var. Bunlar yerine getirilirse toplum çok daha sağlıklı hale gelecek ve sağlık giderleri de azalarak refaha kavuşmuş toplum oluşacaktır. Türkiye’de ölüm sebebi arasında en başta kalp krizi gelmektedir. Kalp krizi; damar sertliği, şeker hastalığı, stres ve sigara faktörlerinin getirdiği hastalık grubudur. Çok basit kurallara uyarak bu faktörlerden korunmanız mümkün” açıklaması yaptı.

“Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış var”

Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış olduğuna da değinen Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Bu hem toplumun yaşının ilerlemiş olmasından hem de içinde bulunduğu ekonomik koşullar dahil olmak üzere stresin artmasından da kaynaklanıyor. Ancak kalp krizinden ölme oranları ise bir o kadar azalmış durumda. Çünkü sağlık hizmetlerinde de belirli bir artış var. İnsanlar kalp krizi geçirdiklerini fark edip hastaneye ulaştıklarında bir şekilde anjiyosu, gerekirse bir stent işlemi yapılıyor. Gerekirse ilaç tedavisiyle rahatlatıp sonrasında da gerekli tedavileri düzenlenebiliyor. Bazen bunun içerisinde ameliyatlar da oluyor” dedi.

“Gençler biraz sakin, yaşlılar ise biraz daha hareketli olsun”

Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Gençlerde kalp krizi geçirme oranında artış gözlemliyor gibiyiz. Bazı yanlış adımlardan kaynaklı sorunlar var. Genç yaşta kalp krizi geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bir noktada; sakinliği, sükûneti koruyabilmek lazım. Bir şeyler yapma, kendilerini ispat etme çabası içinde oluyorlar. Ama bu, onlara geri dönüşü çok pahalıya patlayabiliyor. Gençlere biraz sakin olmalarını, yaşlılara ise biraz daha hareketli olmalarını öneriyoruz. Yani ortada buluşmaları daha güzel bir şey” şeklinde konuştu.

“Kişiler eğitimle bu konuda bilinçlendirilmelidir”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım ise “Türkiye’de insanlarımızın kalp sağlığı oranları iyi durumda değil. Obezite ve yüksek tansiyon dünyada yaygın. Ayrıca kalp damar hastalıklarından yaşanan ölümler, dünyada birinci sıralarda. Ülkemizde ise durum Avrupa ülkelerine göre biraz daha kötü. Hem obezite hem hipertansiyon açısından daha yüksek oranlarımız var. Bu mevcut durumumuzun daha iyileştirilmesi için yoğun bir eğitim programı veya halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir” dedi.

“30 dakika yürüyün, tuz tüketimini azaltın”

Prof. Dr. Aydın Yıldırım, “Özellikle Kovid sonrası insanların çalışma ortamlarının eve taşınması ve hareket aktivitelerinde düşüş olmasından sonra obezite ve hipertansiyon yoğun şekilde arttı. Bunlar aslında birbiriyle bağlantılı. Kilonuz arttıkça tansiyonunuz da yükseliyor. Pandemi bittikten sonra da dinamik, hareketli hayata geçilmesi bekleniyordu ancak maalesef bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmedi. Teknolojinin gelişmesi ve araçların kullanılması da hareketsiz yaşamı tetikliyor. Bundan dolayı kalp hastalıkları açısından kötüleşme var” açıklaması yaptı.
Gün içinde minimum 30 dakika yürüyüş veya aktivite yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım şu önerilerde bulundu:

“Bu olmadığı takdirde kilo artışı kaçınılmazdır. Beslenmede ise tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Akdeniz diyetine dönülmelidir. Stresten uzak durulmalı, kolesterol ve tarama testleri düzenli yapılmalıdır. Herkesin kalbine iyi bakması ve kontrol ettirmesi gerekir. Özellikle Türkiye’de büyük bir eksiklik olan koruyucu hekimliğin önemine değinmek istiyorum. Hastalandıktan sonra işlerin hem tedavisi hem de döneme ait zorlukları daha fazla. Öncelikli olarak hastalanmadan önlem almak gerekir.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.